xxx


Hikaye ve resimlerinizi bekliyorum!!!
hikayedengercek@gmail.com

Sunday, June 10, 2012

Yurtta Gizlice Odaya Aldığımız Kızları Siktik!

Yurtta Gizlice Odaya Aldığımız Kızları Siktik! (Berk 18 Y., Antalya / Türkiye)

Merhaba ben Berk, 18 yaşında, sarışın, yeşil gözlü bir erkeğim. Okulun yurdunda esmer ve uzun boylu, Burak adlı bir arkadaşımla aynı odada kalıyoruz. Bir alt dönemimizden, Hande ve Tuba adlı iki tane taş gibi hatun var ve biz bunlara hastayız. Her akşam bunlarla sikişme fantazisi kurar, öyle uyurduk. Hatta Burak, belki birşeyler olur diye Handenin hentbol antremanına gitmeye başlamıştı. Ben de Tubaya yakınlaşmaya çalışıyor, yanına gidiyor, birşeyler ısmarlıyordum. Handeyle Tuba da, Burakla ben gibi çok iyi arkadaştır.

Birgün yine kantinde Tubayla konuşurken konu sexe geldi. Daha önce hiç öpüşüp öpüşmediğini sordum. Öpüşmediğini, ama nasıl birşey olduğunu çok merak ettiğini söyledi. Bir süre havadan sudan konuştuktan sonra Handeyle ikisini akşam okey oynamak bahanesiyle bizim odaya davet ettim. Ama amacım belliydi tabii. Teklifimi kabul etmişti ve onun da istediğini anlamıştım artık. Akşam odaya geldiğimde Burağın da Handeyle epey yakınlaşmış olduğunu öğrendim. Haberi ona da verdiğimde deli olmuştu, hemen gitti yurdun temizliğine bakan hademeden (yurtta içki yasak olduğu için karaborsa fiyatına) bir şişe Vodka aldı geldi. Operasyon için tüm hazırlıklar tamamdı.

Birkaç saat sabırsızlıkla bekledik. Gece 01:30 gibi nöbetçi öğretmen uyuduktan sonra Handeyle Tubayı pencereden içeri aldık. Odamız birinci katta olduğundan dolayı bu çok zor olmamıştı. Bir süre konuştuktan sonra Vodkalarımızı yudumlayarak okey oynamaya başladık. Handeyle Tuba ortak, Burakla da ben ortaktım. Taşlar dizildikten sonra ben, “Ama böyle boşboş oynanmaz ki!” dedim. Kızlar da, yarın merkezde bir dönercide öğle yemeğine oynamayı teklif ettiler. Burak, “Ben o kadar küçük birşey için oynamam! Eğer biz kazanırsak sizlerle öpüşelim, siz kazanırsanız da Berkle ben öpüşürüm!” dedi. Kızlar önce bir şaşırdılar, ama sonra gülümsediklerinde, ben bu iş oldu dedim. Ama Burağın aldığı risk çok büyüktü, kaybedersek erkek erkeğe nasıl öpüşecektik? Sonra boxerının içinden çıkardığı taşları görünce hile yapmak istediğini anladım.

Oyunu Burağın hilesi sayesinde kazanmıştık. Tubanın yanına gidip, “Şimdi borcunu ödeme vakti!” dedim. O benden daha istekli olacak ki, ateş gibi dudaklarını dudaklarıma dayadı. Dillerimiz adeta dans ediyor, birbiri etrafında dönüyordu. Hayatımın en zevkli öpüşmesini yaşadığımı düşünürken, Burağın da yanda Handeyi kucağına almış, şapır şupur götürdüğünü gördüm. Daha çok tahrik olmuştum, elimi Tubanın göğüslerine atıyordum ki, elimi tutup, “Daha bunu kazanmadın, hadi bir parti daha oynayalım!” dedi. Bu sefer neyine oynayacağımızı ben seçecektim. Ortaklarımızı değiştirmeyi teklif ettim, artık benim ortağım Tuba, Burağın ortağı da Handeydi. Kaybeden çift, kazananın önünde sevişecekti. Kızlar bunu da kabul edince, onların da bizden aşağı kalır yanı olmadığını anladım.

Neyse oynamaya başladık. Tabi herkes kaybetmek için oynuyordu. Sonunda Burakla Hande kaybetti. İçimden ‘Şansımı sikeyim!’ diye küfür ettim. Hande yavaş yavaş soyunmaya başladı. Burak sikini açıp Handenin yüzüne doğrulttu. Hande iştahla yalıyordu. Ben bile baştan çıkmıştım. Birkaç dakika sonra önümüzde çatur çutur sikişiyorlardı. Dayanamdaım ben de Tubanın dudaklarına yapıştım. Bu kez elimi o koca memelerine attığımda itiraz etmedi. Elim yavaş yavaş aşağı doğru iniyordu. Göbek deliğinden yeni traşlanmış amına kadar indim. Amı sırılsıklam olmuştu. Bu sırada Burak ve Handeden inleme sesleri gelmeye başlamıştı. Parmaklarımı birden amına geçirdiğimde Tuba acıyla karışık bir zevk çığlığı attı. Hemen Tubayı kaldırdım ve soymaya başladım. Yüzü Handeye bakacak şekilde yatırdım ve amının dudaklarını ayırıp, sikimin başını amının deliğinin ağzına yerleştirdim. Tanrım, nasıl bir zevkti o öyle! Fırın gibi yanıyordu!

Yavaş yavaş (ve zorlanarak!) sikimi amına sokmaya başladım. Sikimin başı girdikten sonra, birden köklememle birlikte amından kanların akması bir oldu. Kızcağız bakire olduğunu söylemeye bile fırsat bulamamıştı. Ben amına pompalamaya başladığımda, Tuba gözlerini kapamış inliyordu. Az sonra odada kızların inleme sesleri birbirine karışmıştı.

O gece sabah saat dörde kadar ben Tubayı, Burak da Handeyi sikti. Hayatımın en güzel gecesiydi. Ve şimdi her fırsatta sikişiyoruz!

[Berk]

Yalan Söyledi Yarrağı Yedi!

Yalan Söyledi Yarrağı Yedi! (Serkan 18 Y., İzmir / Türkiye)

Slm ben Serkan. Bir gece sahilde gezerken, bankta bir kız oturmuş ağlıyordu. Yanına gittim ve ne olduğunu sordum. “Boşver!” deyip geçiştirdi. Tanıştık, adı Merve imiş. Sonra gidecek yeri olmadığını söyledi. Ben de, evde yalnız kaldığımı, isterse bende kalabileceğini teklif ettim. Kabul etti ve yoldan birkaç şişe bira aldık, eve geldik.

Evde biraları içerken, sahilde niye ağladığını sordum. Sevgilisinden ayrıldığını ve mutsuz olduğunu söyledi. “Peki niye ayrıldınız?” diye sordum. Sevgilisi bunu zorla sikip kızlığını bozmuş, bu yetmiyormuş gibi birde zorla götünü sikmek istemiş, bu da götten vermeyince kavga etmişler ve ayrılmışlar. Ben bunu duyunca kendi kendime, ‘Yaşadın oğlum Serkan, al sana açık kapı hatun, sikilecek amcık kendiliğinden düştü kucağına!’ dedim ve benim yarrak çadırı kurdu hemen. Ama ürkütmek olmazdı, müsade isteyip lavaboya gittim ve 31 çekerek boşaldım, indirdim sikimi ve içeri geldim.

2. biralar bittikten sonra, “Film izleyelim mi? Çok güzel porno filmlerim var!” dedim. Kabul edince güzel bir porno CD taktım ve izlemeye başladık. Benim yarak tabii yine kalktı. Bir ara Mervenin eli sikimi sıktı, ben de onun amını elledim ve dudaklarına yapıştım. Bir süre öpüşüp elleştikten sonra sikimi çıkardım ve ağzına verdim. O kadar güzel emiyordu ki, fazla dayanamadım ve sıcacık ağzına döllerimi boşalttım. Orospu hepsini yuttuktan sonra, “Sik beni!” diye inlemeye başladı. Hiç ikiletirmiyim, hemen kızın elbiselerini parçalarcasına çıkardım ve bacaklarını omzuma aldığım gibi geçirdim amına. Ama nasıl bir çığlık attı öyle, valla korktum! O korkuyla sikimi amından çıkardım ki, sikim kana bulanmıştı. Meğer kız bakireymiş!

Kızdım, “Bana niye yalan konuştun?” dedim, başladı gerçeği (?) anlatmaya. Sevgilisi falan yokmuş, manken olmak için evden kaçmış. Parası pulu ve kalacak yeri de olmayıca, her önüne gelen buna kalacak yer karşılığında sikişme teklif etmiş. Bir hafta kadar kapısı açık olan apartmanların merdiven altında falan yatmış ve artık canına tak etmiş, karşıma ilk çıkana vereyim de kurtulayım demiş. Tesadüfen de karşısına ben çıkmışım.

Bana bunları anlattıktan sonra, “Ne olur sende kalabilirmiyim, karşılığında ne istersen yaparım!” diye yalvarmaya başladı. Ben de, “Battı balık yan gider!” dedim ve bunu domalttım, köpek pozisyonunda bunun amına girdim ve pompalamaya, hunharca sikmeye başladım. Boşalacağım zaman da çıkmadım ve amına boşaldım. Sonra çıkardım yarağımı amından ve götüne dayadım. Kafası girerken kopardı ortalığı, “Çıkarrr! Çok acıyor, yırttın götümü hayvan!” diye, ama kim dinler! Köküne kadar geçirdim ve 2 saat boyunca siktim götünü. Götünden de kan geldi, ama yinede bırakmadım. Beni kandırmak neymiş gördü! Sonunda acıya fazla dayanamadı ve bayıldı. Ben de öyle bir boşaldım ki, sırtı beli bembeyaz oldu. Sonra hemen bunu yan çevirip arkasına geçtim, sikimi taktım amına ve uyudum içindeyken.

Orospuyu mahvetmiştim. Ama pişman mıyım? Tabiki değilim! Şimdi benim evde kalıyor, benim özel orosbum oldu. İşten geldiğimde hiç havam olmasın, gelir kucağıma ve beni eğlendirir.

Tüm sikilen amlara selamlar!

[Serkan]

Erkek Olsaydım Seni Hergün Sikerdim Dedi...

Erkek Olsaydım Seni Hergün Sikerdim Dedi... (İdil 21 Y., Berlin / Almanya)

Selam millet :) Size, kız kıza yaşadığım bir olayımı anlatmak istiyorum. Ben İdil, 1.78 boyunda, kumral, iri göğüslü ve ince belli biriyim :) Şuan 21 yaşındayım ve bu olay yaklaşık 1 sene filan önce olmuştu. Üniversiteye gidiyorum, kendi evim uzak olduğundan Üniversitenin öğrenci evinde kalıyordum. Üniversitede ikinci yılımdı ve kızarkadaşımla (ismi Ceyda) ev kiralamak istiyorduk, öğrenci evinde kalmak istemiyorduk. Kızarkadaşımın bir arkadaşı daha vardı, ismi Elif, o da taşınmak istiyormuş. Elifi tanımıyordum, o da bizimle aynı okuldaymış, ama hiç görmemiştim. Üçümüz beraber kalmak için ev aradık ve bulduk. Evin 2 yatak odası vardı, bu da demekti ki, 2 kişi bir odayı beraber kullancaktı. En çok parayı Ceyda koyduğundan tek kişilik odayı o aldı, benle Elif de bir odada kalcaktık.

Elif kısa boylu, balık etli, ama yinede düzgün ve kıvrak vücudu olan birisiydi, ela gözleri siyah saçlarından öne çıkıyordu. Çok seker bir kızdı, aynı odada kaldığımızdan hemen birbirimize alışmıştık. Birbirimize dertlerimizi anlatırdık, güler eğlenir, herşeyi beraber yapardık artık. Elif çok cana yakındı, sarılır öperdi, çok rahattı benle.

O gün okulda dersimin geç başlayacağından dolayı, saat 10-11'e kadar yattım. Uyanıp mutfağa geçip kendime yiyecek birşeyler hazırlayıp oturma odasına gittim. Biraz televizyon izledikten sonra, okuldan Elif geldi, çok üzgündü. Ona, “Neyin var?” diye sorunca, o da ağlamaya başladı. Sevgilisinden ayrılmış, ondan çok üzgün olduğunu söyledi. Ben de teselli etmeye çalıştım ve ona, “Akşam evde ol, içip dertleşiriz!” dedim, okula gittim. Geri dönüşümde birkaç şişe bira alıp eve geldim. Ceyda da evdeydi, oturup birkaç şişe içtik. Ben biryandan Elifi teselli etmeye çalışırken, bir yandanda içiyordum. Konuşurken ben Elife üzülmemesini, sevgilisinin onun gibi birini asla bulamayıp geri döneceğini söyledim.

Ceyda yorgun olduğu için odasına çekildi. Sonra Elif bana, “Keşke senin gibi bir sevgilim olsa!” dedi. Ben gülmeye başladım, içkiyi fazla kaçırdığından saçmalıyor diye düşünerek. Sonra bana, “Nekadar güzelsin, erkek olsaydım seni hergün sikerdim!” dedi ve ben de (tabii şakasına), “Sen erkek olsaydın ben de sana hergün verirdim!” dedim, beraber gülmeye başladık. Arada bana dokunup sarılıp, beni neçok sevdiğini söylüyordu, yanağımı öpüp öpüp duruyordu. Sarılırken göğüslerimi elleyince, ben biraz şaşırdım ve ayağa kalktım, “Geç oldu, yatsak iyi olur!” dedim. Ama Elif çok içmişti, ayakta duramıyordu. Duş alsın kendine gelsin diye, onu soyup banyoya götürdum. Üstünde külotu ve sutyeni vardı sadece. Yıkanması için banyodan çıktım.

