xxx


Hikaye ve resimlerinizi bekliyorum!!!
hikayedengercek@gmail.com
Showing posts with label Evli Hikayeleri. Show all posts
Showing posts with label Evli Hikayeleri. Show all posts

Friday, June 22, 2012

(2) Yıllar Sonra Karımın İççamaşırlarıyla Sikti Beni!

Yıllar Sonra Karımın İççamaşırlarıyla Sikti Beni! (Süleyman 25 Y., İstanbul / Türkiye)

Merhaba 31’ci arkadaşlar, okul arkadaşım Metinin nasıl karısı olduğumu yazmıştım. İlk sikilişimi takip eden üç sene boyunca Metinin karısı olmuş, sayısız kez altına yatmış, götümü siktirmiştim. (Bu nedenle mi bilmiyorum, kalçalarım yuvarlak, bacaklarım hala tüysüz, tüy olsa da ağda ile alıyorum). İkimiz de Üniversiteyi okumak için başka şehirlere gidince birdaha görüşememiştik. Metinden sonra kimseye vermedim tabi. Bugün de yıllar sonra Metinle eski günleri nasıl andığımızı anlatacağım, siz şimdiden ellerinizi siklerinize götürün, anlatacaklarımı öyle okuyun...

Üniversiteyi bitirdikten sonra iş hayatına atılmıştım. Sonra da akrabaların baskısı ve de onların bulduğu bir kızla (istemeye istemeye) evlenmiştim. Ne tesadüftür ki, Metin ile yıllar sonra iş hayatında da karşılaştık ve iş konusunda birbirimize yardımcı oluyor, birbirimize iş yönlendiriyorduk. Bu arada Metin de bir kızla evlenmiş, artık iki evli çift olarak iş dışında da görüşüyorduk. Eşlerimiz de birbirlerine çabuk ısınmıştı. Yani Metinle yine nerdeyse eskisi gibi her an beraberdik, tek farklı şey vardı, sadece beni değil de karısını sikiyordu. Metin hala çok yakışıklı, atletik ve tam bir erkek, ben de yine eskisi gibi hoş bir oğlanım. Metine olan duygularım kısa bir süre sonra yine aynı kulvara dönmüş, fakat ikimiz de evli olduğumuz için, Metine gel beni sik demeye cesaret edemiyordum. Metinden de bana karşı hiç o yönde yaklaşım yoktu. Bu arada ikimiz de okul yıllarında yaşadıklarımızdan hiç bahsetmiyor, evli barklı olgun iki adam tavrında idik...

Birgün benim eşim annesine gitti, bir iki gün orda kalacaktı. Akşam üzeri Metin aradı, hal hatır, ne var ne yok derken, “Bu akşam ne yapıyorsun?” diye sordu. Ben de, “Eve gidiyorum, bu gün yalnızım, eşim annesine gitti.” dedim. Metin de, “İyi iyi, benimki de yok, felekten bir gün çalalım mı anasını satayım?” dedi, ben de kabul ettim. Metin kısa süre sonra bulunduğum semte geldi, buluştuk. Ne yapalım, nereye gidelim diye konuşurken, ben Metine, “Gel rakı falan alıp bize gidelim, dışarda kazıklanmayalım!” dedim. Metin de, “Olur!” dedi ve nevaleleri alıp bize gittik. Çok heyecanlıydım, yıllar sonra Metinle tekrar evde yalnızdık. Acaba yine beni sikecek mi diye düşünüyordum, tabi buna ihtimal vermiyordum, ancak heyecanım çok fazla idi. Eve girince Metine, “Sen keyfine bak, ben herşeyi hazırlarım!” dedim, ayağına terlik verdim. Metin salona geçti koltuğa oturdu, önüne sehpayı koydum ve Çilingir sofrasını hazırladım. Mezeleri getirdim, rakısını doldurdum ikram ettim. Bunları yaparken heyecandan elim ayağım titriyordu, yine içimde kocasına hizmet etmek isteyen, kocasını memnun etmek isteyen bir kadın gibi duygular canlanmıştı...

Metine benim şortlardan birini getirip verdim, “Hava sıcak, istersen giy, ben bir duş alıp geleyim.” dedim ve banyoya girdim. Banyoda tüy dökücü kremle az olan tüylerimi iyce aldım. Bacaklarım kadın bacakları gibi idi. Çok heyecanlıydım, sanki Metin beni sikecekmiş gibi hazırlanıyordum. Banyodan sonra kurulanıp, yatak odasına gidip eşimin tangasını giydim ve üzerine ben de şort giyip salona geçtim. Kendime de bir kadeh rakı koydum ve TV izleyen Metinin karşısındaki koltuğa oturdum. Metin bacaklarıma bakıyordu, hiç oralı olmadım, kadehimi kaldırıp, “Dostluğa, hoş geldin!” dedim. Kadehleri tokuşturup sohbete koyulduk. Konu iş hayatından, ordan burdan derken evliliklerimize geldi. Metin bana, “Evlilik iyi güzel de, her gece aynı kadını sikmekten bıkıyor bazen insan... Bu gece bir değişiklik yapalım mı?” dedi. Metinin bu lafı ile tüm vücudum alevlendi, resmen götüm kalktı. Bu kadar net ve direk söylemesine şaşırmıştım, hiç düşünmeden, “Yapalım!” dedim...

“İyi hadi ozaman dışarı çıkıp iki oruspu bulup gelelim, sabaha kadar beraber sikeriz, bendensin!” deyince tüm hayallerim yıkıldı. Ama bozuntuya vermedim, “Tabi olur!” dedim ve hemen giyindik çıktık. Saat 23:00 olmuştu, orospuların takıldığı belirli yerlerde baya dolaştık, ama doğru düzgün birşey bulamadık, bir kaç tane orospu vardı, onların da hepsi paçoz. Metinin canı sıkılmıştı, “Bir ufak rakı daha alıp eve dönelim bari!” deyince nasıl rahatladım anlatamam. Rakı alıp eve geri döndük. Metine verdiğim şortu salonda çırılçıplak soyunup karşımda giyerken, yarrağına sarılmamak için kendimi zor tuttum. Yarrağı eskisinden daha iri ve kalındı. Benim ise Pantolonumun altında halen eşimin tangası duruyordu, ben de yatak odasına gidip Pantolonumu çıkardım ve tanganın üzerine şortumu giyip salona geçtim...

Rakıları doldurdum, içmeye devam ediyoruz. Metin, “Ulan amına koyum, koskoca İstanbulda sikecek doğru düzgün bir oruspu bulamadık, bir tane bile düzgün birşey olsaydı, en azından birlikte sikerdik!” dedi. Ben de, “Haklısın Metin yok, hepsi paçoz, ne yapalım... Bari sana uydudan porno açayım seyret, ne dersin?” dedim. Metin, “Olur...” dedi. Ben yine rakı doldurdum, Metin harika bir porno buldu, hem izliyor ve sohbet ediyorduk. Metin eskiden de rahat biri idi, baktım şortunu indirdi sikini okşuyordu. Sikinin kalkmış hali beni çıldırttı, bukadar yıldan sonra dayanamıyordum. Metin sikini sıvazlarken bana, “Sen yine yatağa sürtecen galiba?” dedi. “Yok benimki daha kalkmadı, sen rahatına bak!” dedim. Aptalca bir cevap vermiştim. Bana bakıp, bacaklarımı süzüp, yarrağını sıvazlayarak, “Halen eskisi gibi harikasın! Peki eşin kız gibi vücudunu beğeniyor mu?” dedi. Ne cevap vereceğimi bilemiyordum, titrek ince bir sesle, “Eski günleri hatırlıyormusun?” dedim. “Unutmadım ki!” dedi...

Yerimden kaltım, yanına oturdum, iyice yanaşıp, tüm cesaretimi toplayıp elimi yarrağına atıp, “Yine eskiden olduğu gibi ben okşayayım mı?” dedim. Elini bacaklarıma atıp, “Tabi ki oruspum!” dedi. Ohhh be, rahatlamış ve kocama kavuşmuştum. “Bir saniye izin ver kocacığım!” deyip kalktım, yatak odasına koştum. Şortumu çıkartıp eşimin mini eteğini ve badisini giydim, dudaklarıma da rujunu sürüp, eşimin parfümünü sıkıp aynada kendimi süzdüm. Tam bir oruspu olmuştum. Salona dönüp Metinin karşısına geçtim. Beni o halde görünce ayağa kalktı, “Lan amına koduğumun fahişesi, niye bana saatlerdir sikecek karı aratıyorsun!” deyip suratıma tokat attıktan sonra dudaklarıma yapıştı ve öpmeye başladı. Bu çok hoşuma gitmişti. Metin beni öperken ben de yarrağını elime aldım, sıkıyor, sıvazlıyordum. Heyecandan ve zevkten her yerim titriyordu, eski sevgilime, eski kocama kavuşmuştum...

Önüne eğilip yarrağına sarıldım, nasıl özlemişim ama, deli gibi yalıyordum. Metin birden beni kaldırıp koltuğa domalttı, eteğimi belime sıyırdı, tangamın ipini kenara çekip götümü yalıyordu. Bunu eskiden hiç yapmamıştı. Metin götümü yalarken iyice açılmıştım, “Sik beni kocacığım!” diye inledim. Metin yarrağını deliğime değdirmeye başladığında harikaydı, ama girmiyordu. Ee olacak okadar, yıllardır götümü siktirmiyordum ve Metinin yarrağı da eskiye oranla daha da büyük ve kalındı. Biraz uğraştı ve sokamayınca, “Bekle biraz!” deyip yatak odasına gitti, çekmeceleri karıştırarak karımın kremlerinden birini bulup geldi. Sikini kremledikten sonra götüme öyle bir güzel kaydı ki, hiç böyle zevk aldığımı hatırlamıyorum. Sonra kökleye kökleye, kanırta kanırta pompalamaya başladı. Beni nekadar süre sikti hatırlamıyorum, tek hatırladığım içime patladığında aldığım zevkten inlemelerimden komşular duymasın diye elini ağzıma kapamasıydıdı...

Bir süre üstüme yığılıp kaldıktan sonra kalktık banyoya girdik. Banyoda kocama bir de sakso çekip döllerini yuttum. Yıkanıp çıktık, yatak odasına gittik. Ben yatağı hazırlarken Metin de çekmeceleri karıştırıyor, eşimin iççamışırlarından seçip, giymem için bana veriyordu. Seçtiği tangayı, südyeni ve geceliği giydim, hafif makyaj yapıp, yine eşimin parfümünden sürünüp Metinin koynuna tam bir orospu olarak girdim. Beni yan döndürüp arkama yanaştı, yavaş yavaş yine götümü sikmeye başladı. Pozisyon değiştire değiştire sikiyordu. Gün ağarmak üzereyken yarrağı hala götümde gidip geliyordu. Sonra yine içime boşaldı ve ara verdik. Birer sigara yaktık. Metinin dudaklarına yapıştım öptüm ve “Kocacığım çok özlemişim seni, beni çok mutlu ettin, bu gecenin mükafatı olarak sana karımı da siktireceğim!” dedim. Metin birden doğruldu, gözleri parlamıştı, “Ciddi misin?” dedi, hem şaşırmıştı, hem sevinmişti.

“Gayet ciddiyim! Ama karımı siktikten sonra beni unutmak yok, beni de sikmeye devam edeceksin!” dedim. “Harikasın, zaten karını ilk gördüğüm andan beri sikmeyi çok istiyordum. Karını pek sikmiyorsun galiba, hala kız gibi duruyor?” dedi. “Karım daha kız zaten! Kızlığını sana bozduracağım!” dedim. Metin daha da şaşırmıştı, “Anlamadım, bunca zamandır evlisiniz, karın nasıl daha kız?” dedi. “Daha karımı hiç sikmedim ki, onunla Lezbiyen bir kız gibi sevişiyorum!” dedim. Metinin yarrağı anında kalkmıştı, yarrağını sıvazlayarak, “O halde bu işi, eşim sen ben ve eşin birlikteyken yapalım!” dedi. Bu söz üzerine, “Tamam kocacığım, sen nasıl istersen!” deyip Metinin yarrağına sarıldım, emmeye başladım ve o gün öğleye kadar seviştik...

Hepinizin yaraklarından öpüyorum! Şimdilik hoşçakalın arkadaşlar!

[Süleyman]

(3) Karımın Ablası Takma Yarakla Beni Sikti!

Karımın Ablası Takma Yarakla Beni Sikti! (Selahattin 47 Y., İstanbul / Türkiye)

Karım 3. çocuğu doğurduktan sonra, karımın ablası (ismi Resmiye) yeni doğan oğlumuzu görmeye ve karım lohusalık dönemini atlatana kadar bizde kalmaya gelmişti. Resmiye 43 yaşındaydı ve karımın en büyük ablasıydı. Resmiye tam bir yarak hastasıydı, orospu 3 koca eskitti, 5 tane de çocuğu var. O akşam üçümüz oturmuş sohbet ediyor konuşuyorduk. Resmiye konuşurken lafını hiç esirgemez, argo kelimeler olsun, küfürler olsun, aklına geleni çekinmeden söyleyen bir kadındı. Resmiye bana gülerek, “Enişte 3. çocuk da oldu, nazar değmesin sikin iyi çalışıyor, paso doğurturyorsun bacımı!” dedi. Sonra da karıma, “İş sikip hamile bırakmakta ve çocuk doğurtturmakta değil! Nasıl, cinsel yönden tatmin ediyor mu seni bacım?” diye sordu. Karım da, “İdare ediyoruz abla, bazen sikinin sertleşmesi zor oluyor, ama onunda çaresini bulduk, ozaman ben onu sikiyorum!” deyince, karımın ablası, “İyi espiriydi!” diyerek katıla katıla gülmeye başlamıştı...

Bizim kendisi gibi gülmediğimiz görünce, suratlarımıza baktı ve birden gülmeyi bıraktı, “Durun bakıyım, siz ciddisiniz bu konuda! Ne şekilde yapıyorsunuz o işi?” dedi. Karım da, “Takma yarakla abla!” dediğinde ablası çok şaşırmıştı. Birkaç saniye sonra şaşkınlığı geçince yeniden gülmeye başladı ve bana, “Ulan sen ibnemisin? Bu kadar koca değiştirdim, o kadar herifle sikiştim, hiç biri bugüne kadar gel beni sik demedi!” dedi. Sonra da karıma dönerek, “Nasıl, bari karı gibi inliyor mu?” dedi ve bastı kahkahayı. Karım da gülerek, “Hemde taze gelinler gibi abla!” deyince gülüşmeler koptu. Karımın ablası bana, “Şimdi merak ettim işte! Bir kere de ben geçeyim mi üstünden Selahattinciğim?” diye sordu. Ben de, “Karım bilir, ona sor!” dedim. “Baak sennn! Amma da namuslu orospuymuş bu bacım, karıma sormam lazım diyor! Ulan senin bu kocan karı olsaymış tam bir fahişe olurmuş valla! Ne diyorsun bacım, müsade ediyormusun, sikebilirmiyim kocanı?” dedi...

Karım, “Tamam abla, siz gidin yatak odasına, orda benim takma yarak var, Selahattin göstersin yerini!” dedi. Karımın ablası da bana, “Düş önüme kaltak! Birde tadına biz bakalım!” dedi. Ablasının önüne düştüm gittik yatak odasına. Çekmeceden takma yarağı çıkarıp verdim. Ablası eline aldı, “Hmmm, demek bununla sikiyor bacım seni!” diyerek biraz inceledikten sonra takma yarağı sakso çeker gibi birkaç kez ağzına soktu çıkardı, yatağın üzerine bıraktı ve bana, “Hadi soyun bakalım fahişe!” diyerek kendisi de soyunmaya başladı. İkimiz de çırılçıplak soyunduktan sonra takma yarağı alarak, “Şunu nasıl takacağım, yardım et bakalım!” dedi. Nasıl takılacağını gösterdim ve beline bağlamasına yardım ettim. Sonra kremi aldım takma yarağa sürdüm. Resmiye keyifle, “İyi yağla ibne, seni bugün bir karı gibi inleteceğim!” diyordu...

Sonra yatağa sırt üstü yattım, ayaklarımı havaya kaldırdım ve iki elimle götümün yanaklarını ayırdım, götümün deliği iyice ortaya çıksın diye. O da yatağın kenarına diz çöküp göt deliğime tükürdü, sonra diliyle daire çizmeye başladı deliğimin etrafında. Dilini deliğime sokup çıkarmaya başladığında çok pis zevke gelmiştim, “Resmiye kız, nerden öğrendin böyle şeyleri, tam bir fahişe olmuşsun valla!” dedim. O da, “Nerden öğreneceğim, götümü siktirdiğim adamlardan öğrendim! Ama sen dur, şimdi kim fahişe olacak göreceksin!” dedi. Belimin altına yastığı koyup götümü yükselttikten sonra, takma yarağın ucunu dayadı ve hafiften götüme girmeye başladı. Yavaş yavaş sokarak hepsini kökledikten sonra, yavaş yavaş sokup çıkartıyordu. Daha sonra hızlanmaya başladığında ben de iyice zevklenmeye başladım...

