xxx


Hikaye ve resimlerinizi bekliyorum!!!
hikayedengercek@gmail.com

Wednesday, June 20, 2012

(1) Hamile Karım Beni Sikmeyince Travestiye Siktirdim!

Hamile Karım Beni Sikmeyince Kendimi Travestiye Siktirdim! (Selahattin 47 Y., İstanbul / Türkiye)

Adım Selahattin 47 yaşındayım. Kendime ait büyük bir iş yerim var, parasal durumumuz çok iyi. Evliyim ve 2 kızım var, biri 12 diğeri 4 yaşında. Karımla fantazi dolu bir seks hayatımız vardı. Yaşım ilerledikçe daha değişik fantaziler peşindeyim. Bir gün karıma belden bağlamalı plastik yarak (Strapon) aldım ve karım arasıra Straponla beni sikiyordu. Karım 34 yaşında üçüncü çocuğa hamile kalmıştı. Hamileliği ilerleyip 7. aya geldiğinde karım artık kendini siktirmiyordu, sadece sakso çekip bırakıyordu beni. Bir gece yatmaya hazırlanıyorduk, canım acaip sikmek ve sikilmek istiyordu, karıma, “Gel bu gece şikişelim karıcığım!” dedim. Karımsa, “Hayatım olmaz, artık doğum yaklaşıyor.” dedi. “Ohalde sen beni sik Straponla!” dedim. “Yok hayatım karnım burnumda, hızlı hareket edemiyorum!” dedi ve beni sikmedi. Moralim bozulmuş bir şekilde yattık uyuduk...

İşyerimde çalışan 21 yaşında çalışan Sedef diye bir kız var, uzun boylu sarışın ince birşey, bana da biraz meyilli. 2 gün sonra onu sikmek amacıyla otele götürdüm. Kız bakireymiş, otel odasında 2 saat seviştik, fakat nekadar yalvardıysam siktirmedi. Ertesi gün evden çıkarken çantama karımın beni siktiği Straponu da koymuştum. Sedefle otele yeniden gittiğimizde Straponu çıkarıp Sedefe verdim ve “En azından sen beni sik!” dedim. Sedef, “Sapık herif!” diyerek otel odasını terk ettiği gibi, birdaha işe de gelmedi...

Bir aydır sikişmemiştim ve günler geçtikçe fantazi yapmak istiyordum, kendimi siktirmek istiyordum. Birgün işyerimde internet sitelerini kurcalarken Travesti siteleri takıldı gözüme. O akşam evde karım yine hamile psikolojisinde ve sinirli, ben de seksle ilgili birşey demedim, yemek yedik kızlarımızla sohbet ettik, TV izledik, gittik karımla yattık. Ama beni uyku tutmuyordu, fantazi peşindeydim, aklıma bir Travestiyle şikişmek girmişti. Sabah işyerime gittim, ama gün boyunca hiç bir iş yapmadım, sadece internetten sikişen Travesti filmleri izledim. Kafama koymuştum, bu gece bir Travesti alıp onunla otele gidecektim. İşyerimden çıkınca karımı aradım, “Karıcığım işim çıktı, Kocaeliye gitmem gerekiyor, bu gece biraz geç gelebilirim, beni beklemeyin, siz yatın. Önemli birşey olursa her dakika ara beni!” dedim. Karım da, “Tamam, acil birşey olursa ararım, sen yine de fazla geç kalma!” dedi kapadı.

Arabama binip İstanbulda Travestilerin olduğu meşhur caddeye gelmiştim. İçlerinden güzel birini şeçip otele götürecektim. Direğin orda dikilen sarı saçlı uzunboylu bir Travesti gördüm, üstünde pembe bir badi ve mavi kotu vardı. Yanaştım yanına, camı açtım, “Hadi atla bakalım güzelim!” dedim. Travesti de, “Tamam canikom!” dedi, arabaya bindi. Otele giderken biraz sohbet ettik. Travesti 20 yaşında ve ismi Şebnem imiş. Arabayı otelin otoparkına parkedip bir oda tuttuk ve odamıza çıktık. Daha odanın kapısını açar açmaz Travesti dudaklarıma yapıştı ve beni öpmeye başladı. Ben de götünü elliyordum. Sonra pantolonumu indirdi, önüme çökerek sikimi tutup yalamaya başladı. Çok müthiş zevk almaya başlamıştım. Taşaklarımı tutup sikimi ağzına sonuna kadar sokuyordu. Üstündeki pembe badisini çıkarıp sikimi yalamaya devam etti. Sonra ayağa kalkıp dudaklarıma yapıştı ve benim gömleğimden başlayarak herşeyimi çıkardı beni çırılçıplak bıraktı...

Ben bunun sırtını duvara yasladım ve göğüslerine yumuldum. Göğüsleri aynı kadın göğüsleri gibiydi, müthiş zevkliydi. Epeyce bir yaladıktan sonra bu Kotunu çıkardı, altında siyah tangası vardı. Ellerini duvara dayayarak hafif domalttım ve kalçalarını yalamaya başladım. “Harika götün var, çok güzelsin Şebnem!” dedim. O da, “Yala bebeğim!” dedi. Tangasını sıyırdım, elimi önüne sikine attım, hem sikini elliyordum hem göt deliğini yalıyordum. “Ohh devam et bebeğim!” diyordu. “Karımınkinden da daha güzel deliğin var, sikmek için sabırsızlanıyorum!” dediğimde döndü, çantasından Prezervatif çıkarıp sikime taktı ve yeniden ellerini yuvara dayayarak domaldı. Götünün yanaklarını ayırıp sikimi göt deliğine sokmaya başladığımda Şebnem inlemeye başladı. Köküne kadar sokup, “Nasıl bebeğim, iyi mi?” dediğimde. “Harika, devam et bebeğim!” dedi. Ben de yavaş yavaş sokup çıkarmaya ve giderek hızlanarak pompalamaya başladım. “Aşkım süpersin, Ahhh, Ohhh, devam et!” diye inliyor, bir eliyle duvara tututunurken diğer eliyle de kendi sikini okşuyordu...

Bana, “Pozisyon değiştirelim sevgilim.” deyince, sikimi götünden çıkarmadan bunu kucağıma aldım ve yatağın üzerine dörtayak domaltıp pompalamaya devam ettim. Ben sokup çıkardıkça bu inliyor yırtıyordu kendini, ben de daha sert sikiyordum. Bir ara Travestiyle sikiştiğimi tamamen unutmuştum, aynı karı koca gibi gibi şikişiyorduk. Bana, “Hayatım, kocacığım, çok güçlü bir erkeksin, bebeğim!” diyordu. Bir kez daha poziyon değiştirip bunu sırtüstü yatırdım ve bacaklarını omzuma alarak götünü sikmeye devam ettim. O da yine inleyerek sikiyle oynuyordu. Ben artık fazla dayanamadım ve bunun götüne boşaldım. Sikimi götünden çıkarıp yanına uzandım ve dudaklarına yapıştım, biraz öpüştük. Şebnem halen sikiyle oynuyordu...

Şebnemin siki karıma aldığım Strapondan daha iriceydi. Elimi attım sikine, biraz okşadıktan sonra eğildim sikini yalamaya başladım. Travesti siki de olsa, ilk defa gerçek bir yarağı ağzıma alıyordum. Şebnemin o büyük yarağını bir süre yaladıktan sonra bana, “Seni sikmemi istiyormusun?” diye sordu. “Evet, çok istiyorum!” deyince beni domalttı, Prezervatifi taktı yarağına ve götüme ani bir şekilde soktu. Nasıl acıdı ama, yinede hiç sesimi çıkarmadım. Hızlı hızlı gidip geliyordu. Sanki götümü bıçaklıyorlardı. “Nasıl, Travesti siki yemek hoşuna gitti mi?” dedi. Zor cevap verdim, “Evet!” dedim. “Eminim böyle bir yarağı hiç yememişindir!” dedi ve hızlanmaya başladı. Karım beni Straponla sikerken hiç acımıyordu, ama şimdi nerdese gözlerimden yaşlar gelecekti. Ben acıyla ‘Ahh! Uhh!’ inlerken, Şebnem ise zevkten, “Ohhh, Bebeğimmm!” diye inliyordu. Çok sert sikiyordu, götümde tepiniyordu adeta. “Noldu aşkım, ağlıyormusun yoksa? Acıttım mı cicim?” gibi şeyler söyleyerek dalga geçiyordu. Ben de, “Devam et bebeğim, doyur beni yarrağa!” diyordum...

Birden belime sarıldı ve daha sert sikmeye başladı. Herhalde göt deliğim kapak gibi açılmıştır. Artık ben de zevkten inliyordum. Şebnem beni götümden sikerken elimi sikime dokunmadan zevkten boşalmıştım, yatak ıp ıslaktı. Herhalde Şebnem de boşalacaktı, yavaşlamıştı. Durdu, götümden çıktı, beni döndürüp sikinden Prezervatifi çıkardı ve sikini ağzıma soktuğu gibi gidip gelmeye başladı. “Hadi bebeğim em, hepsini yutacaksın!” diyordu. Çok geçmeden ağzıma sıcak sıcak fışkırtmaya başladı. Ağzım yüzüm bütün döl olmuştu. İlk kez dölün tadına bakıyordum. Boşalması bitince o döller içinde öpüştük. “Süperdin bebeğim!” dedi. “Sen de süperdin aşkım!” dedim. Sonra duşumuzu aldık çıktık otelden. Eve vardığımda hiç halim yoktu, çok pis sikilmiştim. Direk yatağa daldım, uyuyan karıma sarılarak uyumuşum.

Haftada 1-2 kez gidip kendimi Travestilere siktirmeye devam ettim. Karım çocuğu doğurup lohusalığı bitince, yine beni Straponla sikmeye devam etti.

[Selahattin]

Hem Karımı Sikti, Hem Beni Sikti!

Hem Karımı Sikti, Hem Beni Sikti! (Ömür 26 Y., İstanbul / Türkiye)

Daha evvel karımın iş yerinden arkadaşı Sedatın yatılı misafir olarak gelişinde karımı siktiğini yazmıştım. Aradan 4.5 ay geçmesine rağmen, karımla sevişirken, Sedatla ilk kez yaşadığımız o muhteşem seks dolu geceyi konuşup delice sikişiyorduk. Bu geçtiğimiz Cumartesi öğlenden sonra saat 2 gibi idi, kapı çaldı. O gün işe gitmediğimiz için geç kalkmıştık, karım mini bir tül sabahlık giymişti, ben de şortla, TV izliyorduk. Kapıyı açtığımda karşımda Sedatı görünce biran şaşırdım ve heyecanlandım. Hemen içeri davet ettim, ve karıma, “Aşkım bak kim geldi!” diye seslendim. Sedat karımı görünce heyecanla elini tuttu ve “Çok tatlısın!” diyerek dudaklarına bir öpücük kondurdu ve bana da, “Umarım rahatsız etmedim sizi?” dedi. Ben de, “Hayır, biz de sahah keyfi yapıyorduk!” dedim. Salona geçtik oturduk. Sedatın karısı bir kaç günlüğüne köye gitmiş, o da bize uğramış. Karım kahve yaptı getirdi içtik ve o muhteşem geceden bahsetmeye başladık...

Sedat yanında oturan karımın boynuna kolunu dolayarak karıma, “Harika bir geceydi! İnanırmısın o günden sonra kendi karım sikerken bile seni siktiğimi düşünüyorum!” dedi. Karım da, “Valla Sedatcığım, biz de hep o geceyi düşünüyoruz!” dedi. Sedat karıma daha sıkı sarılıp, “Mmmhhhh, özlemişim!” diyerek, karımın boynunu öpmeye ve diğer eliyle çıplak bacaklarını okşamaya başladı. Karım da elini Sedatın sikine atarak okşamaya başladı. Ben yine onları izliyordum ve sikim taş gibi olmuştu. Karım sedatın sikini dışarı çıkarıp hoyratça sıvazlıyordu, birden eğilip ağzına alıp çılgın gibi yalamaya başladı. Sedatın sikini yeniden görmek beni çok heyecanlandırmıştı, aklıma farklı bir fantaziyi gerçekleştirmek geldi, fakat Sedatın tepkisinin nasıl olacağını bilmiyordum. Sonunda cesaretimi toplayıp, ben de Sedatın önüne diz çöktüm ve Sedatın yarrağını karımla beraber yalamaya başladım. Sedat hiç şaşırmadı, aksine bir elini karımın başına, bir elini benim başıma koyarak sikine bastırıyor ve inliyordu. İniltilerinin arasında, “Ohhhh! Harikasınız! Devam edin, az kaldı boşalacağım!” deyince, karım daha hızlı yalamaya başladı...

Ben yarısını yandan, karım diğer yarısını yalıyor, ikimizin dudakları arasında Sedatın siki gidip gelirken Sedatın inlemesi de yükseliyordu. Birden karımın dudaklarını benim dudaklarımla birleştirip, ikimizin dudakları arasına böğürerek patladı, döllerini ağzımıza yüzümüze boca etti. Son damlaları da yüzlerimize sürdükten sonra kalktık ve banyoya gittik. Kısa bir temizlikten sonra üçümüz de çırılçıplak vaziyette yatak odasına geçtik. Sedat ortamıza sırtüstü uzandı ve bir elini karımın amına, diğer elini de benim kalçalarıma atıp hafif hafif okşamaya başladı. Derken bu okşamaları götümü parmaklamaya dönüştü. Bu arada karım Sedatın sikini avucunda büyütüyordu. Karım sonradan yalamaya başlayınca Sedatın siki yine taş gibi olmuştu. Sedat bir parmağını daha götüme sokup iyice içimde sağa sola çevirirken gözlerime baktı ve “İstermisin?” dedi. Ben de hiç itiraz etmeden ve cevap vermeden yatağın başlığını tutarak domaldım...

Sedat kalkıp, arkamda pozisyonunu aldıktan sonra, karımın yalayıp ıslattığı sikini götüme dayadı ve birden iteledi. Sikinin ucu girmişti, ama benim canım çok yanmış ve ufak bir çığlık atmıştım. Ben ilk kez götümü siktiriyordum ve vaz geçecek gibiydim. Kendimi biraz uzaklaştırınca, karım bana, “Sabret aşkım, bak çok zevk alacaksın, sikicim seni de karısı yapacak, ikimizin de kocası olacak!” dedi. Benim o anki boşluğumdan yararlanan Sedat, omuzlarımdan tutup, bir hamlede götüme hepsini soktu. Resmen götüm yarılmış gibi hissettim, okadar da acıyordu ki, karımın yanında bağırmaya utandığımdan bağıramadım, acıya katlandım. Sedat gidip gelmeye başladı, harika sikiyordu. Karım da alttan sikimi yalıyordu, dehşet bir zevk dalgası içinde inliyordum. Sedat 10-15 dakikadır kadar götümü sikiyordu ki, karım Sedata, “Hadi aşkım çabuk ol sırada ben varım!” dedi. Sedat da, “Tamam aşkım!” diyerek birden içime öyle bir patladı ki, ben de aldığım o zevkle altta sikimi yalayan karımın ağzına patladım...

Sedat siki götümde bir süre kaldıktan sonra üzerimden kalktı ve bana bir öpücük kondurup, “Nasıldı?” dedi. Ben de, “Kızlığımı bozdun, harikaydı!” dedim. Sedat elimden tutup beni de kaldırdı ve banyoya gittik, o sikini, ben de götümden süzülen döllerini yıkayıp yatakodasına karımın yanına geldik. Sedatla karım deli gibi öpüşmeye ve sevişmeye başladılar. Karım Sedata, “Sevgilim seni çok özledim, sik beni aşkım!” diye inliyordu. Ben yatağın kenarına oturmuş onları izliyordum, Sedat bana sikini göstererek, “İlgilen!” dedi. Ben Sedatın sikini yalarken kendisi de karımın amını yalamaya başladı. Ben Sedatın sikini yalayarak kazık gibi yapana kadar, Sedat karımın amını yalayarak bir kez orgazm etmişti bile. Karım Sedata, “Hadi aşkım, dayanamıyorum, sik beni!” diye yalvarıyordu. Sedat bana, “Tamam, çekilebilirsin artık!” deyip sikini ağzımdan kurtardıktan sonra karımı altına alıp amına geçirdi ve yavaş yavaş pompalamaya başladı. Sedat karımı ustaca sikerken karım zevkten çıldırmış garip sesler çıkarıyor, üstüste orgazm yaşıyordu...

Sedat karımı yarım saat kadar sikti ve karım perişan bir şekilde, “Bitirdin beni aşkım, boşal artık!” demeye başladı. Sedat da bana sordu, “Ömürcüğüm karının amına boşalabilirmiyim?” diye. Ben de, “Boşalabilirsin tabi Sedat, ikimiz de senin olduk, artık sana herşey serbest!” dedim. Sedat karıma iyice yapışarak amına daha sert pompalamaya başladı. Az sonra ikisi aynı anda haykırarak doruğa ulaştılar. Sedat karımın amından sikini çıkarmadan öylece üzerinde yığılıp kaldı. Bir müddet öpüştüler ve sonra duşa girmek için kalktılar. Sedat acıktığını söyleyince, karım da bana, “Kocacığım evde yiyecek içecek birşey kalmadı, git marketten al da gel!” dedi. Ben giyinip markete gittim. İki poşet alışverişle geri geldiğimde, Sedat salonun ortasında karımı domaltmış götten sikiyordu...