Ben yatağa uzanmıştım, odanın lambası açıktı, uyumaya çalışıyordum. Uyuyamadım ve tam arkamı dönerken karşımda Elifi gördüm. Çıplaktı, kurulanmış sutyenini takmaya çalışıyordu. Benim gözler birden açıldı, Elifin çıplak vücuduna öylece bakakalmışım. Şaşkınlığım geçince özür diledim. Elif güldü, “Sorun değil, bende olan şeylerden sende de var!” dedi. Ama ben ilk kez bir kızı çıplak görüyordum, göğüsleri kocamandı. Elife bakarken farkettim, nedense amıma birşeyler oluyordu, sanki birisi elliyormuş gibi gıdıklanıyor, karıncalanıyordu. Hemen arkamı döndüm ve uyumaya çalıştım. Neyse az sonra Elif lambayı kapadı ve yatağına yattı. Ben halen uyumamıştım, ama galiba Elif uyumuştu. Bir yarım saat sonra Elifin kalktığını duydum, ayak seslerinden anladığım kadarıyla yanıma doğru geliyordu. Evet yanıma geldi ve bana birkaç kere, “İdil... İdil!” diye seslendi. Ama ben akşamki olaydan utandığımdan uyuyor gibi yaptım ve sesimi çıkarmadım.

Elif beni uyuyor sanarak yanıma uzandı. Ben olanları anlamaya çalışıyordum, niye yanıma yatıyor, acaba birşeyden mi korktu diye düşünürken, birden elini göbeğimde hissetim. Bana arkadan sarıldı. Elini tişörtümün içinde sokup yavaşça yukarı ve aşağı dolaştırıyordu. Sonra birden göğüslerimi avuçladı ve okşamaya başladı. Ben şaşkınlıktan birşey yapamıyordum. Ona durmasını söylemek istedim, ama biryandan da durmasını istemiyordum. İlk kez bir kız beni elliyordu, çok değişik bir histi. Elif sonra yavaşça beni sırtüstü yatırdı ve vücudunu bana yaslayarak yan durdu, yavaşça tişörtümü yukarı sıyırdı ve sutyenimden göğüslerimi çıkardı, sonra da dilinin ucuyla hafif meme ucuma dokunmaya başladı. Çok değişik bir duyguydu. Biryandan hafifçe mememi öpüyordu, biryandan da elini külotumun içine sokmuş, amımı elliyordu...

Amımdan sular akmaya başladı. Daha fazla dayanamayıp gözlerimi açtım, Elife baktım ve “Napıyorsun?” dedim şaşırmış bir şekilde. Elif hemen dudağıma yapıştı ve üstüme çıktı. Beni öyle bir şehvetli öpüyordu ki, dilimi emiyordu. Çok heycanlanmıştım, daha onu durdurmak istemiyordum. Biraz öpüştükten sonra hemen üstümde ne var ne yok hepsini çıkardı, o da benim gibi çırılçıplak soyundu ve göğüslerimi emmeye başladı. Ben de onun amını ellemeye başladım. Onun da amı ıslaktı. Göğüslerimi ısırıp emdikçe ben kendime hakim olamayıp inliyordum. Sonra daha aşağılara indi, bacaklarımı açtı ve amımı öpüp yalamaya başladı. Tarifi imkansız heycanlıydı. Amımı öyle emip yalıyor, dilini içime sokup çıkarıyordu ki, bir erkekten daha iyiydi. Benim inlemelerim artmıştı, delirtiyordu beni, içim bir hoş oluyordu. Bir kız tarafından ellenmek, yalanmak, emilmek çok güzel bir histi. Sonunda saldım kendimi ve hayatımın en güzel orgazmını oldum...

Artık hergece Elif benim amımı yalıyor. O günden beridir beraberiz ve mutluyuz da. Bence herşeyi deneyin, neyi beğenip neyi beğenmeyeceğinizi bilemezsiniz ;)

[İdil]

Kocası Koca Götlü Diye Sikmiyormuş!

Kocası Koca Götlü Diye Sikmiyormuş! (Ferdi 31 Y., Viyana / Avusturya)

Selam herkese. Ben Viyanadan Ferdi. 31 yaşında, evli bir erkeğim. Eşimle 2 yıllık evliyiz, gayet güzel giden bir sex hayatımız var. Karım 22 yaşında, 1.75 boy, 70 kg, balık etli, beyaz tenli, iri göğüsleri ve kocaman kalçaları olan bir afettir. Karım bir gün arkadaşı Eceyi eve getirdi ve Ecenin kocasıyla kavga ettiğini, bir süre bizde kalacağını söyledi. Ben de okeyledim. Ece 22 yaşında, kısa boylu, öyle ahım şahım güzel ve sexy bir kız değil, ama bir göt var hatunda, kocaman! İnsanın aklını başından alıyor resmen!

Neyse karımla Ece gündüz alışveriş için çarşıya gideceklerini söylediler. Ben de tatil olduğu için evdeydim. Evde kimse olmadığından altımda sadece boxer, üzerimde ise birşey yoktu. TV izliyordum ki, kapı çaldı. Kalkıp kapıyı açtığımda Ece eve gelmişti. “Hayırdır Ece? Ne oldu?” diye sordum. Ece başının ağrıdığı için eve döndüğünü, biraz dinleneceğini söyledi. Karım alışverişe tek başına gitmişti ve biliyordum ki geç gelirdi. Ece duş alacağını söyleyerek ve banyoya girdi. Ben de hiç yapmadığım birşeyi yaptım ve Eceyi kapı deliğinden izlemeye başladım. Ece duşun altında mastürbasyon yapar gibi amını sabunluyordu ve ben onu izlerken sikim taş gibi oldu, kapıda 31 çekmeye başladım. Artık dayanamıyordum Eceyi sikmeliydim...

Kapıyı bir anda açıp içeri girdim. Ece eli amında kalakaldı. Ben de birşey demeden gidip dudaklarına yapıştım. Ece ne yapacağını bilmeden biraz tepkisiz kaldı, ama sonra karşılık verdi ve deli gibi öpüşmeye başladık. Elimi Ecenin sabunlu amına attım, başladım parmaklamaya. Artık ikimizde de film kopmuştu. Ece de benim sikimı okşamaya başladı. Ben Eceyi ılık suyla durulayıp öne doğru domalttım ve arkasına geçip amını yalamaya başladım. O kadar kocaman götü vardı ki, kafam resmen götünün yanakları arasında kayboldu. Am göt demeden yalıyordum. Amının suları yüzümü yıkadı resmen. Sonra kaldırıp bana doğru çevirdim ve önümde diz çktürerek sikimi ağzına verdim. Harika yalıyordu. Biraz yalatıp, tekrar domalttım ve taş gibi olan sikimi birden amına kökledim. Ece bağırmaya başladı, amı çok dardı. Amını deli gibi sikerken, götünü de tokatlıyordum. Çok geçmeden amının içine boşalttım dölleri.

Yıkanıp birlikte yatakodasına geçtik ve sikişe orda devam etmeye başladık. Eceyle 69 pozisyonunda birbirimizi deli gibi yalıyorduk. Benim siki tekrar kaldırdı. Bu sefer o kocaman götünü sikecektim. Onu domalttım ve arkasına geçtim. Amından suları sikimle göt deliğine sürdüm ve yavaş yavaş götüne dayadım sikimi. Alıştıra alıştıra Ecenin o koca götünü sikiyordum. Bir anda kökledim götüne ve müthiş bir çığlık attı. Bağırmasın diye elimle ağzını kapattım. Acıdan dolayı elimi ısırıyordu. Götünü siktikçe sikiyor, hiç durmuyordum. Poposu tokatlamaktan pespembe oldu. Sonra alıştı, o da zevk alıyordu ki inlemeye başladı. Bense artık dayanamıyordum ve götünün içine boşaldım. Karım gelmeden hemen giyindik ve çarşafı değiştirdik.

Ece bizde birkaç gün daha kalıp, kocasıyla barışınca evine gitti. Ama ben Ecenin orgazm olurkenki inlemeleri ve bitmek tükenmek bilmeyen çığlıklarını bir türlü unutamıyordum. O da benimle sikişmesinden aldığı zevki unutamamış olmalıydı ki, 1 hafta sonra, karımın evde olmadığı birgün yeniden sikişmeye geldi. Fırsat buldukça da geliyor ve sikişiyoruz. Bu arada öğrendim, koca götlü olduğu için kocası Eceyi artık beğenmiyormuş ve sikmek istemiyormuş. Eee, ben de koca göt hastası olduğuma göre, alan memnun, veren memnun! Eceyi sikmeye devam yani :))

Herkese bol sikişmeler.

[Ferdi]

İlk Lezbiyen İlişkimde Götüme Salatalık Yedim!

İlk Lezbiyen İlişkimde Götüme Salatalık Yedim! (Banu 22 Y., Köln / Almanya)

Herkese merhaba. Ben Almanyadan Banu. Burda okuduğum lezbiyen hikayeden sonra ben de yazmaya karar verdim. Ben Kölnde, 6 katlı bir apartmanın son atında yalnız yaşıyorum. Evde tek kaldığım için evde çok rahat kıyafetler giyerim ve bazen çıplak bile duruyorum. Benim alt katımda ise Türkan teyzeler oturuyor. Türkan teyzenin Hande isminde bir kızı vardı. Hande de 21 yaşında. Çok güzel bir kız ve kıvrımlı hatlara sahip, iri göğüsleri, taş gibi vücudu var. Handeyle uzun süredir arkadaşız. Bundan 3 hafta önce Türkan teyzelerin Türkiyeye gitmeleri gerekiyormuş. Hande çalıştığı için gitmeycekmiş ve Handenin benle kalması için rica ettiler. Ben de bir sorun olmayacağını ve kalmasının beni de mutlu edeceğini söyledim. Neyse Türkan teyzeler Türkiyeye gitti ve biz de Handeyle beraber kalmaya başladık.

Hande ertesi gün çalışıyordu, ben evdeydim. Akşam için yemek hazırladım ve içki aldım. Tüm gün evde olduğum için üzerimde ev hali kıyafetlerim vardı, beyaz bluz, içimde sutyen yoktu ve altımda mini etek ve tanga giymiştim. Akşam Hande geldi. Kapıyı açtığımda gözleri göğüslerimdeydi. Yemek hazırladığımı ve içki aldığımı söyledim. “Tamam!” dedi. O da üzerine rahat birşeyler giyip geldi. Yemeğimizi yedik, içkilerimizi doldurduk, başladık sohbete. İki kız sohbet ederken, kaçınılmaz olarak konu sexe geldi. Ben bakire değildim, öğrendim ki o da değilmiş. Biz alkolün etkisiyle sarhoş olmaya başladık ve daha rahattık. Ben, “Porno izleyelim mi kız?” dedim. Hande benden çok istekliydi, “İzleyelim!” dedi. İnterneti karıştırırken Lezbiyen pornoları dikkatimizi çekti, birini açtık. Kadınlar 69 pozisyonunda birbirinin amlarını yalıyorlardı.

Benim amım sulanmaya başladı, azmıştım ve alkolun etkisiyle Handenin amına elimi attım. Baktım Handeden ses yok, okşamaya devam ettim. Artık o da benim amımı okşuyordu. Biz Laptopu kapadık, benim yatağa geçtik ve başladık öpüşmeye. Çok ateşli bir şekilde öpüşüyorduk. Daha sonra ikimiz de soyunduk ve ben handenin göğüslerine indim. Taş gibi göğüslerini öpüyor, yalıyordum. Amına indiğimde Hande çok azmıştı, amına dil attığımda kıvranmaya başladı ve am suları akıyordu. Ben de amını parmaklayıp yalıyordum. Hande çok geçmeden titreyerek boşaldı. Sıra şimdi Handedeydi ve beni yatağa uzatıp, ayak parmaklarımdan başlayıp amıma kadar yalamaya devam etti. Çok ateşli yalıyordu, ben de göğüslerimi okşuyordum. Sonra beni domalttı ve arkadan götümu yalarken amımı parmaklıyordu. Çok geçmeden ben de boşaldım.

Birer sigara içtikten sonra, ben mutfaktan büyük bir salatalık getirdim. Hande salatalığı görünce gülmeye başladı ve hemen önüme domaldı. Ben biraz amını yaladıktan sonra, amına sert bir şekilde salatalığı soktum. Hande salatalıktan çok zevk almıştı. Amına sert sert sokup çıkarıyordum salatalığı. Arada götüne de parmak atıyordum. Hande çığlık çığlığa boşaldı. O da aynı şekilde salatalıkla beni sikmek istiyordu. Hemen önüne domaldım. Amıma sokacak diye beklerken, salatalığı ıslatmadan bir anda götüme soktu. Götüm çok acımıştı, fakat hoşuma da gitmişti. Hande götüme sokup çıkarmaya devam etti. Sonra götümden çıkarıp amıma soktu. Hızlı bir şekilde amıma sokup çıkarırken ben de boşaldım. Sonra beraber duşa girdik, orda da devam etti sevişmelerimiz...

Handenin annesigil Türkiyeden gelesiye kadar, her gün sikiştik ve halen de yapıyoruz.

[Banu]

Türbanlı Baldızımın Aldığı Borç Meselesi!

Türbanlı Baldızımın Aldığı Borç Meselesi! (Efe 29 Y., Adana / Türkiye)

Slm ben Efe, 29 yaşında, esmer, yakışıklı ve evli biriyim. Maddi durumum çok iyi. Adana’da oturuyoruz. Anlatacağım hikaye geçen yıl baldızımla yaşandı. Baldızım yeni evli, 25 yaşında, çok kapalı, çok güzel yüzü ve kalçaları var. Kapalı olmasına rağmen sexy giyinen, çok hoş bir kadın. Ona bakan erkek dönüp birdaha bakardı.