Resmiye artık iyice hızlanmış, götüme her soktuğunda benim yarağım da bir sağa bir sola sallanıyordu. Zevkten inlemeye ve Ahh, uhhh, ıhhh sesler çıkarmaya başlamıştım. Resmiye ise bir erkek gibi, “Bağır yavrum!” diyerek hızlı hızlı girip çıkıyordu götüme. Sonra iyice üstüme çıktı, benim bacaklarım hala havadaydı, kendi ayaklarını dümdüz yaptı iyice üstüme yapıştı. Bu şekilde götümü sikerken benim sikim onun göbeğine sürtüyordu, bir taraftan da dudaklarıma tükürüp öpüyordu. Götümü okadar hızlı sikiyordu ki, ancak bir erkek böyle hızlı hızlı pompalayabilirdi. Resmiye erkek olsaydı çok pis canlar yakardı, şimdi bile canımı çok acıtmıştı. Bacaklarım havada uyuşmaya başlamıştı, “Pozisyon değiştirelim!” dedim. Resmiye üzerimden kalkınca ben yatakta dörtayak domaldım. Arkama geçip belimden tutarak tekrar götüme girmeye başladı...

Bu pozisyonda daha rahat sikiyor, hızlı hızlı dibime dibime köklüyordu. Resmiye tam bir Osmanlı karısıydı, iri yarı bir yapısı vardı ve götü de Kamyon tekeri gibi büyük olduğundan, yarak götüme piston gibi girdikçe kasıkları kalçalarıma vuruyor ve pat pat, şlap şlup sesler çıkıyordu. Bazen köklediğinde canımın acısından inliyordum, Resmiye de saçımdan tutup asılarak, “Karı gibi inliyorsun! Eğer sen karı olsaydın, var ya orospunun kralı olurdun!” diyor pompalıyordu. Ben de, “Ne yapayım anam, sen de öyle bir sikiyorsun ki, üstümdeki kadın mı erkek mi anlayamıyorum!” deyince gülmeye başladı ve “Nasıl, devam mı Selocuğum? Devam mı ha?” dedi. Ben de, “Devam, devam!” dedim. “Dur ozaman pozisyon değiştirelim!” dedi ve götümden çıktı. Kendisi yatağın kenarına oturarark, “Gel kucağıma!” dedi ve beni kucağına, yarrağın üstüne oturttu...

Aynı güçlü bir erkek gibiydi, öyle bir sikiyordu ki götümü, havalara zıplatıyordu beni. “Yavaş Resmiye, çok acıyor!” dedikçe, beni kollarıyla sımsıkı sarıp alttan götüme pompalamaya devam ediyordu. “Yeter Resmiye, valla acıdan bayılacağım!” deyince durdu, yarak götümdeyken 66 pozisyonunda yan yattık ve elini sikime atarak asılmaya başladı. Bir iki dakika sikime 31 çekince boşaldım. Ama ne boşalma, çarşafı göle çevirdim. Sonra ikimizde sırtüstü uzandık yatağa, yorulmuştuk. Ben götümün acısını ve sikilmenin zevkini aynı anda yaşarken, Resmiye de hayatında ilk kez erkek sikmenin heyecanındaydı. Biraz dinlendik ve kalkıp duşlarımızı aldık, sonra karımın yanına gittik...

Karım ablasına, “Nasıldı?” diye sorunca, ablası da, “Müthiş ilginç birşeydi, bu iş hoşuma gitti, böyle bir anı hiç unutmayacağım! Senin bu kocan tam bir bakire kız gibi inliyordu valla bacım!” dedi. Karım da, “Duydum abla, sesiniz ta buraya geliyordu! Kocamın haşatını çıkardın!” :)) dedi ve gülüştüler benle dalga geçtiler. Sonraki günlerde (Karımın lohusalığı geçene kadar) ablası beni sikmeye devam etti. 2 ay falan sonra da, karım ve ablasıyla üçlü sikişmeye başladık.

Hoşçakalın arkadaşlar.

[Selahattin]

(2) Karım Yokken Travestiyi Kendi Evinde Siktim!

Karım Tatildeyken Travestiyi Kendi Evinde Siktim! (Selahattin 47 Y., İstanbul / Türkiye)

Karım ve çocuklarım Cuma akşamı annesinin yanına Muğlaya tatile gitmişlerdi. Ben de haftasonunu sikişmeden geçirmeyi düşünmüyordum, yaşlandım artık, bu aralar ne kadar sikişirsem o kadar iyidir mantığıyla, yine fantazim bir travesti ile sikişmekti. Cumartesi akşamı karımla çocukları Muğla otobüsüne bindirir bindirmez eve gelip internette travesti sitelerinden İstanbuldaki travestileri araştırmaya başladım. Aradığım travesti hem güzel görünümlü, kadınsı, iri göğüslü, hem de büyük yaraklı ve aynı zamanda da aktif olmalıydı. Travesti Demet adında güzel bir resim gördüm, aynen Barbi kızlara benzeyen, sikini görmesen kızdan fark edilmeyecek biriydi. Sarışın, daracık götü olan, gösüğüsleri büyük, 24 yaşında 1.80 boyunda bir travestiydi. Telefonda konuştuk ve Pazar akşamına anlaştık.

Pazar akşamı önce bir Cafede buluştuk, birer kahve içip evine gittik. Bana, önce duşa girip sonra yatağa gelmemi söyledi. Ben de duş alıp kurulandıktan sonra, çırılçıplak bir şekilde yatakodasına gittim. “Hazırsan gel şekerim!” dedi. Ben fiziğini süzüyordum, “Hakikaten Barbi gibisin Demet!” dedim. O da, “Tabii ki öyleyim, başka ne bekliyordun şekerim?” diye cevap verdi. Üstünde pembe tangası ve pembe sütyeni vardı, siyah jartiyer takmıştı. Yanına uzanıp sütyenini çıkardım, göğüslerini biraz okşadıktan sonra bunu domaltıp tangasını da çıkardım. Hem götünü yalıyordum, hemde şamarlıyordum. “Ay şekerim yavaş!” deyip duruyordu. Ben götüne şaplak vurdukça, kız gibi çığlıklar atıyordu, beni de iyice zevke getirmişti. Sonra döndürdüm sikini ağzıma aldım yalıyordum. Demet ise yastığı ağzına almış, zevkten inliyordu. Sikini biraz yaladıktan sonra yukarı kaydım, dilimi diline değdirip öpüşür gibi yapıp saçını çekip tokatlıyordum. Demet adeta aptallaşmıştı, “Noluyor be? Amına koyduğumun çocukları! Karılarınız masum meleği değil mi? Bu fantazileri bizim gibi orospularda yapın ancak!” dedi.

Yarağımı ağzına verip, “Yala lan ibne!” diyerek hem tokatlayıp hemde saçını çekiyordum. Kız gibi sesiyle Ahh’laması beni delirtiyordu. Sonra sırt üstü uzandım kafasını yarağıma bastırarak gırtlağına kadar sokup çıkartıyordum. Çıkarttığımda soluk soluğa nefes alıyordu, ben de tokatlayıp, “Yala kaltak!” diye bağırıp tekrar sokuyordum. Gırtlağına kadar soktukça ‘Bluk Bluk’ sesler çıkarıyordu. Sikim taşağım bütün salya tükrük içinde kalmıştı. Onun da gözlerinden yaşlar geliyordu. Sonra o da beni tuttu ve “Al biraz da sen yala amına koydumunun yavşağı!” deyip sikini ağzıma verdi, ben de yalamaya başladım. Küfürlerle, argo kelimelerle ortam iyice sikişe hazırdı...

Yarağıma Prezervatifi taktıktan sonra bunu domalttım, yarağımı göt deliğine sürtüp, götünü tokatlıyordum. “Ayy erkeğim nekadar haşinsin, sok hadi!” diye inliyordu. Yarağımı götüne sokunca, “Aayyyy!” diye bağırdı. “Bağır kahpe, daha çok bağır! Senin götünü dağıtacağım!” diyerek pompalamya başladım. Ben bastıkça Demet yine kız gibi “Ay Ay!” diye inliyor, “Hızlı, daha hızlı erkeğim!” diyordu. Ellerinin ikisini de tuttum daha hızlı, daha sert pompalamaya başladım. Demetin kafası konserdeki Rokçuların kafası gibi sallanıp duruyordu. “Nasıl, iyi mi böyle kaltak?” dediğimde, “Ohhh! Bitirdin beni erkeğim!” dedi. Sonra üzerime oturttum, alttan götüne soktum ve havaya doğru zıplatmaya başaldım. Ben alttan soktukça elleriyle sallanan göğüslerini tutuyor, bir yandan “Ay Ay!” diye inleyip, “Süpersin şekerim!” diyordu...

Sonra yan yatırdım ibneyi, o pozisyonda soktum götüne, bir yandan saçını çekip dudaklarına yapışıyordum. Ben onun götüne daha çok girdikçe Demet de kendi yarağını tutup asılıyordu, “Ayy ben boşalıcağım...” diyordu. Ben bunun götünü daha hızlı sikmeye başladığımda, Demet öyle bir zevke gelmişti ki, spermleri yerlere fışkırdı. Ben de gelmek üzereydim, yarağımı götünden çıkarıp bunun yüzüne boşaldım. Ağzı yüzü bütün döl içinde kaldı. Yüzündeki döllerimi parmağıyla sıyırıp ağzına sokuyor, “Mmhhhhh!” deyip yutuyordu. “Müthiştin Demet yavrum, karımdan bile daha çok zevk verdin bana!” dedim. Demet de gülerek, “Artık karını boşar beni alırsın!” :)) diye esprili bir cevap verdi, gülüştük. Sonra birlikte duş alıp, biraz sohbet ettikten sonra giyinip çıktım evinden. Mükemmel bir geceydi benim için.

[Selahattin]

Wednesday, June 20, 2012

(1) Hamile Karım Beni Sikmeyince Travestiye Siktirdim!

Hamile Karım Beni Sikmeyince Kendimi Travestiye Siktirdim! (Selahattin 47 Y., İstanbul / Türkiye)

Adım Selahattin 47 yaşındayım. Kendime ait büyük bir iş yerim var, parasal durumumuz çok iyi. Evliyim ve 2 kızım var, biri 12 diğeri 4 yaşında. Karımla fantazi dolu bir seks hayatımız vardı. Yaşım ilerledikçe daha değişik fantaziler peşindeyim. Bir gün karıma belden bağlamalı plastik yarak (Strapon) aldım ve karım arasıra Straponla beni sikiyordu. Karım 34 yaşında üçüncü çocuğa hamile kalmıştı. Hamileliği ilerleyip 7. aya geldiğinde karım artık kendini siktirmiyordu, sadece sakso çekip bırakıyordu beni. Bir gece yatmaya hazırlanıyorduk, canım acaip sikmek ve sikilmek istiyordu, karıma, “Gel bu gece şikişelim karıcığım!” dedim. Karımsa, “Hayatım olmaz, artık doğum yaklaşıyor.” dedi. “Ohalde sen beni sik Straponla!” dedim. “Yok hayatım karnım burnumda, hızlı hareket edemiyorum!” dedi ve beni sikmedi. Moralim bozulmuş bir şekilde yattık uyuduk...

İşyerimde çalışan 21 yaşında çalışan Sedef diye bir kız var, uzun boylu sarışın ince birşey, bana da biraz meyilli. 2 gün sonra onu sikmek amacıyla otele götürdüm. Kız bakireymiş, otel odasında 2 saat seviştik, fakat nekadar yalvardıysam siktirmedi. Ertesi gün evden çıkarken çantama karımın beni siktiği Straponu da koymuştum. Sedefle otele yeniden gittiğimizde Straponu çıkarıp Sedefe verdim ve “En azından sen beni sik!” dedim. Sedef, “Sapık herif!” diyerek otel odasını terk ettiği gibi, birdaha işe de gelmedi...

Bir aydır sikişmemiştim ve günler geçtikçe fantazi yapmak istiyordum, kendimi siktirmek istiyordum. Birgün işyerimde internet sitelerini kurcalarken Travesti siteleri takıldı gözüme. O akşam evde karım yine hamile psikolojisinde ve sinirli, ben de seksle ilgili birşey demedim, yemek yedik kızlarımızla sohbet ettik, TV izledik, gittik karımla yattık. Ama beni uyku tutmuyordu, fantazi peşindeydim, aklıma bir Travestiyle şikişmek girmişti. Sabah işyerime gittim, ama gün boyunca hiç bir iş yapmadım, sadece internetten sikişen Travesti filmleri izledim. Kafama koymuştum, bu gece bir Travesti alıp onunla otele gidecektim. İşyerimden çıkınca karımı aradım, “Karıcığım işim çıktı, Kocaeliye gitmem gerekiyor, bu gece biraz geç gelebilirim, beni beklemeyin, siz yatın. Önemli birşey olursa her dakika ara beni!” dedim. Karım da, “Tamam, acil birşey olursa ararım, sen yine de fazla geç kalma!” dedi kapadı.

Arabama binip İstanbulda Travestilerin olduğu meşhur caddeye gelmiştim. İçlerinden güzel birini şeçip otele götürecektim. Direğin orda dikilen sarı saçlı uzunboylu bir Travesti gördüm, üstünde pembe bir badi ve mavi kotu vardı. Yanaştım yanına, camı açtım, “Hadi atla bakalım güzelim!” dedim. Travesti de, “Tamam canikom!” dedi, arabaya bindi. Otele giderken biraz sohbet ettik. Travesti 20 yaşında ve ismi Şebnem imiş. Arabayı otelin otoparkına parkedip bir oda tuttuk ve odamıza çıktık. Daha odanın kapısını açar açmaz Travesti dudaklarıma yapıştı ve beni öpmeye başladı. Ben de götünü elliyordum. Sonra pantolonumu indirdi, önüme çökerek sikimi tutup yalamaya başladı. Çok müthiş zevk almaya başlamıştım. Taşaklarımı tutup sikimi ağzına sonuna kadar sokuyordu. Üstündeki pembe badisini çıkarıp sikimi yalamaya devam etti. Sonra ayağa kalkıp dudaklarıma yapıştı ve benim gömleğimden başlayarak herşeyimi çıkardı beni çırılçıplak bıraktı...

Ben bunun sırtını duvara yasladım ve göğüslerine yumuldum. Göğüsleri aynı kadın göğüsleri gibiydi, müthiş zevkliydi. Epeyce bir yaladıktan sonra bu Kotunu çıkardı, altında siyah tangası vardı. Ellerini duvara dayayarak hafif domalttım ve kalçalarını yalamaya başladım. “Harika götün var, çok güzelsin Şebnem!” dedim. O da, “Yala bebeğim!” dedi. Tangasını sıyırdım, elimi önüne sikine attım, hem sikini elliyordum hem göt deliğini yalıyordum. “Ohh devam et bebeğim!” diyordu. “Karımınkinden da daha güzel deliğin var, sikmek için sabırsızlanıyorum!” dediğimde döndü, çantasından Prezervatif çıkarıp sikime taktı ve yeniden ellerini yuvara dayayarak domaldı. Götünün yanaklarını ayırıp sikimi göt deliğine sokmaya başladığımda Şebnem inlemeye başladı. Köküne kadar sokup, “Nasıl bebeğim, iyi mi?” dediğimde. “Harika, devam et bebeğim!” dedi. Ben de yavaş yavaş sokup çıkarmaya ve giderek hızlanarak pompalamaya başladım. “Aşkım süpersin, Ahhh, Ohhh, devam et!” diye inliyor, bir eliyle duvara tututunurken diğer eliyle de kendi sikini okşuyordu...

Bana, “Pozisyon değiştirelim sevgilim.” deyince, sikimi götünden çıkarmadan bunu kucağıma aldım ve yatağın üzerine dörtayak domaltıp pompalamaya devam ettim. Ben sokup çıkardıkça bu inliyor yırtıyordu kendini, ben de daha sert sikiyordum. Bir ara Travestiyle sikiştiğimi tamamen unutmuştum, aynı karı koca gibi gibi şikişiyorduk. Bana, “Hayatım, kocacığım, çok güçlü bir erkeksin, bebeğim!” diyordu. Bir kez daha poziyon değiştirip bunu sırtüstü yatırdım ve bacaklarını omzuma alarak götünü sikmeye devam ettim. O da yine inleyerek sikiyle oynuyordu. Ben artık fazla dayanamadım ve bunun götüne boşaldım. Sikimi götünden çıkarıp yanına uzandım ve dudaklarına yapıştım, biraz öpüştük. Şebnem halen sikiyle oynuyordu...