Sedat o gece bizde kaldı. Sedatı balla kaymakla, fındıkla fıstıkla, cevizle cezerye ile ve bir am, iki götle besledik. Sabaha kadar karımı ve beni sırayla sikti. Sedat artık ikimizin de sikicisi ve kocası olmuştu!

[Ömür]

Eczanede Nöbetçi Kalınca Patronumla Seks!

Eczanede Nöbette Patronumla Seks! (Cengiz 48 Y., İzmir / Türkiye)

O zaman 18 yaşındaydım ve o Eczanede işe yeni başlamıştım. Patronum 30 yaşında, kel olmasına rağmen oldukça yakışıklı biriydi. Çok iyi kalpliydi. O gece bizim Eczane nöbetçiydi. Daha önce çalıştığım Eczanelerde hiç nöbete kalmamıştım. Patronum nöbete benim de kalacağımı söyledi. Yatarken giymek için hiçbir şeyimin olmadığını söyledim. Patronum da, “Önemli değil, hava zaten sıcak. Pantolonunun altında iç çamaşırın vardır herhalde?” dedi. Gülerek, “Tabii var abi!” dedim. Yalnız uykumun çok ağır olduğunu, kapı çalınırsa duymayabileceğimi söyledim. O da, “Ben uyanırım.” dedi. Gece saat 12’ye geliyordu, artık gelen giden müşteri kalmamıştı. Patron, istersem yatabileceğimi söyledi. Arka tarafa geçtiğimde yatak hazırdı. Bana, “Elbisenle yatma sakın!” diye seslendi. Zaten üzerimde bir tişört bir pantolon vardı, onları çıkarıp külotla yatağa yattım. Hemen uyumuşum.

Nekadar zaman uyuduğumu bilmiyorum, ama yanımda bir hareketlilik hissederek uyandım. Patronum beni uyandırmamaya gayret ederek usulca yatağa girmişti. Sırtını bana çevirerek bir süre yattı. Uykum kaçmıştı, ama uyuyormuş gibi yapıyordum. Zira uyanık olursam, gelecek müşteriyle benim ilgilenmem gerekebilirdi. Bir süre sonra patron bana dokunarak uyuyup uyumadığımı kontrol etti. Hiç renk vermedim, uyuyor numarasına devam ettim. Patron elini üzerimden aşırıp göğsümün üzerine, memelerime koydu. Koydu ama elini hiç hareket ettirmiyordu. Derken eli yavaş yavaş aşağı doğru kayarak, tam da sikimim üzerinde durdu. Eli sikimin üzerinde yine hiç hareket etmiyordu. Ancak sikimin üzerinde bir erkek elinin varlığı beni tahrik etmişti. O güne kadar hiçbir erkek bana cinsel anlamda dokunmamıştı. Ve bu tip ilişkilerden de nefret ettiğimi sanıyordum. Hatta bana eşcinsel ilişki teklif eden arkadaşlarımla kavga etmiş, onlarla selamı sabahı bile kesmiştim. Ancak şimdi durum farklıydı. Bana dokunan patronumdu. Hem işimi, hem de patronumu çok seviyordum. Uyanık olduğumu hissettirirsem, hem bu iyi patronu hem de işimi kaybedebilirdim. O yüzden ne olursa olsun uyuyormuş numarasına devam etmeye karar verdim. Ayrıca henüz patronun uyuyup uyumadığını da tam anlamış değildim, belki de bunları uykusunda yapıyordu.

Duyduğum heyecanla sikim taş gibi olmuştu, sikimin başı külotumdan dışarı çıkmış, patronun eline değiyordu. Bu da benim içimi gıcıklıyordu. Derken patron elini hareket ettirmeye, yavaş yavaş sikimin başını okşamaya başladı. Aldığım zevkten dolayı sikimden bir iki damla zevk suyu akmıştı. Patronum parmaklarıyla aldığı sıvıyı sikimin başına dağıtıyor, sikimin kayganlaşan başı bana ekstra zevk veriyordu. Ne olursa olsun uyanık olduğumu belli etmemeliydim, bu zevk bitmemeliydi. Sikim iyice sertleşmişti ve patronun elini tamamen dolduruyordu. Patron benim uyuduğumdan iyice emin olmalıydı ki, yavaş yavaş külodumu sıyırıp dizlerime kadar indirdi. Artık bütün çıplaklığımla onun gözlerinin önündeydim. Bir süre loş ışıkta beni seyrettiğini hissettim. Elleri vücudumda gezinmeye başladı. Memelerimi sıkıyor, sikimi okşuyor, taşaklarımı avuçlayıp tartıyordu. Bazen de kaba etlerimi hafifçe sıkıyordu.

Üzerime eğilerek memelerimi yalamaya başladı. Dili müthiş zevk veriyordu bana. Kızlarla sevişmekten hiç bu denli zevk almamıştım. Kızlar kesinlikle bu işi bilmiyorlardı. Patronum bütün göğsümü yalıyor, beni kudurtuyordu. Hele göbek deliğimin etrafında dili ile daireler çizmesi bana inanılmaz bir zevk verdi. Hem zevk alıyor, hem de korkuyordum. Bu işin sonunun nereye varacağı hakkında tahminler yürütüyor, beni sikmeye kalkarsa nasıl davranmamam gerektiği konusunda senaryolar üretiyordum kafamda. Dili yavaş yavaş aşağı kaydı. Dili sikimin tüyleri üzerinde geziyor, dişleriyle sikimin tüylerini ısırıp hafif hafif çekiyordu. Derken dili sikimin başında gezinmeye başladı. Dilinin ucu sikimin deliğine giriyordu hafifçe. Sonra yavaşça dudaklarını sikimin başına sardı. Artık sikimin başı ağzının içindeydi. Diliyle sikimin başına masaj yapıyor, dudaklarıyla sıkıyor, elleriyle de memelerimi ve taşaklarımı okşuyordu. Dudakları sikimin köküne doğru yavaşça ilerliyordu. Derken sikim tamamen patronun ağzındaydı...

Buna inanamıyordum, resmen patronumun ağzını sikiyordum. Bu müthiş bir duyguydu. Zevkten uçuyordum. Hiç ummadığım anda kendimi müthiş bir seks olayının ortasında bulmuştum. Ne pahasına olursa olsun uyanık olduğumu belli etmemeliydim. Hiç kıpırdamadan yatıyordum. Patron ustalıkla sikimi emiyor, başını yalıyor, saxo çekiyordu. Artık nefesim hızlanmaya başlamıştı. Gelmek üzereydim. Kendimi geri çekmek istedimse de uyanık olduğumu anlamasın diye hareket etmemeye karar verdim. Patlamak üzereydim. Boşalmak üzere olduğumu hissetmiş olmalı ki, o da hareketlerini hızlandırıp beni zevkin doruklarına çıkarıyordu. Sonunda dayanamadım ve patronun ağzında patladım. Döllerim patronun ağzından taşıp taşaklarıma doğru akmaya başladı. Patron birden geri çekilip uyuyup uyumadığımı kontrol etti. Uyuduğuma kanat getirince döllerimi yalamaya başladı. Sikim hala taş gibiydi. İlk kez birinin (üstelik bir erkeğin, üstelik de patronumun) ağzını sikmiş, ağzında patlamıştım. Ama bu bana yetmemişti...

Patronum döllerimi yalayarak temizledikten sonra beni yavaşça kendine doğru çevirdi. Kendisi de sırtını bana doğru dönüp, külotunu sıyırdı ve götünü sikime yapıştırdı. Sikim götünün yarığı üzerindeydi. Götünü yukarı aşağı kaydırıryor, bu da beni iyice zevklendiriyordu, hafifçe yumuşayan sikim tekrar taş kesmişti. Elini yatağın yanındaki rafa uzatıp bir şey aldı ve bunu hem sikime, hem de kendi götüne sürdü. Kokusundan bunun sıvı sabun olduğunu anladım. Çok heyecanlanmıştım, ama uyanıklığımı anlamasın diye de kıpırdamıyordum. Eliyle sikimin başını tam götünün deliğine yerleştirip, deliği üzerinde daireler çizdirmeye başladı...

Götünü biraz bastırınca, sikimin başı yavaşça içeri girmişti. Hele buna hiç inanamıyordum, resmen patronumun götünü sikiyordum. Sıcak ve sıkı bir deliği vardı, ama sikim girmekte pek zorlanmıyor gibiydi. Yavaş yavaş kendisini bana doğru itiyordu. Sikim yarısına kadar patronun götüne girdiğinde, ben de ilk kez harekete geçerek kendimi ona doğru ittim. Artık sikim tamamen içindeydi. Patronum götüyle yavaş yavaş ileri geri gidip gelmeye başladı. Hafif hareketlerle ben de onun ritmine uydum. Elini uzatıp elimi yakaladı ve sikinin üzerine koydu. İlk kez bir erkeğin sikini elliyordum. Patronun taş gibi siki benimkinden daha iriydi. Birden, bu yarağı yemek zorunda kalırsam canım çok yanabilir diye bir düşünce geçti kafamdan. Üstelik ona uykum ağır demiştim. Ama sonradan kafamda, beni sikeceği ihtimali zayıfladı. Hiç kimse sikilirken uyumazdı herhalde. Hele götten sikilirken insanın uyanmaması mümkün değildi. Bu yüzden patronun bunu göze alacağını sanmıyordum...

Kafamdan bu tür düşünceler geçerken, biryandan patronun götünü sikiyordum (daha doğrusu patron götünü siktiriyordu), biryandan da elimle patronun muhteşem sikinini yavaş yavaş sıvazlıyor, sikinin zevk suyuyla sırıl sıklam olmuş başını avucumla sıkmadan okşuyordum. Sikim patronun sıcacık deliğine girip çıktıkça anlatamayacağım kadar çok zevk alıyordum. Bir süre sonra patlamaya tekrar hazırdım. Patronun nefesinin hızlanmasından ve sikinin iyice gerilmesinden, onun da patlamak üzere olduğunu fark ettim. Artık iyice hızlanmıştık. Daha fazla dayamayıp, patronun götünün derinliklerine patladığım anda, patron da avucuma attırdı. Elimin her tarafı döl olmuştu. Döllerinin keskin kokusu burnuma kadar geldi. Tadını merak ediyordum, ama korkumdan tadına bakamıyordum. Sırtı bana dönüktü, nasılsa göremez diyerek cesaretimi toplayıp döller damlayan elimi ağzıma götürdüm. Değişik ve hoş bir tadı vardı. Zaten ondan sonra bu tadın müptelası oldum.

Sikim iyice küçülüp inene kadar patronun götünde kaldı. Sonra götünü yavaşça sikimden çekti ve bana doğru döndü, herhalde uyanık olup olmadığıma baktı. Ben tabii uyuyormuş numarası yapmaya devam ediyordum. Sikime ve taşaklarıma bulaşmış dölleri yaladıktan sonra, beni yavaşça çevirerek yüzükoyun yatırdı. Sırtımı öpüp okşamaya ve hafif hafif ısırmaya başladı. Tekrar zevke geliyordum, sikim yeniden sertleşiyordu. Patronun dili kalçalarımda yoğunlaşınca, eyvah, sanırım bu koca yarağı yemem gerekiyor dedim kendi kendime. Ama beni sikmesi halinde, itiraz etmeyecek, gıkımı bile çıkarmayacaktım. Bana az önce götünü veren ve müthiş zevk yaşatan bu adama itiraz edemezdim. Evet, ben de ona götümü vermeliydim. Hem patron bile götünü siktirdiğine göre, bu o kadar korkunç bir olay olmamalıydı. Belki de göt siktirmek daha zevkliydi...

Dili deliğimi bulmuş yalıyor, deliğime girip çıkıyordu. Resmen diliyle sikiyordu götümü. Sonra birden durdu ve yataktan kalkıp rafların birine yöneldi. Gözümü hafifçe aralayıp ne yaptığına bakıyordum. Prezervatiflerin olduğu raftan bir prezervatif alıp sikine geçirdi. Loş ışıkta görebildiğim kadarı ile, patronun uzun ve kalın siki 20 cm kadar vardı. Sikine ve götüme sıvı sabun sürüp, bacakarama yanaştı, sikinin başını deliğime dayadı ve ağırlığını vermeden üstüme uzandı. Heyecandan ve korkudan ölüyordum. Şu ana kadar deliğime parmak bile sokmamıştım, patronun o koca yarağını içime nasıl alacaktım? Endişelerim boşa çıktı, patron sikini götüme sürtüyor, ama ısrarla sokmuyordu. Aslında o yarağı içimde istiyordum, ama buna cesaret de edemiyordum.

Patron sikini deliğimin üzerinden taşaklarıma doğru kaydırıp fırçalamaya başladı. Sikinin koca başını bir deliğimde bir taşaklarımın üzerinde hissediyordum. Sokmuyordu, ama bu bile bana müthiş zevk veriyordu. Sonra sikini deliğimin üzerine yerleştirip durdu ve hafifçe bastırmaya başladı. Ucu girdi sanırım, ama canım da bayağı bir yandı. Neyse ki daha fazla sokmadı. Çıkarıp tekrar fırçalamaya başladı. Nefesi hızlanmıştı. Ben de tekrar gelmek üzereydim. Birkaç kez daha fırçalayarak, sikinin başını taşaklarıma bastırıp sarsılmaya başladı. Prezervatifin ucunda biriken döllerin sıcaklığını hissediyordum. Bundan aldığım müthiş zevkle ben de boşaldım. Patron usulca üzerimden kalkıp, kağıt mendille önce kendini, sonra beni güzelce temizledi. Sikimin ucunu öptükten sonra külodumu çekti. Kendi külodunu da giydikten sonra, dudaklarıma ve alnıma öpücük kondurup yanıma uzandı.

Hayatımda hiç bu kadar heyecanlı ve zevkli bir gece geçirmemiştim. Bu olaydan sonra, patronumla başka nöbetlerde de benzer maceralar yaşadım. Ancak ben her seferinde uyuyor numarasına devam ettim, bir türlü cesaretimi toplayıp da uyanık olduğumu söyleyemedim. Çünkü patronum, eşcinselliğini kendine bile itiraf edemeyecek kadar çekingen birisi. Olsun, ben buna da razıyım.

Patronumla yaşadığım bu olaylardan sonra, daha önce reddettiğim arkadaşlarıma bu kez ben teklif ettim, ama onlar başka bir hikaye konusu. Şimdilik hoşça kalın.

[Cengiz]

Komşumuzun Oğluyla Sikişirken Gelen Misafir!

Komşumuzun Oğluyla Sikişirken Gelen Misafir! (Cengiz 48 Y., İzmir / Türkiye)

Üniversitede okurken iki arkadaş bir evde kalıyorduk. Ancak ev arkadaşım gay kimliğimi bilmiyor ve ben de ona hissettirmemek için yoğun bir çaba harcıyordum. Onun memleketi İzmir'e yakındı. Dolayısıyla sık sık evine gider beni haftasonları yalnız bırakırdı. Böyle zamanlarda da ben bayram ederdim. Yine öyle yalnız bir haftasonu geçirecektim. Akşam hava karardığında dalgın dalgın eve giderken, eskiden oturduğumuz apartmandaki komşumuzun oğlu Yavuza rastladım. Yavuz da üniversitede okuyordu. Benden uzun boyluydu. Vücudu ilgimi çekerdi, ama malum ortaya çıkıp da birşey diyemezdim. Onu görünce sevindim, ayak üstü kısa bir hoşbeşten sonra onu eve davet ettim. Kabul etti ve eve yürümeye başladık. Marketten yemeklik birşeyler alıp, evde kendimize mütevazı bir akşam yemeği hazırlayıp yedikten sonra salona geçip sohbete başladık. Doğal olarak, iki abaza erkek bir araya gelir ve de yalnız kalırlarsa, konu sex olur.

Hava çok sıcaktı. Üstümüzü çıkarıp iç çamaşırlarımızla oturmaya başladık. Komşumuzun oğlu bacak bacak üstüne atıp, sikinin belli olmasını ustalıkla engelliyordu. Hava cidden çok sıcaktı ve duş almayı önerdim. Kabul etti. Yavuz banyoya girdiğinde amacım anahtar deliğinden seyretmekti. Aksilik bu ya, onu bir türlü göremedim. Birkaç dakika sonra Yavuz banyodan, “Ya su akmıyor!” diye seslendi. Yaşasın! dedim içimden, bizim banyo musluğu yine azizlik yapmıştı. İçeri girip müdahale etmeliydim. Teklifsizce kapıyı açıp içeri girdiğimde, Yavuzun benden pek çekinmediğini ve oldukça rahat olduğunu hissettim. Sanırım 31 çekiyordu ki, siki taş gibi kalkmış, dimdik ileriyi gösteriyordu. Fena bir yarak değildi, nerden baksan 17 cm uzunluğunda vardı. Oldukça kalındı ve damarlıydı, alt tarafı da kıllıydı. İçimden, Bu yarak ne güzel yalanır, ah bir razı olsa! diye geçirdim. Neyse, suyu ayarlayıp banyodan çıktım, tekrar salona gittim.