Baldızla kocası Adana’ya, bizi ziyarete geleceklermiş. Adana’yı bilenler bilir, yazın çok sıcaktır. Zaten biz de karımla aramızda, bu sıcakta Adanaya mı gelinir diyorduk, meğer benden borç para istemek için geliyorlarmış. Akşam üstü geldiler. Yemek yedik, çay kahve, sohbet falan. Baldız yine süper giyinmişti, dizaltı etek, dize kadar çizme, kırmızı türban. İnsanın ona sadece bakınca boşalası geliyordu. Geldiklerinin üzerinden 2 gün geçti, baldızımla yalnızken, baldızım bana, “Enişte, bize borç para lazım, kocam çekindiği için soyleyemedi!” dedi. “Nekadar lazım?” dedim. “100 Bin! Acil lazım!” dedi. “100 Bin mi? İnan ki bu aralar çok sıkışığım baldız, ama yarın ortağıma söyleyim, onda varsa alırız!” dedim. “Tamam!” dedi.

Ertesi gün şirkete gittim, ortağım Sami’ye durumu anlattım. Sami de, “Ne zaman geri ödeyecekler?” dedi. “Sormadım, dur bir baldızı arayım!” dedim ve aradım. Baldız da, “6 aya kadar öderiz!” dedi, “OK!” deyip kapadım. Sami, “Olur verelim, ama senetsiz olmaz! Güvenmediğimden değil, ama insanlık hali, en azından para verdiğimizi bilelim!” dedi. Baldıza yeniden telefon açtım ve “Ortağım verecekmiş, ama senet imzalamanız gerekiyor!” dedim. Baldız da hemen kabul etti, “Nasılsa ödeyeceğiz, olur imzalayalım!” dedi. Ben de, “Kocan Turana söyle, gelsin imzalasın!” dedim. “Olmaz, ben geleyim, o zaten çekiniyor!” dedi. “Tamam!” dedim, kapadım. Baldız geldiğinde, güzelliği karşısında ortağım Sami dona kaldı. Baldızıma ayak üstü yalakılıklar yapıp, parayı verdi ve senedi imzalattı. Baldızım parayı alıp gidince, Sami hemen bana, “Efe, baldızının bu kadar güzel olduğunu niye söylemedin lan? Off of!” dedi. Ben de, “Aynen off of!” dedim.

Neyse baldızlar memleketlerine döndüler. Aradan 6 ay geçti para gelmedi, 7 ay geçti yine gelmedi. Sami, “Baldızını ara, para gelmedi!” dedi. Ben de, “Ben diyemem, sen ara!” dedim. Sami baldızımı aradı konuştu. Baldızım 1 ay daha müddet istemiş, Sami de kabul etmiş. 1 ay sonra yine para gelmeyince, Sami de, ben de artık sinirlenmiştik ve baldızın gıyabında küfürler ediyorduk. Sami sonunda bana, “Efe, baldızına bir teklifte bulunacağım!” dedi. “Ne teklifi ortak?” dedim. “Kızmazsan tabii?” dedi. “Yok, ne kızacam, amına çaktığımın baldızı beni de sana karşı rezil etti!” dedim. Sami de, “Bak Efe, baldızın 1 sefer benle olursa, alacağımı 3 ay daha ertelerim!” dedi. O anda ağzımdan birden, “OK!” çıktı. Sami, “Sen baldızına söyle teklifimi!” dedi. “Tamam ortak!” dedim. Baldızı aradım ve “Ortağım para için 3 ay daha beklermiş, ama bir şartı var, 1 sefer istediğini yaparsan olur!” olur dedim. Baldız da, “Asla!” dedi. Ben de, “Ozaman sen bilirsin baldız, 3 gün sonra ya parayı, ya seni istiyor!” dedim ve kapattım.

3 gün geçti. Akşam üstü bir baktık, baldız bizim eve geldi. Eşim, “Hoşgeldin, hangi rüzgar attı?” diye sordu, olaydan haberi yok tabi. Baldız da, “Öylesine geldim... Yarın dönecem!” deyip geçiştirdi. Bana da gizliden, “Ortağınla yarın buluşacağım, ama kimse duymayacak! OK mi?” dedi. “Tamam!” dedim.

Bizim şirkete üst katta bir odayı bu işler için ayralamıştık. Gizli kamera falan takılı, full bir oda. Sabah ben işe gitmek için evden çıktım ve anlaştığımız gibi, sokak başında baldızımı bekledim. Baldız yanıma gelince, birlikte şirkete gittik. Şirkete varınca, Sami baldızın elinden tutup, o bahsettiğim odaya gotürdü. Ben de hemen bilgisayardan kamera görüntülerini hem izlemeye, hemde kayıt etmeye başladım...

Odaya girer girmez, Sami baldızımın göğüslerini ve götünü avuçlayarak dudaklarına yapıştı, öpmeye başladı. Boynunu boğazını da biraz öpüp yaladıktan sonra baldızımı önünde diz çöktürüp yarağını fermuarından çıkardı ve ağzına verdi. Baldızım yalamaya başladı. Ama ne yalama! Adeta Saminin yarağını somuruyordu! Daha sonra ortağım baldızımı ayağa kadırıp kanepeye uzattı, eteğinin altından külotunu çekip çıkarttı (üstündeki giysileri üzerinde bıraktı) ve baldızın bacakarasına yerleşip, bacaklarını ayırarak yukarı kaldırdı ve baldızımın amını sikmeye başladı. Baldızım olacak orospu yarrağı yerken ortağımın altında coşuyor, adeta zevkten kıvranıyordu. Hatta birara Saminin parmağını alıp ağzına soktu, parmağını öyle bir emiyordu ki, off yani!

Ben de onları 31 çekerek bilgisayardan izliyordum. Sonra ikisi de inlemelerle boşaldılar. Toparlanırlarken Sami baldızımın külodunu vermedi, “Bu günün hatırası olarak bende kalacak!” diyerek ceketinin cebine soktu ve odadan çıktılar. Ve böylelikle ortağım vadeyi 3 ay daha uzattı...

[Efe]

Fake MSN Adresiyle Türbanlı Yengemi Siktim!

Fake MSN Adresiyle Türbanlı Yengemi Siktim! (Bahadır 28 Y., İstanbul / Türkiye)

Merhaba arkadaşlar uzun zamandır siteyi takip ediyorum ve burda yazılanlar bende bazı şeylerin artık kaçınılmaz olduğunu, yengemi sikmem gerektiği hissini verdi ve ben de türbanlı yengemin peşine düştüm. Ben 28 yaşındayım. Yengem ise, 33 yaşında, bakımlı, süper vücut hatlarına sahip bir kadın. Yengemi sikmeyi kafama koyduğum günden beri yengemi yakın markaja aldım. Ama yengemi sikmek kolay olmayacaktı, çünkü 2 çocuğu olan, kapalı bir kadındı. Kocası da, (her ne kadar akrabam olsa da!) biraz kaba saba bir adam. Ama karısına göz koymuştum birkere!

Yengemlerin evlerinde internetleri vardı ve pek internetten anlamadıklarından, sürekli bazı programları bozarlar, ben de eski haline getirmek için evlerine giderdim. Yine böyle bir günde, yengem artık ne yaptıysa MSN ve Facebook adreslerine giremiyormuş. Başına geleceklerden habersiz, interneti kontrol etmem ve düzeltmem için beni çağırdı. Ben de bazı programları yeniden yükledim ve çalıştırdım gittim. Eve gidince aklımdan geçeni uygulamaya başladım. Artık geri dönüşü yoktu bu yolun. Birkaç gün sonra yengemin MSN adresini kendiminkine ekledim, o da kabul etti. Ama ben Fake bir MSN adresiyle ekledim, yani kim olduğumdan habersizdi. Chat yapmaya başladık ve benim kim olduğumu, neden eklediğimi sordu. Ben de, “Benim kim olduğum önemli değil, beni tanımazssın, ama ben seni tanıyorum...” diyerek içimden geçenleri döktüm, ondan çok hoşlandığımı, onun hakkında herşeyi bildiğimi, uzun zamandır takip ettiğimi falan söyledim. Yengem ilk başlarda tedirgin oldu, ama ben ısrar ettim, bunda kızacak bir durumun olmadığını, niyetimin, o istediği sürece onunla konuşmak, muhabbet etmek olduğunu söyledim...

Ve böylelikle sohbetlerimiz başladı. Yengem bilerek yada bilmeyerek artık kocasına ihanet etmenin ilk adımlarını atmıştı. Bu da beni acayıp derecede mutlu ediyordu. Muhabbetimiz zamanla ilerledikçe, sex içerikli konulara girmeye başladık ve en sonunda yengemi karşısındaki adamla (yani benimle!) sikişmeye ikna ettim. Halen benim kim olduğumu bilmiyordu, sadece benim hakkımda bildiği benim anlattıklarım kadardı. Başka bir isim kullanıyordum çünkü. Artık buluşup sikişme zamanımız gelmişti ve ben yengeme, “En yakın zamanda uygun bir yer ayarlayacağım!” dedim. Arkadaşımın evini boşalttım ve yengeme MSN’den yazdım, “Yarın sabah 10 gibi buluşalım!” dedim, gelmesi gereken yeri söyledim. Tabiki tedbirli davranıyordum, asla telefonla konuşmadık anlamasın diye, yengemle sadece telefonumun MSN’inden görüşüyorduk. Arkadaşın evi de bulunduğumuz mahalleden çok uzakta bir yerdeydi. Ben de o gün için işyerimden izin aldım, tüm şartlar oluşmuştu.

Yengem sabah 10 gibi dediğim yere geldi. Anlaştığımız gibi evin kapısını açık bırakmıştım. Yengem içeri girdi, kapıyı kapayıp da salona gelince, karşısında beni görünce, taş gibi dondu kaldı. Şoku atlatınca deli oldu, bana çok kızdı ve çıkıp gitmek istedi. Ama buraya kadar gelip de bana vermeden gitmesine izin veremezdim. Yengeme, benim kim olduğumu unutmasını, buraya niçin geldiğini hatırlamasını söyledim ve tehdit amaçlı MSN’den telefonuma kaydettiğim sex içerikli mesajlaşmalarımızı gösterdim ve olaya son noktayı koydum.

Yengeme emir verir gibi, yatağa geçmesini söyledim, o da büyük bir çaresizlikle, geçti yatağa uzandı. Ben de hemen vakit kaybetmeden üzerine çıktım ve yengemi öpmeye başladım. Benimle sevişmeyi istemediği her halinden belliydi, ama altıma yattıktan sonra ordan sikilmeden çıkması imkansızdı. Yengemin kulak arkalarını, çenesini ve yüzünün heryerini yalamaya başladım. Ara ara öpüşürken dilimi ağzının en iç bölgelerine kadar sokup, öpüp yalamaya devam ediyordum. Yengem yavaş yavaş açılmaya başladı. Artık o da benimle sikişmek istiyordu. Bana karşılık veriyor, benimle derin derin öpüşüyordu. Eteğini yukarı sıyırarak, elimi külodunun üzerinden amında gezdirmeye başladım. Okadar sexy dantelli bir külot giymişti ki, içimden, ‘Vayy be! Sen de az değilmişsin yenge!’ dedim. Yengem gözlerini tavana dikti ve dudağını ısırmaya başladı, amını ellemem çok hoşuna gitmişti. Ben de daha ileri giderek, parmaklarımı amına soktum ve içinde gezdirmeye başladım. Yengem çılgına döndü, “Hadi! Bahadır oynama benimle, sok artık!” diye mırıldanmaya başladı.

“Sokacam, ama o kadar çabuk değil! Acelemiz yok yenge, seni öyle bir sikecem ki, kocan ne kadar sikse hep beni hatırlaycaksın!” dedim ve yengemi soydum. Ben de soyundum ve çırılçıplak olduk. Sonra ben yengemin amını yalamaya başladım, yengem daha da çılgına döndü. Amını yalarken, baş parmağımı yengemin ağzına soktum ve yengem parmağımı emmeye başladı. Bir süre sonra yengem kendini kasarak boşaldı. Yengemden hiç beklediğim birşey yaptı ve beni yatırıp 69 pozisyonunda üstüme çıktı, yarrağımı ağzına aldı ve yalamaya başladı. Benim namuslu, türbanlı yengem kendini iyice aşmıştı. Yengem sikimi kudurmuş gibi yalarken, ben de baş parmağımı yengemin götüne sokup çıkarmaya başladım. Ben sokup çıkardıkça, yengem sikimi daha hızlı yalıyordu. Yengemin bembeyaz, iri ve oval kalçaları vardı. Hep sikmek istedim götünü. Nasip bugüneymiş :))

Artık boşalacağımı anlamıştım ve yengemin kafasından bastırarak ağzına boşaldım. Ama bu pek yengemin hoşuna gitmedi. Bana sitem yapınca, “Yenge ben kocana benzemem, benimle sex yaparken sınır yok! Devam et yalamaya!” dedim. Yengem diliyle sikimi iyice temizledikten sonra, yengemin üstüne çıktım ve o iri göğüslerinin arasında sikimi ileri geri yapmaya başladım. Yengem artık, “Sik beni!” diye inlemeye başladı ve ben de artık zamanının geldiğini düşünüyordum zaten...