Şebnemin siki karıma aldığım Strapondan daha iriceydi. Elimi attım sikine, biraz okşadıktan sonra eğildim sikini yalamaya başladım. Travesti siki de olsa, ilk defa gerçek bir yarağı ağzıma alıyordum. Şebnemin o büyük yarağını bir süre yaladıktan sonra bana, “Seni sikmemi istiyormusun?” diye sordu. “Evet, çok istiyorum!” deyince beni domalttı, Prezervatifi taktı yarağına ve götüme ani bir şekilde soktu. Nasıl acıdı ama, yinede hiç sesimi çıkarmadım. Hızlı hızlı gidip geliyordu. Sanki götümü bıçaklıyorlardı. “Nasıl, Travesti siki yemek hoşuna gitti mi?” dedi. Zor cevap verdim, “Evet!” dedim. “Eminim böyle bir yarağı hiç yememişindir!” dedi ve hızlanmaya başladı. Karım beni Straponla sikerken hiç acımıyordu, ama şimdi nerdese gözlerimden yaşlar gelecekti. Ben acıyla ‘Ahh! Uhh!’ inlerken, Şebnem ise zevkten, “Ohhh, Bebeğimmm!” diye inliyordu. Çok sert sikiyordu, götümde tepiniyordu adeta. “Noldu aşkım, ağlıyormusun yoksa? Acıttım mı cicim?” gibi şeyler söyleyerek dalga geçiyordu. Ben de, “Devam et bebeğim, doyur beni yarrağa!” diyordum...

Birden belime sarıldı ve daha sert sikmeye başladı. Herhalde göt deliğim kapak gibi açılmıştır. Artık ben de zevkten inliyordum. Şebnem beni götümden sikerken elimi sikime dokunmadan zevkten boşalmıştım, yatak ıp ıslaktı. Herhalde Şebnem de boşalacaktı, yavaşlamıştı. Durdu, götümden çıktı, beni döndürüp sikinden Prezervatifi çıkardı ve sikini ağzıma soktuğu gibi gidip gelmeye başladı. “Hadi bebeğim em, hepsini yutacaksın!” diyordu. Çok geçmeden ağzıma sıcak sıcak fışkırtmaya başladı. Ağzım yüzüm bütün döl olmuştu. İlk kez dölün tadına bakıyordum. Boşalması bitince o döller içinde öpüştük. “Süperdin bebeğim!” dedi. “Sen de süperdin aşkım!” dedim. Sonra duşumuzu aldık çıktık otelden. Eve vardığımda hiç halim yoktu, çok pis sikilmiştim. Direk yatağa daldım, uyuyan karıma sarılarak uyumuşum.

Haftada 1-2 kez gidip kendimi Travestilere siktirmeye devam ettim. Karım çocuğu doğurup lohusalığı bitince, yine beni Straponla sikmeye devam etti.

[Selahattin]

Hem Karımı Sikti, Hem Beni Sikti!

Hem Karımı Sikti, Hem Beni Sikti! (Ömür 26 Y., İstanbul / Türkiye)

Daha evvel karımın iş yerinden arkadaşı Sedatın yatılı misafir olarak gelişinde karımı siktiğini yazmıştım. Aradan 4.5 ay geçmesine rağmen, karımla sevişirken, Sedatla ilk kez yaşadığımız o muhteşem seks dolu geceyi konuşup delice sikişiyorduk. Bu geçtiğimiz Cumartesi öğlenden sonra saat 2 gibi idi, kapı çaldı. O gün işe gitmediğimiz için geç kalkmıştık, karım mini bir tül sabahlık giymişti, ben de şortla, TV izliyorduk. Kapıyı açtığımda karşımda Sedatı görünce biran şaşırdım ve heyecanlandım. Hemen içeri davet ettim, ve karıma, “Aşkım bak kim geldi!” diye seslendim. Sedat karımı görünce heyecanla elini tuttu ve “Çok tatlısın!” diyerek dudaklarına bir öpücük kondurdu ve bana da, “Umarım rahatsız etmedim sizi?” dedi. Ben de, “Hayır, biz de sahah keyfi yapıyorduk!” dedim. Salona geçtik oturduk. Sedatın karısı bir kaç günlüğüne köye gitmiş, o da bize uğramış. Karım kahve yaptı getirdi içtik ve o muhteşem geceden bahsetmeye başladık...

Sedat yanında oturan karımın boynuna kolunu dolayarak karıma, “Harika bir geceydi! İnanırmısın o günden sonra kendi karım sikerken bile seni siktiğimi düşünüyorum!” dedi. Karım da, “Valla Sedatcığım, biz de hep o geceyi düşünüyoruz!” dedi. Sedat karıma daha sıkı sarılıp, “Mmmhhhh, özlemişim!” diyerek, karımın boynunu öpmeye ve diğer eliyle çıplak bacaklarını okşamaya başladı. Karım da elini Sedatın sikine atarak okşamaya başladı. Ben yine onları izliyordum ve sikim taş gibi olmuştu. Karım sedatın sikini dışarı çıkarıp hoyratça sıvazlıyordu, birden eğilip ağzına alıp çılgın gibi yalamaya başladı. Sedatın sikini yeniden görmek beni çok heyecanlandırmıştı, aklıma farklı bir fantaziyi gerçekleştirmek geldi, fakat Sedatın tepkisinin nasıl olacağını bilmiyordum. Sonunda cesaretimi toplayıp, ben de Sedatın önüne diz çöktüm ve Sedatın yarrağını karımla beraber yalamaya başladım. Sedat hiç şaşırmadı, aksine bir elini karımın başına, bir elini benim başıma koyarak sikine bastırıyor ve inliyordu. İniltilerinin arasında, “Ohhhh! Harikasınız! Devam edin, az kaldı boşalacağım!” deyince, karım daha hızlı yalamaya başladı...

Ben yarısını yandan, karım diğer yarısını yalıyor, ikimizin dudakları arasında Sedatın siki gidip gelirken Sedatın inlemesi de yükseliyordu. Birden karımın dudaklarını benim dudaklarımla birleştirip, ikimizin dudakları arasına böğürerek patladı, döllerini ağzımıza yüzümüze boca etti. Son damlaları da yüzlerimize sürdükten sonra kalktık ve banyoya gittik. Kısa bir temizlikten sonra üçümüz de çırılçıplak vaziyette yatak odasına geçtik. Sedat ortamıza sırtüstü uzandı ve bir elini karımın amına, diğer elini de benim kalçalarıma atıp hafif hafif okşamaya başladı. Derken bu okşamaları götümü parmaklamaya dönüştü. Bu arada karım Sedatın sikini avucunda büyütüyordu. Karım sonradan yalamaya başlayınca Sedatın siki yine taş gibi olmuştu. Sedat bir parmağını daha götüme sokup iyice içimde sağa sola çevirirken gözlerime baktı ve “İstermisin?” dedi. Ben de hiç itiraz etmeden ve cevap vermeden yatağın başlığını tutarak domaldım...

Sedat kalkıp, arkamda pozisyonunu aldıktan sonra, karımın yalayıp ıslattığı sikini götüme dayadı ve birden iteledi. Sikinin ucu girmişti, ama benim canım çok yanmış ve ufak bir çığlık atmıştım. Ben ilk kez götümü siktiriyordum ve vaz geçecek gibiydim. Kendimi biraz uzaklaştırınca, karım bana, “Sabret aşkım, bak çok zevk alacaksın, sikicim seni de karısı yapacak, ikimizin de kocası olacak!” dedi. Benim o anki boşluğumdan yararlanan Sedat, omuzlarımdan tutup, bir hamlede götüme hepsini soktu. Resmen götüm yarılmış gibi hissettim, okadar da acıyordu ki, karımın yanında bağırmaya utandığımdan bağıramadım, acıya katlandım. Sedat gidip gelmeye başladı, harika sikiyordu. Karım da alttan sikimi yalıyordu, dehşet bir zevk dalgası içinde inliyordum. Sedat 10-15 dakikadır kadar götümü sikiyordu ki, karım Sedata, “Hadi aşkım çabuk ol sırada ben varım!” dedi. Sedat da, “Tamam aşkım!” diyerek birden içime öyle bir patladı ki, ben de aldığım o zevkle altta sikimi yalayan karımın ağzına patladım...

Sedat siki götümde bir süre kaldıktan sonra üzerimden kalktı ve bana bir öpücük kondurup, “Nasıldı?” dedi. Ben de, “Kızlığımı bozdun, harikaydı!” dedim. Sedat elimden tutup beni de kaldırdı ve banyoya gittik, o sikini, ben de götümden süzülen döllerini yıkayıp yatakodasına karımın yanına geldik. Sedatla karım deli gibi öpüşmeye ve sevişmeye başladılar. Karım Sedata, “Sevgilim seni çok özledim, sik beni aşkım!” diye inliyordu. Ben yatağın kenarına oturmuş onları izliyordum, Sedat bana sikini göstererek, “İlgilen!” dedi. Ben Sedatın sikini yalarken kendisi de karımın amını yalamaya başladı. Ben Sedatın sikini yalayarak kazık gibi yapana kadar, Sedat karımın amını yalayarak bir kez orgazm etmişti bile. Karım Sedata, “Hadi aşkım, dayanamıyorum, sik beni!” diye yalvarıyordu. Sedat bana, “Tamam, çekilebilirsin artık!” deyip sikini ağzımdan kurtardıktan sonra karımı altına alıp amına geçirdi ve yavaş yavaş pompalamaya başladı. Sedat karımı ustaca sikerken karım zevkten çıldırmış garip sesler çıkarıyor, üstüste orgazm yaşıyordu...

Sedat karımı yarım saat kadar sikti ve karım perişan bir şekilde, “Bitirdin beni aşkım, boşal artık!” demeye başladı. Sedat da bana sordu, “Ömürcüğüm karının amına boşalabilirmiyim?” diye. Ben de, “Boşalabilirsin tabi Sedat, ikimiz de senin olduk, artık sana herşey serbest!” dedim. Sedat karıma iyice yapışarak amına daha sert pompalamaya başladı. Az sonra ikisi aynı anda haykırarak doruğa ulaştılar. Sedat karımın amından sikini çıkarmadan öylece üzerinde yığılıp kaldı. Bir müddet öpüştüler ve sonra duşa girmek için kalktılar. Sedat acıktığını söyleyince, karım da bana, “Kocacığım evde yiyecek içecek birşey kalmadı, git marketten al da gel!” dedi. Ben giyinip markete gittim. İki poşet alışverişle geri geldiğimde, Sedat salonun ortasında karımı domaltmış götten sikiyordu...

Sedat o gece bizde kaldı. Sedatı balla kaymakla, fındıkla fıstıkla, cevizle cezerye ile ve bir am, iki götle besledik. Sabaha kadar karımı ve beni sırayla sikti. Sedat artık ikimizin de sikicisi ve kocası olmuştu!

[Ömür]

Kapıcı Amcam Hastanede Yatarken Yengemi Siktim!

Kapıcı Amcam Hastanedeyken Yengemi Siktim! (Serhat 25 Y., İstanbul / Türkiye)

Selam arkadaşlar, ben de “Kaymakgibi Sikilen Amlar” sitesini çok beğenerek okuyorum ve uzun zamandır bu sitenin bağımlısıyım. Adım Serhat, 25 yaşındayım, aslen Doğuluyum, 1.80 boyundayım ve yakışıklı sayılırım, yani çevremde herkes öyle diyor. Sizlerle paylaşmak istediğim hikaye, amcamın karısıyla, yani yengemle ilgili. İstanbulda kapıcılık yapan amcam 47 yaşında, kısa boylu, çok şişman ve göbekli biri. Yengem ise 33 yaşında, 1.75 boyunda, kapalı giyinen fakat sülün gibi bir kadın. Ben yeni askerden gelmiştim, durumumuz da iyi olduğu için çalışmaya ihtiyaçım yoktu, aylak aylak geziyordum. Amcamların evi bize yakın olduğu halde amcamlara fazla gitmezdim ve işin doğrusu yengeme de fazla ilgim yoktu. Yengemle yaşadıklarım amcamın rahatsızlanıp ameliyat olmasıyla başladı...

Amcamın ameliyat olması kesinleşince, apartman yönetimi amcama, eğer hastaneden çıkana kadar yerine bakacak birisini bulmazsa, amcamı işten çıkarıp yerine başka bir kapıcı alacaklarını söylemiş. Amcam da taburcu olana kadar, birkaç haftalığına yerine benim bakmamı istedi. “Amca ben ne anlarım bu işlerden?” deyip, nekadar kaytarmak istediysem de, babam amcama, “Tabi tabi merak etme, yapar, nasılsa aylak aylak geziyor. Hem sizde kalır, çoluğa çocuğa da gözkulak olur!” deyip, bana emri vaki yapmıştı.

3 gün sonra amcamı hep birlikte hastaneye kaldırdık. Amcam ameliyat olmadan, “Hadi siz gidin, apartmanı boş bırakmayın, yönetici kızmasın!” diyerek yengemle beni eve gönderdi. Annem babam hastanede amcama refakatçi kalırken, biz yengemle eve gittik. Yengem, “Serhat git yöneticiye bir görün gel.” dedi. Çıktım yöneticiye tekmil verdim. Yönetici bana binaya iyi bakmamı, şikayet getirmememi tembihleyip, yapılacak bazı işleri de anlattıktan sonra ben tekrar aşağı indim ve bahçeye çıktım. Akşama kadar bahçenin bakımını yaptıktan sonra bahçedeki banka oturdum, tüm bu işlere canım sıkılmış, sigara içiyordum. Amcamın 2 tane küçük çocuğu var, yanıma geldiler, “Annem seni çağırıyor!” dediler. Kalktım, yengemin yanına gittim, “Buyur yenge?” dedim. Yengem, “Neden içeri gelmiyorsun? Birşey mi oldu?” dedi. “Yok yenge birşey olduğu yok, sadece hava alıyordum...” dedim. Yengem de, “Çocuklarla biraz ilgilen de, ben de yemek yapayım.” dedi. “Tamam yenge!” deyip girdim içeri. Evleri (Kapıcı dairesi) çok küçük 2 oda, salon olarak kullanılan küçük bir oda, mutfak ve banyodan ibaretti sadece. Ben çocuklarla oynarken yengem mutfakta yemek hazırlıyordu...

Neyse yengem yemeği hazırladı, yedik. Yemeğin üstüne yengem çay yaptı, oturduk TV izledik. Saat 9 olduğunda yengem, “Çöplerin bu saatte alınması lazım...” dedi. “Tamam yenge!” deyip gittim dairelerin çöplerini topladım, konteynere attım geldim. “Yenge başka yapılacak birşey kaldı mı?” dedim. “Yok, bugünlük bu kadar, hadi banyoya gir, duşunu al, taze çay yapıyorum içeriz.” dedi. “Tamam yenge!” dedim gittim yıkandım. Banyodan çıktığımda yengem çocukları yatırmıştı. “Çocuklar uydular mı yenge?” diye sorduğumda, “Evet, sabahları erken kalktıkları için erken yatıyorlar. Sıhhatler olsun, bugün yoruldun, dur sana amcanın pijamalarından getireyim de rahat rahat giy.” dedikten sonra gitti amcamın pijamalarından getirdi verdi ve “Hadi değiştir üzerini, ben çayı getireyim.” diyerek mutfağa gitti. Ben de giydim. Giydim ama hem çok boldu, hemde kısa. Yengem geldi başladı gülmeye. “Ne gülüyorsun yenge, sen verdin ben ne yapayım?” dedim. “Yok sadece çok komik olmuşsun.” dedi. Ben pijamaları çıkarıp tekrar elbiselerimi giymek istedim ama yengem bırakmadı.

Yengem çayları doldurdu içiyoruz, TV seyrediyoruz, ama sürekli boynunu tutuyordu. “Dur ben de üzerime rahat birşeyler giyeyim, sen yabancı değilsin nasıl olsa...” diyerek gitti. Geri geldiğinde bir pijama giymiş ki anlatılmaz! Yengemi ilk defa böyle pijamaların içinde görüyordum ve gözlerimi alamıyordum. Yengem çok sexy olmuştu pijamalarla. Geldi benim yanıma yere bacaklarını kıvırarak oturunca yengemin götü taş gibi dışarı çıktı. Pijamasından ince kumaşından altındaki külodunun hatları bile belli oluyordu. Kendimi kaçamak bakışlarla yengemin götüne bakmaktan alamıyordum. Çaylarımızı içerken yengem, “Serhat sen olmasyadın ne yapacaktık, kim bize yardım edecekti...” diye başladı beni övmeye ve teşekkür etmeye falan. Ben de, “Yenge lafı olmaz, biz akrabayız, akrabalık bugünler içindir.” dedim. Yengem yine boynunu tutup ovmaya başlayınca, “Ya yenge neyin var, sürekli boynunu tutuyorsun?” dedim. Yengem de, “Her tarafım ağrıyor Serhat, boynum, sırtım, belim, ayaklarım...” dedi. Ben de gülerek, “Amcam hastaneye yatmadan öncen seni çok yormuş herhalde?” dedim.