Bu sefer ben de üstümdekileri çıkartıp evdeki porno dergileri karıştırmaya başladım. Bilerek banyoya havlu bırakmamıştım. Yavuz mecburen dışarı çıplak çıkacaktı. O yüzden ben de çıplak hale gelmiştim. Kafamda bu düşüncelerle sayfaları çeviriyor, ama ne olduğuna bakmıyordum bile. Yavuz, üzerinden sular süzülür bir halde banyodan çıkıp, “Ya havlu bulamadım!” dedi. “Afedersin koymayı unutmuşum, dur getireyim.” dedim. Havluyu verdim. Kurulandıktan sonra tam külotunu giyecekken, ben, “Boş ver giyme, bak ben de çıplağım, böylesi daha rahat, kim görecek bizi, biraz özgürlüğü yaşasın aletlerimiz. Ben evde yalnız olunca genelde çıplak otururum!” dedim. Yavuz da, “Alem adamsın! Peki giymeyim...” dedi ve gülüştük.

Ben onun vücudunu inceliyordum. Yavuz body ile uğraştığından çok gelişmiş kasları vardı. Memeleri nerdeyse yeni yetme bir genç kızınki gibiydi. Uçları dışarı doğru sivrilmiş, adeta gel beni em diye feryat ediyorlardı. Göbeğindeki kaslar ise, düzgün kesilmiş bir tepsi baklavayı anımsatıyordu. Baldırları da gene öyle. Hele o kalın dudakları... Bir içim su gibiydi. Hani yumulunca saatlerce emmekten bıkmayacağınız türden. Sanki doğal ruj sürülmüş gibi parlak, kalın ve kırmızı dudaklar.

Biraz havadan sudan konuştuktan sonra konu yine dönüp dolaşıp sekse geldi. Konuştuklarımızdan ikimizin de sikleri taş gibi olmuştu. Bir süre YAvuzun vücudunu seyrettikten sonra gözlerinin içine bakıp, “Ne kadar güzel bir vücudun var. Ne kadar zamanda bu hale geldi?” dedim. “4 yıldır body'ye gidiyorum. Cidden güzel mi buluyorsun?” diye sordu. “Evet! Eğer kız olsaydım, şimdi hiç tereddüt etmeden kucağına oturmuştum bile!” dedim. Yavuz da, “Kucağıma oturmak için kız olmana gerek yok ki!” dedi gülerek. Ciddi bir ifade takınarak, “Sen ne demeye çalışıyorsun?” dedim. “Gayet açık değil mi? İstiyorsan kucağıma oturabilirsin, ve eğer istiyorsan ben de senin kucağına oturabilirim, ne var bunda?” dedi gayet doğal bir ifade ile. Ben şoklardaydım. Bu işin bu kadar kolay olacağını hiç mi hiç düşünmemiş, binbir çeşit senaryolar üretmeye zorlamıştım kendimi. Şaşkın şaşkın Yavuzun yüzüne bakıyordum, hiç sesimi çıkarmadan...

Sessizliği bozan Yavuz oldu, “Bak, senden saklamayacağım, ben Biseksüelim. Kafama yatarsa erkek kadın fark etmez, hem sikerim, hem de kendimi siktiririm! Eğer sen de istiyorsan gel sevişelim!” dedi. “Ben de sana karşı açık olacağım! Aslında ben erkek vücudundan hoşlanıyorum, sikmek de, sikilmek de hoşuma gidiyor. Açıkçası seni eve çağırırken amacım bir şekilde seni razı edip seninle sevişmekti!” dedim ve daha fazla beklemeden dudaklarına yumuldum. Gerçekten de o kalın ve etli dudaklar nefis emiliyordu. Saatlerce emsem doymazdım, ama emilecek başka yerler de vardı. Bütün vaktimi dudaklara veremezdim, aşağı kayıp o nefis meme uçlarına yöneldim. Çok sert kasları vardı, ama emmek yine de çok güzeldi. Ben emdikçe uçları büyüyor, ağzımda daha çok yer işgal ediyorlardı. O da boş durmuyor, iri eliyle kalçalarımı sıkıyor, kulak memelerimi emiyor, boynumu yalıyor, sırtıma çimdikler atıyor, ensemi hafif hafif ısırıyordu...

Yavaş yavaş aşağı inip, Yavuzun kazık gibi olmuş sikini öpmeye başladım. Dilimi sikinin deliğine sokmaya çalışıyor, sonra etrafında gezdiriyordum. Dilimle ucuna bastırırken başını tamamen ağzıma alıp, kertiğinden dudaklarımla sıktım. Ağzımın içinde kalan kısmına ise dilimle her milimetresine masaj yapıyor, sonunda deliğin ucuna getirip bastırıyordum. Bir yandan da taşaklarını ellerimle sıkıyor, kalçalarını okşuyor, parmağımla göt deliğine hafif hafif bastırıyordum. Sikini bir dondurma külahı gibi tutup çevresinden merkezine doğru, dondurma yalar gibi yalamaya başladım. Sikinin köküne iniyor, oradan tekrar başına çıkıyordum. Hele alt tarafındaki kıllar yalanırken dilimde bıraktığı hoş gıdıklanma hissi beni çıldırtıyordu. Ustaca traş olmuştu. Ne taşaklarında ne da başka bir yerinde kıl vardı. Ama sikinin alt tarafında fazla sık olmayan, neredeyse kertiğe kadar yayılmış uzun kıllar vardı. Bu vatandaş cidden işini iyi biliyordu. Sikin bu şekilde kıllı oluşu sikilene müthiş zevk verirdi. Etrafında ve taşaklarda ise aksine kılsız oluşu ise yalarken zevk verirdi. Parmağımla hisettiğim kadarı ile götü de kılsızdı...

Yavuz saçlarımdan tutup başımı yukarı kaldırdı ve “Yanıma ters yat, ben de seninkini emmek istiyorum!” dedi. Derhal dediğini yaptım. Artık ikimizin de ağzı doluydu. Ellerimiz de boş durmuyor, birbirimizin kalçalarını sıkıyor, göt deliklerini parmaklıyorduk. Yavuz sikimi o kadar ustaca yalıyordu ki, patlamak üzereydim. Onun da solukları hızlanmış, sikini ağzımda ileri geri itiyor, benimkini de koparırcasına somuruyordu. Bu arada bir parmağı yetmemiş, götüme ikinci parmağını da sokmuştu. Hemen ben de onu taklit edip, hatta daha ileri giderek, üç parmağımı soktum onun götüne. Götü iyice gevşemişti, parmaklarım rahatça giriyordu. Ancak götümden prostatıma parmakla yapılan baskı ve delicesine emip yalayan dilin vermiş olduğu zevke dayanamadım ve Yavuzun ağzına patladım. Döllerim onun diline henüz değmişti ki, o da ağzıma boşalmaya başladı. Kurulmuş saat gibi aynı anda birbirimizin ağızını döl ile doldurmuştuk. Çok lezzetli bir dölü vardı, resmen şeker şurubu gibiydi. Hele o keskin kokusu beni tekrar tahrik etmeye yetmişti.

Yavuz sikimi yalamaya devam ediyordu, ben de onun götünü parmaklamaya. Bu arada onun da siki ağzımdaydı, ama iyice sönmüş yumuşamıştı. Taşaklarını emmeye başladım. Başımı bacaklarının arasından sokup göt deliğini yalamaya başladım. Dilim rahatça içine giriyordu. Kalçalarını ısırdıkça, o da sikimi büyük bir şevkle emiyordu. Sikini tekrar ağzıma aldığımda hala yumuşaktı, ancak ağzımda git gide büyümeye başladı. Ben emdikçe o büyüyordu. Eski halini alınca yine dondurma yalar gibi yalamaya başladım, çünkü hepsi ağzıma sığmıyordu. Göt deliği bir açılıp bir kapanıyor, adeta girmem için beni davet ediyordu...

Yavaşça altından çekilip arkasına geçtim. Sikimle kalçalarına birkaç şaplak vurduktan sonra, sikimin başını deliğine dayadım. Kendini geri çekip sırt üstü uzandı. Bacaklarını iyice yana açıp koltuğun kenarına kalçasını getirerek dizlerini kırdı. Göt deliği bütün ihtişamı ile önümdeydi. Dizlerimin üzerine çömelip tekrar sikimi deliğe dayadım. O da bacaklarını kalçalarımın üzerinde birleştirerek beni mengeneye aldı ve kendine doğru çekti. Hafif bir itmeyle hepsini köklemiştim. Kollarını boynuma dolayarak doğruldu ve dudaklarımı emmeye başladı. Resmen mengenede gibiydim, öylesine sıkışmıştım ki, hiç kımıldayamıyordum. Biraz emiştikten sonra beni serbest bırakıp yere indi ve domaldı. Bu pozisyonda kontrol bendeydi ve çok rahat ediyordum. Bana, “Çok hızlı sik beni! Sikini tamamen çıkar ve tekrar tekrar sok! Her seferinde götüm sikin girdiğini iyice hissetsin. Bütün kuvvetinle ileri ittir beni!” dedi.

Uslu bir çocuk gibi Yavuzun dediğini harfiyen yapıyordum. Gerçekten de her girişimde “Iııııhh!” diye hırlıyor, zorlamamla nefesi kesilir gibi oluyordu. Bu şekilde bir süre devam ettik. Artık dayanacak halim kalmamıştı. Müthiş zevk alıyordum. Derken Yavuzun götünün içinde patladım. Birkaç cılız git-gelden sonra üzerine yığıldım. Sikimi götünden çekip çıkaracak mecalim bile kalmamıştı. Yavuz usulca altımdan kalktı, arkama geçerek belime sarıldı, göt deliğime sikinin başını değdirmesiyle köklemesi bir oldu. Bir an canım yanar gibi olduysa da hemen geçti. Açıkçası çok ustaca sokmuştu. Bunca zamandır yarak yerdim, ama hiç böyle rahat yememiştim. Göt deliğim genelde yavaş gevşer ve ilk alışta partnerimin siki küçük de olsa canım yanardı biraz. Gidip geldikçe o meşhur sikinin sakalları bana müthiş zevk veriyordu. Beni kah bacak omuza yapıyor, kah domaltıyor, kah yüzükoyun yatırıp sikiyordu. Hani derler ya, tam manasıyla evire çevire sikiyordu beni. Bu arada benimki de tekrar sertleşmiş, kendi kendime 31 çekmeye başlamıştım.

O esnada kapı çaldı. “Gecenin bu vakti gelen kim ki acaba?” diyerek hemen toparlandık. Yavuz alel acele pantolonunu giyerken, ben eşofmanımın altını giydim ve gidip kapıyı açtım. Kapıdaki, Yavuzun evinde misafir olarak kalan, Murat adında (o da üniversite öğrencisi) bir akrabasıydı. Kendisini arada sırada mahallede görüyordum, ama hiç konuşmuşluğumuz yoktu. Yavuzun bizde olup olmadığını soruyordu. Yavuz da içerden, “Gelen bizim amca oğlu mu?” diye seslendi. “Evet, seni soruyor!” dedim. Yavuz da, “İçeriye gelsin!” deyince, doğrusu biraz bozulmuştum, Yavuzla sikişimiz yarım kalmıştı. Muratla birlikte odaya girdiğimizde şaşırmıştım, Yavuz tekrar soyunmuş ve sikini sıvazlıyordu. Suratımdaki şaşkın ifadeyi görünce, bana, “Merak etme, Murat sağlamdır, onunla da sikişiyorum!” dedikten sonra, Murata da, “Hadi soyun, katıl bize!” dedi. Murat da hiç yabancılık çekmeden üzerindekileri fora etti. Çırılçıplak kaldığında, vücudunun en az Yavuzunki kadar harika olduğunu gördüm. Ancak Muratın siki çok daha iriydi. Tam kalkmamıştı, ama boyu 20 cm den kesin fazlaydı. Acayip sarkık taşakları vardı. Abartmıyorum, cevizleri 10 cm kadar sarkmıştı aşağı...

Yavuz bana, “Hadi, kaldığımız yerden devam edelim!” dedi. Ben biraz Muratın varlığından çekinerek de olsa, eşofmanımı çıkardım ve tekrar Yavuz'un önünde domaldım. Yavuz götümü biraz tükürükledikten sonra aynı taktikle tekrar geçirdi deliğime. Murat da sikini kaldırmış, sıvazlayarak önüme gelip, o koca yarağını ağzıma dayadı. Ne kadar uğraştıysam imkansız, kesinlikle ağzıma başı bile girmiyordu. Ben de yalamakla yetindim. Her tarafını yalıyor, sarkık taşaklarını emiyordum. Murat'ın siki Yavuz'unkinden çok daha kıllıydı. Sikinin sakalları daha sık ve uzundu. Tam kertiğinin altından başlıyor git gide çoğalarak köküne kadar iniyor ve orada bitiyordu. Taşakları ise traş edilmemiş olmasına rağmen tamamen kılsızdı. Sikinin tüyleri ise birkaç cm boyunda kızıl ve özel olarak şekilli traş edilmişti...

Hele o azman siki... Tam kalktığında, devasa boyutlarıyla, bütün ihtişamı ile önümde duruyordu. Kalınlığı bileğimden daha fazlaydı. Kavradığımda parmaklarımın arası en az 3-4 cm açık kalıyordu. Kalın damarları vardı. Aslında bu siki denemek isterdim ama gözüm korkmuştu. Götüme sokmaya kalksa kesin yırtılır diye düşünüyordum. Ağzıma girmeyen şey götüme nasıl girerdi ki? Ben bunları düşünürken, Murat Başımı kaldırıp, “Bu yarrağı götünde tatmak ister misin?” dedi. “İsterim, ama korkuyorum, çok büyük!” dedim. “İstersen deneriz, alamazsan zorlamam!” dedi. Bu arada Cengiz beni sikmeye bütün hızıyla devam ediyor, (aynı bana yaptırdığı gibi) geri çekilip sikini tamamen çıkardıktan sonra tekrar hızla içime sokuyordu. Bu cidden büyük zevk veriyordu. Bir yandan Murat'ın yarağını yalamaya, bir yandan da Yavuz'unkini götten yemeye devam ediyordum...

Derken Yavuz hırıltılarını arttırmış, gelmek üzere olduğunu hissettiriyordu. Sikini aniden içimden çıkarıp attırmaya başladı. Döllerinin bir kısmı sırtıma, bir kısmı da Murat'ın yüzüne fışkırmıştı. Murat hem yüzündeki hem sırtımdaki dölleri yaladıktan sonra, arkama geçerek Yavuz'un yerini aldı. Çok heyecanlıydım. Hem istiyor hem çok korkuyordum. Murat sikinin başını deliğime dayadı ve hafif hafif ittirmeye başladı. Ama imkanı yok, girmeyecekti. Hem canım çok yanıyor, hem de bir santimi bile girmiyordu. Daha fazla acıya dayanamadım ve yapamayacağımı söyleyerek Muratın önünden kalktım. Bu arada Yavuz Murata, “Bırak o çaylağı, götün hası burada, gel beni sik!” diyerek domaldı. Murat da hemen Yavuz'un arkasına geçti. Ben de sikimi Yavuz'un ağzına vermek istediğimde Murat buna engel oldu, “Dur şimdi, önce ben Yavuzun götüne bir sokayım, sonra sen ağzına verirsin. Çünkü can havliyle sikini ısırabilir!” dedi. Kenara çekilip her ikisini birden okşayarak seyre koyuldum...

Murat bastırıyor, Yavuz ıkınıyordu. O azman yarağın başı yavaş yavaş Yavuzun delikte kaybolmaya başlarken, Yavuz da eline geçirdiği bir yastığı ısırıyordu. Belli ki canı çok yanıyordu. Bana göre epeyce uzun bir süre geçtikten sonra artık Muratın yarrak köküne kadar Yavuz'un götüne girmişti. Murat yavaş yavaş gidip gelmeye başladığında, Yavuz da ısırdığı yastığı bırakmış, yüz hatları gevşemiş, zevk aldığını belli ediyordu. Ben de fırsatı değerlendirip Yavuz'un altına (Yavuzla 69 olacak şeklide) sırtüstü uzandım ve sertleşmek üzere olan sikini ağzıma alıp biberon emer gibi emmeye başladım. Aynı anda Yavuz da hemen benim yarağı ağzına almış ve emmeye başlamıştı. Fakat Murat Yavuzun götüne gidip gelmelerini hızlandırdıkça, Yavuz sikmi koparırcasına emiyordu...