Yengemin bacaklarını omzuma aldım ve sulanmış amcığının içine yarrağımı yavaşça soktum. Yengemin bacakları omzumda iken, ben kalçalarının üzerine oturdum ve o sikilesi amına oturup kalkmaya başladım. Yengem deliye dönmüş, gözleri kocaman olmuş, sikime bakıyor, sikimin amına girip çıkmasını izliyordu. Belli bir süre böyle siktikten sonra yengemi yan çevirdim ve bir bacağını omzuma alıp, iki bacağının arasına girdım ve yarrağımı sokup çıkarmaya başladım. Seri bir şekilde gidip gelirken, yengem 2 kez boşaldı ve “Artık yeterrrr!” dedi. “Dur bakalım, daha yeni başladık yenge!” dedim ve yengemi yüzükoyun yatırdım, arkadan sikimi yeniden amına soktum, iki elimle belinden kavradım ve gidip gelmeye başladım. Boşalma zamanım gelince de sikimi amından çıkarmadan, döllerimi yengemin içine fışkırttım...

Sikim amında küçülüp kendiliğinden çıkana kadar yengemin sırtına uzandım ve ensesini, kulaklarının arkasını öpüp yaladım. Yengem, “Çok ağırsın, ezildim altında!” deyince üzerinden kalktım ve yanına yan yattım. Biraz omuzbaşlarını, sırtını, belini ve poposunu öpüp okşadım. Yengemin o hayran olduğum götünü sikmeden olmazdı. Yengemin götünü parmaklamaya başlayınca, yengem götünden sikileceğini anladı ve “Ordan asla olmaz! Günah! Daha önce hiç yapmadım ordan!” dese de, ben kafaya koymuştum. Parmaklarımla götünü iyice genişlettikten sonra, yengemin acı çığlıkları ve küfürleri eşliğinde götüne kökledim. Dap dar götü vardı, gerçekten yengem götünden ilkkez sikiliyordu. Tadını çıkara çıkara götünü sikmeye başladım. Sikimi götünün içinde gezdiriyordum. Yengem de belli zaman sonra alışmıştı götünden yemeye. Sonra pozisyonumuzu değiştirdik, yengem bana sırtını dönerek üstüme dikildi, ellerini vücudumun yanına koydu, yavaşça çökerek pozisyon aldı. Ben de son kez yarrağımı açılan götüne soktum ve yengem sikimin üzerinde hoplamaya başladı ve bu pozisyon ben götüne boşalana kadar devam etti.

O günden sonra yengem mahallede yine herzamanki gibi türbanlı, namuslu, masum ev kadını görünümüne devam ediyor. Ama haftada enaz 1-2 kez sikişiyoruz. Benim namuslu orospu yengem, seni sikmek inan çok zevk veriyor bana :))

[Bahadır]

Sikimle Dalga Geçen Arkadaşımın Annesini Siktim!

Sikimle Dalga Geçen Arkadaşımın Annesini Siktim! (Kaan 30 Y., İstanbul / Türkiye)

Selam ben İstanbuldan Kaan. Soyadım (Küçük) bu hikayemin gelişmesine neden oldu. Arkadaşım Berkenin annesi 45 yaşlarında, etine dolgun göğüsleri ve kalçaları olan, ama hiç dikkatli gözlerle bakmadığım biriydi. Kar yağışı akşam birden başlayınca arkadaşım, “Bize gidelim, bizim ev daha yakın, evde internet de var, orda çalışırız!” deyince gittik. Birden istanbulda hayat durmuştu. Kapıyı annesi açıp beni görünce oldukça içten ve uzunca sarıldı. “Ooo Kaan bey, tabi büyüdünüz artık, gelmez oldunuz!” diye fırça da atarak, göğüslerini yaslayarak ve dudaklarımın çok yakınından öptü. O arada montunu çıkaran arkadaşım, “O büyümez anne, hep ‘Küçük’ kalacak, lakabı da ‘Çük!’ zaten!” diye, soyadımla dalgasını geçince bozulmuştum. Onu yakalamak için koşunca, arkadaşım benden kaçarak tuvalete girdi. Annesi, “Çük ne be şimdi, anlamadım?” diye sordu. İçimden, (Akıllarınca dalga geçiyorlar işte, çıkartacam birgün ellerine vercem!) diye geçirip, arkadaşıma, “Ben gidiyorum oğlum!” diye kızdım, kapıya yöneldim.

Annesi önüme geçiyor, “Bırakmam seni, barışın, olurmu öyle şey!” diye söyleniyordu. Ben de arkadaşıma, “Siz misafire böyle mi yapıyonuz lan! Çıksana tuvaletten!” diye bağırdım. Bu arada annesine arkadan dayıyor ve sarılıyordum. O da kıçını bana yaslayarak, “Aranıza girmem lazım, kavga yok! Hiç değişmediniz, 20 yıldır aynısınız!” diye aramızda duruyordu. Bu arada benim aleti hissettiğine eminim. Neyse, arkadaşım özür dileyerek çıktı tuvaletten. “Lap-Topu getireyim de işleri halledelim!” diye odasına geçince, annesi de bana dönerek, “Sen üzülme Kaan, Çük falan değil, baya baya sikin var işte!” diye güya beni teselli etti gülerek. Ne oluyordu anlamadım, ama annesi bizim şakalaşmalarımızı gerçek sanıp üzülüyordu, ya da bana sarkıyordu!

Lap-Topta biraz çalıştıktan sonra elektrikler gidince, ben koltuğa geçtim. Arkadaşım şarjı bitene kadar Lap-Topla çalışmaya devam etti. Berrin teyze de hemen iki battaniye getirip, birini koltuğa, birini arkadaşıma doğru attı. Ben koltuktakinin altına girerken, ayağım Berrin teyzenin kalçasının altında kaldı, yerleşmeyi bekler gibi bayağı bekledim. O da ayakucuma uzanıyordu, “Rahatmısın?” dedim. Baktım ses etmiyor, toplanmıyor da, arkadaşım da işe dalmış, “Ben biraz uzansam şöyle...” dedim. Berrin teyze, “Küçükken de bizde uyurdun hep, hadi bu gece burda kal bari!” dedi. Arkadaşım da, “Herhalde kalacak anne ya!” deyip önüne döndü. “İyi kalayım, sağolun!” dedim ve ayağımı Berrin teyzenin apış arasına doğru uzattım. Rahatsız olursa, o toplansın, bana ne diye düşünüyordum. 4-5 dakika geçti, o tam tersine kendini biraz daha aşağı salarak, ayağımı tam amcığının üstüne getirdi. Acayip tahrik olmuştum, 3-4 dakikanın verdiği o haz anlatılamaz tarzdaydı...

Annesi az sonra bana, “Kaan uyudun mu?” diye seslendi. “Hayır, dalacam şimdi!” deyince, gülerek, “Nereye dalıyon?” dedi. Ayağımı tutup, ayak başparmağımla amına masaj yaptırıyordu. Arkadaşım arada bana birşeyler soruyor, tekrar önüne dönüyordu. Zaten karanlıktan ve battaniyenin altından bizi göremezdi. Daha sonra annesi bana, “Senin lakabın neydi?” diye gülerek tekrar o konuyu açtı. Battaniyenin altından elini tuttum ve sikime götürdüm. Sikimi okşarken, “Büyükmüydü senin lakabın? Büyük olsun!” diye konuşuyordu ve arkadaşım da bunlardan hiçbirşey anlamıyordu. Bir süre sonra Lap-Topun pili bitince, o da annesinin yanına geldi, sıkışalım diyerek, o da uzandı. Heyecan yarım kalmıştı, ama biz o şekil uyuya kalmışız...

Gece saat 3-4 gibi uyandım ve Berrin teyzeyi uyandırdım, “Hadi herkes yatağına yatsın, burda uyuya kalmışız!” dedim. Arkadaşım da uyandı ve uyku sersemi, “Ya ben burda yatacam, siz gidin!” deyince, Berrin teyze ve ben arka odaya doğru gittik. Odada bir yatak ve bir çekyat vardı, ama ikimiz de uyku sersemi yatağa uzandık. Bunun farkına varınca da gülmeye başladık. Dudaklarıma öpücük kondurduktan sonra, bana kalçasını dönüp, altındakileri çıkarttı. Ben yorganın altına girerken çıkarmıştım zaten ve sikim dimdikti. Arkadan sarılıp amına soktum. Amı vıcık vıcıktı, ne kadar çabuk orgazm olmuştu. Ona, amının harika ıslak olduğunu söylediğimde, “Ben hiç uyumadım ki, senin ayağına ve sikine dokunarak kendimle oynadım!” dedi. Ben amına kökledikçe, o da, “Küçük, Çük he? Sikinle dalga geçenlere bu yarrağı göstermelisin!” derken gülüyordu. O gece 2 kere amdan, 1 kere de götten siktim arkadaşımın annesini. Sonra da çekyata geçtim, yattım uyudum.

Sabah arkadaşımın başucumda, “Küçük! Çük! Ufaklık!” tarzı bağırışları ile uyandım. Ama bu sefer kaçamadı, onu yakaladım ve kulağına, “Ananı sikerim sus, hoşlanmıyorum!” dedim. Sustu. Biz yıllardır böyleydik, hep şaka yollu birbirimizin anasına küfrederdik.

Şimdi anası ‘güzel yemek yaptım’ bahanesi ile beni de arıyor, eve çağırıyor. Her hafta götünden sikilmeden duramıyor orospu :))

[Kaan]

İşarkadaşım Önce Komşum Oldu Sonra Sikicim!

İşarkadaşım Önce Komşum Oldu Sonra Sikicim! (Nergiz 44 Y., Kocaeli / Türkiye)

Adım Nergiz 44 yaşındayım, 1.67 boyunda, hafif balık etli bir yapım var. İzmit'e yakın bir beldede oturuyorum. Kocam Osman 58 yaşında. İzmirde üniversite okuyan bir kızım var. Bu yüzden 5 yıldır çalışıyorum. Zaten kocamın kendine hayrı yok, aldığı parayı içkiye, at yarışına yatırır. Bizim burada evler bahçe içinde, genelde 2 kat ve birde çekme katlıdır. Çalıştığım şirkete yeni gelen Selçuk adındaki teknisyen ev arıyordu. Yan komşumun çatı katını Selçuk'a kiraladık ve artık işe sabah akşam beraber gidip geliyorduk. Selçuk 32 yaşında, 1.75 boylarında bir delikanlı.

Selçukla komşu olalı 3 ay geçmişti. Yaz aylarındaydık. Bir akşam işten çıktık, minübüs tıka basa geldi, zor bindik. Selçuk arkamda, kapı zor kapandı. Selçuk resmen kalçama yapışmıştı. Az bir zaman geçti ki, kalçalarımın arasında yavaş yavaş bir sertlik hissetmeye başladım. Bir an tedirgin oldum, ancak ne diyeyim adama, araba tıkış tıkış. Önce aldırış etmedim, ancak ince kumaşlı eteğimden o kadar çok hisediliyordu ki. Kalçamı öne çekeyim dedim, ama olmuyordu, önümde yer yoktu. Bir müddet sonra kendime bile inanamadığım birşey oldu, bu temas beni müthiş tahrik etmeye başladı. (Zira en az 5 yıldır kocamla sikişmiyorduk. Hele son 2 yıldır hiç dokunmuyordu bile bana. Zaten ben de çalışmak ve eve para yetiştirmekten kadınlığımı bile unutmuştum). Neyse, bu arada ben de kendimi salınca, Selçuk biraz daha dayandı. Şimdi yarağı tam kalçamın arasına oturmuş, minibüs sallandıkça sürtünüyordu. Adamakıllı tahrik olmuştum ve külodum bile ıslanmaya başlamıştı. Unuttuğum kadınlığım aklıma gelmişti.

Minibüsten inip evlerimize yöneldiğimizde, sanki hiçbir şey olmamış gibi, iyi akşamlar dileyip ayrılmıştık. O akşamdan sonraki akşamlarda bu minübüs macerası hep devam etti. Resmen ikimiz de birbirimizi tahrik eder olmuştuk, sanki aramızda sözsüz bir anlaşma var gibiydi. Yine bir akşam tam minübüsten inerken, kocam da bahçe kapısındaydı ki, Selçuk iyi akşamlar demeden, “Nergiz abla, eve internet bağlattım, eğer Oya ile (İzmirde okuyan kızım) görüntülü konuşmak istersen, akşam yemeğinden sonra gelebilirsin!” dedi. Kocam da bana, “Nergiz bak ne güzel birşey ya, istiyorsan git, zaten ben kaveye çıkıyorum!” dedi. Mendebur herif zaten her akşam kahveye çıkıyorum der, gecenin bir yarısı kör kütük gelir. Neyse, ben Selçuğa, “Bakalım, evişleri azsa gelirim!” diyerek geçiştirdim. Ama hep aklımda minibüsteki halimiz vardı ve işin sonunun nereye varacağını biliyordum.

Yemekten sonra hava kararmıştı, ama halen gidip gitmemeye karar veremiyordum. Sonunda gitmeye karar verdim ve duşumu alıp, iç çamaşırlarımı değiştirip Selçuğun evine çıktım. Kapıyı çaldım, ama heyecandan yaprak gibi titriyordum. Kapı açıldı, “Buyur gel Nergiz abla!” dedi. Ben içeri girer girmez Selçuk belimden yakaladığı gibi kendine çekti ve dudaklarıma yapıştı. Kendimi çekmek istedim, “Yapma Selçuk...” diyordum. Ama daha çok kendine çekip, boynuma gerdanıma öpücükler kondurmaya başladı. O arada ellerini de kalçalarıma indirip, biraz daha kendine çekti, sertleşmiş yarağını hemen göbeğimin altında hissetmeye başladığımda, benim ellerim de Selçuğun belinden yakalamış, birbirimize kenetlenmiş hale gelmiştik. Artık bir anda dudaklarımız dillerimiz birbirine girmiş, Selçuğun alt dudağını ısırmaya başlamıştım. Bu vaziyette hemen odaya sürüklendik ve yatağa yuvarlandık.