Yengem yüzüme dik dik baktı ama birşey demedi. “Yenge kızma, beni yanlış anladın galiba, sadece şaka yapmak istemiştim.” dedim. “Yok kızmıyorum, neden kızayım ki? Ama senden böyle bir laf beklemiyordum, ona şaşırdım. Ağrılarım amcanla alakalı değil, 2 gündür tüm vücudum çok ağrıyor, bir kırgınlık var üzerimde, yel kaptım herhalde.” dedi. Ben hemen zıpladım, “Yenge bu durumlarda masaj çok iyi gelir! İstersen biraz masaj yapayım!” dedim. Yengem, “Yok sağol, masajla falan geçeçeğini sanmıyorum.” dedi. “Sen bilirsin yenge, ama istersen yaparım, iyi de gelir!” dedim. “Bilmem ki... Sen masaj yapmasını biliyormusun ki?” dedi. “Biliyorum yenge, askere gitmeden 3 ay önce Antalyada turistlere yapıyordum, fakat öyle kuru kuru yapınca faydası yerine zararı olur, masaj yağı olması lazım!” dedim. Yengem, “Masaj yağını nerden bulacam sana şimdi?” dedi. “Zeytin yağı da olur yenge, var mı?” dedim. “Zeytin yağı mı?” dedi. “Evet, sen getir görürsün!” dedim. Yengem kalkıp mutfağa giderken, ben yine gözümü yengemin kalçalarından alamıyordum...

Yengem elinde küçük bir şişe zeytinyağıyla geldi, verdi bana ve “Eee, şimdi?” dedi. “Yenge yere bir havlu serelim de halılar yağ olmasın, birde üzerine eskilerinden varsa, bol birşeyler giysen daha rahat olur, mesela bol bir etek ve penye bir tişört gibi...” dedim. “Tamam.” dedi. Giderken arkasından seslendim, “Yenge şeyy... sütyen de takma!” dedim. Yengem birden döndü, “Anlamadım?” diyerek yüzüme tuhaf tuhaf baktı. “Yenge yanlış anlama, sırtına masaj yaparken sütyenin yağ olmasın diye söylüyorum, valla turistlere de öyle yapıyorduk!” dedim. Yengem birşey demeden gitti. 3-4 dakika sonra üzerine bol bir etek ve bir bol penye giymiş halde geldi. Büyükcene bir de havlu getirmişti. Havluyu yere serdim ve “Yüzükoyun uzan yenge!” dedim. Yengem uzandı. Yengemin bıldır bıldır götü bol etekle çok güzel görünüyordu. Ben de yengemin yanına oturdum, “Yenge kendini rahat bırak, kasma vücudunu!” deyip elime biraz zeytinyağı döktüm ve başladım yengemin boynunu ovmaya...

Yengemin boynunu 15 dakika kadar ovduktan sonra penyesini hafif yukarı sıyırdım ve belini ovmaya başladım. Bu arada benim haylaz ister istemez kalktı. Yengemin bembeyaz bir vücudu vardı, delirmemek elde değil yani. Penyesini biraz daha yukarıya sıyırdığımda, dediğim gibi sütyen de takmamıştı. Yengemin sırtına şişeden biraz zeytinyağı döküp sırtını yoğurmaya başladım. Yengem gözlerini kapamış, arasıra Oflayıp Ahlamasının dışında ikimizden de çıt çıkmıyordu. Ara sıra kazara olmuş gibi elimi yengemin memelerinin yanlarına kaydırıyordum, hiç tepki vermiyordu. 10-15 dakika da sırtını ve belini ovduktan sonra sıra ayaklarına geldi. Yengemin tam arkasına geçip bacaklarını hafif araladım ve ayak parmaklarından başladım ovmaya, yavaş yavaş yukarıya doğru çıkıyordum. Eteğini yukarıya sıyırdığımda yengemin beyaz külodu gözüküyordu. Etli baldırlarına da zeytinyağı döküp başladım aşağıdan yukarıya doğru baldırlarını ovmaya...

Ara sıra elimi etli kalçalarına değdiriyordum, yengemden ses yok, nefes dahi alıp vermiyor gibiydi. Ben iyice delirmek üzereydim, yarağım patlamak üzereydi ve kafamdan binbir türlü şeyler geçiyordu. Doğrusu ne yapacağımı bilmiyordum. Gözüm sürekli yengemin külodundaydı. Ufaktan ufaktan yengemin kalçalarını ovmaya başlamıştım. Parmaklarım külodunun kenarlarına değiyordu, fakat kendimde o cesareti bulup külodunu sıyıramıyordum. Ama götünün yanaklarını resmen yoğuruyordum. Bir ara yengem kasıldı sıktı kendini, belli belirsiz titredi. Sanki az birşey işemiş gibi külodu ıslandı. Anladım ki yengem boşalmıştı. Hiç sesimi çıkartmadan yengemin kalçalarını ovmaya devam ederek, “Yenge?” dedim. Yengem okadar dalmış ki, anlatamam, cevap bile vermedi. Birdaha, “Yenge?” diye seslendiğimde, kısık bir sesle sadece, “Hıı?” dedi. “Yenge, amcam da sana böyle masaj yapıyor mu?” dedim. “Yok nerdeee?” dedi. “Peki, iyi geldi mi, rahatladın mı?” dedim. “Evet, hemde çok!” dedi.

Artık yarağım külodumda durmaz olmuştu, pijama zaten çok boldu ve nerdeyse boşaldım boşalacağım. “Yenge ben bir WC’ye gidip hemen geliyorum!” deyip, yengemin cevap vermesini bile bekleyemeden kalktığım gibi tuvalete gittim. Pijamamın altını sıyırdım ama külodumu indirmeye fırsat kalmadan küloduma boşaldım. Külodum berbat olmuştu, nasıl canım sıkıldı. Külodumu çıkarıp çöpe attım. Sikimi lavaboda suyla güzelce yıkayıp, orda asılı duran el havlusuna kuruladım. Külotsuz bir halde pijamayı giydim tekrar. Sonra hiçbir şey olmamış gibi yengemin yanına gittim. Yengem halen öyle bıraktığım gibi gözleri kapalı bir şekilde uzanmış, kımıldamadan duruyordu. Yengemi yine o halde görünce içim gitti yine. Yengemin bacaklarını hafifçe az daha aralayıp, (zaten etek yukarıya sıyrıktı) bacak arasına diz çöküp, yeniden belini ve sırtını ovmaya başladım. Elim memelerinin kenarlarına değdikçe benim yarrak yeniden sertleşmeye başladı.

Ne yapacağımı bilmiyordum, yavaşça yengemin götüne doğru yaklaştım. Kazık gibi olmuş sikim yengemin götüne değdi değecek. Sonunda dokundurmaya karar verdim. Eğer yengem bir tepki verirse hemen bırakacaktım. Biraz daha yanaşıp yengemin götüne yapıştım. Artık benim yarrak yengemin götüne değiyordu ve yengemin amının götünün sıcaklığını hissediyordum. Anlatılmaz bir heyecan ve duyguydu bu benim için. Artık ben de gözlerimi kapamış, olanlara kendimi iyice kaptırmıştım. Nerdeyse yengemin üzerine uzanmıştım. Pijamamın altında külot da olmadığı için yarağım tam şahlanmıştı ve sanki yengemi sikiyormuşum gibi hafif hareketlerle yarrağımı yengemin götüne sürterek yukarı aşağı gidip geliyordum. Artık dayanacak halim kalmamıştı, bu andan sonra ne olcaksa olsundu. Ellerimi yengemin memelerine atıp okşayarak, arkasına iyicene abandım ve kerkinmeye başladım. İşte tam o sırada yengemi gözleri birden açıldı ve “Ne yapıyorsun Serhat?” deyip debelenmeye başladı. Ben cevap dahi vermeden memelerini avuçlamaya ve arkasına kerkinmeye devam ettim...

Artık bu işin dönüşü yoktu, yengemi sikecektim, kararımı vermiştim. Yengem halen altımda debeleniyor, “Serhat yapma! Ne yapıyorsun? İn üstümden çabuk!” diyordu. Ben hiçbir şey demeden ensesini ve kulaklarını öpmeye başladım. Yengem niyetimi anlamıştı, çırpınmalarını artırdı ve “Ne yapıyorsun salak! İn üstümden manyak! Yapma! Derhal kalk üstümden yoksa bağırırım hayvan herif!” diye küfürler etmeye başladı. Ben de, “Bağır valla! Umurumda değil! Dayanamıyorum yenge, delirmek üzereyim!” deyip yengemin göğüslerini bıraktım ve külodunu aşağı sıyırmaya çalıştım. Yengem başladı yalvarmaya, “Serhat ne olursun bırak, ben senin yengenim, 2 tane çocuğum var, lütfen yapma, bırak!” dedi. Gözüm dönmüştü bir kere, yengemin söyledikleri bir kulağımdan giriyor öbür kulağımdan çıkıyordu. Biryandan yengemin omuzbaşlarını ısırıyordum, bir yandan da külodunu çıkarmaya çalışıyordum ama beceremiyordum. Yengem ağlayarak, “Yapma!” diyordu sadece ve halen debeleniyordu. “Yenge bak güzelikle olmasza zorla olacak bu iş! İster zorla, ister güzelikle, ama sonuçta seni sikecem, başka çaresi yok! Sana vurmak istemiyorum, eğer karşı koyarsan ağzını burnunu kırarım! Kes sesini de itiraz etme, tamam mı?” dedim.

Yengem baktı kurtuluşu yok, debelenmeyi kesti ve “Hayvan herif, hadi ne yapacaksan yap, sonra da siktir ol git evimden!” dedi. “Hah şöyle!” diyerek yengemi çevirip sırtüstü yatırdım ve penyesini çıkardım. Yengemin memeler serbest kalmıştı, başladım memelerini yalamaya. Yengemin çok güzel memeleri vardı, memeuçlarını biraz emdikten sonra yengemi dudaklarından öpmek istedim, ama ne yaptıysam dudaklarını kaçırdı, öptürmedi. Ben de gerdandan öperek, tekrar göğüslere, ordan da göbek çukuruna indim. En sonunda eteğini de çıkardım, yengem sadece külotla kalmıştı. Külotunun amının yarığına denk gelen yeri daha da ıslanmıştı ve külotunun kenarlarından amının kılları dışarı taşıyordu. Külotunu yana çekerek amının kıllarını okşamaya başladım. Sonra külotunu çekerek çıkardım. Ağzımı yengemin amına dayayıp öpmeye başladığımda, o ana kadar sessiz duran yengem birden doğruldu ve başımı iterek, “Ne yapıyorsun salak! Orası opülür mü, pis!” dedi.

“Öpülmez mi yenge! Sen bana bırak, ben öperim de yalarım da!” deyip yeniden yumuldum amına. Yengem de, “Ne halin varsa gör, manyak!” diyerek yeniden uzandı. Ben amının kıllarını yanlara açarak amının dudaklarını öpüp, ağzıma alıp emmeye başladım. Ne kadar tatlı bir amı vardı yengemin. Amının deliğine dilimi sokup çıkarmaya ve bızırını emmeye başladığımda, yengem gülmeyle ağlama arası sesler çıkararak titremeye başladı. Az önce, ‘Orası öpülür mü!’ diyen yengem artık kafamı amına bastırıyordu. Ben de dilimi sokabildiğim kadar yengemin amına sokuyordum. Çok geçmeden yengem sarsıla sarsıla ağzıma boşaldı. Ben amının sularını iştahla yalayıp yutarken, yengem bu sefer zevkten debeleniyordu ve yine gözlerini kapamış, “Yeterrr! Dur artık, ben bittim!” diye inlerken gözlerinden yaşlar geliyordu.

Benim de artık daha fazla dayanacak halim kalmamıştı, hemen doğruldum ve pijamamı aşağı sıyırdım. Yarağımın başıyla yengemin vıcık vıcık olmuş amına sürtmeye, badana çekmeye başladım. Yengem dudaklarını ısırarak heyecanla sokacağım anı bekliyor, fakat ben sokmuyordum. Her nekadar istemiyormuş gibi görünse de, yengem sikilmek istiyordu. Sonunda dayanamayıp gözlerini açtı ve “Sok artık! Delirtin beni! Siksene hadi! Sik de bitsin bu işkence!” dedi. Yengemin bacaklarını omzuma alıp birden vargücümle yüklendim ve köküne kadar, taşaklarıma kadar soktum amına. Yengem o anda tabii çığlığı bastı ve “Napıyorsun hayvan oğlu hayvan!” diye bağırmaya başladı. Neye uğradığımı şaşırdım, yengemin neden bağırdığını anlamadım, ama hemen elimle ağzını kapadım. Gözlerden yine yaşlar akmaya başladı. 2-3 dakika tuttum ağzını. Ben daha amının içindeydim ve yengem debeleniyordu. Elimi ısırınca elimi çektim ağzından. “Hayvan! O ne biçim sokmak öyle, yırttın amımı, çık içimden, öldüm!” diye yalvarmaya başladı...

Yengemin amı ya gerçekten çok dardı, ya amcamın siki çok küçüktü, yada benim yarrak çok büyüktü. O anda çıkarsam bir daha giremeyeceğimi düşündüm ve “Yenge biraz bekle, şimdi alışırsın!” dedim. Yengem hem ağlıyor hem yalvarıyordu, “Çık nolursun, öldüm geberdim valla!” diye. Ama benim hiç çıkmaya niyetim yoktu tabii. Yavaş yavaş pompalamaya başladım. Yengem altımda iki büklüm vaziyette kıvranıyordu. Yengemin memelerini avuçlaya avuçlaya amına 5 dakika kadar pompaladıktan sonra sanki yengem alışır gibi oldu ve bağırmayı kesti, artık sadece Ahhlayıp Ohluyordu. Ben siktikçe yengem iyice zevke gelmeye başladı ve amı sulandı. Bir süre sonra ellerini belime atarak tırnaklarını sırtıma geçirip beni kendine çekiyor ve Ohhh Ohhhh sesleri çıkararak inliyordu. Sonra yengem bacaklarını omzumdan indirip belime dolayarak gidip gelme hareketlerime eşlik etmeye ve derin derin inlemeye başladı. Çok geçmeden de titremeye başlayıp orgazm oldu...

Ben pompalamaya devam ederken, yengem, “Ben bittim! Hadi sen de boşal artık, öldüm valla!” diye yalvarmaya başladı. Yengem boşal demese bile benim de belim gelmek üzereydi. O anda yengemin korunup korunmadığı, hamile kalıp kalmayacağını falan düşünmeden, böğüre böğüre yengemin amına boşaldım. Ama ne boşalma! Yengemin amına döllerimin son damlalarını da akıttıktan sonra, içinden çıkmadan üzerine yığılıp kaldım. İkimiz de burnumuzdan soluyorduk. Sikim yengemin amında kendiliğinden küçülüp dışarı pırtınca, yengem, “Bittiyse in üzerimden hayvan! Altında ezildim, pestilim çıktı!” diyerek beni üstünden itti. Yengemin yanına uzandım ve bir sigara yaktım. Yengem hemen kalktı ve üzerini giyinmeye başladı. Giyinirken biryandan da bana, “İstediğin oldu mu rezil herif? Erdin mi muradına, ha?” diye kızgın bir şekilde söyleniyordu. Giyinip divana oturdu ve “Ne olacak şimdi? Niye yaptın bunu bana?” diye sordu. “Yenge elimde değildi valla, dayanamadım sana, çok sexysin!” dedim ve bir sigara da yengeme yakıp verdim. Yengem sigarayı içerken biraz da olsa sakinleşmişti, artık burnundan solumuyor, sadece düşünceli bir hali vardı.

Susamıştım, kalktım sikimi sallaya sallaya mutfaktan birer bardak soğuk kola getirdim ve dıvana yengemin yanına oturdum. Yengem kolayı alırken suratıma bön bön bakıyordu. Koladan birkaç yudum aldıktan sonra, yengeme sarıldım ve “Yenge olan oldu birkere, üzülme ne olursun, bak ben seni çok seviyorum!” dedim. Yengemse, “Tamam seviyorsun, iyi güzel de, amcanın yüzüne nasıl bakarım, onu düşünüyorum!” dedi. “Yenge amcamın nerden haberi olacak?” diyerek yengemin dudaklarına yumuldum. Yengem ilk başta karşılık vermese de, bu sefer dudaklarını kaçırmadı. Dilimi ağzının içine sokup, dilini emmeye başlayınca yengem kendini saldı ve karşılık vermeye başladı. Birbirimizin dudaklarını kemirircesine öpüşüyorduk, ağzımızdan sular aka aka. Elimi penyesinin içine sokup göğüslerini okşamaya başlayınca, yengem, “Dur yapma, çok terledim, heryerim yapış yapış, kendimi çok pis hissediyorum!” dedi. “Yenge kalk ozaman banyoya gidelim, seni güzelce yıkayayım!” diyerek yengemin elinden tutup kaldırdım...