Murat kolumdan tutup, “Gel hadi, sen de bana sok! Götüm daha fazla yaraksızlığa dayanamayacak!” dedi. Hiç ikiletmeden, sikimi zorla Yavuz'un ağzından kurtarıp, Murat'ın arkasına geçtim. Murat'ın götü oldukça iri bir deliğe sahipti. O kadar rahat girdim içine ki, doğrusu şaşırdım (Sebebini sonra öğrendim!). Ben daha Murat'ın içinde bir iki gidip gelmiştim ki, Murat, “Dur bir saniye!” diyerek beni geri itip, sarsıla sarsıla Yavuz'un götünü dölleriyle doldurmaya başladı. Boşalması bitince sikini Yavuzun götünden çıkardı ve kalkıp Yavuz'u sırtüstü yere yatırdı. Sırtı Yavuz'a dönük bir şekilde Yavuzun taş kesmiş sikine oturdu. Yavuzun sik Muratın götüne tamamen girince, Murat sırt üstü Yavuz'un göğsüne uzanıp, bacaklarını geri çekti, iyice yana açıp, bana, “Haydi gel, sen de sok! İkiniz birden sikin beni, parçalayın götümü, dayanamıyorum!” dedi.

Kulaklarıma inanamadım. Bu nasıl olabilirdi? Ama denemekle bir şey kaybetmezdim. Hemen yanaştım. Pozisyon almakta acemiliğimden ötürü biraz zorlandım, ama Murat'ın yardımı ile bunu da becerdikten sonra sikimi Murat'ın deliğe dayayıp yavaş yavaş ittirmeye başladım. Hayret edilecek bir şeydi, baştan biraz zorlandıysa da, sikim Muratın götünün içindeki Yavuzun sikine sürtünse de, rahat rahat giriyordu. Yavuz'un hiç sesi çıkmıyor, ama Murat garip sesler çıkartıyor, iki yarağı aynı anda yemenin zevkiyle kudurduğunu hiç saklamıyordu. Hareket etmek sadece bana kalmıştı, ikimizin ağırlığı altında ezilen Yavuz kımıldayamıyordu. Ben hızlı hızlı gidip geliyordum, ama pozisyonun özelliğinden ötürü hareket alanım oldukça kısıtlıydı. Ayrıca benim için de müthiş bir zevkti. Çünkü hem göt sikiyordum, hem de siktiğim götün içinde bir başka sikin sertliğini sikimle hissediyordum. Üstelik ben girip çıktıkça Murat'ın sarkık taşakları da sikime sürtünüyor ve extradan zevk veriyordu.

Bunca tahrik edici unsur bir arada olunca boşalmamız fazla uzun sürmedi. Önce Yavuz, hemen ardından ben boşaldım. Döllerimiz Murat'ın götünden süzülerek dışarı akıyordu. Daha bizim boşalmamız tamamen bitmeden, Murat da 31 çekerek yüzüme attırmaya başladı. O koca yarakta meğer ne bitmez tükenmez bir döl deryası varmış! Az önce boşalmış olmasına rağmen, yüzümün her tarafına döl banyosu yaptırmıştı. Yavaşça yerimizden kalktık. Banyoya gidip duşumuzu aldık. Vaktin geç olduğunu söyleyerek eve gitmek istediler. Fakat bende yatmalarını teklif edince de kaldılar. Uyumak üzere, üçümüz de çırılçıplak bir şekilde benim yatağa girdik. Birbirimizle elleşirken ben uykuya dalmışım. Bir ara gelen seslerle uyandığımda sikişiyorlardı. Ancak bende onlara katılacak derman kalmamıştı, “Size kolay gelsin!” deyip uyumaya devam ettim.

Şimdilik bu kadar, yeni bir hikayede buluşmak üzere hoşça kalın.

[Cengiz]

Genç Yakışıklı Masörle Seksli Masaj!

Genç Yakışıklı Masörle Seksli Masaj! (Aydın 32 Y., İstanbul / Türkiye)

Masaj yaptırmasını çok seven biriyimdir. İş için bulunduğum İzmirde, bir tatil günümde, arkadaşımın tavsiyesi üzerine bir masaj salonuna gittim. Arkadaşımın dediği gibi güzel nezih bir yere benziyordu. Rahatlatıcı oil masajı istediğimi söyledim ve masajını yapılacağı odaya geçtim. Girmeden önce üzerimde hiçbirşey kalmaması ve havlu ile örtünmemi söylemişlerdi. Ben de söylenen gibi yaptım ve havlu belimde, masaj yatağına sırt üstü uzandım, beklemeye başladım. İçeriye omuzları geniş, atletik vücutlu, orta boyda, 26-27 yaşlarında, adının Arda olduğunu öğrendiğim yakışıklı genç Masör girdi. Bana selam verip, eline masaj yağlarını alıp yanıma geldi ve ilk önce vücudumu yağladı. Artık vücudum yağ içinde parıldıyordu. Boynumdan başlayarak omuzlarıma ve göğüslerime indi. Karnıma ve kasıklarıma geldiğinde benim sikim kalkmaya ve havlunun altından belli olmaya başladı. Arda bunun normal olduğunu, vücut gevşeyince böyle tepkilerin verdiğini söyleyerek devam etti.

Artık bacaklarıma masaj yapıyordu ve ben iyice gevşemiş, rahatlamıştım. “İsterseniz havluyu alayım, kasıklarınıza ve bacak aralarınıza da yapayım?” dedi. Ben de, “Tamam.” dedim. Arda havluyu çekip aldı ve benim 16’lık sikim tam karşısındaydı. Kasıklarıma masaj yaparken arada eli sikime değince irkiliyordum. Sonra bacaklarımın arasına yapmaya başladı. Eli busefer taşkalarıma değiyordu. Biraz sonra taşaklarımı tutup ellemeye ve parmaklarını taşaklarımın altından götümün deliğine doğru uzatmaya başladı. Ben gevşemeden dolayı nerdeyse boşalmak üzereydim ki, birden bırakıp, “Artık sırtınıza ve belinize başlayalım...” dedi. Yüz üstü döndüm, götüm artık ona teslim olmuş gibi ortadaydı.

Sırtımı da yağladı ve masajı omuzlardan sırta, belime inerek yapıyordu. Bacakalarıma masaj yaparken, ben kendimi artık tamamen onun ellerine teslim ettim. Belimden kalçalarıma geldi ve elleri sanki kayıyor okşuyor gibi hareketlerle götümü elliyordu. Arada deliğimin çevresine parmakları ile baskılar yapıyor, deliğimi gevşetiyordu. Harketleri deliğimin çevresinde yoğunlaştı ve deliğime parmağının birini sokmaya başladı. Hiç zorlanmadan yağlı olan parmağı gevşemiş deliğime girdi. Ben de rahatlamanın da etkisi ile zevk alıyordum ve acaba nekadar ileriye gidecek diye düşünerek ses çıkarmadan beklemeye başladım. Bir eliyle götümü parmaklıyor, diğer eli ile taşaklarımı okşuyordu. Bir parmak iki oldu, üç oldu, derken artık deliğim tamamen gevşemişti. Sonra taşaklarımdaki eli çekildi ve bir süre sonra götümün ondan taraftaki yanağında bir sıcaklık hisettim, yarrağını çıkartıp sürtmeye başlamıştı...

Benden tepki gelmeyince iyice cesaretlenip, “İsterseniz yukarıya çıkıp belinize daha iyi masaj yapabilirim.” dedi. Ben de sadece kafamı salladım, onayladım. Bacaklarımın arasına üstüme çıktı. O da altını çıkarmıştı, belime masaj yaparken siki götümün yanaklarını arasına sürtüyordu. Ellerini götüme kaydırıp deliğime tekrar masaja başladı. Ellerine daha çok yağ alıp götümü ve deliğimi dahada kayganlaştırdı. Artık deliğime parmakları daha rahat giriyordu, ama bir türlü sikini deliğime getirmiyordu. Ben, “Biraz ordan omuzlarıma uzanırmısın?” dediğimde, biraz daha cesaretlenip sikini göt yanaklarımın arasına sokarak ellerini omuzlarıma uzattı. Siki artık deliğime baskı yapıyor, üstten sürtüyordu ama birtürlü deliğime sikinin başı denk gelip girmiyordu. Ben götümü biraz havaya kaldırıp biraz ona doğru itince, siki deliğimi buldu ve zorlamaya başladı. O da artık tamamen işin onda olduğunu anlamıştı. Sikini eli ile yağlayıp deliğimin tam üstüne getirip zorladı ve biranda löp diye girdi...

Sikini görmedim, ama büyükçe bir sike benziyordu, içimi doldurmuştu. Artk gitgele başlamıştı, altında ben inliyordum, o da, “Güzel götlüm benim!” diyerek üzerime uazanıp ensemi boynumu öpüyordu. Bir süre beni bu şekilde siktikten sonra çıktı ve beni sırt üstü çevirip bacaklarımı omuzlarına aldı. O sırada sikini elime alıp biraz okşadım, tahmin ettiğim gibi 19-20 cm kadardı. Sikini deliğime nişanlayıp soktu ve bacak omuzda sikmeye başladı. Tamamen onun olmuştum, çok güzel sikiyordu beni. Bir süre sonra, “Geliyorum!” diye inleyerek içime boşaldı. Siki küçülmeye başlayınca çıkardı ve “Şimdi senin rahatlama vaktin!” deyip sikimi eline aldı ve sıvazladı. Sonra ağzına alıp emmeye başladı. Ben de bir süre sonra onun ağzına boşaldım. Son damlasına kadar emdi. Müthiş rahatlamıştım. Banyo yapıp öyle çıkmamı söyleyerek, üstüm yağ içinde banyoya soktu beni, okşar gibi yıkayıp, kendisi kuruladı...

Ordan çıkınca hemen bana orayı tavsiye eden arkadaşımı aradım ve teşekkür ettim.

[Aydın]

Sinemada Yarak Hasretime Son Verdiler!

Sinemada Yarak Hasretime Son Verdiler! (Berk 28 Y., İstanbul / Türkiye)

Uzun zamandan beri içimdeki hisleri artık gün yüzüne çıkarıp, gerçekleştirme isteği içimde dayanılmaz bir hal almıştı. 27 yaşındaydım ve bir erkek sikini elimde hissetmek, onu yüzüme sürmek, ağzımda tatmak istiyordum. Banyoda kendi kendimi parmaklamam, prezervatif içine sert maddeler koyup, alev alev yanan götüme sokmak artık bana yetmiyordu. İnternette ufak bir araştırmadan sonra başlangıç noktası olarak kendime sex filmleri oynatan ve gay kanalındaki yaptığım chatlerde gayet rahat bir ortam olduğunu anladığım bir sinemaya gittim. İki film birden oynatıyordu. Bileti alırken bile inanılmaz heyecanlıdım, kalbim yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu. Merdivenlerden aşağıya doğru karanlık bir salona indim, biletçiye bahşiş verdikten sonra işaret ettiği yere oturdum. Eski tarzda bir sex filmi oynuyordu.

Gözüm karanlığa alıştıktan sonra çevreyi incelemeye başladım. 31 çekenler, yanyana oturmuş birbirinin aletlerini sıvazlayanlar... İşte aradığım yeri bulmuştum. Bir müddet sonra bir iki koltuk yanıma 50-55 yaşlarında bıyıklı birisi oturdu. Sinemanın ışığı belli anlarda onu belirgin yapıyordu. Şansıma tam istediğim gibi biriydi. Olgun ve göbekli erkeklerden çok hoşlanıyordum. O sırada herkesin yaptığı gibi bende aletimi dışarı çıkarmış sıvazlamaktaydım. Arada sırada yanımdaki adama baktığımda onun da aynı şeyi yaptığını ve yaklaşık 17-18 cm lik aletini bana bakarak ve göstererek sıvazladığını gördüm. İçimde fırtınalar kopuyordu, ne olacaksa olsun dedim. Adama ve aletine bakarak aletimi sıvazlamaya başladım...

Adam mesajımı almış olacak ki, kalkarak hemen yanımdaki boş yere oturdu ve hiç zaman bile kaybetmeden elini aletime atarak okşamaya başladı. Aman Tanrım dedim içimden, bunu ilk defa yaşıyordum ve inanılmaz heyecanlanmıştım. Adam elimi tutarak kendi aletine götürdü ve okşamamı istedi. Yine ilk defa kendiminkinin dışında bir erkeğin sikini elimde tutuyor ve okşuyordum. Bu arada adam elini pantolonumun içinden popomun altına sokmuş ve deliğimi parmaklıyordu. Korkunç bir zevk alıyordum. Beni öpmeye başladı, ilk defa bir erkekle öpüşüyordum. İlk başlarda çekiniyordum, ama kendimi bırakarak, kendimi teslim ettim ona. Artık ben de ona karşılık veriyordum...

Kafamı tutarak aşağıya doğru bastırdı ve sikini ağzıma almamı sağladı. İlk önce ufak darbelerle 18-19 cm lik aletinin başına dil darbeleri attım. Hemen akabinde ağzıma aldım ve emmeye başladım. Bu işi eğilerek yaptığım için popom daha açıkta kalmış ve adam daha rahat şekilde kalçamı elliyor ve deliğimle daha rahat şekilde oynuyordu. O kadar zevk alıyordu ki, “Em karıcığım, harikasın, bitirdin beni!” diye mırıldanıyor, bu da beni daha ateşlendiriyordu. Heryerimi okşayıp öpüyordu, ben de aynı şekilde ona karşılık veriyordum. Geleceğimi söylediğimde, iki parmağını götüme sokup, diğer eliyle sikimi sıvazlamaya başladı ve beni getirdi...

Boşalmama rağmen içimdeki açlık dinmemişti. Şimdi sıra bendeydi. İlk erkeğimi mutlu etmeliydim. Derhal kucağına doğru eğildim ve sikini iki elimle kavrayıp ağzıma aldım. Emiyor, sıkıyor, erkeğime zevkli anlar yaşatmayı istiyordum. Zaten onun çok zevk aldığı inlemelerinden kendini belli ediyordu. Arada o taş gibi sikini ağzımdan çıkarıp yüzüme sürüyordum. Taşaklarını emerken titremeye başladı. Boşalacağını anlayıp geri çekmek istedi, ama ben ilk erkeğimin dölünü ağzımda tatmayı istiyordum. Emmemi hızlandırdım ve bir anda ağzımın içi sıcak döllerle dolmaya başladı. Harika bir histi, ziyan etmeden hepsini yuttum. Sonra ikimiz de doğrulduk ve toparlandık. “Harikaydın karıcığım!” deyip yanağımı öptü. “Sen de harikaydın canım!” deyip elimi sikinin üstüne koydum...

Işıklar yandı ve ilk film bitti, adam da kalkıp gitti. Bir süre sonra ikinci film başladı. Az önce bizi seyreden tinerci tipli bir genç yanıma oturdu ve sikini çıkarıp, “Hadi başla yalamaya!” dedi. “Sen de benimkini yalayacakmısın?” deyince, cebinden falçata çıkartıp, “İstediklerimi yap yoksa çizerim!” dedi. Korkmuştum, tinerci gencin sikini yalamaya başladım. Bir süre yalattıktan sonra, “Yeter!” dedi ve pantolonumu dizlerime kadar indirmemi emretti. Dediğini yaptım. Beni koltuğa doğru domaltıp, sikini götüme zorlamaya çalışırken, ışık odasından olanları gören sinemacı yanımıza gelerek, tinerciye, “Kalk lan, kırmayayım bir yerini, siktir git burdan, bir daha da gelme!” dedi. Tinerci kalkıp gittiğinde, sinemacı bana, “Gel sen de burdan çık, kimse görmesin!” diyerek kolumdan tuttu ve salondan dışarıya çıkardı, ordan da ışık odasına götürdü...

İçeride başka bir arkadaşı daha vardı. Arkadaşına, “Bak içerde bunu tinerci zorla sikecekti, kurtardım, şimdi bana borçlandı!” dedi. Sonra bana dönüp, “Artık borcunu ödersin herhalde, hadi göster bakalım hünerlerini!” diyerek sikini dışarı çıkarttı. Ben de minnetimi göstermek için yalamaya başladım. Akadaşı da çıkarttı sikini ve yüzüme sürmeye başladı. Sinemacı arkama geçip pantolonumu çıkarttı, masaya domaltıp kayganlaşmış sikini götüme yavaşca sokmaya başladı. İlk defa sikileceğimi, yavaş sikmesini söylememe bile fırsat vermeden hepsini birden köklemişti. Götümün yarıldığını hissettim, fakat hem korkudan hem heyecandan bağıramadım. Arkadaşı da ağzıma verdi. Götüm sikilirken, ben de arkadaşının sikini somuruyor ve inliyordum. Sinemacı 6-7 dakika sikti götümü ve içime boşalıp çekildi. Hemen arkadaşı arkama geçti ve daha büyük olan sikini döller akan götüme sokarak, hızlı hızlı sikmeye başladı. Kısa sürede o da içime boşaldı ve çekildi...

Doğruldum, üstümü başımı düzeltip, ikisine de teşekkür ettim ve çıkıp gittim. Ogün sinemada olanları hiçbir zaman unutmadım ve hep hasretini çektim.

[Berk]

İlk Eşcinsel İlişkim Almanyada Almanla Oldu!

İlk Eşcinsel İlişkim Almanyada Almanla Oldu! (Hasan 38 Y., İstanbul / Türkiye)

38 yaşında, başarılı kariyeri olan biriyim. 5-6 yıl öncesine kadar sadece kadınlarla ilişkiye giriyordum. İyi görünümlü ve kariyer sahibi olduğum için çekici kadınlarla birlikte olmakta zorluk çekmiyordum. Ama içimde sürekli değişiklik arayışı, yeni birşeyleri denemek arzusu vardı.