Selçuk bir anda üzerimdeki tişörtü çıkardı ve dudaklarını göğüs çatalıma yapıştırdı. Bir eli südyenimin üzerinden göğüslerimi okşarken, diğer eli eteğimin altından apış arama girmiş, külodumun üzerinden amımı okşamaya başlamıştı. Ben iki elimle Selçuğun penye şortunu sıyırdım. İçinde külot yoktu. Elime direkt sertleşmiş yarağı gelmişti. Selçuk birden kalktı, eteğimi külotumla beraber sıyırıp çıkarttı ve ağzını amıma gömdü. Amımın dudaklarını emiyor, dilini içime sokup çıkarıyordu. Ben de ters dönüp Selçuğun yarağını yakalayarak, dondurma yalar gibi yalıyor, kafasına öpücükler kondururken sıvazlıyordum. Okadar güzel bir duyguydu ki, bir anda titreyerek ve inleyerek orgazm olmaya başlamıştım. Kalçamı yukarı kaldırıp, amımı Selçuğun ağzına doğru bastırıyordum ki, Selçuk ta inleyerek, elimle sıvazladığım yarağından lav gibi fışkıran menilerini suratıma ve göğüslerime doldurmuştu.

Selçuk dönerek yanıma uzandı ve çarşafla üzerimdeki döllerini sildi. Birer sigara yaktık. Terden su içinde kalmıştık. Ama başımı göğsüne çekerek, önce alnımdan sonra dudaklarımdan öperek, “Sevgilim müthiş güzelsin, bir harikasın!” diyerek her yerimden öpmeye başladı. O arada südyenimi de çözerek sıyırdı, dikleşmiş göğüsuçlarımı öpüp, elleri ile de göğüslerimin altından okşamaya başlamıştı. Ben, “Çok uzun zaman oldu, sevişmeyi neredeyse unutmuştum!” dediğimde, Selçuk, “Artık sen benim kadınımsın!” dedi. “Sen de benim erkeğimsin!” derken, tekrar Selçuğun yarağını sıvazlamaya başlamıştım bile. Selçuk ta boş durmuyor, her yerimi okşayıp, göğüslerimden aşağılara doğru yalıyordu. Eli de amımı bulmuştu. Parmaklarını kullanarak deliğime girip çıkmaya başladığında, benim inlemelerim duvarlarda yankılanırken, “Hadi sok! Sookk!” diye inliyordum.

Bacaklarımı açtığımda, Selçuk ta yerini almış, yeniden sertleşmiş yarağının başı amımın dudaklarını aralayarak deliğimi bulmuş, ayak bileklerimden tutup bacaklarımı yukarı kaldırırken, yarağı da kayganlaşmış amımın derinliklerine birden bire girivermişti. Oohh ne muhteşem bir şeydi! Amımın duvarları yarağını öyle bir sarmıştı ki, tüm damarlarını hissediyordum. Yine birden kalçamı yukarı doğru kaldırarak amımı kastığımı hatırlıyorum. Selçuğun yarağını sanki içimde hapsetmek ister gibi, aynı anda nasıl bir “Aaahhhhh!” çektim bilmiyorum, Selçuk birden ağzımı kapattı ve girip çıkmaya başladı. Artık kendimden geçmiş gibiydim. Rahat bir 10-15 dakika girip çıktı amıma. Amıma her girişinde, zevkten resmen bağırıyordum. Selçuk birden bire hızlandı, nasıl basıyor amıma öyle! Ben yine inleyerek kasılmaya ve orgazm olmaya başlamıştım. Selçuk ta fazla dayanamadı ve içime fışkırmaya başladı. Üüüüffff, müthiş bir şehvet içinde ikimiz de boşalmıştık.

Bir müddet yatıp dinlendikten sonra, ben giyinip eve gittim. Ama ikimiz de ertesi akşamı zor yaptık. Ertesi akşamki sevişmelerimizde artık hiç sınır ve sikilmedik deliğim kalmamıştı. Böylece 5 yılın hasretini çıkarıyorum!

[Nergiz]

Kaynım Götüm Güzel Ve Türbanlıyım Diye Azmış!

Kaynım Götüm Güzel Ve Türbanlıyım Diye Azmış! (Burcu 22 Y., Ankara / Türkiye)

Merhaba arkadaşlar. Ben bu site ile, çok yakın bir arkadaşım olan Tuğba sayesinde tanıştım. Arkadaşım Tuğba çok azgın, çok sexy ve bir okadar da sapık bir kızdır. Ayrıca o da benim gibi türbanlı. Neden sapık diye sorarsanız, kız tam bir azgın yaa... Çıktığı her erkekle sikişen, sikişmese de yemediği halt kalmayan bir insandır. Bunları da gelir bana utanmadan açık açık anlatır.

Neyse, benim ismim Burcu, başkent Ankaradan yazıyorum. 22 yaşında, 1.74 boyunda, 52 kiloda, 2 yıllık evli ve türbanlı bir genç kadınım. Arkadaşım Tuğba sayesinde, ondan duyduklarımla, ben de azgın ve çok isterik biri oldum. Ama ben herşeyimi evleneceğim adama saklıyordum. Sakladım da. Vee sonunda evlendim. Evleneli 2 yıl oldu, çocuğumuz henüz yok. Kocam Ahmetle görücü usulü evlendim. Kocamın maddi durumu çok iyi. Evimiz müstakil Villa. Evde kayınpederim, kayınvalidem ve kaynımla yaşıyoruz. Biz kocamla çatı katında kalıyoruz, orta katta kaynanam ve kayınbabam, kaynım da bodrum katta kalıyor. Kaynım demişken, zaten olayın başrol oyuncusu o şerefsizdi. Kaynımın adı Kenan, 1.90 boylarında, hafif sarışın, atletik yapılı ve yakışıklı birisidir. Nişanlıyken, nişanlım (şimdiki kocam) kardeşinin çapkınlıklarından çok bahsederdi, “Burcuu, varya bizim Kenan yine eve birini atmış!” falan diye bahsederdi. Ben de, “Aman Ahmet bize ne, bekar adam ne isterse yapar!” derdim ve geçiştirirdim. Ama birgün kaynımın beni de o yatağa atacağı ve her yerimden çatır çatır sikeceğini nerden bilebilirdim ki?

Neyse, muhteşem bir düğünle evlendik, evimize geldik. Gerdek gecesi kocam Ahmete karşı çok sexy olmak istiyordum. Türbanlı gelinliğimi çıkardığında Ahmetin gözleri parlamıştı, çünkü altımda beyaz sexy bir jartiyer vardı. Kocam beni komple soymadan, jartiyerlerimle becermek istediğini söyledi, ben de tabiki büyük bir zevkle kabul ettim. Kocam önce heryerimi öpüp, bacaklarımı iki yana ayırarak, amım tabak gibi ortaya çıkınca, amımı yalamaya başladı. Ben kendimden geçiyordum, “Hadi aşkım, hadi sevgilim sik artık beni, kadın yap beni kocacığım!” demeye başladım. Kocam beni kırmadan, önce yarrağıyla amımı fırçalamaya, ardından da amıma sokmaya başladı. Kızlığımı delerek, 1-2 gidip geldi ve ve hemen boşaldı...

Daha gerdek gecesinde hayal kırıklığına uğramıştım, “Neden hemen boşaldın aşkım?” dedim. Kocam ise, “Aşkım affet lütfen, o kadar çok dar vede sıcaksın ki, dayanamadım!” dedi. “Tamam aşkım, nasıl olsa gece uzun!” diyerek tamamen soyundum. Yatakta biraz öpüştükten sonra kocam, “Hadi aşkım yala da kaldır şunu!” dedi. Ben de hemen, kocamın o pek büyük olmayan sikini ağzıma alarak kaldırdım. Kocam, “Hadi domal aşkım, çok istiyorum!” dedi ve beni domaltarak başladı amımı sikmeye. Aradan 5 dakika geçince sikini amımdan çıkardı ve göt deliğime sürtmeye başladı. Ben hemen, “Napıyorsun aşkım? Ordan olmaz!” dedim. Kocam da, “Aşkım yapma ne olursun, bu kalçalarına, bu götüne hasta oluyorum, dayanamıyorum, ne olur bir kere ver!” dedi. “Hayır aşkım ordan kesinlikle olmaz! Hem biliyormusun, çok acıyormuş, Tuğba ordan bir kere siktirmiş, bir hafta oturamamış! Bana nasıl kıyarsın? Olmaz!” dedim ve konuyu kapattım. Kocam da, “Tamam aşkım!” diyerek amıma geçirmeye devam etti ve öyle bir boşaldı ki, dizinde derman kalmadı, olduğu yere yığıldı. Sonra kalktık duşa girdik, bir posta da orda sikti beni, buna sikme denirse tabii...

Ertesi gün normal hayatımız devam etmeye başladı. Günler geçmekteydi ve her gece kocamın beni arzulaması ve sikmesi o kadar hoşuma gidiyordu ki anlatamam. Ama her gece de bana yalvarması, götten sikmek istemesi, beni çileden çıkartıyordu. Ben kocama götten vermedikçe, kocam bana inat yapar gibi var gücüyle amımdan sikmeye devam ediyordu. Gerçi kocamın siki pek büyük değildi, ama ben yine de kocamın gururunu okşamak için, onun kendine güvenini artırmak ve onu motive etmek için, beni sikerken, gayet şuh bir şekilde inliyor ve bağırıyordum. Ve her nekadar kocamın erken boşalmasında bir değişiklik olmasa da, hergece kocamla sikişiyorduk.

Ben türbanlı olduğum için, dışarda çok kapalı, ama evde rahat dolaşırdım. Rahat dediğim, mini etekli degil tabiki, ama dışarda hep türbanlı olduğumdan, sıcakta evde bunalır, rahat gezerdim. Buna kaynanam birşey demezdi. Ama bazen de, “Kızım çok açılıpta babanı ve kaynını çileden çıkarma, bak güzelsin, alımlısın, ona göre hareket et!” derdi. Ben de bunları göz önüne alarak, onlar evdeyken daha edepli giyinirdim...

Bir sabah kocamı ve kayınbabamı işe yolladım, (şerefsiz kaynım çalışmıyor), sonra kaynanam kalktı birlikte kahvalttı ettik. Kaynanama, “Kenan kalkmadı mı anne?” dedim. Kaynanam da, “Kızım o hergele dün gece gelmemiş, baktım odasında da yok, kimbilir yine hangi fahişenin koynundadır!” deyince utandım ve kıpkırmızı oldum. Kahvaltıya devam ettik. Kahvaltıdan sonra kaynanam, “Kızım bugün bir temizlik yapalım, hazır evde kimse yokken, ne dersin?” dedi. “Tabiki anne, ben üzerime rahat birşeyler giyip geleyim, istersen sen de rahat birşeyler giy, hava çok sıcak, sonra yanmayalım!” dedim. “Tamam kızım, sen git giyin, ben giyinirim.” dedi. Ben dama çıktım, evde kimse yok nasıl olsa diyerek, altıma dar bir tayt, içime tangamı, üzerime ise bol bir bady giydim, türbanımı çıkararak, başımı da açarak aşağıya indim...

Beni gören kaynanam, “Kızım o altındaki ne öyle? Başın da açık?” dedi. “Aman anne, ne yapayım, hava çok sıcak, zaten evde de kimse yok!” diyerek geçiştirdim. “Tamam kızım, neyse...” dedi ve işe koyulduk. Ben işe camları silmeyle başladım, kaynanam da yukarı katın temizliğini yapıyordu. O sırada kapı çalındı. Kaynanama seslendim, “Anneeeee, ben merdivendeyim, kapı çalıyor, bakarmısın?” dedim. Ama nerdeeee? Kaynanam en üst kata çıkmıştı, duymadı. Kapı birdaha çalınca, merdivenden inmek zorunda kaldım. Komşumuz Nebahat geldi diye kapıyı açıverdim. Kaynım Kenan beni karşısında öyle görünce, “Bu ne yaa, yanlış mı geldim?” diyerek, ağzı bir karış açık, öylece kalakalmıştı. Ben de tabi kaynımı beklemediğimden dondum kaldım, “Yok be Kenan ne yanlışı, gelsene, ben yengen Burcu!” diye gülerek espiriye vurdum işi. Ama halen kendime gelemedim, çünkü Kenan gözlerime ve yüzüme kesinlikle bakmıyordu. Bakışlarını direkt göğüslerime vede dar taytımdan belli olan kalçalarıma dikmişti. Ben rahatsız oldukça oluyordum, ama o da tam tersi, baktıkça bakıyordu vede önünde çadır kurmaktan utanmıyordu...

Ben hemen kaynanamın yanına çıkarak, “Anne Kenan geldi, ben üzerimi değiştireyim!” dedim ve odama girdim. Türbanımı takıp, altıma uzun bir etek giydim, hava sıcak olduğundan taytı çıkardım. Neyse, ben aşağı indim. Kenan ise salondaki koltukta sızmış kalmıştı, alkollüydü çünkü. Ben yine işe koyuldum. Tüm camları sildikten sonra epey yorulmuştum. Bu arada Kenan kalkmış, dolaptan kendine bir Cola almış içiyordu. Ben de Kenana, “Sen nasıl insansın yaa? İnsan annesine ve yengesine de ikram eder!” dedim. O da hemen gitti mutfağa, bize de birer bardak Cola koydu getirdi. Kaynanam da geldi ve Colalarımızı içtik. 15 dakika sonra kaynanam tuhaflaşarak kendinden geçti ve koltukta sızdı kaldı. Ben korktum kadına birşey oldu diye, “Anne! Anne!” diye seslendim. Kenan ise hiç istifini bozmadan oturuyordu. “Kenan baksana annene ne oldu yaa?” dedim. O da, “Merak etme yenge birşeyi yok, Colasına ilaç attım, akşama kadar bu dünyada olmaz o!” dedi. Bunları duyunca şok oldum, “Ne ilacı? Ne diyorsun sen Kenan?” dedim ve korkmaya başladım.