Banyoya girdik, ben zaten çıplaktım, yengemi de soyup duşun altına geçtik. Şampuanla yengemin tüm vücudunu bol bol köpükleyip, heryerini hem okşuyor hem yıkıyordum. Yengemi dönderip sırtını ve götünü de şampuanla yıkarken arkadan yengeme sarıldım ve “Seni çok seviyorum yenge, sana aşık oldum!” dedim. Bu arada benim yarak yengemin kalçaları arasında yavaş yavaş kalkmaya başladı yine. Elimi öne atıp yengemin göğüslerini okşayınca benim yarrak oldu demir gibi ve kerkinmeye başladım. Yengem, “Noluyor? Yine mi kalktı?” diyerek döndü. Tabii o ana kadar yarrağımı kalkık haliyle görmediği için de şaşırdı, gözleri faltaşı gibi açılarak, “Bu ne yaa? Az önce bu mu girdi bana?” dedi. Ben sırıtarak, “Evet, ne oldu ki yenge?” dedim. “Oğlum bu kocaman birşey! Ben nasıl aldım bunu?” dedi. “Amcamınki nasıl ki yenge?” dedim. “Amcanınki bunun yanında çocuk Bülüğü gibi kalır!” dedi. Yengemin elini tutarak yarrağıma götürdüm, yarrağıma biraz da şampuan döktüm, “Hadi sen de beni yıka yenge!” dedim. Yengem de yarrağımı ve taşşaklarımı bol köpükle yıkadıktan sonra havlulara sarınarak çıktık.

Çocuklar uyuyorlar mı diye baktıktan sonra yatakodasına geçtik, uzandık yatağa ve yengemle öpüşmeye başladık. Yengemin memelerini de uzunca yalayıp emdikten sonra yalayarak göbeğine inmiştim ki, yengem birden omuzlarımdan tutarak, “Serhat yine amımı yalamayacaksın değil mi?” dedi. “Yalayacam yenge!” dedim. “Git bee, am yalanır mı hiç!” dedi. “Ahh yenge ahh, am yalamanın nekadar güzel birşey olduğunu bilsen, sen de am yalarsın!” dedim. “Salak, saçmalama!” dedi. “Amcam hiç senin amını yalamamış da ondan tuhafına gidiyor! Eğer alışık olsaydın, şimdi bana amımı yala diye yalvarırdın!” dedim. Yengem de, “Amcanın amımı yalamasını bırak, amımı bir dakika görmemiştir bile. Daha yatağa girmeden ışıkları söndürür öyle girer yatağa, karanlıkta çıkar üstüme, bitirir işini, sonra da arkasını döner uyur!” dedi. “Peki yenge, sen hiç amcamın sikini yaladın mı?” dedim. Yengem birden, “Böööhhhh, onu da ağzına alanlar var mı?” dedi. “Yenge valla sana birşey söyleyim mi, bu yaşına kadar boşuna yaşamışsın! Sen kendini bana bırak, hiçbir şeye itiraz etme, sana hayatta yaşamadığın zevkleri tattırcam!” dedim.

Yengem birkaç saniye düşündükten sonra, “Hadi bakalım, görelim!” dedi. Ben hemen sırtüstü yatıp, yengemi 69 pozisyonunda üstüme aldım ve yengemin amını ufak ufak yalamaya başladım. Yengem yarrağımı eliyle tutuyor ama bir türlü yalamıyordu. Yengemin bızırını emerek amını parmaklıyordum. Çok geçmeden yengemin amı sulanmaya başlamış ve amını ağzıma bastırıyordu. Biraz daha devam etsem orgazm olacaktı, yengem orgazm olmadan amını yalamayı bırakıp, “Yenge sen de benimkini yala!” dedim. Yengem, “Yok olmaz, yalamam!” diyor, ama amını da yalamam için yüzüme bastırmaya devam ediyordu. Ben de inadına yalamıyordum. “Yengem, Hadi devam et, niye durdun?” deyince, “Sen de benimkini yalarsan devam ederim!” dedim. Yengemin orgazm olmasına ramak kaldığından, ürkek ürkek yarrağımın başını öpmeye başladı. “Ağzına al yenge!” deyip amını yalamaya başladım. Parmağımı tükürükle ıslatıp yengemin götünün deliğine sokunca yengem birden irkildi, “Napıyorsun?” dedi. “Üff yenge yaa! Birşey yapmıyorum, hani kendini bana bırakacaktın! Sen yarrağımı yalamaya devam et!” dedim.

Yengem yarrağımı yalamaya devam etti ama aklı götünde kalmıştı. Ben şimdi yengemin götünü parmaklarken, aynı anda amına dilimi sokup sokup çıkarıyordum ve bızırını oynuyordum. Yengem götünü kıvırmaya ve yarrağımı yarısına kadar ağzına alıp emmeye başlamıştı. Çok geçmeden yengem inlemeye ve titremeye başladı. Götünü bırakıp sadece amını hızlı hızlı parmaklayınca yengem yine orgazm olarak sarsıla sarsıla boşaldı. Amının sularını da yaladıktan sonra yengemi üzerimden indirip yatağın üstünde dörtayak domalttım. “Yenge kal böyle!” diyerek bir koşu zeytinyağını aldım geldim. Yengemin büzüğüne biraz zeytinyağı damlatıp başladım götünü parmaklamaya. Yengem anladı galiba ve “Götümden sikmeyi düşünmüyorsun değil mi? Öyle bir niyetin varsa vazgeç, amıma zor aldım, götüme nasıl alayım!” dedi. “Yok yenge telaşlanma, birşey yapmayacam, sadece hoşuma gidiyor, çok güzel götün var!” deyip arkadan amına yanaştım. Yarağımın birazını amına soktum bekledim. Yengem derin bir Ohhhh çekince yavaş yavaş geri kalanını da soktum...

Yengemin götünü parmaklayarak, amına sikimi hafif hafif sokup çıkarmaya başladım. Her sokuşumda, yengem taşşaklarımı da amına almak istercesine kendisini geriye bastırıyordu. Tam kıvama gelmişti, okadar istekli sikişiyordu ki, o anda yengemin aklında sikişmekten başka birşey yoktu. Ben de ara sıra hızlanıp arasıra yavaş sikiyordum yengemin amını. Yavaşlayınca yengem yalvarıyordu, “Serhat yavaşlama lütfen, hızlı yap!” diye. Durdum ve “Serhat değil, bundan sonra ben senin kocanım!” dedim. “Tamam kocacığım, durma, devam et neolursun!” deyince devam ettim. Bu arada yengemin götü de tam kıvama geldi, artık 2 parmağımı rahatlıkla götüne sokabiliyordum. Yengemin götünü sikme zamanı geldi diye düşündüm ve ellerini sırtında birleştirip tek elimle sıkıca tuttum ve yengemin yüzünü yastığa yapıştırdım. Büzüğüne biraz daha zeytinyağı döküp yarağımı amından çıkardığımda yengem anladı, “Serhat kurban olayım, sakın götüme dokunma! Alamam onu ben!” dedi. Ben de sırıtarak, “Yenge korkma birazdan alışırsın!” dedim ve yarağımın başını götünün deliğine yanaştırdım. Yengem büzüğünü okadar sıkıyordu ki anlatamam...

Biraz yüklenince yarrağımın başı girdi, ama yengem de bağırmamak için yastığı kemiriyordu. “Yenge bak oldu işte, hepsi bu kadardı!” diyerek yengemin ellerini bıraktım ve “Şimdi çıkaracam, çıkarırken acımasın, biraz gevşe, yoksa canın çok yanar aşkım!” dedim ve biraz daha zeytinyağı döktüm. Saf yengem de söylediklerime inanarak kendini sıkmayı bırakınca, ben yengemin kafasını (bağırmasın diye) yastığa bastırıp götüne birden yüklendim ve kalanının hepsini bir seferde soktum ve öylece bekleyerek yengemin kafasını yastığa bastırmayı bıraktım. Yengemin ağzından çıkan küfürleri duymalıydınız, “Orospu çocuğu! Öldüm! Yırttın götümü! Çıkar şu şeyi götümden!” diyordu. Yengemin ne dediği umurumda bile değildi, yengemin kafasını tekrar yastığa bastırarark ben başladım yengemin götünü kanırta kanırta pompalamaya. Hiç ara vermeden 30 dakika kadar siktim yengemin götünü. Yengemin götüne boşalıp çıktığımda yengem yığılıp kaldı. Hiç sesi çıkmıyordu, sanki bayılmış gibiydi. Yengemi sırtüstü çevirip yanına uzandığımda suratında bön bön bir ifade vardı...

Yengemi dudaklarından öptüm, ama yengemden herhangi bir hareket ve ses yoktu, sadece bitkisel hayata girmiş gibi nefes alıyordu. 15 dakika sonra anca kendine geldi ve ağlamaya başladı. “Anamı siktin lan şerefsiz, bende hal bırakmadın, öldürdün beni! Çık odamdan! Yüzünü şeytan görsün!” diyordu. Ne yaptıysam sakinleştiremedim yengemi, mecburen gidip o gece divanda yattım. Zaten o geceden sonra da birdaha sikemedim yengemi, fakat amcam hastaneden taburcu olana kadar amcamın yerine kapıcılık yaptım. Şu anda amcam tamamen iyileşti, eve geldi, yengemse beni affetmedi ve halen benle konuşmuyor. Amcam arasıra beni evlerine davet ediyor, ama bir mazaret uydurup gitmiyorum. O olaydan 3 ay sonra bizimkilerden yengemin hamile olduğunu duydum. Yengem benden mi hamile kaldı, yoksa amcadan mı, valla bilmiyorum.

Herkese bol sikişler.

[Serhat]

(2) Karıma Kahvaltıda Böreğin Üstüne Avukat Yarrağı!

Karıma Kahvaltıda Böreğin Üstüne Avukat Yarrağı! (Engin 39 Y., İstanbul / Türkiye)

Aktif-Pasif Denizle yaşadığımız maceredan sonra, karımla hayatımız geçen hafta Pazar gününe kadar normal devam etti. Pazar sabahı yataktan saat 10:00 gibi kalktık. Karım, “Bu gün neyapalım?” diye sorunca, “Hayırdır aşkım, ne yapmak istiyorsun?” dedim. “Hadi dışarı çıkalım, kahvaltıyı dışarda yapalım!” dedi. “Tamam!” dedim. Hemen duşumuzu aldık, giyindik, evden çıktık, arabaya binip otoparktan ayrıldık. Karım, “Börekçiye gidelim!” dedi. Börekçinin önüne park ettiğimde karım, “Sen arabada bekle kocacığım, ben börekleri alıp geleyim!” diyerek arabadan indi. Börekçiye girdikten 10 dakika kadar sonra, elinde birsürü poşetle çıktı. Arabaya bindiğinde sordum, “Hayırdır aşkım bunlar ne böyle? Abartmışsın, bu kadar çok böreği kim yiyecek?” dedim. Karım da, “Aşkım Denizin o Avukat arkadaşının evine gidelim, Deniz de belki ordadır, hem Avukata ogün Denize evinin anahtarını verdiği için teşekkür ederiz, hem hep birlikte kahvaltı yaparız!” dedi. Şaşırmıştım, “Saçmalama aşkım, Avukatı tanımıyoruz bile, hem belki müsait değildir, ev hali belli olmaz!” dedim. “Aman boşver ne olacak gidelim hadi, müsait değilse özür dileriz, yanlış geldik der, geri döneriz!” dedi.

“Peki!” diyerek arabayı Avuakatın evine doğru sürdüm. Fakat karımın aklından neler geçiyor diye merak etmekten de kendimi alamıyordum. Avukatın evinin bulunduğu sokağa girince acaip heyecanlanmıştım. Arabayı park edip elimizde poşetler apartmanın önüne geldik. Apartmanın dış kapısı açıktı, girdik, 4. kata çıktık. Karım zile bastı. Birkaç dakika sonra kapı (Denizin Avukat arkadaşı olduğunu tahmin ettiğimiz, üzerinde şortu ve atleti olan ve şortundan sikinin kabarıklığı belli olan) bir genç erkek tarafından açıldı. Karım, “Günaydın, lütfen kusura bakmayın, Deniz’e bakmıştık, burda mı, yoksa yanlış mı geldik?” diye sordu. Kapıyı açan genç, “Deniz arkadaşım olur da, fakat burda yaşamıyor, şu anda da yok.” dedi. Karım da, “Siz Denizin Avukat arkadaşımısınız?” diye sordu. Genç, “Evet ben Avukat Burak, buyrun, nasıl yardımcı olabilirim?” diye sordu. Karım da, “Hatırlarsanız Deniz geçen hafta sizden evin anahtarını almıştı...” dedi. Burak, “Evet hatırladım, hatırladım!” dedi. Karım da, “Hah işte, ogün biz Denizle birlikte buraya gelmiş, sohbet etmiştik! Şimdi de size o jestinizden dolayı teşekkür etmek için geldik, müsaitmisiniz?” diye sordu.

Burak, “Evet müsaitim, fakat içerde uyuyan bir arkadaşım var, adı Sezai, kendisi de Avukattır.” dedi. Karım da, “Uyusun sorun değil.” deyince, Burak bizi içeri buyur etti. İçeri girdik. Karım, “Umarım kahvaltı yapmamışsınızdır, sıcak börek almıştık, birlikte kahvaltı yaparız.” diyerek elindeki börek poşetlerini salondaki masaya bıraktı ve montunu çıkarıp asmam için bana verdi. Burak, “Yok, daha kahvaltı yapmadım.” deyince, karım çay koymak için mutfağa yöneldi. Karım mutfakta hiçbir şeyin yerini bilmediği için Burağa seslendi. Burak mutfağa gidip karıma çayın şekerin yerlerini gösterdi. Karım çayı ocağa koyup elinde tabak ve çatallarla salona geldiğinde, Burak buzdolabından domates ve salatalık çıkarıp yıkıyordu. Karıma kısık sesle, “Nasıl, Burak hoşuna gitti mi?” diye sordum. “Harika, bayıldım, ilik gibi!” dedi. Karım masayı hazırlıyordu, mutfağa gidip geliyordu. Burak doğradığı domates ve salatalıklarla yanıma geldiğinde şaşkınlık içindeydi, birşeye anlam veremiyordu...

Çay demlendiğinde masaya geçtik, kahvaltımızı yaparken sohbet ediyoruz. O sırada Sezai uyanmış geldi, tanıştık, onu da kahvaltıya davet ettik. Fakat Sezai gitmesi gerektiğini, geç kaldığını söylüyordu. Ben ayağa kalkıp, “Sanırım bizim yüzümüzden gidiyorsunuz, rahatsız ettik galiba?” dedim. “Yok yok, asla böyle düşünmeyin üzülürüm, gerçekten işim var!” dedi. Karım da ısrar etti, “Hadi gitmeyin lütfen kalın, en azından birşeyler yeyin öyle gidersiniz, bakın bu kadar hazırlık yaptım.” diye. Sezai de, “Lütfen siz yapın kahvaltınızı, bana da bir parça börek ayırın, söz, işim bitince geleceğim!” deyip çıktı. Biz yeniden Burakla başbaşa kalmış, kahvaltımıza ve sohbetimize devam ediyorduk. Burak hoşsohbet birisiydi. Kahvaltımızı bitirdik, masayı hep beraber topladık, kahve yaptık içiyorduk. Karımla Burak yanyana oturuyorlardı. Kahveler bitti, karım ayağa kalkarak Burağın elinden tuttu ve “Gelsene benimle bir dakika...” dedi. Burak şaşkınlıkla ayağa kalktı ve karımla el ele salondan çıktılar. Giderken karım bana, “Aşkım hemen geleceğiz geri!” diyerek göz kırptı. Ben de karıma göz kırptım...

Bir iki dakika sonra geri geldiler ve ikisi de çırılçıplaktı, fakat burak şaşkınlığını gizleyemiyordu. Gözümün önünde ayakta öpüşmeye başladılar. 5-10 dakika ateşli bir şekilde öpüştükten sonra Burak şaşkınlığını atarak karımın kalçalarını yoğuruyordu. Karım Burağın boynundan başlayıp vücuduna öpücükler kondurarak yavaşça sopa gibi sikine indi ve yalamaya başladı. Burak gözlerini kapamış, almış olduğu zevkin tadını çıkartırken, ben de oturduğum yerde (pantolonumun üzerinden) sikimi sıvazlayarak, büyük bir zevkle onları seyrediyordum. Daha sonra Burak karımın omuzlarından tutup ayağa kaldırarak üçlü koltuğa yatırdı, bacaklarını açıp kafasını amına gömdü ve yalamaya başladı. Karımın amını yiyordu resmen. Karım zevkten kıvranıyor, eliyle Burağın başını amına bastırıyordu. Bir ara karımla göz göze gelince, “Engin buraya gelsene!” dedi. “Siz işinize bakın aşkım, ben izlemek istiyorum!” dedim. Ben öyle deyince karım, “İzle pezevenk, iyi izle karının sikilişini!” dedi.