Arada bir eşcinsel sitelere giriyor, seks hikayeleri okuyordum. Bir süre sonra chatleşmeye başladım, ama bir türlü cesaretimi toplayıp gerçekleştiremiyordum. Yurtdışı seyahatlerimden birinde birkaç içkiden sonra cesaretimi toplayıp zincirimi kırmaya karar verdim ve uzun süredir yazıştığım (Alman) kişiyi aradım. Yarım saate kadar otele geleceğini söyledi. Hemen duşumu yapıp beklemeye başladım. Dakikalar geçmek bilmiyor, yüreğim dışarı çıkmak istercesine çarpıyordu. Kapı çaldığında ise damarlarımın şiştiğini, terler boşaldığını hissettim, ayaklarım birbirine dolaştı. Kapıyı açtığımda kendini tanıttı. Hoşgeldin! dediğimde bana sarılıp benimle içeri yürüdü. Onun doğallığı ve sakinliği beni de biraz rahatlattı, ama kalbim inanılmaz bir hızla atıyordu.

Yatağın kenarında önce biraz oturduk konuştuk, hafifçe dokunuyorduk sadece. Ona ilk olacağını söylediğimde, merak etmememi, rahat olmamı söyledi. Nitekim sonunda onun fazlasıyla haklı olduğuna karar verdim.

Elim yavaş yavaş bacak aralarına kaydığında inanılmaz büyük bir penisle karşılaştım. Yavaş yavaş birbirimizi soyduk. O dudaklarını boynuma, göğüslerime, vücudumun her noktasına değdirdikçe inanılmaz heyecanlanıyor, ama yavaş yavaş kendimi olayların akışına bırakıyordum. Onu tamamen soyup boxer ile bıraktım. Yavaş yavaş vücudunu ellerim dudaklarım ve dilimle keşfe başladım. Boxer’ini çıkartarak aletini serbest bıraktığımda ise yarağının yarı inik hali bile benimkinden büyüktü. Yavaş yavaş kasık aralarını, taşaklarını yalamaya ve okşamaya başladım. İlk oralımı vermek için sabırsızlanıyordum. Sonra yavaş yavaş şaftını alttan üste doğru yalamaya, ellerimle okşamaya başladım. Sünnetsiz kafasına dil darbeleri attıkça kafası ortaya çıkmaya başladı ve onu deli gibi emmeye başladım. Partnerim zevkten inledikçe ben daha çok zevk alıyor, daha da derinlere alıyordum gırtlağımdan içeri. Ağzıma boşalma anını hemen hissetmek istiyordum, ama partnerim beni yavaşça yukarı çekip, ilkini böyle yaşatmak istemediğini söyledi.

Beni yatırıp yavaşça üzerime uzandı ve dudaklarımız dillerimiz birleşti. Elleri vücudumum her yerindeydi. Sonra yavaş yavaş boynumu yalamaya başladığında inlemelerim artmaya başladı. Vücudumun her noktasını keşfettiği 1 saat boyunca ince ince inledim, ta ki diliyle arka deliğime darbeler vurmaya başlayana dek. O anda inlemelerim artarak daha da yoğunlaştı.

Artık zevkten titriyordum, dayanacak halim kalmamıştı. Onu içimde istiyordum. Çok sefkatli davranıyordu. Beni yan yatırdı ve kaşık pozisyonuna getirdi. 19 cm’lik aletinin ucunu, çok yavaş, hiç acele etmeden, alıştıra alıştıra soktu. Bu arada beni sürekli öpmeye iltifat etmeye devam ediyordu. Sevişmeye başlamamızın üzerinden 1 saat geçmişti. Yarağının küçük kısmı ile acele etmeden beni alıştırmak için yavaş yavaş gidip gelerek yarısına kadar sokmuştu. Canım acıyordu ama zevkim onu fazlasıyla bastırıyor, sürekli inliyor, ona ne kadar harika olduğunu söylüyordum. Gerçekten de harika sevişiyordu. “Ne olur artık içime tamamen sok!” diyordum, ama dinlemiyordu.

Bir anda geçirdiğinde şimşekler çaktı gözlerimde ve elimde olmadan bağırdım. “İstersen çıkabilirim, bırakabilirim...” dedi, ama ben cevap olarak sadece, “Kıpırdama!” diyebildim. Halen sarhoş gibiydim. 1-2 dakika kadar sonra kalçalarımı yavaş yavaş oynatarak, içimde küçük daireler çizmeye ve girip çıkmasını sağlamaya başladım. Biraz daha alışınca bunu hızlandırmaya ve giriş çıkışları küçükten daha uzun vuruşlara çevirmeye başladım. Zevkten bacaklarım titriyordu. O da zevkten inlemeye başlamıştı. O da katılıp darbelerle girişleri hızlandırıyor, o hızlandıkça, ben, “Daha hızlı gir, dibine kadar!” diye inliyordum. Kaşık poziyonunda olduğmuzdan onu göremiyordum, halbuki ilk orgazmı yaşarken birbirimizin yüzünü görmemizi istiyordum.

Onu sırtüstü yatırıp üstüne çıktım. Artık yönetim bendeydi. 19 cm’in üstünde önce yavaş yavaş, sonra hızlanarak zıplıyordum adeta. Arkam yırtılıyor gibiydi, ama o kadar zevk alıyordum ki... Resmen götüm uyuşmuş, hissetmiyordum. Deli gibi inliyorduk ikimiz de. Ellerim göğüslerinde, bacaklarında ve taşaklarında geziyordu. Bir anda doğrulup oturma pozisyonuna geldi ve dudaklarıma delice yapıştı. Dillerimiz birbiriyle çılgınca sevişiyordu. Sırtımdan ter boşanıyordu. Başım bilinçsizce sağa sola gidiyor, çıkardığım sesler inleme mi, çığlık mı duyamıyordum bile. Sevişmeye başladıktan 2 saat kadar sonra, götüme patlarcasına bağırarak boşaldı. İçimden çıkarmadı ve ikimiz de ter içinde öpüşmeye ve sarılmaya devam ettik. Bana, “İlk ilişkin olması mümkün değil, inanılmaz sevişiyorsun!” dedi, ama 100’de 100 doğruydu. En önemli faktör, onun beni inanılmaz tahrik edip tetiklemesiyle kontrolü tamamen elden bırakıp içgüdülerimle hareket etmiştim.

Beraber duşa girdik ve orada öpüşmeye devam ettik. Yavaş yavaş aşağı indim. Bekaretimi, inanılmaz bir zevk vererek alan bu güzel penise hakkını vermek istiyordum. Başını önce öpüp ardından dil darbeleri atmaya başladım. Sonra onu yatağa götürüp yatırdım. Taşaklarını ağzıma alıp emiyordum, sonra şaftını yaladım ve büyük bir zevkle ağzıma zor siğan yarağı ağzıma almaya başladım. Bir yandan da baş ve işaret parmağımla daire yaparak masaj yapıyordum. Diğer elim de kasıkları, taşakları ve vücudunda gezerken, bana yine, “Harikasın, müthişsin, bu senin ilkin olamaz!” deyip duruyordu. Bir süre sonra konuşmalar inlemelere dönüştü ve ağzıma ilk patlamayı yaşadım. Tadı biraz tuhaf geldi, ama zevk sarhoşluğuyla bir kısmını yuttum.

Sertliğini kaybetmeden beni sırtüstü yatırdı. Önce bacaklarımı omuzlarına alıp içime girdi. Sonra bacaklarımı indirdi ve içimdeyken üzerime uzandı. Aynı anda hem içimde gidip geliyor, hem de öpüşüyorduk. Başta bacaklarımı yanda tutarken, bir süre sonra onun beline doladım ve kalçalarından bastırarak, “Daha hızlı gir, daha sert sik!” diye yalvarıyordum. İkimiz de ter içindeydik. Yarım saat kadar böyle devam ettikten sonra, beni köpekleme pozisyonunda sikmesini istediğimi söyledim. Beni domaltıp belimden bastırdı ve yavaş yavaş girdi. O yavaş yavaş girip çıkarken ben de daireler çizerek her noktama değmesini sağlıyordum. Bir süre sonra onun giriş çıkışlarıyla birlikte ben de kalçalarımı daire dışında ileri geri hareket ettiriyordum.

Gözlerim kararıyordu zevkten, onun da inlemeleri yükselmeye başlamıştı. “Hadi daha sert sokup çıkar, parçala beni!” deyip duruyordum. Birkaç gidiş gelişten sonra boşalacak gibi görünmesine rağmen, 15 dakika bu tempoda sikmeye devam etti. Bacaklarım adeta uyuşmuş hissetmiyordu artık. Zevkten bağırmaya başladığında, o muhteşem aleti götümden çıkarıp ağzıma aldım ve olabilecek en hızlı şekilde, en derine gidip geldim, ağzıma sokup çıkarırken kalın başına dilimle darbeler atıyordum. 1 dakika kadar sonra çığlıklarla ağzıma boşaldı ve busefer hepsini yuttum. Ağzımdan çıkarmadım ve birkaç dakika emmeye, öpmeye ve dilimle ufak darbeler atmaya devam ettim. Bittiğinde yatağa uzanıp öpüşmeye başladık ve o yine “Sen kesinlikle bakire olamazsın, bu senin ilk seferin olamaz!” deyip duruyordu.

Uyumadan önce 1 kez daha birlikte olduk, tam 2 saat boyunca her pozisyonda götümü ve ağzımı keşfetti. Yorgunluktan ayaklarım titrerken uyuyakaldık.

Sabah ilk ben uyandım. Gözüm hemen inik haliyle bile muhteşem duran sünnetsiz sikine takıldı. Ona oral vererek onu uyandırdım ve çılgınca sevişmeye devam ettik. O gün dönmem gerekirken, 1 gün daha uzattım ve ertesi akşama dek devam ettik.

Onunla 3 kez daha haftasonu geçirdim ve herbiri muhteşemdi. Bir dakikasını bile boşa geçirmiyorduk. 3 yıldır yurtdışına gidemiyorum. Arada 2 kişi ile tek seferlik beraberliğim daha oldu, ama hiçbiri O’nun yerini dolduramadı.

[Hasan]

Travestiyle Hayalim Gerçek Oldu!

Travestiyle Hayalim Gerçek Oldu! (Sinan 45 Y., İstanbul / Türkiye)

Merhaba. Adım Sinan. 45 yaşındayım, 14 yıllık evli ve bir çocuk babasıyım. Eşimle sevişerek evlendim. Aramızda şuana kadar cinsel uyum da dahil hiçbir problem yasamamış biriyim. Ancak küçüklüğümden beri içimde önünü alamadığım bir kadınlık duygusu vardı. İnanın o kadar güçlü ki, önüne geçmek hemen hemen imkansız gibi birşey. Eşim evde olmadığı zamanlar ve kayınvaldeme kalmaya gittiği zamanlar, eşimin tangalarını giymek, sütyenini takmak, makyaj yapıp tırnaklarımı ojelemek beni müthiş heyecanlandırıyordu. Kendimi evin içinde ayağımda ince çoraplar ve abiye topuklu ayakkabılarla, kıvıra kıvıra gezmek müthiş bir zevkti.

Bir yandan da içimdeki çatışma korkunç boyutlara ulaşmıştı. Bazen kendimden nefret ediyordum. Ben kimdim peki? Bir yerde bir hata vardı, ama neredeydi? Tam bir kimlik karmaşası içinde boğuluyordum. Doktora gidip, ‘Doktor bey ben kendimi ibne hissediyorum!’ diyemezdim. Böylesine korkunç bir durumu nasıl açıklayabilirdim eşime? Bu pekte mümkün görünmüyordu benim açımdan. Hep bastırdım duygularımı, taki o işi yapmaya karar verene kadar...

Bir seks shoptan aldığım realistik penisi eve getirdiğimde eşim kayinvaldemdeydi. Nasıl heyecanlıydım anlatamam. Hemen makyajımı yapıp süper seksi giyindim ve bir kadın gibi hayali bir erkekle sevişmeye başladım. Evet bütün bedenim o yarrağı istiyordu. Zorlanarakta olsa götüme aldığım o penis bana müthiş zevk vermişti. Bir süre sonra beynimde şimşekler çakmaya başladı. Yapay yarak böyle zevk veriyorsa, gerçeği kimbilir nasıl bir zevk denizine daldırırdı beni acaba? Deli olmuştum, ama nasıl olacaktı bu? Bir erkekle beraberlik benim için imkansızdı. Bunu istemiyordu bedenim. İstediği şey, hem sikilecektim, hemde bir kadın sikecektim.

İnternette travesti dunyasını keşfettiğim zaman şoke olmuştum resmen. Neler vardı neler. İnanasım gelmedi başta, ancak gördüğüm resimler beni o kadar etkilemisti ki, 23 yaşında bir travesti aklımı başımdan almaya yetti. Hayalini bile aklımda dolaştırıken müthiş bir duygu kaplamıştı içimi. Bütün cesaretimi toplayıp yazılan telefon numarasını aradım. Bir müddet sonra, ne kadın ne erkek sesi olan bir ses cevap verdi telefonuma. Başta biraz ürkmüştüm, ama o kadar nazik bir şekilde konuşuyordu ki, beni bir nebze olsun rahatlatmıştı bu ses. Ertesi gün için sözleştik. Ve verilen adrese gittim. Güzel bir apartman girişindeydim artık. Bacaklarım titriyordu. O anda kafamda beliren duygularla boğuşma başladım. Kendi kendime, Ne yapıyorsun sen ya? Ne işin var buralarda? dedim. Hatta, Dön git, uzaklaş! diyordu bedenim. Ama yarısı da, Hadi bırak artık şu duygularını, yeter! diye çığlık atıyordu.

Kendime geldiğimde travesti olan şahsın kapısının önündeydim. Kapı açıldı ve inanın o anda ölüyorum zannettim. Karşımda yüzüne bakmaya kıyılamıyacak güzellikte ve süper seksi, mini elbiseli biri duruyordu. Hayatımda bu kadar bakımlı birini görmedim. Her yeri ayrı bir güzellikteydi. Erkek olduğuna inanasım gelmiyordu. Gergin olduğumu anlamış olacak ki, beni ustaca sakinleştirdi. Ve elimden tutarak loş ışıklı yatakodasına götürdü. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi bir haldeyken, beni yavaş yavaş soyup, öpmeye ve yalamaya başladı. Bende artık ipler kopmuştu. Bende kendisini ustaca soyarken, “Boş değilsin hayatım, hoşuma gitti!” diyerek, çırılçıplak kalana kadar yiyiştik ayakta. Arkadan ensesini öpüp, kulak memelerini ve boynunu emerken, taş gibi olmuş yarağını o anda farkettim. Olamazdı böyle bir yarak. Tertemiz ve mis gibi kokuyordu. Bu beni dahada tahrik etti.

Yattık, heryerimi yalarken, sikimi ustaca yalaması beni işin en başında uçurmaya yetmişti. Artık ben de duramazdım ve durmadım da. Zaman durmuştu benim için. Göt deliğim alev alev yanıyordu zira, ama o kocaman yarrağı nasıl alacaktım. Gerçi götüm alışıktı realistik penisten, ama bu devasa yarak kıyaslanamazdı bile diğeriyle. Dayanılmaz bir istekle onu sirtüstü yatırdım ve o müthiş yarrağı ağzıma alıp emmeye, yalamaya başladım. Travesti, “Ahhh, ohhh, hayatım süpersin, işi biliyorsun bebeğim, hadi kaldır şunu!” demez mi. Ohaaaaa, inik hali böyleyse, kalkmışı nasıl olur acaba? dememe kalmadan yarak tam kıvama gelmişti.

İlk defa götten sikileceğimi söylediğimde, o müthiş güzel yüzünde tatlı bir tebessüm oluştu, “Hiç merak etme tatlım, uçuracam seni!” diyerek kayganlaştırıcıyla iyice göt deliğimi ovdu. Artık götümü sikmesi için can atıyordum. Dudaklarımı emercesine harika bir şekilde öpüşürken, beni 66 (kaşık) pozisyonuna getirmiş, sikinin başını göt deliğimde gezdire gezdire başını sokuyordu. Öyle bir zevk geliyordu ki, canımın yanmasını bile siklemiyordum. Birdenbire, “Hayatım nefis bir götün var, kondomsuz sikmek istiyorum seni!” demez mi. Hemen kabul ettim. Yağladığı o müthiş sikini yavaş yavaş sokuyordu. Ben uçuyordum. Komple götüme girdiği zamansa, inik sikimden döllerim akmaya başlamıştı bile. Hızlandıkça ben inliyordum ve her vuruşunda şakur şukur sikme sesleri beni delirtiyordu.