Kenan yanıma yaklaşıp, “Yenge, seni ilk günden beri arzuluyorum, beni azdırıyorsun, geceleri abimin yarrağını yedikçe inlemen beni çileden çıkartıyor, artık yeter, seni bu gece yarrağa doyuracam ve bu yarraktan vazgeçemeyeceksin!” dedi. Ben şok üstüne şok yaşıyordum, “Neler diyorsun sen Kenan, saçmalama allaaşkına, ben senin yengenim, nasıl böyle şeyler dersin?” dedim. O da hemen, “Bırak yengenim ayaklarını lan, madem yengemsin, ne diye beni görünce götünü kıvırta kıvırta yürüyorsun? Ne diye geceleri abimle sikişirken sesli sesli inliyorsun, bağırıyorsun? Farkında değilmiyim sanıyorsun, ben duyayım diye özellikle yapıyorsun! Sen de istiyorsun, inkar etme!” dedi. “Yapma Kenan lütfen, abin beni çok arzuluyor, ben de onu motive etmek için inliyorum bağırıyorum, hepsi bu!” dedim. “Tamam işte yenge, şimdi seni gerçekten bağırtacam, acıtacam, haykıracaksın yenge!” diyerek yanıma iyice sokuldu ve “Neden taytını çıkardın yenge? Çok sexy oluyordun öyle!” dedi. Ben, “Yapma Kenan, böyle konuşma, utanıyorum!” dedim ve dememle birlikte Kenan üzerime atlayıp, bir çırpıda badyimi yırtarak çıkarttı ve göğüslerimi ellemeye başladı.

Ben çaresizlikten ağlıyordum artık. Kenan ise zevkten gözleri kaymış bir şekilde göğüslerimi elliyordu. Sonra bir çırpıda kucağına aldığı gibi beni aşağı bodruma götürdü, yatağa attı. Ben artık olacakları ve bundan kaçışımın olmadığını anlamıştım, bir kere verip kurtulmak istedim... Kenan üzerime gelip kalçalarımı sıkmaya, göğüslerimi yalamaya başladı. Madem bu iş kaçınılmazdı, nasıl olsa sikecekti beni, ben de artık zevk almaya ve karşılık vermeye başladım. Bunu gören Kenan, “Vayy orospu vayy, yanılmamışım bak, sen de istiyorsun demek ki!” dedi. “Öyle deme Kenan, utanıyorum yengeciğim!” dedim. “Sus lan fahişe, senin içindeki orospuluğu bitirecem bugün!” dedi ve beni domalttı. Arkama geçip tangamı aşağıya sıyırdığında korktum, çünkü başladı bağırmaya, “Offff bu nee yaaa, bu nasıl kalça yengeeee, bu nasıl göt yengeeeee, varyaaa bu nasıl sikilir şimdi, götünün üzerinde, göt deliğinde ölmek isterim yenge!” diyerek, amımı götümü yalamaya başladı.

Ben zevkten artık iyice kendimden geçtim ve am sularım akmaya başladı. Kenan sonra pantolonunu çıkarıp, “Hadi yenge al ağzına artık!” dediğinde, gördüğüm yarrak karşısında midem kalktı, gözlerim yerinden çıkacaktı, “Bu ne yaa böyle Kenan?!?” deyivermişim. Yarrağı yanında kolum ince kalıyordu valla, “Kenan ben bunu alamam içime, boşa yalatma!” dedim. “Merak etme yenge, bütün kızlar önce alamam diyor, sonra öyle bir alıyorlar ki, bağıra bağıra! Ayrıca merak etme, senin deliklerini yırtar yine sokarım!” dedi. Ben yalvarmaya başlayınca, “Sus lan kaltak, alacaksın işte, sike sike alacaksın, ben sokmasını bilirim!” diyerek bir tokat patlattı ki, anlatamam. O tokatla birkez daha anladım kaçışımın olmadığını ve başladım yalamaya. Ama nasıl yalayım, kafasını ağzıma zor alıyordum. Zaten kaşık kadar yüzüm var, ufak birde ağzım vardı, girmiyordu bile. Ama kenan ayısı zorlaya zorlaya gırtlağıma kadar sokuyordu. Kusmak üzereydim...

Birden beni ayağa kaldırdı ve “Yaslan duvara!” dedi, mutfağa koştu. Merakladım, “Nereye?” dedim. “Bekle yengemmm, bekle orospum!” dedi ve geldiğinde elinde zeytinyağı şişesi ve benim kışın giydiğim topuklu çizmelerim vardı. O çizmelerimi uzun zamandan beri neden bulamadığımı şimdi anlamıştım, sapık herif çizmelerimi araklamış. Bir anlam veremedim ilk başta, ama Kenan, “Giy şunları lan orospu!” diyerek önüme attı ve “Daha sexy ol ki, seni sikip hemen bırakayım!” dedi. Bunu duyan ben hemen bir çırpıda giydim çizmeleri. Ellerimi duvara yapıştırdı ve belimi bastırarak belimi büktü ve kalçalarımın iyice dışarı çıkmasını sağladı. Ne yapıyor diye aynadan baktığımda, o kadar güzel gözüküyordu ki kalçam, şimdi bu manzarayı gören Kenan daha da kudurdu ve hemen arkama eğilerek amımı yalamaya başladı. Ama ne yalamak! Şerefsiz işini iyi biliyordu, zevkten beni mahvetti. Sonra yalamayı bırakıp ayağa kalktı. Artık sikecekti, “Ne olursun Kenan yalvarırım sana, yavaş yavaş sok, alıştıra alıştıra sok, bunu birden alamam içime!” dedim. “Merak etme yenge alacaksın, alacaksın!” diyerek başladı amıma yarrağını sürtmeye...

Amıma sokmak için uğraştı, ama yarrağının kafasını dahi sokamadı. Zeytinyağını yarrağının kafasına döktü ve tekrar denedi. Bu sefer başını sokabildi, ama ben başladım bağırmaya, “Çıkarrrr ne olur, çıkarrrr, amım yırtıldı!” diye, ve çıkarttı. Sonra tekrar yağladı, hem amımı, hemde yarrağını ve yine denedi. Bu kez biraz daha girdi. Biraz daha, biraz daha derken yarısı girdi, ama inanın mideme baskı yapıyordu. İlk başta çok acı duydum, ama sonradan müthiş zevk almaya başladım. Ve öyle bir bağırıyordum ki, avazım çıktığı kadar, yan villadan duyacaklardı. Ama bu sefer erkeğimi motive etmek için değil de, gerçekten acıdan bağırıyordum. Bundan daha çok tahrik olan Kenan ise, iyice zevke gelerek tamamını kökledi artık. Yarrağı nerdeyse ağzımdam çıkacaktı. “Yavaş!” dedikçe kökledi, bağırdıkça kökledi ve birden, “Yengeeeeeeemmmm benimmm, ohhhhhhh!” diye hayvan gibi böğürerek içime öyle bir boşaldı ki anlatamam. Herhalde yarım çay bardağını dolduracak kadar boşalmıştır, çünkü amımın içi dolmuş ve döller kenarlardan taşmış, akıyordu...

Yarrağı sönene kadar içimde kaldı. Yarrağı küçüldüğünde çıkardı ve banyoya gitti. Geldiğinde yüzü gülüyordu. Tabi benim de yüzüm gülüyordu, çünkü onunla beraber ben de boşalmıştım. Ve ömrümde ilk defa bu şekilde orgazm olmuştum. “Nasıldı yenge, güzeldi değil mi?” dedi. Ben de, “Valla Kenan ne yalan söyleyim, iliğime kadar boşalttın beni! Abinle evlendik evleneli böyle boşalmadım!” dedim. Ama bunu dediğime pişman oldum, çünkü bu lafım Kenanı mest etmişti. “Tamam yenge, sen asıl şimdikine hazır ol! Seni öyle bir boşaltacam ki, hayatının boşalmasını yaşayacaksın!” dedi. Ben tabi o arada gitmek için külodumu falan topluyordum. Hemen kolumdan tuttu, “Nereye lan kaltak? Bitmedi daha!” dedi. “Yapma Kenancığım, hani bir sefer sikip bırakacaktın? Öyle demedin mi?” dedim. O da, “Ben salakmıyım lan? Am herkeste var, ben bu riski niye göze aldım sanıyorsun? Senin bu güzel götün için! Bu güzelim göt deliğin için!” dediğinde, ben beynimden vurulmuşa döndüm, gözlerim doldu, dondum kaldım, “Sen ne diyorsun Kenan? Sapıttın mı? Ben bunu amıma 15 dakikada zeytinyağıyla zor aldım, öldüm sandım, götten nasıl alırım? Valla beni hastanelik edersin!” dedim.

Ama nafile, birkere kafasına koymuş piç, illa sikecek götümü. Artık olan olmuş, amım dağılmıştı, götüm yırtılsa ne olur diye düşünerek işi oluruna bırakmaya karar verdim. Götü vermekten başka çarem yoktu. Ama yinede korku bastı içime, kendimi sıksam girmez, serbest bıraksam, bu sefer de rahat giriyor diye geniş geniş sikerdi götümü. “Yırtılmasından korkuyorum Kenan!” deyince, busefer banyodan krem getirdi. Şerefsiz işini biliyordu. Beni yatırdı yere ve 69 oldu. O benim amcığımı, ben de onun o bileğim kalınlığındaki yarağını yalıyordum. Derken yarak yine sopa gibi oldu ve “Hadi kalk domal! Artık yıllardır arzuladığım şeye kavuşacam!” dedi. Çocuk gibi seviniyordu. Ben hemen dönüp sikinden tuttum ve “Bak bir anlaşma yapalım, tamam sen bugün bu götü sikeceksin, kaçarı yok...” dedim, o da hemen onayladı, “Ha şunu bileydin!” diye. Ben devam ettim, “Tamam kaçmıyorum, ama girmezse, acırsa, alamazsam çıkarcaksın!” dedim. “Tamam yenge, söz, girmezse şerefsizim çıkaracam!” dedi. İçimden (Lan Piç, şerefli olsan yengeni mi sikersin?) dedim ve önüne domaldım...

Tekrar yalamaya başladı. Yaladıkça göt deliğim ona davetiye çıkarıyordu. Sonra 1 parmağını soktu. Gayet iyiydi. 2. parmağını da soktuğunda biraz kasıldı götüm. O an anladım ki yarağı mümkün değil girmez, çünkü yarağının kafası yumruğum kadar vardı. Derken, “Hazır ol, sıkma kendini!” dedi. Ben domalmış beklerken, baktım yerde duran pantolonunun kemerini çıkardı. Başta kemerle ne yapmak istediğini anlamamıştım, ama tedbirliydi şerefsiz, kemerle ellerimi bağladı. Sonra arkamı biraz daha kaldırıp, yarağını göt deliğime dayadı. Yalvardım, “Yapma Kenan, çok korkuyorum!” dedim, ama dinlemedi. Hiç müdahele şansım da kalmamıştı. Ve yüklenmeye başladı, ama nafile, gömlek düğmesi kadar küçük büzüğümden içeri kafası bile girmiyordu. Başımı 2 yastığın arasına soktu ve yeniden yüklendi. Yine olmadı. Ben ağlaya ağlay bağırıyordum. Kremi aldı büzüğüme sürdü, zeytinyağını da komple döktü götüme ve tekrar denedi. Nihayet başı girmişti, ama o sırada gözümün önü karardı, beynimde şimşekler çaktı, bayıldım sandım. Götüm ve heryerim uyuştu, bağırdım, “Çıkar lan Piççç! Çıkar orospu çocuğu! Öldürecen lan beni şerefsiz! Yalvarırım çıkar, Kenanım, erkeğım, çıkar da hepsini amıma sok ne olur!” dedim. Ama dinlemedi, sokmuş birkere, çıkarır mı şerefsiz...

Tamamını köklediği gibi başladı götüme pompalamaya. Soktukça içimden sanki birşeyler koptu, geri çıkardıkça da acıdan ölüyordum. Bağırdım, “Kımıldama, biraz öyle kal içimde, yalvarırım gidip gelme bir süre!” dedim. Hayret, dinledi beni ve bir süre kenetlenmiş bir halde içimde bekledi. Gözümün yaşlarını sildi ve “Affet beni yenge, bu götü sikme hayalleriyle uyku uyuyamıyordum, çileden çıkmıştım iyice!” dedi ve başladı ileri geri gitmeye. Gittikçe hızlanarak sikiyordu götümü. Ama ne sikme! Resmen kudurmuş gibiydi. Ömrümde ne böyle yarrak gördüm, nede böyle yarrak yedim. Kenan da göt deliğimin darlığına fazla dayanamayarak, “Geliyorummmm!” diye inlemeye başladı. “Ne olur çıkar da öyle boşal!” dedim. O da çıkararak belime ve sırtıma doğru öyle bir boşaldı ki, dölleri ta enseme ve saçlarıma kadar geldi. Sonra, “Dön!” diyerek kalanını da suratıma boşalttı.

Götümün deliğinin açık kaldığını hissediyordum, hava sanki mideme kadar giriyordu. Bu arada acaip de sıkışmıştım, yatağa işememek için kendimi zor tutuyordum. Hemen kalkarak banyoya koşmak istedim, ama kalkmamla yere yığılmam bir oldu, çünkü dizlerim tutmuyor ve bacaklarım kapanmıyordu. Sidiğimi tutamayıp halının üzerine işemiştim. Utancımdan yerin dibine girebilirdim, “Beni mahvettin Kenan, bitirdin beni, ne yapcam ben böyle?” dedim. Kenan yanıma gelerek beni kucağına aldı ve “Ohhhh yengem, işerken bile nekadar sexy olduğunun farkında değilsin!” diyerek banyoya götürdü, jakuziye koyarak bir güzel yıkadı. Sonra kurulayıp, yine kucağında yatağa götürdü. Öylece sızıp kalmışım.