Çok geçmeden karımın inlemeleri arttı ve çığlık çığlığa boşalıyordu. Burak, iyice kıvama gelen karımın amına yavaşça sikini sokmaya başladığında izlediğim manzara inanılmaz güzeldi. Burak yavaş yavaş pompalayarak sikiyordu karımın amını. 10-15 dakika ağır tempoda siktikten sonra birden hızlanmaya başladı. Belli ki boşalacaktı. Karım elektrik çarpmış gibi titremeye başladı ve “İçime boşalmaaaaaa!” dedi. Burak ta artık kendini tutamadı, sikini karımın amından çıkarıp göbeğine boşalmaya başladı. Sonra da karımın üstüne yığıldı kaldı. Bir iki dakika öylece kalıp öpüştüler. Sonra Burak doğruldu ve karımın üzerinden kalktı, elini karıma uzatarak, “Banyoya gidelim hadi!” dedi. Karım da, “Sen git, ben geliyorum!” dedi. Burak banyoya gidince, karım, “Engin gel beni temizle!” dedi. Kalktım karımın taze sikilmiş amını ve göbeğindekileri yalayıp temizledim. Sonra karım, “Biz banyodan çıkana kadar kahve yap!” dedi ve Burağın yanına banyoya gitti. Ben de mutfağa kahve yapmaya gittim...

Az sonra banyodan çıktılar salona geçtiler. Ben elimde 3 tane kahve ile salona döndüğümde karım Burağın kucağında yiyişiyorlardı. Onların umurunda değildim, kahvelerini sehpaya bırakıp karşılarına oturdum. Karım, “Mhhmmmm kahveler güzel kokuyor, sağol kocacığım!” deyip, kahvelerini içmeye başladılar. Burak kahvesini yudumlarken, “Engin harika bir karın var, çok güzel yalıyor ve sikişiyor. Karını sikmek gerçekten çok zevkli!” dedi. “Biliyorum Burakcığım, başkaları da bu tadı alsın diye elimizden geldiğince her fırsatta başkalarıyla sikişiyoruz zaten!” dedim. Kahveleri bitince Burak karıma, “Yavrum gün daha yeni başlıyor!” diyerek karımla öpüşmeye başladı. Elleriylede birbirlerini keşfediyorlardı. Sonra yere uzandılar 69 pozisyonu aldılar. Burak karımın amını yalarken, bir yandan da götünü parmaklamaya başladı. Dakikalarca birbirlerini yaladılar. Ben de izlerken sikimi dışarı çıkardım oynuyordum. Daha sonra Burak karımı yüzü bana dönük şekilde domalttı, arkadan amına girdi ve sikmeye başladı. Burak karımın amına sokup çıkardıkça çıkan 'Cork Cork' sesleri beni de zevkten uçuruyordu...

Burak karımın göt deliğine bolca tükürdü, anlaşılan karımın götünü de sikmek istiyordu. Yarrağını amından çıkarıp karımın götüne sürtmeye başladı. Bu esnada karım boşalmıştı ve bana küfrediyordu, “Pezevenk! Boynuzlu! Gavat! Karını sikiyorlar sen sadece izliyorsun!” diye. Ben de, “Hoşuna gitmiyorsa siktirme kaltak, bana ne!” derken, karımdan çıkan ‘Ahhhh!’ sesiyle sustum. Burak karımın götüne yarrağının kafasını sokmuştu. Öyle biraz bekledi ve yavaş yavaş sokmaya, bu sırada da karımın amıyla oynamaya başladı. Yavaşça çıkarıp sokarken karımın göt deliği alışmıştı. Burak karımın götünde hızlanmaya başladı. Muhteşem bir mazaraydı. Burak karımı o pozisyonda ne kadar süre sikti bilmiyorum, ama karımın ağzından, “Sen hiç boşalmazmısın?” diye bir söz çıktı. Burak ta, “Geliyorum! Geliyorum!” diye böğürmeye başladı. Son bir hareketle karımın kalçalarına yapışıp, karımın götünün içine boşalmaya başladı. Boşalması bitince, siki karımın götündeyken yere yığıldılar...

Öyle biraz kaldılar. Sonra Burak kalktı, karımı da kaldırdı ve birlikte banyoya gittiler. Temizlenip geldiler, 5 dakika kadar oturduk. Karım üstünü giyinmeye başlayınca Burak şaşırdı, “Hayırdır? Nereye?” diye sordu. Karım da, “Biz kaçalım artık, işimiz var!” dedi. Burak, “Olmadı şimdi yaaa!” dedi. Ben de ayağa kalktım ve “Gidelim, gidelim, sonra görüşürüz Burak!” deyip tokalaştık ve koridora çıktık. Ayakkabılarımızı bağlarken aşağıdan birisinin geldiğini duyduk. Gelen Sezaiydi, bizi kapıda görünce, “Haydaaa, tam ben geldim siz gidiyorsunuz, oldu mu şimdi? Valla sizin için geldim, siz kaçıyorsunuz?” dedi. Burak arkamızda çırılçıplaktı, “Evet Sezai, kaçıyorlar, kalmaları için kandıramadım!” dedi. Sezai, “Gitmeyin lütfen, yalvarırım kalın ne olur!” dedi. Karım da, “Gitmesek ne olacak Sezai? Sen de mi sikmek istiyorsun beni?” dedi. Sezai utandı, “Hayır yanlış anladınız, özür dilerim!” dedi. Karım kapıyı kapadı ve Sezainin dudaklarına yapışarak elini Sezainin önüne attı, sikinin kalktığı belliydi. Biraz öpüştüler, sonra karım Sezainin sikini dışarı çıkardı ve kendi pantolonunu sıyırarak Sezainin önüne domaldı, “Hadi Sezai sik beni!” dedi...

Sezai iyice afallamıştı, salak salak bir bana bakıyordu, bir Burağa. Karım sesini yükseltip, “Eee hadiii! Sok artık!” deyince Sezai domalmış karımın amına arkadan sokarak karımı sikmeye başladı. Biz de Burakla izliyorduk. Sezai yaklaşık 5-6 dakika kadar siktikten sonra karım boşalmıştı, Sezainin önünden çekildi ve dönüp Sezainin sikine 31 çektirmeye başladı. Sezai inleyerek yere boşalıyordu. Karım Sezaiyi eliyle boşalttıktan sonra toparlandı ve bana, “Hadi gidelim kocacığım!” dedi. Sezai bozulmuştu, gözlerinde yalvaran bir bakışla karıma, “Ben bu sikişten birşey anlamadım valla, biraz daha kalsaydınız?” dedi. Karım da Sezainin dudaklarına bir öpücük kondurup, “Birlikte kahvaltı yapalım dediğimizde gitmeseydin! Bu sana yeter, hiç yoktan iyidir!” dedi ve evden çıktık. Arabaya kadar konuşmadık. Arabaya binince karım sırıtarak, “Kendimi tam bir orospuymuşum gibi hissettim ve çok zevk aldım!” dedi. Karımı dudaklarından öptüm, “Ben de çok zevk aldım karıcığım, seni çok seviyorum!” deyip arabayı çalıştırdım ve mutlu bir şekilde evimize gittik.

Tüm saygımla.

[Engin]

(1) Karımın Yediği Aktif-Pasif Yarrağı!

Karımın Yediği Aktif-Pasif Yarrağı! (Engin 39 Y., İstanbul / Türkiye)

Karımla çok iyi anlaşıyoruz, birbirimizi çok seviyoruz ve asla birbirimizden vazgeçmeyi düşünmüyoruz. Fakat karımla birlikte değişik heyecanlar, fantaziler yaşamaya devam etmekten ve karımla bazen aramıza başkalarını da alıp sikişmekten de vazgeçmeyeceğimizi de biliyoruz. Ben bilgisayar kullanmayı ve internete girmeyi pek sevmezdim, fakat yaşamış olduğumuz heyecanlardan ve almış olduğumuz zevklerden dolayı ara sıra bilgisayarın başına geçiyor ve bazı seks sitelerinde dolaşıyordum. İnternette kafamıza göre birilerini arayıp seks konusunda sohbetler ediyordum. Karımla aynı mail adresini kullanıyorduk, bir akşam MSNe gelen bir arkadaşlık davetini kabul etmiştim. Adı Deniz olan bir erkekti bu. Daha ilk konuşmamızda AP (Aktif ve Pasif) olduğunu, her türlü ilişkiye açık olduğunu, sekste sınırsız olduğunu falan anlatmıştı...

Denizle MSNde online denk geldiğimizde konuşuyorduk. (bu arada Deniz ve karım hiç denk gelip konuşmamışlar). Karım Denizi benim kendisine anlattığım kadarıyla tanıyordu. Deniz çok seviyeli birine benziyordu. Denizle birbirimizi Webcamda da görmüştük. Zamanla Denizle birbirimize telefon numaralarımızı vermiştik, Deniz beni her zaman olmasada arada bir arıyor, telefonda da konuşuyorduk. Geçen hafta Cuma günü akşam karım işten geldikten sonra ben de eve erken gelmiştim. Karımla akşam yemeğini yedik, masayı toplayıp, bir yandan içkimizi yudumlarken bir yandan da sohbet ediyorduk. Bir ara karım, “Aşkım yarın dişçiye gitmeliyim, randevu aldım, saat 13:00’de orda olmalıyım, beni yarın götürürmüsün?” diye sordu. Ben de, “Hayırdır neyin var, dişlerinde bir sorun mu var?” diye sordum. “Hayır aşkım birşey yok, sadece kontrol ettirmek ve dişlerimi temizletmek istiyorum.” dedi. “Tamam aşkım yarın ben seni götürürüm.” dedim. Biraz daha sohbet, TV izledik, derken geç oldu yattık. Karımla kısa süren, fakat çok ateşli bir sikişmeden sonra uyuduk.

Sabah karım uyurken ben kalkıp işe gittim. İşlerimi organize etmeye çalışıyordum, karımı dişçiye götürecek ve ondan sonra da işe dönmeyecektim. Çünkü karımın dişçisi Bakırköydeydi. Kendimi işe kaptırmış çalışırken telefonum çaldı, arayan Deniz’di. Nasılsın, iyimisin gibi klasik sorulardan sonra, birden aklıma birşey geldi ve Denize, “Bugün ne yapıyorsun, neredesin?” diye sordum. O da, saat 14:00'e kadar çalışacağını, sonra da eve gideceğini söyledi. Ben ona işten biraz erken çıkıp çıkamayacağını sorunca, o da, “Hayırdır?” diye sordu. Ona karıma süpriz yapmak istediğimi, kendisini karımla tanıştırmak istediğimi ve bugün saat 13:00’de Bakırköyde olacağımızı söyledim. “Sen de o saate orda olursan karımla tanışırsınız.” dedim. Deniz de kabul etti, “Tamam ben de işten erken çıkıp Bakırköye geçeyim.” dedi. Bir bankanın önünde buluşmakta okeyleştik ve telefonu kapadık.

Ben hemen bir plan yaptım, arabada karımı ön koltuğa oturtmamalıydım, ön koltuğa bir koli koyarak orayı iptal ettim. Karım aradı ve onu almaya gittim. Karım apartmandan çıkıp arabaya doğru gelince, camı açarak arkaya oturmasını söyledim, karım da arkaya oturdu ve yola çıktık. Sohbet ede ede dişçiye gidiyorduk. Bakırköye gelince (Deniz’le anlaştığımız) bankanın önünde durdum ve karıma kartımı vererek, “Aşkım ATM’den para çekermisin, yanımda para yok.” dedim. Karım, “Bende var aşkım, gerek yok.” deyince, “Bende hiç para yok, belki lazım olur.” dedim. Karım, “Peki.” deyip arabadan indi. Ben hemen Denizi aradım ve bankanın önündeki gri arabaya gelmesini istedim. Deniz bankanın köşesinde bekliyormuş zaten, arabaya geldi. Arka kapıyı açtım arkaya oturdu. Kısa bir selamlaşma faslından sonra Denize, karımla tanıştıktan sonra, ‘Eşiniz çok güzel oral seks yaptığınızdan bahsetmişti bende doğru olup olmadığını öğrenmek için geldim’ demesini tembihledim. Deniz, “Tamam söylerim de, sonra sorun çıkmasın?” dedi. “Sen rahat ol, sorun yok!” dedim...

Karım ATM’den para çekip arabaya geldi, kapıyı açtı, binerken Denizi farketti ve oturup kapıyı kapatınca, “Merhaba...” diyerek Denize elini uzattı. Ben ikisini tanıştırıp arabayı hareket ettirdim. Bu arada karımla dikiz aynasından göz göze geldik ve “Aşkım hatırlarsan Denizden sana bahsetmiştim, fakat tanışma şansınız olmamıştı, tasadüfen burda karşılaşınca senle tanıştırmak istedim.” dedim. Karım, “Ha evet, hatırladım şimdi...” dedi. Deniz lafa girdi ve “Eşinizin bana sizin hakkınızda anlattıklarını da biliyormusunuz?” diye sordu. Karım da, “Hayır size benim hakkımda ne anlattığı hakkında bir bilgim yok.” dedi. Deniz, “Siz çok iyi yarrak yalıyormuşsunuz?” dedi. Karım da gülerek, “Engin ne derse doğru söyler Denizciğim!” dedi. Bunun üzerine Deniz sikini dışarı çıkardı ve “Hadi bakalım göster marifetini de görelim!” dedi. Karımla dikiz aynasından göz göze geldik, karıma, “Tamam yap!” anlamında göz kırparak kafa salladım. Arabanın camları siyah film kaplı olduğu için dışardan içerisi görünmüyordu...

Karım Denizin sikini eline aldı ve eğilerek yalamaya başladı. Deniz de, karım daha rahat yalasın diye kemerini çözüp pantolonunu aşağıya indirdi. Ben dikiz aynasını ayarladım, aynadan izliyordum. Karım Denizin sikini yalarken, bir yandan da taşaklarını okşuyordu. Sonra karım parmaklarına tükürerek elini Denizin götüne doğru kaydırdı. Denizin sikini yalarken şimdi aynı anda da Denizin göt deliğiyle oynuyordu. Deniz kendini arkaya yaslamış almış olduğu zevkin tadını çıkartıyor, “Harikasın yavrum, gerçekten Enginin dediği gibi harika yalıyorsun, devam et, devam et!” diyordu. Aynadan izlerken ben zevkten çıldırmak üzereydim, sikim kazık gibi olmuştu. Aslında arabayı durdurup adam gibi seyretmek istiyordum, fakat trafikte olduğumuzdan bu mümkün değildi. Karım hiç konuşmuyor, sadece yaptığı işin keyfini çıkartıyordu. Deniz boşalmamak için kendini sıkıyordu, sonunda daha fazla dayanamadı ve “Geliyorum...” diye inledi. Fakat karımın umurunda değildi, Denizin sikini yalamaya devam etti. Karımın parmağı Denizin götündeyken Deniz karımın ağzına boşalmaya başladı. Sanki acı çekiyor gibi inliyordu Deniz...

Denizin boşalması bitince karım parmağını Denizin götünden çıkardı ve doğruldu. Ağzını açtı ve aynadan bana göstererek Denizin döllerini yuttu. Ben aynadan, “İkiniz de harikaydınız!” dedim. Deniz pantolonunu çekip toparlandıktan sonra karımı dudaklarından öptü ve karımın ağzından akanları temizledi. Az ilerde bir dolmuş durağında durdum, Deniz binlerce teşekkür edip indi. Biz de dişçiye doğru devam ettik. Karım, “Aşkım sen ne harika bir adamsın, seni seviyorum!” diyerek öne uzandı ve beni yanağımdan öptü, “O koliyi neden oraya koyduğunu şimdi anladım aşkım!” dedi. Tam zamanında dişçideydik. Dişçi karımı içeri aldı, ben karımı beklerken gazete okuyordum. Telefonum çaldı, arayan Denizdi. Teşekkür üstüne teşekkür ettikten sonra bir şey arzetmek istediğini söyledi. Ben, “Buyur Denizciğim?” deyince, Bakırköyde bir Avukat arkadaşı olduğunu, bekar yaşadığını ve arzu edersek gelip gelemeyeceğimizi sordu. Ben de, “Karım içerde, çıksın seni arayalım.” dedim ve kapadık.

Bir saat sonra karım çıktı. Doktora teşekkür edip ücreti ödedim ve çıktık. Arabaya doğru yürürken karıma Denizin aradığını ve konuştuklarımızı anlattım. Karım da, “Ara Denizi, bana ver...” dedi. Aradım ve telefonu karıma verdim. “Denizciğim merhaba, Enginle konuşmuşsun, birşeyler anlatmışsın, evde kimse var mı? Yalnız sen mi olacaksın? Sen tek olursan olur, başka kimseyi istemiyorum!” dedi. Denizin yalnız olacağını söylemesi üzerine, “Tamam o zaman, yine o bankanın önünden seni alalım, geliyoruz, birazdan ordayız!” dedi ve kapadı. Bana da, “Hadi aşkım gidelim, Denizin yarrağını yemek istiyorum!” deyince nekadar sevindiğimi ve heyecanlandığımı anlatamam. Arabaya bindik ve bankanın önüne gittik. Deniz bizi bekliyordu. Avukat arkadaşından evin anahtarını almıştı. Yolu tarif ediyordu, 15 dakika sonra, “Müsait bir yere parkedelim.” deyince geldiğimizi anladım. Arabayı parkedip indik, apartmana girip dördüncü kata çıktık ve eve girdik...