Bir müddet sonra sıcacık dölleri içime akmaya başlamıştı bile. Ve ben de mahvoldum zevkten. İcimde bir süre kaldıktan sonra çekildi ve oynayıp taş gibi yaptığı sikimi, domaldığı göt deliğine yerleştirmişti. “Hadi bebeğim uçur beni, pompala birtanem!” diyerek kalçalarını sallamaya başlamıştı. Beni uçuran bu travestiye hakkını vermeliydim. Bana, “Kondom takma bebeğim!” deyince heyecanım dahada arttı. Kalkmış sikimin başını göt deliğinden içeri bastırır bastırmaz Löp! diye giriverdi. Sıcacıktı. Hayvanlar gibi sikiyordum. Çok geçmeden boşaldım tabi. Ama bitmiştim...

O travestiyle ilişkim halen devam ediyor ve her pozisyonda hem sikildim, hemde siktim. İşin ilginç yanıysa, bu travesti bana deliler gibi tutulduğunu beyan ederek, beraber yaşama teklif etmesiydi. Tabiki mümkün olamayacak birşey, ama metresim olmayı kabul etti en sonunda. Şimdi eşim ne zaman evden ayrılsa kendimi onun koynunda buluyorum ve sabahlara kadar sikişiyoruz.

Herkese saygılar sevgiler...

[Sinan]

Otostopçu Çıtır Oğlanı Siktim!

Otostopçu Çıtır Oğlanı Siktim! (Ahmet 41 Y., İstanbul / Türkiye)

Merhabalar ben İstanbuldan Ahmet. Serbest çalışırım, 41 yaşındayım. 18 yaşından beri pasif gaylara ilgim var ve ilk erkek götünü 18 yaşımdayken sikmiştim. Bir gün arabamla giderken Lise kıyafetli bir oğlan el kaldırdı. Yanında durdum, camı açtım, “Buyur canım?” dedim. “Abi yolunun üzeriyse beni de Kadıköye kadar alabilirmisin?” dedi. “Gel canım!” dedim. Arabama bindi, Kadıköye doğru yol alırken konuşmaya başladık. Adı Arda’ymış, Lise sona gidiyormuş ve 16 yaşındaymış. Arda 1.70 boylarında, 50-55 kiloda, kumral, düz saçlı, kahve gözlü, çıtı pıtı, oldukça yakışıklı bir oğlandı. O an içimden Ardayı sikmek geldi. Öyle tatlı bir oğlandı ki, saldırmamak için kendimi zor tutuyordum.

Ardaya, “Çok yakışıklısın, Lisede sikmedik kız bırakmamışındır, kızlar senin için birbirini yiyordur!” dedim. “Yok be abi, benim kızlarla işim olmaz!” dedi. Bunu derken pantolonumun önüne bakmasından anladım ki, Arda pasif bir erkekti. Elini tuttum, “Erkeklere mi ilgi duyuyorsun Ardacığım?” dedim. Utandı biraz, yere bakıyordu. Saçlarını, kulak memelerini, yüzünü, boynunu okşadım. Hiç tepki göstermedi. Elini tuttum yarrağıma götürdüm, elini tutarak yarrağımı okşattım. Arda yarrağımı öyle okşuyordu ki, fermuarımı indirdim, yarrağımı dışarı çıkardım, 15 cm’lik yarrağımı Ardanın eline verdim. Pasif erkek eline alışık olan yarrağım Ardanın elinde kaya gibi sertleşti. Yarrağımı avuçladı, eğildi ve diliyle dondurma yalar gibi yalıyor, dudaklarıyla yarrağımı sıkıştırarak saksafon çekiyordu. Ben de bir elimle direksiyonu tutuyor, bir elimle Ardanın saçlarını tutup, kafasını yarrağıma bastırıyor, yarrağımı Ardanın ağzına dibine kadar sokup sokup çıkarıyorum.

5 dakika kadar Ardanın ağzında yarrağım gitti geldi ve bir volkan gibi Ardanın ağzında yarrağım patladı. Bütün döllerimi Ardanın ağzına fışkırttım. Yarrağıma bulaşan dölleri de diliyle yalayıp yuttu. Ardayı mahallesine bıraktım. Telefonunu aldım ve “Müsait bir günde buluşalım!” dedim. “Tamam!” dedi.

Bir Cumartesi günü benim evde kimse yoktu, Ardayı aradım, müsaitse gelmesini söyledim. Müsaitmiş, adresi verdim, yarım saat sonra geldi. Eve girer girmez dudaklarına yapıştım. Bir çırpıda üzerimizdekileri çıkardık, ikimiz de çırılçıplak kaldık. Önümde diz çöktürdüm, yarrağımı verdim ağzına. Arda yarrağımı sanki yutacakmış gibi sömürüyordu. Ardayı önümde domalttım, bacaklarını araladım. Götünün deliği tertemizdi. Deliğini yaladım iyice, yumuşattım. Arda önümde kıvranıyor, “Azgın erkeğim benim, sik beni, sok o muhteşem yarrağını götüme, dağıt parçala götümü!” diye inliyordu. Yarrağımın kafasını tükürükledim ve deliğine dayadım, olanca gücümle yüklendim ve yarrağımı Ardanın götüne dibine kadar geçirdim. “Aaahhhhhh!” diye bağırdı. “Acıdı mı Ardacığım?” dedim. “Birazcık, ama sen kökle kökleyebildiğin kadar, ben dayanırım!” dedi. Yarrağımı dibine kadar götüne sokuyorum, kertiğine kadar çıkarıyor tekrar köküne kadar sokuyorum. Böyle 5-10 dakika kadar siktim Ardanın götünü ve kasıklarım da iyice kasıldı, Ardanın götüne döllerimi fışkırttım.

Çok pasif erkek sikmiştim, ama bu Ardadan aldığım zevki hiç biri vermemişti bana. Banyoya geçtik, birbirimizi yıkadık çıktık banyodan ve yatakodama geçtik. Ardayla başladık dudak dudağa öpüşmeye. Boynunu yalıyor, kulak memelerini hafif hafif ısırıyorum, kalçaların avuçluyor, sıkıyorum. Yatağa uzandım, Arda üzerime çıktı, dudaklarımdan başlayarak ayak parmaklarıma kadar yaladı. Göbek deliğime dilini sokuyor, oynuyordu. Taşaklarımı dudaklarıyla sıkıştırıyor, sündürüyordu. Yarrağımın kafasını dilini döndüre döndüre yalıyordu. Ardayı üzerimden aldım, yüzükoyun yatırdım. Boynundan götüne kadar yaladım. Bacaklarını araladım, deliğini yaladım, dilimle deliğini iyice yumuşattım...

Sonra yatağa sırtüstü uzandım, Arda yüzü bana dönük üstüme çıktı, dimdik olan yarrağımı götünün deliğine dayadı ve yarrağım üzerine oturdu. Yarrağımın üzerinde kalkıyor oturuyor, yarrağım dibine kadar Ardanın götünde kayboluyor, sonra yeniden kertiğine kadar görünüyordu. Bir süre böyle siktikten sonra, yarrağımı götünden çıkarmadan, Ardayı yatağa sırtüstü yatırdım ve bacaklarını omzuma attım. 10-15 dakika kadar da Ardayı bacak omuzda siktim. Boşalacağım zamansa yarrağımı götünden çıkardım ağzına verdim, gırtlağına kadar dayadım, saçlarından tuttum yarrağıma sıkıca bastırdım ve bir volkan gibi Ardanın ağzına yüzüne döllerimi boşalttım. Yarrağıma, taşaklarıma bulaşan dölleri de güzelce yalattım yutturdum.

O gün Ardayı tam 4 kez değişik pozisiyonlarda siktim. Ne yapayım, çıtır oğlan buldum mu dayanamıyorum ve siktikçe sikesim geliyor o yumurta gibi götünü!

[Ahmet]

At Gibi Komşu Kızları!

Piknikte Komşumun Kocası Götümü Sikti! (Dilan 30 Y., Ankara / Türkiye)

Selam değerli arkadaşlar, benim ismim Dilan. Ankarada oturmaktayım. 3 yıllık evliyim ve 2 yaşında bir kızım var. 1.70 boyunda, 90-65-95 ölçülerine sahip, etrafımca güzel denilen, kumral tenli bir bayanım. Dekolte ve dar kotlar giymeyi çok seviyorum. Şunu da belirtmek isterim ki, popoma herkes hastadır. Ne zaman alışverişe gitsem, ne zaman çarşıda pazarda yalnız yürüsem, esnaf adamların yada markete giderken önünden geçtiğim dükkan sahiplerinin popoma bakarak iç geçirdiklerini çok iyi biliyorum. Götümü o ana kadar hiç siktirmediğim halde, aslında gizliden gizliye merak ta etmiyor değildim hani :)) Bir keresinde ise hiç tanımadıgım bir erkeğin arkamdan, “Güzelim senin o götüne benimkini bir soksam dünyalar benim olur!” dediğini duydum ve içimden, ‘Keşke soksan erkeğim, benimde öyle olur valla!’ diye geçirdim :)) Yani anlayacağınız götüme bu tür bakmalara ve laf atmalara alışığım.

Geçen sene başıma gelen olayı ilk defa burda paylaşıyorum, artık içimde tutamıyacağım ve başka birine anlatsam utancımdan öleceğimi biliyorum. Bundan yaklaşık 1 yıl önceydi. Bir Pazar günüydü. O gün kocam çalışmıyordu ve arkadaşlarının yanına gitmişti. Bense çocuğu uyutup evin işlerini bitirmiştim. Hava çok güzeldi, evde bunaldım, canım dışarı çıkmak istedi. Kocam olacak salağı aradım ve “Ali nerdesin?” diye sordum. “Arkadaşlarımın yanında kahvedeyim canım, birşey mi oldu?” dedi. “Hayır birşey olmadı, ama evde canım sıkıldı, gel de bizi biryerlere götür!” dedim. Kocam tamam deyince hazırlanmaya başladım. Yine altıma dar bir kot, üstüme yakası açık bir bady giydim, atlet giymeden sadece bir südyen taktım ve kocamı beklemeye başladım. Kocam geldiğinde çocuk ta uyanmıştı. “Ali hadi çocuğu da alalım pikniğe gidelim.” dedim. Kocam da, “Tamam olur. Kemal beyle eşi Banu hanıma da haber verelim mi? Belki onlar da gelmek isterler.” dedi. “Farketmez, gelsinler.” dedim. Onlara da haber verdik, onlar da geldiler. 2 araba yola çıktık. Yolda alışveriş falan derken piknik yerine vardık. Sonunda yerleştik ve çayımızı demleyip oturduk sohbete başladık...

Bizimle beraber gelen Banu ile Kemal, karşı binada oturan komşularımızdı. Onlarla oldukça samimiydik. Banunun kocası olacak Kemal pezevengi, arada sırada bana kaçamak bakışlarını yakaladığım, aklı sikinde olan birisiydi. Banunun anlattığına göre, siktigi zaman Banu 3 gün oturamıyormuş. Banu bana gerdek gecesini ve bazı geceler sikşmelerini tüm ayrıntılarıyla anlatırdı. Orospu bir de öyle bir ballandırarak anlatıyor ki, sormayın, sanki kocası beni sikmiş gibi oluyorum her seferinde. Neyse, bu arada kocam mangalı falan yaktı, Pirzolalar köfteler pişti, yedik içtik oturuyorduk. Herkeste bir mayışma başladı. Benim kızın uykusu geldi, arabaya yatırdık uyudu. Benim çişim gelmişti, ama burda nerde yapacaktım, her yer açıktı, ağaçlık alan ise uzaktı. Okadar sıkıştım ki, zor tutuyorum, nerdeyse donuma işeyeceğim. Çaresizce etrafa bakınırken, Banu, “Ben de sıkıştım, kız gel hadi bakınıp durma, beraber ağaçların oraya gidelim!” dedi.

Ben de kocama seslendim, “Ali hadi uyan, biz WC’ye gitcez, bize götür!” dedim. Ama nerdeee, bizim herifin karnı doydu, Rakıları da lüp lüp götürdü, uyanır mı hiç? İçimden, ‘Adi herif, inşallah karını ormanda biri bağırta bağırta siker de, onu bile duymazsın!’ dedim ve Banuyla yalnız gitmeye karar verdik ve yanımıza peçetelerimizi aldık, ayaklandık. O sırada Banunun kocası gözlerini açtı ve “Ben size eşlik edeyim kızlar, merak etmeyin ben arkanızda olacağım!” dedi. İçimden, ‘Hapı yuttun Dilan, asıl şimdi merak et!’ dedim. Banu da, “Sağol aslan kocam!” diyerek yola çıktık. Araba ile gidemediğimzden yürüyorduk, Banunun kocası ise arkamızdan geliyordu. Banu da benim kadar sexy bir kadındır, o da benden aşağı kalmaz ve o gün dapdar bir eşofman giymişti. Arada bir arkama baktığımda, her seferinde kocasının götüme yiyecekmiş baktığını gördüm ve birşey diyemedim. Böyle ilerleyerek 5 dakika falan yürüdük ve ormana girdik, piknik yaptığımız yer gözden kayboldu...

Banuya, “Hadi hayatım sen şöyle yap, ben de az öteye yapayım!” dedim. Banu orda bir ağacın arkasına gitti, ben biraz daha ilerilere gittim. Pantolonumu (dar olduğundan) zorla indiridim ve işemek için yere çömeldim. Etraf çok sessizdi, birden korktum ve Banuya seslendim, “Banuuuuu? Banuuuuuu?” diye. Ama birkaç metre ötemde olmasına rağmen Banudan cevap gelmeyince kocasına seslendim, “Kemal abiii? Kemal abiiiiiiii?” diye. Kocasından da ses gelmeyince iyice korkmaya başladım. Hemen peçete ile amımı silip kalktım ve etrafa göz attım. Ama ikisi de ortalıkta yoktu. Derken arkamdan bir çıtırtı duydum ve daha arkamı dönemeden ağzımı bir el kapattı. Korkudan aklım çıktı, arkama dönmeme izin vermiyordu. Elinin birisini götüme atınca, bu olsa olsa Banunun sapık kocası Kemaldir diye şüphelendim ve çırpınmaya başladım. Kulağıma, “Şşşttt, sesini çıkarma, ben Kemal!” deyip elini ağzımdan çekti ve “Sakın ses çıkarma, kocan duyarsa rezil olursun!” dedi. Ben de, “Birşey yapmaya kalkarsan bağırırım, karın duyar, sen rezil olursun!” dedim...

“Banu duymaz, baygın yatıyor!” dedi. Meğerse Banu çişini yaptıktan sonra ayağa kalkarken tansiyonu düşmüş ve bayılıp yere yığılmış. Pezevenk kocası da bunu görünce, gidip Banuya yardım edip onu ayıltacağı yerde, benim yanıma gelmiş! Elinin birisiyle götümü avuçlarken, diğer eliyle de göğüslerimi yoğuruyordu. “İster güzellikle olacak, ister zorla! Seni burda sikmeden gitmem! Güzellikle olursa kimse farkına varmaz, zorla olursa üstünü başını yırtar, yerlerde süründürür yine sikerim, ozaman bunu da kocana nasıl açıklarsan açıkla bakalım, ben Banuyu ayıltmaya çalışıyordum derim işin içinden çıkarım!” dedi. Haklıydı, ben artık çırpınmayı bıraktım, kocama da kızdığımdan, “Tamam, acele et ozaman, kocam uyanmadan işini bitir de gidelim!” dedim. O da, “Emrin olur fahişem, sen hiç merak etme, o pezevenk kocan uyanmadan amını götünü dağıtırım!” dedi. “Nebiçim konuşuyorsun sen öyle, düzgün konuşşana sapık herif!” dedim. “Hemen kızma güzelim, sende de hiç fantazi yokmuş!” dedi. “Tamam tamam bırak fantazi yapmayı da hadi acele et!” dedim...

Kemal pantolonumu külotumla birlikte dizime indirip başladı götümün yanaklarını avuçlamaya. “Senin bu götüne hastayım Dilan, sen bir Huri misin? Bu nasıl göt yaa?” deyince ve beni bir gülme aldı. “Hadi tamam uzatma, öyle bir göt işte, sen sikmeme bak! İyi sikersen ve akıllı olursan, bu göt daha çoooooook çıkar karşına!” deyiverdim. O da, “Sen yeter ki iste orospum, fahişem benim! Senin o götüne kurban olurum!” diyerek yumuldu arkama ve göt deliğimi yalamaya başladı. Bir götümü, bir amımı yalaması beni iyice azdırdı. Zevkten deliriyordum, “Hadi Kemal abi, sik artık ne olur! Beni iyice azdırdın sapık herif, sikeceksen sik artık, Banu ayılacak, kocam uyanacak, hadiii!” dedim. “Tamam Dilanım, seni öyle bir sikecem ki, ömrünce unutamaycaksın, aklından çıkmayacak, rüyalarına girecek ve hergün Kemalin yarrağı, Kemalin yarrağı diye sayıklayacaksın!” dedi. “Bak sennnnnn, öyle mi? Hadi sikte görelim şu meşhur yarrağını!” dedim. Dememle birlikte pantolununu indirdi ve yarrağı da külotundan kurtuldu. Ama ne kurtulma, göbeğine öyle bir çarptı ki, inanın korktum. Hemde nasıl korktum, hemen pantolonuma külotuma sarılıp yukarı çekmeye çalıştım...