Nekadar uyudum bilmiyorum, ama kocamın, “Uyan Burcu, uyan, neyin var karıcığım?” sesiyle gözlerimi açtığımda korkudan ölecektim. Kafamı kaldırdım etrafıma baktım, kendi yatağımdaydım ve üzerimde geceliğim vardı. Kocam, “Aşkım iyimisin, dün akşamdan beri uyuyorsun, hiç kıpırdamadın bile. Neyin var hayatım?” dedi. Ben kekeleyerek, “İyiyim aşkım, biraz hastayım...” diyebildim. Neyse, kocam başımdan gitti, üzerini giyiyordu. İçimden, (Oh, birşey anlamamış! Demek ki Kenan beni getirdi buraya!) dedim ve “Aşkım herhalde ara hastalığına yakalandım, tüm vücudum kırılıyor...” dedim. Kocam da, “Yataktan çıkma ozaman aşkım, ben işe gidiyorum!” diyerek öptü ve gitti. Ben de yeniden uyumaya devam ettim.

Tekrar uyandığımda öğlen olmuştu, acıkmıştım, yataktan kalkmaya dermanım yoktu. Mahvolmuştum, zor yürüyordum, bacaklarım kapanmıyordu, göt yanaklarım açık duruyordu sanki. Mutfakta birşeyler atıştırıp, zorla da olsa aşağı indim. Baktım Kenan yemek yiyor. Beni görünce pis pis güldü. “Neden gülüyorsun? Mahvettin beni şerefsiz, eserine mi bakıp gülüyorsun!” diye kızdım. Pişkin herif sırıtarak ve imalı imalı, “Bir haftaya birşeyin kalmaz yenge!” dedi. “Eee, bir hafta sonra ne olacak?” dedim. “Seni istiyorum yenge, artık vazgeçmem o götten!” dedi. “Avucunu yalarsın!” dedim. “Yapma yenge, bu götten beni mahrum etme!” dedi. “Sen delimisin yaa, salakmısın? Yürüyemiyorum görmüyormusun, daha ne götü? Sana karı mı yok, git o karıların götünü sik!” dedim. “Yenge çok karı var da, ama ben senin o güzel götüne, hele ki türbanlı olmana hastayım!” dedi. “Ne yani türbanlı olmam mı seni azdırıyor?” dedim. “Evet yenge, elimden okadar karı kız geçti, ama ömrümde ilk defa türbanlı siktim!” demez mi!

O anda aklıma bir cinlik geldi, “Senin tüm derdin türbanlı ve güzel götlü sikmek mi?” dedim. Hemen yüzü güldü, “Evet yengemm, evetttt!” dedi. “Tamam, bekle sen!” dedim ve odama çıktım. “YARRAĞI YEDİN TUĞBA!” diyerek telefonumu elime aldım :))

[Burcu]

(2) Eşim Neyse İşim De Odur Diyen Sekreterimi...

Eşim Neyse İşim De Odur Diyen Sekreterimi...(2) (Tuncer 28 Y., İstanbul / Türkiye)

Seda bana piknik müjdesini verip, piknikte sürprizi olduğunu söyledikten sonra, ben merakla hafta sonunu beklemeye başladım. Sayılı gün çabuk biter gerçeği tekerrür etti ve o asla unutamayacağım günün sabahı oldu. Pazar günü saat sabahın 9’u telefonumun sesiyle güne merhaba dedim. Arayan Sedaydı. İçimi tatlı, tarifi zor bir heyecan ve titreme kapladı, korku ile birleşince bambaşka bir hazza dönüşüyordu. Olacak olanları tahmin etme ve hazırlanma uğraşı ile saati 10:30 yaptım ve duş, traş, parfüm faslını bitirip evden çıktım. Arabama binip yola koyuldum ve 25 dakika sonra Sedanın evinin önündeydim. Kocası Fatihle tanışmak bu güne kısmetmiş. Beni kapıda karşıladı. Bir hürmet, bir nezaket anlatamam. Benim aklımda ise, (Birazdan karın sikimle ilgilenecek, sen ise saygı peşindesin, amacın nedir gavat?) diye geçiriyordum.

Eve girdik. Küçük, kendince şirin, orta halli bir aile eviydi. Kapıyı açtı, önce ben girdim içeri, arkamdan kocası Fatih. Fatih odaya önden geçip yol gösterebilmek için önüme geçer geçmez, Seda atağa kalktı ve arkadan elimi tuttu. Ben ise içimden (Orospuya bak, beni geçtim kendisini de düşünmüyor, adam arkasını dönse ikimizi de öldürecek!) diye düşünüp elimi çekmek istiyordum. Ama Seda azgını elimi bırakmadı odaya girene dek. Neyse odaya girdik. Fatih, “Seda hadi hayatım, kahvaltıyı getir, yeyip öyle çıkalım, Tuncer bey de açtır!” dedi. Ben hernekadar, “Gerek yok, ben tokum...” desem de, kahvaltı hazırlandı.

Fatih tuvalete gitmek için kalkar kalkmaz, Seda elini sikime attı ve başladı okşamaya. “Kızım dur! Adam gelecek...” falan dedim, ama nafile, o gayet sakin, “Gelsin! Gelsin de, onun ayda bir siktiği karısına ne yarraklar kalkıyor, görsün gavat!” dedi ve sikimi kazık yaptıktan sonra kalkıp mutfağa gitti. Ki, hemen arkasından Fatih içeri girdi. Önümü farketmemesi mümkün değildi. Ve de zaten farketti, ama bozuntuyada vermedi, “Bekarmışsınız...?” dedi. Ben de, “Henüz evlenmek için erken, daha işlerimi yoluna tam koyamadım, halen biraz sıkıntım var!” dedim. “Olur olur... İstersen bizim hanımın kızkardeşini alalım sana Tuncer bey?” dedi. İçimden (Oldu canım, gündüz karını, gece de baldızını sikecem, olmadı sen de gelirsin, seni de sikerim, tam olur!) diye geçirdim ve “Bakarız, kısmetse olur...” diyerek konuyu hemen kapadım. Kahvaltı yaparken aynı şeyi Sedaya da söyledi, “Seda, Tuncer beye Şeyda’yı alalım, fena mı olur? Hem akraba olmuş oluruz!” dedi. Seda da gülerek, “Oluurrr! Çoooooook güzel olur hayatım!” dedi.

Kahvaltı yapıp eşyaları arabaya koyduktan sonra, karşı komşularını da çağırdılar. Ben (Bu da nerden çıktı?) derken, iki araç yola koyulduk. Çatalca’da Karamandere taraflarında bir piknik alanı vardı, oraya gidiyorduk. Öğleye doğru vardık. Mangal yakıldı, kilimler serildi, çaylar demlendi, rakılar açıldı, derken kafalar güzelleşmeye başladı. Saat te 14:30 olmuştu. Ben içimden (Bu mu lan sürpriz?) diye hayıflanıp, (Aklımı sikeyim, neden geldim, kocasının gözünün önünde, komşuları varken siktirecek değil ya orospu!) diye geçiriyordum ki, Seda, “Tuncer bey, gel bak, sana ne gösterecem, bana da ilk eşim gösterdi burayı!” deyip ayağa kalktı. Ben Fatihe bakarken, Fatih, “Git Tuncer bey, git! Birdaha da göremezsin böyle manzara!” deyip, karısının arkasından gitmemi istedi. Ben de Sedanın peşine takıldım, başladık tepeyi tırmanmaya...

Karşımıza asırlık bir çınar çıktı, şahane birşey. Ben, “Kızım sürpriz buysa eğer, yarın işyerinde benden çekeceğin var, bilesin!” dedim. Seda gülerek, “Asıl sürpriz az daha ilerde, bu neki?” dedi. Az daha ileri gittik, çalılık bir alan, ama ortası sanki bilerek yapılmış gibi büyük bir boşluk. Önden Seda, arkadan ben o boşluğa girdik. Yere serilmiş ve daha önce üzerinde epeyce kadın sikildiği belli olan gazetelerle doluydu. “Lan orospu, nerden biliyon sen burayı?” deyince, “Benim gavat kocam sanki çok iyi sikiyormuş gibi, bir de arada sırada buraya fantaziye getirir beni, 5 dakikada boşalır, başlar sigara içmeye!” dedi ve elini sikime attı, başladı okşamaya. Tabi sabahın azgınlığıyla da sikim 2 dakika içinde kazık gibi oldu...

Seda, “Şimdi bu güzel yarrak benim amımı mı yaracak, beni orospusu mu yapacak?” deyip, beni daha da havaya sokmaya başladı, eğildi önüme, esofmanımı indirip, aldı ağzına. Ama ne yalamak! Sanki 40 yıllık fahişeler gibi yalıyor! Arada yüzüme bakıp, “Tuncer, kurban olurum ben senin bu sikine, beni bunsuz bırakma emi? Orospunu yarrağına doyur, tamam mı? Her tuttuğun yerde sik, dağıt amımı, tamam mı?” diye diye, yalayıp inliyordu. Ben de o gazla, Bırakmam orospum, bırakmam! Senin o amını da, götünü de yaraksız bırakmam!” dedim. Seda, “Bırakma sikicim, amımı da götümü de hep sik!” dedi. Ben de, “Bak götünü sikersem birdaha bırakamam zaten!” dedim. “Zaten bu gün sikeceksin bu götü! Günün sürprizi bu!” dedi. Ve bu laftan sonra ben bunu yere yatırıp, eteğini yukarı çekip, külodunu yana sıyırdım, başladım am göt yalayıp parmaklamaya. Amı sular içinde kalmıştı, sırılsıklam! Kalktı, külodunu indirdi, eteğini toplayıp, üstüme çıktı, amına dayadı sikimi, başladı oturup kalkmaya ve bağıra bağıra inlemeye...

Kocası ve komşuları uzakta olmasına rağmen duyacaklar diye korkuyordum. 10 dakika kadar sikimde oturup kalktıktan sonra, çıkardı sikimi amından, kalktı ayağa, “Hadi erkeğim, göt nasıl sikilir göster bana!” deyip önümde domaldı. Ben başladım götünü yalamaya. Sonra bolca tükürdüm deliğine, biraz da sikime tükürüp, dayadım götüne. Girmekte zorlanınca, “Tuncer, hayatım, önce parmağınla alıştır, öyle daha rahat oluyormuş!” dedi. Ama ben, “Sen kendini bana bırak, parmağımla değil, alıştırmayı yarrağımla yapacam!” deyip, ağır ağır yüklenmeye başladım. 1-2 dakika yüklendikten sonra götünün çemberinin sikimin kafasını sardığını hissettim ki, Seda çığlığı bastı. “Şerefsiz, alıştır dedim sana! Parçaladın götümü!” dedi. Bu lafına o an çok bozulmuş olmalıyım ki, bir anda var gücümle abandım. Tek hatırladığım, Sedanın, “İmdaaatttttt!” çığlığı idi ve o andan itibaren Sedanın sesi sedası kesildi. Ben de alıştı diye düşünüyorum, meğer orospu bayılmış. Öyle hareketsiz bekledikten sonra gidip gelmeye başlayınca anladım bunu :)

Çıt çıkmıyordu, yüzünü çevirince anladım, fakat sikimi de içinden çıkarmadan ayıltmaya çalıştım. Birkaç dakika içinde kendine geldi ve uyanır uyanmaz, “Çıkar onu içimden, perişan ettin beni şerefsiz!” deyince, ben başladım o hırsla Sedanın götünü sikmeye. Ama öyle bir sikiyorum ki, anlatamam. Sanki aylarca aç kalmış Kurda kuzu vermişler gibi, pompalıyordum götüne. Sedanın acı çığlıkları 15 dakika sonra yerini inlemeye bırakınca, ben de alttan amını parmaklamaya başladım ki, Seda zevkten uçuyordu. Ama arada da, “Tuncer, ben bu götü daha kullanamam herhalde!” diyordu. 5-10 dakika daha siktikten sonra, biraz daha hızlanıp bütün döllerimi Sedanın götüne akıttım ve usulca çıktım götünden...

Sedanın göt deliği, boş bardak gibi açık ve ince ince kanlarla önümdeydi. Götünün o görüntüsü, sikim daha inmeden tekrar kaldırmaya yetti. Seda tam toparlanacakken külodunu aldım ve “Şimdi de sıra benim sürprizimde!” dedim. Seda şaşkın şaşkın, “Ne sürprizi?” deyince, “Dön arkanı ve gözlerini kapa!” dedim. “Tamam aşkım!” deyip arkasını döndü ve ben bir kerede tekrar götüne gömdüm sikimi. Ama Seda bu kez ne çığlık attı, ne bayıldı. Bana sadece, “Aklıma gelen başıma geldi, ben bir 15 dakika daha götüme yersem bunu felç olurum Tuncer, çık götümden de amımı sik nolur!” dedi. Ama ben devam ettim götüne basmaya. 5-10 dakika sonra götünden çıkarıp, amına bir kerede sokunca, Seda öyle bir boşaldı ki anlatamam. Kasıklarıma kadar indi amının suları. Ben de amına boşalıp, toparlandık ve güç bela piknik yerine gittik. Seda akşama kadar yan oturdu kalçasının üzerine ve hiç konuşmadı. Akşam evlerine bıraktım ve kendi evime geçtim.