Modern döşenmiş bir bekar eviydi, temiz ve düzenliydi. Salona geçtik oturduk. Deniz çok heyecanlıydı, elinde birer bardak meyva suyu ile geldi. Birer yudum aldık, kimse konuşmuyordu. Karım ayağa kalktı, “Deniz hadi bana evi gezdir, eşlik et!” diyerek salondan çıktı, evi dolaşmaya başladı. Deniz, “Seve seve...” diyerek kalktı ve karımın arkasından gitti. Bir iki dakika sonra sesler kesildi. Ben de kalkıp banyoya gitmek istedim. Banyoyu buldum. Kapıyı açtığımda, karım pantolonunu ve külotunu çıkarmış bir halde lavaboya doğru eğilmiş, Deniz de karımın arkasına çömelmiş, karımın amını götünü yalıyordu. Deniz beni görünce bir an afalladı ve “Pardon Engin, kusura bakma lütfen...” deyip ayağa kalkmak istedi. Fakat karım Denize, “Geri zekalı salak, yalamaya devam etsene, Engin geldiyse geldi, sen işine bak!” dedi. Deniz suratıma suçluluk duygusuyla bakarken, ben de devam etmesini söyleyince, tekrar karımın arkasına çömelip karımın amını götünü yalamaya devam etti...

Ben de pantolonumu indirip lavabonun hemen yanındaki klozete oturdum, hem onları seyrediyor hem de işiyordum. İşemem bitince ayağa kalktığımda, Deniz de karımı bırakıp bir anda sikimi ağzına aldı ve yalamaya başladı. Karım bizi bir süre izledikten sonra, “Hadi kalkın içeri geçelim!” dedi. Hep birlikte salona döndük ve üçümüz de çırılçıplak soyunduk. Deniz hemen önüme eğilip sikimi yalamaya devam etti. Ben de karımla öpüşmeye başladım. Sonra karım koltuğun üzerine çıkıp amını ağzıma verdi ve “Yala Hayvan!” dedi. Karımın amını yalamaya yemeye başladım. Karım ağzıma boşaldıktan sonra, “Yeter bukadar! Hadi aşkım yere uzan!” dedi. Yere halıya uzandım. Karım Denizin götünü yalayıp, sırtı bana gelecek şekilde Denizi kucağıma sikime oturttu. Kendisi de Denizin sikine oturdu. Ben Denizin götünü sikerken Deniz karımın amını sikiyordu. Üçümüz de müthiş zevk alıyorduk, fakat Deniz çok daha şanslıydı, hem sikiliyor, hem de sikiyordu. İnlemelerimiz birbirine karışmıştı. Karım zevk çığlıkları atıp Denize küfürler ediyordu. Deniz ise, “Devam, devam!” diye inlerken, ben Denizin götünü sikmenin ve karımı siktirmenin keyfini yaşıyordum. Karım çığlık çığlığa boşaldıktan sonra Denizin üzerinden kalktı ve sikini yalamaya başladı. Ben Denizi sikmeye devam ettim ve hırlayarak Denizin derinliklerine boşalırken, Deniz de sikimden kalkmadan karımın ağzına boşaldı. Karım son damlasına kadar hepsini emdikten sonra Denizle öpüşmeye başladılar.

Üçümüz de bitmiştik, yerde birkaç dakika dinlendikten sonra biz kalktık ve üzerimizi giyindik. Karımla Deniz son kez öpüşüp, birbirimize teşekkür edip çıktık. Arabamıza binip evimizin yolunu tuttuğumuzda biraz yorgun, ama çok mutluyduk. Eve vardığımızda doğru banyoya girip duşumuzu aldık. Sonra Wiskilerimizi alarak, tatlı bir yorgunlukla kendimizi koltuklara bıraktık. Wiskilerimiz bittikten sonra birbirimize sarılarak uyumuşuz.

Akşam saat 21:00 gibi uyandım. Acıkmıştım, karımı uyandırdım, “Canım kalk hadi, karnım acıktı, hadi birşeyler yiyelim.” dedim ve dudaklarından öptüm. Karım da, “Canımsın, açlıktan ölüyorum, yemek yapmak istemiyorum, hadi dışarı çıkıp Fastfood türünde birşeyler yiyelim!” dedi ve kalktı. Altına tangasını ve eşofmanını giyip, sütyen takmadan üstüne kazağını ve montunu giydi. Ben de pantolonumu ve tişörtümü giyip evden çıktık. Evimizin yakınındaki MC Donalds’a gidip karnımızı doyurduk ve eve geri döndük. Yapacak bir şeyimiz yoktu, TV izlemeye başladık. Konuşuyorduk. Karım, “Engin bugün beni Denizle tanıştırmak nerden aklına geldi?” diye sordu. “Kızdın mı yoksa karıcığım?” dedim. “Hayır salak, neden kızayım? Çok hoşuma gitti, çok heyecanlıydı. İyiki senin karınım aşkım. Demek ben çok güzel yarrak yalıyorum ha?” diyerek gülümsedi. “Evet karıcığım, hemde çok güzel yalıyorsun! Bugün arabada Denizin sikini de çok güzel yaladın, götünü parmaklayarak...” dedim.

Bunları konuşurken sikimin kazık gibi olduğunu gören karım, “Demek öyle! Demek senin de götün kaşınıyor ibne kocam! Farkındamısın ben bu gün seninle pek ilgilenemedim?” dedi ve sikimi eliyle yokladı. (Karımın yanında götümü travestiye siktirdiğimi okumuşsunuzdur). “Evet kaltak, ben de öyle istiyorum!” deyince, karım hemen ayağa kalktı ve bir çırpıda soyundu. Sonra benim pantolonumu ve külodumu çıkarıp önümde diz çöktü. Yarrağımı eline alıp yalamaya başladı. Her tarafını yalıyor, taşşaklarımı emiyordu. “Biraz kaykıl!” deyince koltukta biraz kaydım ve kaltak karım göt deliğimi yalamaya başladı. Çok hoş bir duyguydu. Göt deliğime bolca tükürüp parmağını soktu ve sikimi yalamaya devam etti. Ben, “Ohhhhhhh!” derken, ikinci parmağını da soktu. “Harikasın kaltak, çok güzel, devam et!” dedim. Karım, “Tabiki devam edecem, ibne kocam!” diyerek götümü parmaklayarak sikimi yalıyordu...

Ben zevkten uçuyordum resmen. Karım birden durdu ve “Bekle biraz!” diyerek, bir koşu yatak odasına gidip geldi. Titreşimli Vibratörünü getirmişti. “Kaldır bacaklarını ibne!” diyerek Vibratörün titreşimi açtı ve götüme soktu. Vibratörü götüme burgu gibi kıvıra kıvıra sokup çıkarırken aynı anda da yarrağımı emiyordu. Fazla dayanamadım ve karımın ağzına patladım. Karım son damlasına kadar hepsini emip yuttuktan sonra beni öylece bıraktı, Vibratörü alıp karşıma oturdu, amına sokup çalıştırdı. “Boynuzlu pezevenk! İbne seni!” diye bana küfürler ederek Vibratörü amına sokup çıkarıyordu. Bu manzarayı izlerken sikimin yeniden kıpırdamaya ve hafif hafif sertleşmeye başladığını hissediyordum. Karım ayağını taşaklarıma uzatıp ayağıyla okşamaya başladı. Ayağının başparmağını götüme sokmasıyla benim yarrak kazık gibi olmuştu. Birden ayağa kalktım ve karımın amından Vibratörü çıkarıp, “Dön arkanı, domal orospu!” diyerek karımı koltuğa domalttım. Vibratörü karımın götüne sokup titreşimi açtım ve ben de yarrağımı karımın amına sokup deli gibi sikmeye başladım. Çok geçmeden ikimiz de aynı anda orgazm olup böğüre böğüre boşaldık...

Karımın amından taşanlar koltuğa akıyordu. Sikim karımın amında küçülüp kendiliğinden çıkınca, titreşimini kapatarak Vibratörü de karımın götünden çıkardım. İkimiz de bitmiştik. Karımı koltuktan kaldırdım, elinden tutarak banyoya gittik. Birlikte duşumuzu aldıktan sonra doğru yatakodamıza gidip, birbirimizin çıplak tenine sarılıp öpüşerek uyuduk...

Tüm saygımla.

[Engin]

(2) Karımı Amcamla Birlikte Siktik!

Karımı Amcamla Birlikte Siktik! (Ömür 32 Y., İstanbul / Türkiye)

Merhabalar, daha önce karımın iş arkadaşı Sedatla sikişmesini anlatmıştım, şimdi de karımla Amcamı ziyarete gidişimizi anlatmak istiyorum. Karımla evlendiğim zaman benim ikinci, karımınsa ilk evliliği idi. Yeni evlilerin rutin turlarından akraba turlarını bilirsiniz, ozaman bütün akrabaları ziyaret etmek karımı da beni de oldukça bezdirmişti. Yeni evlendiğimizde ziyaret etmediğimiz tek akrabam kalmıştı, o da ozamanlar Almanyada yaşayan amcam idi. Amcamın kesin dönüş yaptığını öğrenince sevinçten uçuyordum, çünkü amcam ile arkadaş gibiydik. Karıma, Almanyadan dönen amcamı ziyarete gideceğimizi söylediğimde, karım akraba ziyaretlerinden hoşlanmadığı için suratını buruşturmuştu. Amcamın yengemle uzun zaman önce boşandıklarını ve yalnız yaşadığını, çok neşeli, matrak ve arkadaş gibi olduğunu, yaşına göre çok ileri görüşlü olduğunu ve rahat olmasını söyleyince, karım amcamı ziyarete gitmemizi kabul etti...

Amcama telefon açıp geleceğimizi haber verdikten sonra, akşam üzeri yola çıktık. Haftasonu olduğundan trafik yoğun idi, arabayla gitmek insanın sinirlerini bitirirdi, hem amcamla nezaman biraraya gelsek içeceğimizi bildiğim için toplu taşıtla gitmeye karar verdik. Otobüs vapur derken karşıya geçtik, Kadıköyden tekrar otobüse bindik. Yazın sıcağı ve otobüsün tıklım tıklım olmasını göze almıştık. Karımın üzerinde tek parça bir elbise ve sıkışa sıkışa otobüsün arkasına ilerledik. O kalabalıkta karım belime sarıldığında sikim kazık gibi olmuştu. Karımın kulağına, “Aşkım biraz gayret edersen boşalacağım!” :) dedim. Karım da, “Ben de aşkım, şuan tost oluyorum!” dedi...

Karımın arkasında genç bir delikanlı yüzünü benden saklamaya çalışıyor ve karımın kalçalarına istemiyerek dayanıyordu, yüzü kıpkırmızı olmuştu. Delikanlının bu durumu beni dahada tahrik etti. Bir ara delikanlı ile gözgöze geldik, delikanlıya (sorun yok) anlamında hafif tebessüm edip gülümsedim. Delikanlı rahatlamış olacak ki, karıma biraz daha dayandı ve karım bana adeta itelendi. Karım kulağıma fısıladayarak, “Aşkım şuanda kalçalarımın arasında harika bir yarrak var!” dedi. Ben de, “İyi ya işte, keyfini çıkar aşkım!” dedim. Bunun üzerine karım delikanlı ile benim aramda kalçalarını oynatmaya başladı. Karım resmen dorukta idi. Delikanlı bizden aldığı cesaretle ve havanın kararmış olmasından, otobüsün de tıklım tıklım olmasından faydalanarak bir elini aşağıya indirip karımın mini elbisesinin altına soktu, (o sırada karımın külodunu hafif indirmiş). Delikanlı da ben de arada bir etrafa bakıyorduk, kimse farkında değildi...

Bir an karım bana daha sıkı sarılıp kulağıma, “Aşkım şimdi de sikini çıkardı ve götüme sokmaya çalışıyor!” dediğinde, çılgınca tahrik olmuştum ve “Zevkini çıkar aşkım!” dedim. Karım kalçalarını arkaya kıvırarak bastırıp dudaklarını ısırıyordu. Kulağına, “Girdi mi?” diye sordum, ancak karım cevap bile veremedi. Delikanlı kollarımdaki karımın götünü resmen ayakta sikiyordu. Az sonra delikanlı gözlerime baka baka karımın götüne boşaldı. Tabi karım da kollarımda hafif hafif sarsılıyordu. İneceğimiz durağa yaklaştığımızı karıma delikanlının da duyacağı şekilde haber verdim. Delikanlı hemen toparlandı, fermuarını ve karımın külodunu yukarı çekti, birşey olmamış gibi etrafına bakınmaya devam etti. Otobüs durakta durunca, zaten arka kapının ordaydık, hızlıca indik...

Karım ayakta zor duruyor ve heyecandan nasıl titriyor ama. “Aşkım götümden döller küloduma akıyor!” dedi. Ben de terden sırılsıklam olmuştum, “Aşkım amcama vardığımızda ilk iş olarak duş alalım. Hem otobüste nasıl canım çekti bilemezsin, senin o götünü banyoda ben de sikeceğim!” dedim. Amcamın evine geldiğimizde amcam bizi güleryüzle karşıladı. Ayaküstü karımla amcamı tanıştırdım, tokalaşıp öpüştüler. Sonra benle tokalaşıp sarıldı ve “Hayırdır bitkin görünüyorsunuz?” dedi. Karım da amcama, “Kusura bakmayın, otobüs çok kalabalıktı terledik, hemen duş almalıyız.” dedi. Amcam da, “Burası sizin eviniz, benden çekinmeyin, rahatınıza bakın!” dedi. Karımla ben hemen banyoya gittik. Karım elbisesini çıkardığında gerçekten de götünden delikanlının dölleri süzülüyordu. Ben de soyundum ve karımla duşun altında öpüşmeye sevişmeye başladık. Karımı küvette domaltıp delikanlının genişlettiği götüne sokup yavaş yavaş sikmeye başladım. Karım kendinden geçmiş, nerede olduğumuzu dahi unutmuş, yüksek sesle inliyordu. Öyle ki kapının açılıp amcamın bize giyecek getirdiğini dahi farketmedi. Amcam bana göz kırparak gülümsedi, ben istifimi bozmadan karımın götünü sikmeye devam ettim. Amcam sessizce banyonun kapısını kapayıp çıktı...

Eskiden amcamla birlikte çok hovardalığa giderdik, hatta bir seferinde orospunun birini birlikte sikmiştik. Aklıma o anlar geldikçe karımın götünü daha sert sikerek boşaldım. Sonra duşumuzu alıp kurulandık. Amcamın az önce getirdiği giysilere baktım, bana şort ve tişört, karıma da incecik tül gecelik bırakmıştı. Ben şortu ve tişörtü giyip, karıma geceliği uzattım. Karım geceliği giyerek, “Ne yani, ben böyle mi çıkacam amcanın karşısına? Külotsuz sütyensiz, sadece gecelikle?” dedi. “Aşkım amcamla arkadaş gibiyiz, rahat ol!” dedim. Karım, “Bence sorun yok, fakat amcan beni bu halde görünce azarsa karışmam!” dedi. Ben de, “Aşkım elbiseleri getirdiğinde zaten yeterince azdırmışızdır!” dedim. Karım, “Yoksa sikişirken gördü mü bizi?” dedi. Gülerek, “Gördü tabii, gözleri bayram etmiştir!” :) dedim ve salona geçtik...

Dikkat ettim de amcamın önü resmen çadır kurmuştu. Oturup sohbet falan derken, amcamın hazırladığı masada birşeyler atıştırdık. Karnımız doyunca amcam masayı toplamaya kalktı, fakat karım müsade etmedi. Amcama, “Burasının bizim evimiz olduğunu söylediniz, siz oturun ben toplarım!” dedi. Biz geçtik üçlü koltuğa oturduk. Karım tencere tabakla mutfağa gidince amcam bana, “Bu kadar güzel ve sexy bir kızla evlendiğin için aferin sana! Bunu kutlayalım!” diyerek, Almanyadan özel olarak getirdiği Viskiyi ve Çikolataları çıkardı, karımdan da mutfaktan 3 adet bardak istedi. Karım bardakları getirip ortamıza oturdu. Amcam bardakların hepsini doldurdu, kadehleri kaldırdık ve fondip yaptık. İkinci dublelerden sonra amcam karıma iltifatlar yağdırıyordu. Karım da bana, “Aşkım amcan çok tatlı birisiymiş!” diyerek ziyaretine geldiğimiz için memnuniyetini belirtti...