Ama nafile, Kemal sapığı, “Ne oldu kız orospu? Rahat dursana! Tadına bakmadan nereye?” diyerek pantolonumu ve külotumu yeniden sıyırdı aşağı. Ben korkudan titreyerek, “Yalvarırım Kemal abi, ben o yarrağı nasıl alırım, başka ne istersen yapayım, ağzımla boşaltayım, ağzımdan diledigin kadar sik, ama onu bana sokma!” diyebildim. Kemal abinin yarrağından resmen tırsmıştım, korkudan titreye titreye bir hal oldum. Ama ok yaydan çıkmıştı birkere ve ben kendim kaşınmıştım. Adama kalkıp ta, karın ayılmadan, kocam uyanmadan beni hemen sik dersen, adam da böyle ballandıra ballandıra siker seni tabi! Bu yarrağı yemeden kurtulamayağıma aklım kesince kendimi bıraktım saldım artık. Anladım ki dönüşü yoktu, sike sike bu yarrağın tadına bakacaktım. Ve öyle de oldu. “Ağzına almaya okadar hevesliydin orospu, al bakalım!” diyerek beni önüne çöktürerek uzattı yarrağını. İlk defa kocamın yarrağından başka yarrak gördüm ve ağzıma alcaktım. Gerçi birazdan da götüme alacaktım :)

Yarrağını elimle tutup ağzıma yanaştırdım ve başladım yalamaya. Ama ağzıma sığmasını bırak, kafasını zor alıyordum ağzıma. Biraz yaladıktan sonra nefes almak için ara verdiğimde, “Bu nasıl bir yarrak Kemal abi? Banu anlatırdı da inanmazdım! Valla aynen dediği kadar varmış!” dedim. O da, “Banunun götü nasıl öyle büyüdü, nasıl öyle güzelleşti sanıyorsun? Bu yarrağın sayesinde işte!” dedi. Beni bir telaş daha sardı, yutkunarak, “Nasıl yani? Sen Banuyu götten de mi sikiyorsun Kemal abi?” diyebildim. “Ne sandın ya yavrum? Herşeyi anlatmış sana orospu, birtek götten siktiğimi mi anlatmadı? Göt sikmek gibisi var mı! Ne o? Salak kocan daha senin bu güzel götünü sikmedi mi yoksa?” dedi. “Abi ne sikmesi, kocam daha göt deliğimi yalamadı bile! Hem isteseydi bile ordan vermezdim ki!” dedim. “Bana vereceksin ama!” diyerek beni ayağa kaldırdı, yarrağını tükürükledi ve “Hadi dön arkanı Dilanım!” diyerek, hafif öne eğilmemi sağladı. Ben doğrulup, “Kemal abi pantolonumu çıkarıp şuraya yatayım, bacaklarımı açayım, daha kolay olur!” dedim...

“Gerek yok yavrum, sen domal!” diyerek yeniden eğdi beni. Arkama yanaşıp yarrağıyla amıma badana yaparken zevkten ölecektim, amımın suları akmaya başladı ve çok geçmeden titreyerek boşaldım. Titremeler yüzünden ayakta zor duruyordum valla. Amıma sokacak diye heyecanla beklerken, o yarrağının başını göt deliğimde gezdirmeye başlamıştı. Götümü delmeye kararlıydı, yine de son bir umutla yalvardım, “Kemal abi yapma kulun köpeğin olayım orama elleme, amımdan ne kadar istersen sik, ama oraya dokunma, yalvarırım ne olur yapma!” diye. Ama ikna edemedim pezevengi. Yarrağının kafasını birden götüme sokunca, acıdan ben, “Kemal abiiiiii!” diye nasıl bağırdım ama. Götümün acısından ayaklarımı falan hissetmiyordum. Tecrübeli piç, hani beni belimden tutmasa kesin düşecektim. Ben, “Kemal abi çıkarrr, yanıyor götüm!” diye yalvarmaya devam ederken, piç kalanını da öyle bir soktu ki, acıdan geberiyorum sandım, beynimde şimşekler çaktı, nefes bile alamıyordum. Sanki taşaklarını da götüme sokmak istercesine beni kendine iyice çekip bir süre hareketsiz bekledi...

Ve sonrasında yarrağını götümün içinde yavaş yavaş oynatmaya başladı. Hafif hafif çekip geri sokarak götümü sikiyordu. Bense götümün acısını unutmak için, önümdeki ve etrafımdaki ağaçlara bön bön bakınıyordum. Birkaç dakika geçmişti ki artık yavaşça yarrağını başına kadar çıkartıyor ve tekrar yavaşça hepsini geri gömüyordu. İşte o andan itibaren götümün sikilmesinden zevk almaya başlamıştım. Yarrağı götüme girip çıktıkça amımın suları da kendiliğinden akmaya başlamıştı. İnleyerek, “Hadi erkeğim daha hızlı sik götümü, hadi sikicim daha sert sok fahişene, karının götünü sikiyormuş gibi sik orospunu, bu göt sana kurban olsun sik aslanım!” demeye başladım. Demez olsaydım, Kemal götüme öyle bir hızlı sokmaya başladı, öyle bir pompalamaya başladı ki anlatamam. Bacağıma ılık ılık birşeyler akmaya başladığında götüm artık kesin yırtıldı diye düşündüm, sanırım bu kandı. Telaşla, “Kemal abi neolur boşal artık, götüm kanıyor!” dedim. “Boşalacam orospu bekle biraz!” diyerek birkaç kez daha pompaladıktan sonra, götümden kanlı yarrağını ‘Cork!’ diye çıkarıp, beni döndürdüp önüne çömeltti ve suratıma öyle bir boşalmaya başladı ki anlatamam. Kocam Ali beni 3 gün sikse inanın bukadar boşalamaz!

Sonra hemen toparlandık, peçeteyle ağzımı yüzümü ve kanayan götümü sildim ve Banunun yanına gittik. Gittik ama tabi ben oraya kadar Kemal abinin yardımıyla yürüyebildim. Bacaklarım ayrık ayrık yürürken gören Kemal pezevengi pis pis gülüyordu. Neyse Banuyu bulduk ve ayılttık. Banu gözlerini açıp kendine geldiğinde etrafına şaşkın şakın bakarak, “Bana ne oldu yaa, birden gözümün önü karardı, gerisini hatırlamıyorum, kendimi sanki dayak yemiş gibi hissediyorum!” dedi. Kemal abi de, “Birşey olmadı karıcığım, çişini yaptıktan sonra ayağa kalkarken birkaç saniyeliğine bayıldın, tansiyonun düştü herhalde, iyiki de yakındaydık hemen yetiştik.” deyip, kollarına girdik ve Banuyu kaldırdık. Banuyu ortamıza alarak piknik yaptığımız yere yürümeye başladık. Salak kocam uyanmış, çişimizi yapmaya gittiğimizi bilmediğinden etrafına salak salak bakınıyordu. Bizi o halde görünce, “Hayırdır? Nerdeydiniz? Banuya ne oldu öyle, beti benzi atmış?” diye sordu. Kemal de, “Hanımlar tuvalet ihtiyaçlarını göremeye gittiklerinde Banunun tansiyonu düştü, bayıldı!” dedi.

Kocam Banuya, “Geçmiş olsun!” deyip, bana da, “Ya sana ne oldu aşkım, aksak aksak yürüyorsun?” diye sordu. Ben de, “Aşkım hiç sorma, WC olmadığından ağaçların oraya gittik, çişimi yapmak için çömeldiğimde popoma öyle bir diken battı ki, mübarek sanki sopa gibiydi!” dedim. Ama bunu derken başka şeye benzetme olacağı aklıma gelmemişti :)) Anında herkes gülüşmeye başladı. Neyse biraz daha oturduktan sonra toplandık ve eve doğru yol aldık. Ama eve varana kadar ben arabada nasıl oturdum onu bana sorun. Eve girer girmez aynamı aldığım gibi tuvalete girdim. Domalıp göt deliğime baktığımda, eskiden gömlek düğmesi gibi olan götümün deliği, artık nerdeyse Rakı bardağının ağzı kadar açılıyordu. Üstelik büzüğüm öyle bir yırtılmış ve kanamıştı ki, kandan dolayı beyaz tangam kıpkırmızı olmuştu...

Götümün iyileşmesi 3 hafta kadar sürdü, ve bu sürede Kemal pezevenginin yakınından bile geçmedim. Taaki götüm kaşınmaya, yeniden Kemalin yarrağını istemeye başlayana kadar...

Hepinizin yarraklarını öpüyorum beyler. İyi sikişmeler!

[Dilan]

Piknikte Komşumun Kocası Götümü Sikti!

Piknikte Komşumun Kocası Götümü Sikti! (Dilan 30 Y., Ankara / Türkiye)

Selam değerli arkadaşlar, benim ismim Dilan. Ankarada oturmaktayım. 3 yıllık evliyim ve 2 yaşında bir kızım var. 1.70 boyunda, 90-65-95 ölçülerine sahip, etrafımca güzel denilen, kumral tenli bir bayanım. Dekolte ve dar kotlar giymeyi çok seviyorum. Şunu da belirtmek isterim ki, popoma herkes hastadır. Ne zaman alışverişe gitsem, ne zaman çarşıda pazarda yalnız yürüsem, esnaf adamların yada markete giderken önünden geçtiğim dükkan sahiplerinin popoma bakarak iç geçirdiklerini çok iyi biliyorum. Götümü o ana kadar hiç siktirmediğim halde, aslında gizliden gizliye merak ta etmiyor değildim hani :)) Bir keresinde ise hiç tanımadıgım bir erkeğin arkamdan, “Güzelim senin o götüne benimkini bir soksam dünyalar benim olur!” dediğini duydum ve içimden, ‘Keşke soksan erkeğim, benimde öyle olur valla!’ diye geçirdim :)) Yani anlayacağınız götüme bu tür bakmalara ve laf atmalara alışığım.

Geçen sene başıma gelen olayı ilk defa burda paylaşıyorum, artık içimde tutamıyacağım ve başka birine anlatsam utancımdan öleceğimi biliyorum. Bundan yaklaşık 1 yıl önceydi. Bir Pazar günüydü. O gün kocam çalışmıyordu ve arkadaşlarının yanına gitmişti. Bense çocuğu uyutup evin işlerini bitirmiştim. Hava çok güzeldi, evde bunaldım, canım dışarı çıkmak istedi. Kocam olacak salağı aradım ve “Ali nerdesin?” diye sordum. “Arkadaşlarımın yanında kahvedeyim canım, birşey mi oldu?” dedi. “Hayır birşey olmadı, ama evde canım sıkıldı, gel de bizi biryerlere götür!” dedim. Kocam tamam deyince hazırlanmaya başladım. Yine altıma dar bir kot, üstüme yakası açık bir bady giydim, atlet giymeden sadece bir südyen taktım ve kocamı beklemeye başladım. Kocam geldiğinde çocuk ta uyanmıştı. “Ali hadi çocuğu da alalım pikniğe gidelim.” dedim. Kocam da, “Tamam olur. Kemal beyle eşi Banu hanıma da haber verelim mi? Belki onlar da gelmek isterler.” dedi. “Farketmez, gelsinler.” dedim. Onlara da haber verdik, onlar da geldiler. 2 araba yola çıktık. Yolda alışveriş falan derken piknik yerine vardık. Sonunda yerleştik ve çayımızı demleyip oturduk sohbete başladık...

Bizimle beraber gelen Banu ile Kemal, karşı binada oturan komşularımızdı. Onlarla oldukça samimiydik. Banunun kocası olacak Kemal pezevengi, arada sırada bana kaçamak bakışlarını yakaladığım, aklı sikinde olan birisiydi. Banunun anlattığına göre, siktigi zaman Banu 3 gün oturamıyormuş. Banu bana gerdek gecesini ve bazı geceler sikşmelerini tüm ayrıntılarıyla anlatırdı. Orospu bir de öyle bir ballandırarak anlatıyor ki, sormayın, sanki kocası beni sikmiş gibi oluyorum her seferinde. Neyse, bu arada kocam mangalı falan yaktı, Pirzolalar köfteler pişti, yedik içtik oturuyorduk. Herkeste bir mayışma başladı. Benim kızın uykusu geldi, arabaya yatırdık uyudu. Benim çişim gelmişti, ama burda nerde yapacaktım, her yer açıktı, ağaçlık alan ise uzaktı. Okadar sıkıştım ki, zor tutuyorum, nerdeyse donuma işeyeceğim. Çaresizce etrafa bakınırken, Banu, “Ben de sıkıştım, kız gel hadi bakınıp durma, beraber ağaçların oraya gidelim!” dedi.

Ben de kocama seslendim, “Ali hadi uyan, biz WC’ye gitcez, bize götür!” dedim. Ama nerdeee, bizim herifin karnı doydu, Rakıları da lüp lüp götürdü, uyanır mı hiç? İçimden, ‘Adi herif, inşallah karını ormanda biri bağırta bağırta siker de, onu bile duymazsın!’ dedim ve Banuyla yalnız gitmeye karar verdik ve yanımıza peçetelerimizi aldık, ayaklandık. O sırada Banunun kocası gözlerini açtı ve “Ben size eşlik edeyim kızlar, merak etmeyin ben arkanızda olacağım!” dedi. İçimden, ‘Hapı yuttun Dilan, asıl şimdi merak et!’ dedim. Banu da, “Sağol aslan kocam!” diyerek yola çıktık. Araba ile gidemediğimzden yürüyorduk, Banunun kocası ise arkamızdan geliyordu. Banu da benim kadar sexy bir kadındır, o da benden aşağı kalmaz ve o gün dapdar bir eşofman giymişti. Arada bir arkama baktığımda, her seferinde kocasının götüme yiyecekmiş baktığını gördüm ve birşey diyemedim. Böyle ilerleyerek 5 dakika falan yürüdük ve ormana girdik, piknik yaptığımız yer gözden kayboldu...

Banuya, “Hadi hayatım sen şöyle yap, ben de az öteye yapayım!” dedim. Banu orda bir ağacın arkasına gitti, ben biraz daha ilerilere gittim. Pantolonumu (dar olduğundan) zorla indiridim ve işemek için yere çömeldim. Etraf çok sessizdi, birden korktum ve Banuya seslendim, “Banuuuuu? Banuuuuuu?” diye. Ama birkaç metre ötemde olmasına rağmen Banudan cevap gelmeyince kocasına seslendim, “Kemal abiii? Kemal abiiiiiiii?” diye. Kocasından da ses gelmeyince iyice korkmaya başladım. Hemen peçete ile amımı silip kalktım ve etrafa göz attım. Ama ikisi de ortalıkta yoktu. Derken arkamdan bir çıtırtı duydum ve daha arkamı dönemeden ağzımı bir el kapattı. Korkudan aklım çıktı, arkama dönmeme izin vermiyordu. Elinin birisini götüme atınca, bu olsa olsa Banunun sapık kocası Kemaldir diye şüphelendim ve çırpınmaya başladım. Kulağıma, “Şşşttt, sesini çıkarma, ben Kemal!” deyip elini ağzımdan çekti ve “Sakın ses çıkarma, kocan duyarsa rezil olursun!” dedi. Ben de, “Birşey yapmaya kalkarsan bağırırım, karın duyar, sen rezil olursun!” dedim...

“Banu duymaz, baygın yatıyor!” dedi. Meğerse Banu çişini yaptıktan sonra ayağa kalkarken tansiyonu düşmüş ve bayılıp yere yığılmış. Pezevenk kocası da bunu görünce, gidip Banuya yardım edip onu ayıltacağı yerde, benim yanıma gelmiş! Elinin birisiyle götümü avuçlarken, diğer eliyle de göğüslerimi yoğuruyordu. “İster güzellikle olacak, ister zorla! Seni burda sikmeden gitmem! Güzellikle olursa kimse farkına varmaz, zorla olursa üstünü başını yırtar, yerlerde süründürür yine sikerim, ozaman bunu da kocana nasıl açıklarsan açıkla bakalım, ben Banuyu ayıltmaya çalışıyordum derim işin içinden çıkarım!” dedi. Haklıydı, ben artık çırpınmayı bıraktım, kocama da kızdığımdan, “Tamam, acele et ozaman, kocam uyanmadan işini bitir de gidelim!” dedim. O da, “Emrin olur fahişem, sen hiç merak etme, o pezevenk kocan uyanmadan amını götünü dağıtırım!” dedi. “Nebiçim konuşuyorsun sen öyle, düzgün konuşşana sapık herif!” dedim. “Hemen kızma güzelim, sende de hiç fantazi yokmuş!” dedi. “Tamam tamam bırak fantazi yapmayı da hadi acele et!” dedim...