Muhabbet ilerledikçe ve Viski şişesinin dibi görünmeye başladıkça karımla amcamın arasındaki samimiyet de artmış, konuşurken birbirlerine dokunmalar, birbirlerinin bacaklarına ellerini koymalar falan başlamıştı. Amcam karımın bacağına elini koymuş, bana, “Çok şanslısın, bak karının güzelliğinin kıymetini bil, aksi halde elinden alırım!” :) dedi. Ben de, “Bilmezmiyim amca, karımın hakkını herşekilde veriyorum!” :) dedim. Karım da amcamın yanağına bir öpücük kondurup, “Teşekkür ederim!” :) deyiverdi. Amcam daha bir cesaretle karımın bacağını artık resmen okşuyordu. Karım dizini hafif kaldırınca incecik geceliği kasıklarına kadar sıyrılmış ve külotsuz amı hafiften görünmeye başlamıştı. Amcam bana, “Hadi koçum Viskileri doldur!” dedi. Ben de boş şişeyi gösterip, “Bu bitti amca!” dedim. “İçerden getir, var daha!” dedi. “Tamam amca!” deyip gittim dolaptan Viskiyi aldım geldim. Geldiğimde amcam bir kolunu karımın boynuna dolamış, bir eli de bacaklarında, amına yakın yerlerde geziniyordu. Bu manzara beni otobüsten daha fazla tahrik etmişti...

Hemen Viskiyi açıp kadehleri doldurdum, biz amcamla fondip yaparken, karım artık yudum yudum gidiyordu. Bu karımın kafayı bulduğunun işaretiydi. Sürekli erotik fıkralar anlatmaya ve gülmeye başlamıştı. Amcamın önüne bakıyordum, siki öyle bir kalkmıştı ki, şortundan fırlayacak gibi duruyordu. Amcam karıma, “Nasıl, yeğenim seni yatakta mutlu ediyor mu?” dedi. Karım da, “Tabi ediyor amcacığım!” :) dedi. Amcam karımın geceliğini biraz daha yukarı kaldırdı, elini karımın amının üzerine koyup okşayarak, “Peki burayı yaladı mı hiç?” :) dedi. Karım daha cevap vermeden ben cevap verdim ve “Yalamazmıyım hiç amca, harika amı var!” :) dedim. Artık muhabbet hep belden aşağı olmuştu ve üçümüz de amlı sikli konuşuyorduk...

Bir süre sonra amcam artık karımın amını resmen okşuyordu, karım da koltuğa yaslanmış, hafif hafif inliyordu. Amcam karıma, “Banyoda harika alıyordun...” dedi. Karım da, “Siz de harika okşuyorsunuz!” :) dedi. Amcam karımın amının dudaklarını iki parmağıyla ayırıp klitorisini okşamaya başladı. Karım artık resmen sesli sesli inliyordu ve bir elini benim sikime, diğer elini de amcamın sikine atıp siklerimizi dışarı çıkarıp Stereo bir şekilde sıvazlamaya başladı. Amcam birden şortunu çıkarıp, “Bu harika götü birde ben sikeyim!” diyerek karımı belinden kavradığı gibi kucağına ters (sırtı amcama gelecek şekilde) oturtuverdi. Karım da amcama, “Bugün götten yiyeceğim 3. yarrak olacak!” :) diyerek biraz kalktı ve bir eliyle amcamın yarrağını götüne denk getirip yavaş yavaş oturdu. Köküne kadar aldıktan sonra inip kalkmaya başladı. Ben de karımın önüne geçip, iyce açılmış ve ıslanmış amını yalamaya başladım. Karımın götünde amcamın yarağı, amında benim dilim, bağıra bağıra inliyor, deli gibi zıplıyordu...

Karımın titreyerek boşalmasından sonra amcam karımı sikinden indirdi ve koltuğa sırtüstü uzattı. Bana, “Sen ağzına ver, biraz da ben yalayım amını, bu gece yarrak delisi yapalım orospu karını!” dedi. Ben bana denileni yaptım ve şortumu çıkarıp sikimi karımın ağzına verdim. Amcam karımın amına yumuldu ve deli gibi yalamaya başladı, resmen diliyle sikiyordu. Karım da benim sikimi deli gibi yalarken, biryandan da amcamın saçlarından tutmuş amına bastırıyordu. Çok geçmeden karım amcamın ağzına boşalmıştı bile. Karım sikimi ağzından çıkardı ve “Aşkım amcan amımı daha güzel yalıyor, bitirdi beni!” dedi. Amcam bu sözleri duyunca karımın amının sularını yalayarak, dilini hiç boşta bırakmadan göbeğini ve memelerini yalayarak emerek yukarı çıktı ve karımın dudaklarına geldi ve öpüşmeye başladılar. Öpüşürken amcam karımın amına bir koydu ki, karım çığlığı bastı ve bacaklarını amcamın beline dolayıp, tamamen kenetlendiler. Bana izlemekten başka yapacak birşey kalmamıştı, amcam karımı sikerken ben de Viskimi doldurdum ve izlemeye başladım...

Amcam boşalmak bilmiyor ve tempolu bir şekilde karımın amını sikiyor, sikerken de dudaklarını emiyordu. Amcam abartısız yarım saate yakın karımın amını siktikten sonra birden hırlayarak ve iniltilerle karıma öyle bir kenetlendi kaldı ki, karımın suyunu çıkaracak sandım. Amcam inleye inleye karımın amına boşalıyordu. Karımın bacaklarının titremesinden onun da orgazm olduğu belli oluyordu. Amcamın boşalması bittiğinde bir süre karımın üzerinde yığılı kaldı. Soluklanıp kendine gelince kalktı ve karımın dudaklarına bir öpücük kondurup, “Hayatımda siktiğim en güzel kadın sen oldun!” dedi. Karım da, “Olgun erkekler iyi siker derlerdi, bunun gerçek olduğunu sayenizde öğrendim!” :) dedi.

Amcam sikini sallaya sallya banyoya yıkamaya giderken, karım, “Hadi gel kocacığım, sıra sende!” dedi. Ben de, “Hayır aşkım, amcam banyodan çıkınca sen de bir duş al, sonra hep birlikte yatak odasına geçelim, amcam götünü sikerken ben de aynı anda amını sikmek istiyorum!” dedim. Amcamdan sonra karım banyoya girdi, yıkanıp geldi ve “Hadi ozaman!” dedi. Karımı kucakladığım gibi yatak odasına geçtik. Amcamla birlikte karımın yalanmadık yerini bırakmadık. Sonra karımı tost yaptık, amcam karımın götünü sikerken ben de amını siktim. Geceninin 3’üne 4’üne kadar çılgınlar gibi sikiştik. Sonra da sızmış uyumuşuz...

Ne kadar uyuduk bilmiyorum, uyandığımda yatakta tektim ve salondan sesler geliyordu. Gidip baktım, amcam karımı halıya sırtüstü yatırmış, Çarmıha gerer şekilde ellerini ve kollarını koltukların ayaklarına bağlamış, karımı inleterek amını yalıyordu. Karım çıldırmış gibi orgazm oluyor ve sanki işercesine boşalıyor, amının suları resmen etrafa fışkırıyordu. Amcama, “Yeter! Yeter bu kadar! Hadi sik artık!” diye yalvarıyordu. Amcam karımı dinlemiyor, yalamaya devam ediyordu. Ben de yanlarına gidip, “Amca daha fazla yalvartma karımı, sik artık!” dedim. Amcam karımın vıcık vıcık amına bir koydu ki, karım derin bir “Ooohhhhhh!” çekti. Amcam karımın amını sikerken ben de karımın ağzına verdim. Daha sonra amcam karımın amına, ben de ağzına yüzüne boşaldım...

Sonra da karımı çözüp üçümüz banyoya girip yıkandık ve kahvaltı yaptık. O hafta sonu amcamda kaldık ve sınırsızca sikiştik.

Sevgilerle.

[Ömür]

(1) Karımı İş Arkadaşı Sikti Ben Seyrettim!

Karımı İş Arkadaşı Sikti Ben Seyrettim! (Ömür 32 Y., İstanbul / Türkiye)

Slm ben Ömür, 32 yaşındayım ve kendi işyerim var. Karım ise 26 yaşında ve bir büroda çalışıyor. Karım minyon tipte, dolgun göğüsleri ve kalçaları olan, oldukça sexy ve sekse düşkün, sekste doyumsuz bir kadın. Hemen hemen her gece sikiyorum yetmiyor bile ve her türlü fantaziyi hayal ediyor. Bazen, “Aşkım şuan seni kim sikiyor?” diyorum, “Sedat sikiyor!” diyor. Sedat, karımın çalıştığı büroda çalışan ve karımın hoşuna giden, benim de tanıdığım bir iş arkadaşı. Efendi, sessiz ve atletik yapılı genç bir adam. Bir keresinde karım, “Bugün büroda sanırım kazayla oldu, fakat Sedat arkama sürtünerek kocaman sikini değdirip geçti.” diye anlatınca çok heyecanlanmıştım ve karıma, “Sedatla sevişmeni izlemek istiyorum!” dedim. Karım da, bunun olamayacağını, sadece fantazilerimizde kalacağını söyleyip konuyu kapatmıştı...

Bir akşam iş çıkışı karımı işyerinden almaya gittim. Çıkarken Sedatla karşılaştık, durgun bir hali vardı. “Hayırdır Sedat, üzgün görünüyorsun?” dedim. Sedat da kayınvaldesinin hasta yattığını ve eşinin refakatçi olduğunu, canının sıkıldığını, bir lokantaya gidip yemek yiyeceğini söyledi. Ben de önce karıma bakarak Sedata, “Bize gel, birlikte yemek yer, laflarız!” dedim. Benim bu davetimi karım da destekleyip, “Hadi kırma bizi Sedat, bu gece misafirimiz ol, yarın iş yok nasılsa, geç saate kadar otururuz. Hatta bu gece bizde kal!” deyince, Sedat, “Peki!” deyip bir nebze olsun yüzü güldü. Birlikte marketten alışveriş yapıp bol miktarda da Bira alıp eve geldik. Karım bizden müsade isteyip üzerini değiştirmek için yatak odasına gitti, ben de Sedata ve kendime birer Bira açıp sehpaya bıraktım ve hem kendim eşofman giymek, hem de Sedata benim eşofmanlardan birini getirmeye yatak odasına gittim...

Yatak odasında karımın çırılçıplak soyunmuş halini görünce dudaklarına bir öpücük kondurup, “Hayırdır aşkım, böyle mi yemek hazırlayacaksın? Fantazilerimizin prensini görünce azdın sanırım?” :)) dedim. Eşofmanımı giymek için pantolonumu çıkarıyordum, karım sikimi tutup sıkarak, “Neden olmasın? Bu zaten yetmiyor bana, sen içeri geç bak nasıl sofra hazırlanır gör!” dedi. Eşofmanımı giyip salona geçtiğimde önüm iyice kabarmış, sikim taş gibi olmuştu. Sedata eşofmanını verirken sikimin kalktığını sanırım farketmişti. Sedat da üzerini değiştirip sohbet etmeye başladık. Bana bürodaki işlerden v.s. anlatıp, karımın çok hanımefendi ve işyerinde çok başarılı bir yönetici olduğunu söyledi. Ben de, “Eminim öyledir, ben de çok mutluyum, kadın dediğin dışarıda hanımefendi, evde evinin kadını, yatakta da tam bir oruspu olmalıdır! Karımda bu meziyetlerin hepsi mevcut!” dedim. O da çok şanslı bir erkek olduğumu söyledi...

O sırada karım elinde tabaklarla içeri girdi ve bize, “Hayırdır beyler, ortamı boş buldunuz arkamdan dedikodu mu yapıyorsunuz?” dedi. Biz bir ağızdan, “Hayır senin meziyetlerinden bahsediyorduk!” dedik. Ancak Sedat karımdan gözünü ayıramıyordu, karım göğüslerinin taştığı dar bir bulüz ve altına minicik bir etek giymiş, masaya tabak yerleştiriyordu. Masaya uzandıkça resmen tangası görünüyordu. Karım tekrar mutfağa giderken ben de peşinden Bira almaya gittim ve “Çok tatlısın karıcığım, sanırım bu gece Sedatla ilgili fantazilerimiz gerçek olacak, adamın yarrağı taş gibi oldu!” dedim. Karım da, “Aşkım yanıyorum zaten, bu gece sikebilenin elinde kalırım herhalde!” :)) dedi. Biralarla salona girdiğimde Sedat eliyle kalkan sikini benden gizlemeye çalışıyordu...

Sofra hazırlandı, masaya oturup yemeklerimizi yedik. Yemekten sonra karım bize kuruyemiş getirdi, kendisine de bir Bira açıp tam karşımıza oturdu, Sedat ile işten v.s. konuşmaya başladılar. Ancak Sedat kalkan siki yüzünden yerinden bile kalkamıyordu. Karım Sedata, “Evlilik nasıl gidiyor?” diye sordu. Sedat bir iç geçirip, “Monoton ve sıkıcı...” dedi. Karım, “Eşinle mutlu değilmisin yoksa?” dedi. Sedat, eşinin kendisini hiç mutlu edemediğini ve robot gibi bir kadın olduğunu söyleyeyip, bana da bakarak, “Ömür çok şanslı seninle evli olduğu için!” dedi. Karım da bana sordu, “Benimle mutlumusun aşkım?” dedi. Ben de, “Tabiki çok mutluyum karıcığım, harika bir kadınsın, seninle herşeyi yaşayabiliyorum!” deyip, Sedata, “Biz karımla arkadaş gibiyiz, her türlü çılgınlık yaparız, hatta birlikte porno izler, yorum yaparız, sekste sınır tanımayız!” dedim. Sedat da, “Ne güzel, imrendim valla, ben evde pornoyu bile karımdan gizli gizli izliyorum!” dedi.

Karım Biraları tazelemek için mutfağa gittiğinde ben Sedata TV dolabının alt çekmecesindeki filmleri gösterip, “Bak burda bir sürü pornofilm var, seç seç izle!” dedim. Karım içeri girdiğinde elimdeki filmleri görünce, “Pornofilm mi izleyeceğiz? Bence mahsuru yok!” :)) dedi. Ben de Sedata, “O halde birtane seç izleyelim!” dedim. Sedatın yüzü kızardı ve “Birlikte mi izleyeceğiz?” dedi. Karım Sedata, “Hayatım benden mi utanıyorsun? Sizin bildiklerinizi ben de biliyorum, hem burda olan burda kalır!” dedi. Sedat filmlerin üzerindeki resimlere bakarak bir film seçti ve verdi bana. Karım da rahat izlemek için bizim oturduğumuz üçlü koltuğa, tam ortamıza gelip oturdu. Film başladı ve filmde bir kadını iki erkek amından ve götünden sikiyordu. Sedatın siki eşofmanının önünü yırtacak gibi çadır kurmuştu, tabi benimki de. Karım birasını fondipleyerek oynayan filme yorum yapmaya başladı, “Ne şanslı bir kadın, iki tane yarrak birden yemek güzel olmalı!” :)) dedi. Ben de elimi karımın bacağına koyup okşamaya başladım...

Sedatın şaşkın bakışları eşliğinde elimi karımın eteğin altına sokup parmaklarımı amına doğru ilerlettim. Birkaç dakika sonra karım da arkasına iyice yaslanarak, bir elini Sedatın sikinin üzerine, bir elini de benim sikimin üzerine atarak siklerimizi okşamaya başladı. Sedata yüzünü yaklaştırıp, “Dudaklarım çok kurudu hayatım!” dedi ve Sedatın dudaklarına yapıştığı gibi öpüşmeye başladılar. Sedatın şaşkınlığı geçince o da karımın bulüzunu sıyırıp memelerini okşamaya başladı. Karım ikimizinde siklerini dışarı çıkarıp, daha sıkı hareketlerle sıvazlıyordu. Sonra dudaklarını Sedatın dudaklarından kurtarıp, Sedatın sikine yumularak yalamaya ve emmeye başladı. Karım arkasını bana dönünce ben boşta kalmıştım, ben de karımın mini eteğini beline sıyırıp tanga külotunu çıkardım ve karımın amını götünü yalamaya başladım. Karım Sedatın sikini çıldırmış gibi somururken Sedat adeta zevkten eriyordu. Ben karımın amını yalayarak sırılsıklam yaptıktan sonra soyunmaya başladım...

Tamamen soyunup karımın arkasına yaklaştım, tam karımın amına sokacağım sırada, karım Sedatın sikinden kafasını kaldırıp bana, “Kocacığım misafire ayıp oluyor, önce onun yarrağına oturabilirmiyim?” dedi. Ben de, “Tabii aşkım, nasıl istersen!” deyip karımı kollarından tutup kucaklayıp Sedatın kucağına kendi ellerimle oturttum. Karımın yüzü Sedata dönük, sikini köküne kadar amına almış, hafif hafif kalkıp oturuyordu. Sedat boşalmak bilmeden, karımın memelerini emerek, karımı kucağında zıplatıyordu. Ben de karımın sikilişini izlemekle yetiniyordum. Karım Sedatın kucağında sarsılarak doruğa ulaştıktan sonra bana, “Kocacığım Sedat harika sikiyor, bu gece Sedatla tek sikişmek istiyorum!” dedi. Ben de, “Tamam karıcığım!” dedim ve Sedat karımı sabaha kadar evire çevire sikerken, ben oturup izledim ve 31 çektim. Harika bir gece idi!

[Ömür]