Kemal pantolonumu külotumla birlikte dizime indirip başladı götümün yanaklarını avuçlamaya. “Senin bu götüne hastayım Dilan, sen bir Huri misin? Bu nasıl göt yaa?” deyince ve beni bir gülme aldı. “Hadi tamam uzatma, öyle bir göt işte, sen sikmeme bak! İyi sikersen ve akıllı olursan, bu göt daha çoooooook çıkar karşına!” deyiverdim. O da, “Sen yeter ki iste orospum, fahişem benim! Senin o götüne kurban olurum!” diyerek yumuldu arkama ve göt deliğimi yalamaya başladı. Bir götümü, bir amımı yalaması beni iyice azdırdı. Zevkten deliriyordum, “Hadi Kemal abi, sik artık ne olur! Beni iyice azdırdın sapık herif, sikeceksen sik artık, Banu ayılacak, kocam uyanacak, hadiii!” dedim. “Tamam Dilanım, seni öyle bir sikecem ki, ömrünce unutamaycaksın, aklından çıkmayacak, rüyalarına girecek ve hergün Kemalin yarrağı, Kemalin yarrağı diye sayıklayacaksın!” dedi. “Bak sennnnnn, öyle mi? Hadi sikte görelim şu meşhur yarrağını!” dedim. Dememle birlikte pantolununu indirdi ve yarrağı da külotundan kurtuldu. Ama ne kurtulma, göbeğine öyle bir çarptı ki, inanın korktum. Hemde nasıl korktum, hemen pantolonuma külotuma sarılıp yukarı çekmeye çalıştım...

Ama nafile, Kemal sapığı, “Ne oldu kız orospu? Rahat dursana! Tadına bakmadan nereye?” diyerek pantolonumu ve külotumu yeniden sıyırdı aşağı. Ben korkudan titreyerek, “Yalvarırım Kemal abi, ben o yarrağı nasıl alırım, başka ne istersen yapayım, ağzımla boşaltayım, ağzımdan diledigin kadar sik, ama onu bana sokma!” diyebildim. Kemal abinin yarrağından resmen tırsmıştım, korkudan titreye titreye bir hal oldum. Ama ok yaydan çıkmıştı birkere ve ben kendim kaşınmıştım. Adama kalkıp ta, karın ayılmadan, kocam uyanmadan beni hemen sik dersen, adam da böyle ballandıra ballandıra siker seni tabi! Bu yarrağı yemeden kurtulamayağıma aklım kesince kendimi bıraktım saldım artık. Anladım ki dönüşü yoktu, sike sike bu yarrağın tadına bakacaktım. Ve öyle de oldu. “Ağzına almaya okadar hevesliydin orospu, al bakalım!” diyerek beni önüne çöktürerek uzattı yarrağını. İlk defa kocamın yarrağından başka yarrak gördüm ve ağzıma alcaktım. Gerçi birazdan da götüme alacaktım :)

Yarrağını elimle tutup ağzıma yanaştırdım ve başladım yalamaya. Ama ağzıma sığmasını bırak, kafasını zor alıyordum ağzıma. Biraz yaladıktan sonra nefes almak için ara verdiğimde, “Bu nasıl bir yarrak Kemal abi? Banu anlatırdı da inanmazdım! Valla aynen dediği kadar varmış!” dedim. O da, “Banunun götü nasıl öyle büyüdü, nasıl öyle güzelleşti sanıyorsun? Bu yarrağın sayesinde işte!” dedi. Beni bir telaş daha sardı, yutkunarak, “Nasıl yani? Sen Banuyu götten de mi sikiyorsun Kemal abi?” diyebildim. “Ne sandın ya yavrum? Herşeyi anlatmış sana orospu, birtek götten siktiğimi mi anlatmadı? Göt sikmek gibisi var mı! Ne o? Salak kocan daha senin bu güzel götünü sikmedi mi yoksa?” dedi. “Abi ne sikmesi, kocam daha göt deliğimi yalamadı bile! Hem isteseydi bile ordan vermezdim ki!” dedim. “Bana vereceksin ama!” diyerek beni ayağa kaldırdı, yarrağını tükürükledi ve “Hadi dön arkanı Dilanım!” diyerek, hafif öne eğilmemi sağladı. Ben doğrulup, “Kemal abi pantolonumu çıkarıp şuraya yatayım, bacaklarımı açayım, daha kolay olur!” dedim...

“Gerek yok yavrum, sen domal!” diyerek yeniden eğdi beni. Arkama yanaşıp yarrağıyla amıma badana yaparken zevkten ölecektim, amımın suları akmaya başladı ve çok geçmeden titreyerek boşaldım. Titremeler yüzünden ayakta zor duruyordum valla. Amıma sokacak diye heyecanla beklerken, o yarrağının başını göt deliğimde gezdirmeye başlamıştı. Götümü delmeye kararlıydı, yine de son bir umutla yalvardım, “Kemal abi yapma kulun köpeğin olayım orama elleme, amımdan ne kadar istersen sik, ama oraya dokunma, yalvarırım ne olur yapma!” diye. Ama ikna edemedim pezevengi. Yarrağının kafasını birden götüme sokunca, acıdan ben, “Kemal abiiiiii!” diye nasıl bağırdım ama. Götümün acısından ayaklarımı falan hissetmiyordum. Tecrübeli piç, hani beni belimden tutmasa kesin düşecektim. Ben, “Kemal abi çıkarrr, yanıyor götüm!” diye yalvarmaya devam ederken, piç kalanını da öyle bir soktu ki, acıdan geberiyorum sandım, beynimde şimşekler çaktı, nefes bile alamıyordum. Sanki taşaklarını da götüme sokmak istercesine beni kendine iyice çekip bir süre hareketsiz bekledi...

Ve sonrasında yarrağını götümün içinde yavaş yavaş oynatmaya başladı. Hafif hafif çekip geri sokarak götümü sikiyordu. Bense götümün acısını unutmak için, önümdeki ve etrafımdaki ağaçlara bön bön bakınıyordum. Birkaç dakika geçmişti ki artık yavaşça yarrağını başına kadar çıkartıyor ve tekrar yavaşça hepsini geri gömüyordu. İşte o andan itibaren götümün sikilmesinden zevk almaya başlamıştım. Yarrağı götüme girip çıktıkça amımın suları da kendiliğinden akmaya başlamıştı. İnleyerek, “Hadi erkeğim daha hızlı sik götümü, hadi sikicim daha sert sok fahişene, karının götünü sikiyormuş gibi sik orospunu, bu göt sana kurban olsun sik aslanım!” demeye başladım. Demez olsaydım, Kemal götüme öyle bir hızlı sokmaya başladı, öyle bir pompalamaya başladı ki anlatamam. Bacağıma ılık ılık birşeyler akmaya başladığında götüm artık kesin yırtıldı diye düşündüm, sanırım bu kandı. Telaşla, “Kemal abi neolur boşal artık, götüm kanıyor!” dedim. “Boşalacam orospu bekle biraz!” diyerek birkaç kez daha pompaladıktan sonra, götümden kanlı yarrağını ‘Cork!’ diye çıkarıp, beni döndürdüp önüne çömeltti ve suratıma öyle bir boşalmaya başladı ki anlatamam. Kocam Ali beni 3 gün sikse inanın bukadar boşalamaz!

Sonra hemen toparlandık, peçeteyle ağzımı yüzümü ve kanayan götümü sildim ve Banunun yanına gittik. Gittik ama tabi ben oraya kadar Kemal abinin yardımıyla yürüyebildim. Bacaklarım ayrık ayrık yürürken gören Kemal pezevengi pis pis gülüyordu. Neyse Banuyu bulduk ve ayılttık. Banu gözlerini açıp kendine geldiğinde etrafına şaşkın şakın bakarak, “Bana ne oldu yaa, birden gözümün önü karardı, gerisini hatırlamıyorum, kendimi sanki dayak yemiş gibi hissediyorum!” dedi. Kemal abi de, “Birşey olmadı karıcığım, çişini yaptıktan sonra ayağa kalkarken birkaç saniyeliğine bayıldın, tansiyonun düştü herhalde, iyiki de yakındaydık hemen yetiştik.” deyip, kollarına girdik ve Banuyu kaldırdık. Banuyu ortamıza alarak piknik yaptığımız yere yürümeye başladık. Salak kocam uyanmış, çişimizi yapmaya gittiğimizi bilmediğinden etrafına salak salak bakınıyordu. Bizi o halde görünce, “Hayırdır? Nerdeydiniz? Banuya ne oldu öyle, beti benzi atmış?” diye sordu. Kemal de, “Hanımlar tuvalet ihtiyaçlarını göremeye gittiklerinde Banunun tansiyonu düştü, bayıldı!” dedi.

Kocam Banuya, “Geçmiş olsun!” deyip, bana da, “Ya sana ne oldu aşkım, aksak aksak yürüyorsun?” diye sordu. Ben de, “Aşkım hiç sorma, WC olmadığından ağaçların oraya gittik, çişimi yapmak için çömeldiğimde popoma öyle bir diken battı ki, mübarek sanki sopa gibiydi!” dedim. Ama bunu derken başka şeye benzetme olacağı aklıma gelmemişti :)) Anında herkes gülüşmeye başladı. Neyse biraz daha oturduktan sonra toplandık ve eve doğru yol aldık. Ama eve varana kadar ben arabada nasıl oturdum onu bana sorun. Eve girer girmez aynamı aldığım gibi tuvalete girdim. Domalıp göt deliğime baktığımda, eskiden gömlek düğmesi gibi olan götümün deliği, artık nerdeyse Rakı bardağının ağzı kadar açılıyordu. Üstelik büzüğüm öyle bir yırtılmış ve kanamıştı ki, kandan dolayı beyaz tangam kıpkırmızı olmuştu...

Götümün iyileşmesi 3 hafta kadar sürdü, ve bu sürede Kemal pezevenginin yakınından bile geçmedim. Taaki götüm kaşınmaya, yeniden Kemalin yarrağını istemeye başlayana kadar...

Hepinizin yarraklarını öpüyorum beyler. İyi sikişmeler!

[Dilan]

45 Yaşındaki Dul Nalan Abla!

45 Yaşındaki Dul Nalan Abla! (Metin 33 Y., İstanbul / Türkiye)

Adım Metin, 33 yaşındayım. Bir minübüsüm var ve İstanbulda büyük bir kuruluşun servisini çekiyorum. Nalan Abla ise benim serviste. Sarıyerde sabah ilk binen ve en son inen, 45 yaşında, hafif balık etinde, 1.65 boylarında, kumral bir bayan. Takriben bir senedir servis çekiyorum. Servise ilk o bindiğinden, hep ön tarafa, yani yanıma oturur, dizüstü eteği ile bacak manzarası hep içimi hoplatırdı. Hergün sohbet ede ede gidip geliyorduk, ancak son 4-5 aydır üzerinde bir dalgınlık, yüzünde bir hüzün vardı. Kendisiyle hep günlük olaylardan konuştuğumuzdan, özeline girmek istemiyordum.

Artık Haziran sonlarına gelmiştik. O akşam mesai çıkışında Nalan ablanın yüzü allak bullak servise bindiğinde, “Hayırdır abla, ne oldu? İşyerinde canını sıkan birşey mi oldu?” diye sordum. “Yok Metin, eşimden boşanalı bir yıl oldu, oğlan benimle kalıyordu, geçen ay babamın yanına Antalyaya gidiyorum deyip çıkıp gitti, ev şimdi bomboş geliyor, eve giresim gelmiyor, canım yemek bile istemiyor, napçam bilmem...” dedi. “Ya abla takma kafana diyecem, ama haklısın, kafaya takılmayacak gibi bir durum değil. Bak bu gün Cuma, eğer istersen bu akşam İstinyede sana bir balık ekmek ısmarlarım, belki kafan dağılır, senin için de bir değişiklik olur?” dedim. “Sağol Metin, ama derdimle seni de boğmak istemem.” dedi. Ben israr edince, “Ehh tamam, olur!” dedi. Servis bitince İstinyeye döndük, orada eski bir tekneyi Balık restoranı yapmışlar, çıktık balık söyledik. Garson, “Ne içersiniz?” dediğinde, ben bir duble Rakı söyledim. Nalan abla önce, “Ben almayayım.” dedi, ama ısrar edince bir dublede o aldı. Balık Rakı derken ikinci dubleler de bitti. Sohbet mohbet derken 3. dubleler de bitince, baktım Nalan abla çakır olmuştu...

Biraz daha oturup kalktık. Nalan ablayı Sarıyere evine bırakacağım. Arabama bindik, herzamanki gibi yanıma oturdu. Ama ne oturuş, o çakır kafa ile zaten kısa olan etek adamakıllı sıyrıldı, bacaklarından baldırlarına kadar görünüyor. Bluzun düğmesi açık, o göğüs dekoltesi meydanda, üstü açık siyah südyen giymiş, neredeyse göğüs uçları görünüyor. Benim yarrak oldu mu kazık! Hiç konuşmadan apartmanlarının önüne geldik. Saat gece 12'yi geçmişti. Arabadan inerken bacak dekoltesi küloda kadar açıldığında, siyah dantelli külodu am dudaklarını kapatamıyordu. Apartmanın dış kapsını açmasına yardım ettim, zaten hafif yalpalıyordu. “Hadi seni merdivenden çıkartayım.” dedim ve koluna girdim. Çıplak kollarımız birbirine temas ediyordu ve parfümü beni iyice tahrik etmişti. Nalan abla da kendini bana adamakıllı yaslayınca, benim yarrak pantolonuma sığmaz olmuştu. Dairenin kapısını açtı, içeri girdik...

İlk konuşan Nalan abla oldu, “Geç içeri otur Metin, sana bir kahve yapayım.” dedi ve kapıyı kapattı. O an Nalan ablaya sarıldığım gibi dudaklarına yapıştım. Önce dudaklarını kaçırmak istedi, ama kollarım vücudunu çoktan sarmış, Nalan ablayı kendime çekmiştim ve vücutlarımız birbirine yapışmıştı. İyice sertleşmiş yarrağım Nalan ablanın hafif çıkık göbeğine baskı yaparken, Nalan ablanın boynunu öpmeye başlamıştım. Dudaklarımın boynuna o teması Nalan ablayı şehvet denizine sürüklemiş, bir anda dudaklarımız ve dillerimiz birbirini bulmuş, şehvet içinde koridorda yiyişmeye başlamıştık. Ellerimiz birbirimizin her yerini okşarken, kendimizi bir yatağın üzerinde bulduk. Bir anda soyunduk, sadece iç çamaşırlarımız kalmıştı. Nalan ablanın iri memelerini bir çırpıda südyeninden kurtardığımda, sağ elimle de külotunu aşağıya çekiyordum. Aynı anda Nalan abla da benim külodumu aşağı çekerek kazık gibi yarrağımı serbest bırakmıştı...

Nalan ablanın bacakları arasındayken aşağı kaydım ve amının dudaklarını emmeye başladım. Nalan abla titrek bir sesle, “Ye beni, bitir beni erkeğim!” diye inlerken, bir anda kendimizi 69 pozisyonunda bulduk ve Nalan ablanın ateş gibi dudaklarını yarrağımın başında hissettim. Nalan abla Ahlaya Ohhlaya yarrağımı yalarken, ben de dilimi amının derinliklerine sokup, amını dilimle sikmeye başlayınca, Nalan abla bacaklarını kasıp, amını yüzüme bastırıyordu. Çok geçmeden derin ve titrek bir sesle, böğürür gibi inleyerek sarsılmaya başladı. Amından sular geliyordu. Anladım ki Nalan abla orgazm oldu, boşalıyordu. Tertemiz amının dudakları nasıl şişmiş kızarmıştı. Boşalması bitince, “Sok artık, sokkkk şunu!” diye inlemeye başladı. Hemen döndüm, bacak arasında yerimi alıp, yarrağımın zonklayan başını Nalan ablanın am dudakları arasına bir iki sürtüp yüklendim. 45 yaşındaki dul Nalan ablanın bir yıldır sikilmemiş amı o kadar daracıktı ki, zorlanarak girdim...

Taşaklarım Nalan ablanın kasıklarına yapıştığında, inceden, “Aağıhhh!” diye bağırdı. Ama yavaş yavaş git gel yapmaya başladığımda, her girişimde Ohhhh çekiyordu. “Artık seni bırakmam Metin, benim kocam sensin, sok, daha hızlı sokk, bitir beni, ohhhh, daha hızlı!” dediğinde birden hızlandım. Ben sert sert dibine vurdukça Nalan ablanın Ohhları daha yüksek çıkıyordu. Bir ara domaltıp amına arkadan seri bir şekilde pompalamaya başladığımda, Nalan abla, “Dağıt beni kocacığım, parçala beni Metinimmm!” diye böğürüyordu. Beş on dakika pompaladıktan sonra, Nalan abla birden kendini bana doğru yaslayıp kasılarak sikimi amında sıkıştırdı. Yeniden boşalıyordu. “Ben de geliyoruumm!” dediğimde, “İçime boşal! İçime fışkır hissedeyimmmmm! İçime patlaaaa!” derdemez ben deli gibi fışkırmaya, boşalmaya başladım. Boşalmam bitmişti ama sikimin daha sertliği geçmemişti. Hızla git gel yapmaya devam ettim. Döllerimden vıcık vıcık olan amında sikim yanıyordu. Dizlerimin bağı çözülmüş gibi hissedince üzerine yığılıp kaldım. İkimiz de bitmiştik, öylece birbirimize sarılıp bir müddet yattık dinlendik.

O gece Nalan ablayı 2 kere daha becerdim, artık gün aşırı sikişiyoruz.

[Metin]