Ertesi sabah işyerine gittiğimde Seda yoktu. Yarım saat sonra telefonum çaldı. Arayan Sedanın kocası Fatihti. “Tuncer bey, dün piknikte Sedayı sanırım temiz hava çarptı, kendini iyi hissetmiyormuş, gelemeyeceğini söylememi istedi. Ben de işe gidiyorum, hastahaneye götüremiyecem, siz Viziteyi eve bırakırmısınız?” deyince, “Tamam!” deyip, telefonu kapadım ve sedanın evine gittim. Zili çaldıktan 3-4 dakika sonra kapı açıldı ve Seda beni görünce, “Yokk artık!” dedi. Ben içeri geçip Viziteyi verdim. Koltukta öylece uzanıyordu. Bana, “Tebrikler! bak ne hale getirdin beni, oturamıyorum!” dedi. Ben de, “Kızım bunu sen istedin, ama merak etme birkaç gün sonra kendin gelip isteyeceksin!” deyip dudaklarını uzunca öpüp kalktım ve çantasına 500 Lira para bıraktım. “Bu ne demek oluyor şimdi? Beni o parayla siktiğin orospulara karıştırdın galiba?” dedi kırgın gözlerle. Ben de, “Doktorun vereceği ilaçların parası aşkım, çabuk iyileş ki, daha fazla sensiz kalmayayım!” deyince, o halde kalktı ve dudaklarımı öyle bir emdi ki, anlatamam!

Şimdi götü iyileşti ve her fırsatta Sedayı am göt demeden siktiğim günler başladı. Bir patron daha ne ister ki sekreterinden :))

[Tuncer]

(1) Eşim Neyse İşim De Odur Diyen Sekreterimi...

Eşim Neyse İşim De Odur Diyen Sekreterimi...(1) (Tuncer 28 Y., İstanbul / Türkiye)

Selam arkadaşlar. 28 yaşında, 1.75 boyunda ve 76 kiloda, sportmen bir insanım. İstanbulda işyerimi yeni kurmuş bir patron olduğum için (henüz 1 yıl oldu), çok fazla mesai harcıyorum. Şirketi yeni kurduğumdan, bir iki iş yapıp, maddi açıdan rahatlamak için var gücümle çalışıyordum. Gecem gündüze, gündüzüm geceye karışmıştı. Derken ilk işimi aldım ve güzel sayılabilecek bir para kazandım. İşyerine ben yokken gelecek müşterileri karşılasın ve ağırlasın diye bir kadın almam gerektiğini düşündüm. Ve gazeteye iş ilanını verip, haftasonu gelenlerle görüşme yapmak için bekledim.

Gelen kadınların hemen hemen hepsi, güzel, genç ve bakımlıydılar. Fakat neden bilmiyorum, ben içlerinde en yaşlı olan, 36 yaşındaki Seda hanımı işe aldım. Bunda en büyük etken, iş görüşmesinde kurduğu, “Benim için eşim neyse, işim de odur!” demesi idi. Pazartesi Seda işe saat 8’de gelmişti. Üzerinde bedenini tamamen saren abiye tarzı bir elbise ve elbiseyle gayet uyumlu bir eşarp, şık bir çift ayakkabı vardı. Ben çayımı içip, ona işlerle ilgili durumu anlatıp, iş bağlamak için çıktım. Ve akşam saat 5’e kadar piyasayı gezip durdum.

Günlerimiz böyle geçiyordu. 15 gün kadar olmuş, Seda ile samimiyetimiz artmıştı. Fakat henüz sadece bir iş yapmış olmanın da verdiği sıkıntı ile o akşam işyerine erken döndüm. Dolaptan rakımı aldım, açıp içmeye başladım. Her akşam ben gelince, Seda 15-20 dakika içinde işini bitirip çıkardı. Fakat bugün erken gelmiştim, o da ne yapacağını bilmiyordu. Saat 17:00 gibi sedaya seslendim. Odama geldi. Rakıyı masada görünce biraz şaşırdı, “Buyrun Tuncer bey?” dedi. Ben de, “Bırak şu bey lafını, beylik halim mi var?” dedim. Seda da, “Hayırdır? Niye olmasın? Siz patronumsunuz, tabiki öyle demem gerekir!” falan diye gevelemeye başladı. “Ya boşver, deme! Sana zahmet bir kahve yap, içelim çıkalım.” dedim. “Olur!” dedi. Kahveyi yaptı, başka bir isteğim olup olmadığını sordu. Ben de, “Olsa ne olacak, yapabilecekmisin sanki?” dedim. Ama kötü niyetle değil, hani iş yapmak istiyorum gibisinden demek için söyledim. O da, “Ben size ilk gün, benim için eşim neyse, işim de odur demiştim! Ne isterseniz yaparım tabi!” dedi. Benim de ağzımdan bir anda, “İyi o zaman, gece yatakta eşinle yaptıklarını gel benimle yap hadi!” dedim.

Suskunluk çöktü. Birkaç dakika sessizce bekledik ikimiz de. Ben tam ağzımı doldurdum, (Ya o lafım şakaydı, işimizin olmamasının stresi ile dedim!) diyecektim ki, Seda, “Yaparım, ama burda olmaz!” dedi. Neye uğradığımı şaşırdım, önce cevap veremedim, dondum. Sonra sadece, “Nerede peki?” diyebildim. “Beni evine götür!” dedi. “Tamam!” dedim ve ofisi kapattık çıktık. Arabama bindik, hiç konuşmadan, sessizce yola koyulduk. Seda telefonunu eline aldı ve eşini aradı, “Kocacım bu akşam biraz gecikebilirim, İzmirden bir firmanın yetkilileri gelecekmiş, Tuncer bey ben gelene kadar işyerinden ayrılma dedi, beklemem gerekiyor!” dedi. Kocası olumlu cevap verdi ki, “Tamam aşkım!” deyip kapadı ve bana, “Gece geç olursa beni eve sen bırakacakmışsın, kocam öyle istedi!” dedi. “Olur!” dedim.

Biraz sonra evime vardık. Kapıyı açtım, içeri girdik, önce salona geçtik. Oturduk koltuğa, ikimiz de sessiz sedasız bekliyorduk. Ben, “İstersen yapmayalım, sen tedirginsin galiba?” dedim. Seda, “Hayır tedirgin değilim, ama bu ilk, o yüzden nasıl başlanır bilmiyorum?” dedi. Ben de, “Madem işinle eşin aynı, eşine başladığın gibi başla o zaman!” dedim. Kalktı, geldi yanıma oturdu ve dudaklarımdan öpmeye başladı. Ben de onun vücudunu oksayıp, gömleğinin düğmelerini açmaya başladım, eşarbını çözdüm, sütyenini çıkardım ve güzel iri göğüslerini okşayıp sıkmaya, arada da emmeye başladım. Seda kemerimi çözüp sikimi eline aldı ve “Ooo bu süper birşeymiş, ilkkez bu kadar büyük olanını görüyorum!” dedi. Ben de, “Hani ilkkez başkasıyla yatıyordun?” dedim. Seda, “Evet ilkkez, ama bu film izlemiş olma ihtimalimi ortadan kaldırmaz!” deyip sikimi emmeye başladı.

Ben de eteğini çıkardım. Sedanın kalçaları o an daha bir ihtişamlı, sanki bir heykeltraş şahesiri gibi görünüyordu. Diri, toplu ve şekilli ince bel, çıkık kalçası vardı. Elim külodunun içerisine girince inceden inlemeye başladı. Külodunu çıkardım. 69 olmuştuk. Temiz traşlı amını yalamaya başladım. O ise sadece sikimi tutmuş inliyordu ve ben amını yalarken sarsıla sarsıla boşaldı. Amını yalarken arada göt deliğine de dilimi sürtüyordum ve inlemeleri daha da artıyordu.

En sonunda Sedayı yatağa sırt üstü uzattım ve bacaklarının arasında yerimi aldım, sikimi amına dayadım ve yavaş yavaş yüklenmeye başladım. Yarısını almıştı. Amına köklediğimde, tatlı bir çığlık attı ve “Devam et sikicim, devam!” diye kulağıma doğru inlemeye başladı. Bu çok hoşuma gitmişti. Aslında her erkeğin hoşuna gittiğine eminim. Neyse, ben başladım Sedanın amında bir piston misali ritmik ve tempolu bir şekilde gidip gelmeye. Ben derine daldıkça Seda daha bir arzulu inliyor, o inledikçe ben daha iştahla pompalıyordum. Sikişmemiz yarım saate yakın devam etti ve ben, “Geliyorum!” deyip içinden çıktım. Ama sikimi bir anda yine Sedanın amının içinde buldum. Seda kolları ile belimi kilitlemişti ve “İçime istiyorum sikicim, bütün döllerini amıma akıtacaksın!” diye yine kısık sesle kulağıma fısıldıyordu ki, ben Sedanın amına patladım. Hayatımdaki en uzun ve sarsıntılı patlamaydı bu!

İçinden çıkarıp bir sigara yaktım. Seda göğsüme başını koydu ve “11 yıllık evliyim, kocamla hemen her gece yatarız, daha hiç 2 orgazmı bir anda yaşamamıştım, sen aynı sikişte 3 kez başardın bunu, ben senden nasıl kopacağım?” deyip dudaklarıma yapıştı, uzun uzun öptü. Birkez daha sikiştikten sonra duşa girip amını ve vücudunu temizledi, giyinip, eve götürmemi istedi. Çıktık, arabaya bindik yola koyulduk. İkimiz de gayet mutluyduk ve rahatlamıştık. Sedayı evine bıraktıp döndüm.

Sabah işe 7’de gittim. Benden 5 dakika sonra da Seda geldi. Niye bukadar erken geldi diye şaşırmıştım. Kapıyı kapatır kapatmaz dudaklarımı öptü ve “Sana bir sürprizim var!” dedi. “Nedir?” diye sorunca da, “Haftasonu ailecek pikniğe gidiyoruz, sen de geleceksin, kocam seni de davet etmemi istedi!” dedi. “Güzel sürprizmiş!” dedim. “Ama asıl sürpriz bu değil, asıl sürprizi sana piknikte yaşatacağım!” dedi. Asıl sürprizin ne olduğunu söylemesi için nekadar ısrar ettiysem de söylemedi.

Bakalım neymiş, merakla bekliyorum hatfasonunu! Şimdilik hoşçakalın.

[Tuncer]

Kızlığımı Nasıl Kaybettim!

Kızlığımı Nasıl Kaybettim! (Esra 18 Y., Erzurum / Türkiye)

Ben Ferhatı Lise 2’de tanıdım. O zaman babam ölmemişti. Ferhat bizim eve gelir gider, evdekilerle sohbet ederdi. Bana şiirler okur, hediyeler alırdı. Sinemaya götürürdü. Pastaneye giderdik onunla. Gezmelere götürürdü beni. Bana sonra anlattı, taa o zamanlar beni aklına koymuş. Ben de ondan hoşlanıyordum. Gezmelerde kolunu boynuma atardı, belimden tutardı hep. Onunla hem güvende hissediyordum kendimi, hemde mutlu oluyordum. Onu rüyalarımda görmeye başladım. Beni severkene görüyordum hep. Lise bitene dek hiçbir şey olmadan gezdik. Ara sıra öpüyordu beni yanaklarımdan, ama bazen de yanlışlık olmuş gibi yaparak dudaklarımdan da öpmeye başlamıştı. İlk kez bir erkek beni öptüğü için çok heyecanlanıyordum. Hiç karşı koymadım.

Lise bitince yaz tatilini neredeyse beraber geçirdik. Dışarda buluşuyorduk. Alır götürürdü beni gezmelere. Sık sık öpmeye başlamıştı beni. Tenha bulduğu her yerde dudaklarıma yapışırdı hemen. Ben de karşılık vermeye ve ben de onu öpmeye başlamıştım. Tuhaf ama artık hep onu düşünür olmuştum. Çok kıskanç biridir. Okula giderken bile, yolda birileri peşime takılmasın diye beni hep o götürür getirirdi. Öünkü okulda da herkesler peşimdeydi. Hatta öğretmenler bile. Bir keresinde bedene giren spor hocası beni spor odasına çağırmıştı. Odaya girince her tarafımı öptü benim, her tarafımı elledi. Hatta külotumu bile çıkardı. Tam sikecekken bağırdım da beni öyle bıraktı ve hemen kaçtım ordan. Bunu da kimseye anlatmadım. Hiç kimseye bakmıyordum, aklımda bir tek Ferhat vardı çünkü. Erkek öğrenciler bana çok teklifler ettiler, ama hiç biri Ferhat gibi centilmen değildi.

Bir gün bir kızarkadaşımla çarşıda geziyorduk. Ferhatla karşılaştık. Ayaküstü konuştuk biraz. “Özel konuşalım!” dedi bana. Arkadaşım anladı tabi ve bizi yalnız bıraktı gitti. Ferhat beni kaldığı eve götürdü. Bana şiirler okudu, dansa kaldırdı ve öpmeye başladı. Çok hoşlanmıştım. Beni hem öpüyor, hem de kalçalarımı avuçlarının içine alıp sıkıyordu. Göğüslerimi elliyordu. Sonra beni kucaklayıp yatak odasına götürdü. Başıma gelecekleri anlamıştım, ama içimden ona karşı koymak gelmiyordu. Sanki esiri olmuştum onun. Beni yatağa yatırdı ve öpmelerine devam etti. Sonra da beni soymaya başladı. Kendisi de soyundu. İkimiz de külotlarımızla kaldık. Artık sert öpmeye başlamıştı. Dudaklarımı, yanaklarımı, boynumu, sırtımı, her yerimi öpüyor, bir yandan da yalıyordu. Memelerimi ve uçlarını öpmeye başladığında kendimden geçmişim sanki. Bir tek ince ve dantelli külotum kalmıştı üzerimde. Öperken elini bacaklarımın arasına getirdi ve külotumun üzerinde ellerini gezdirdi. Anlatamam ne hissettiklerimi. Sonra da külotumu çıkardı yavaşça. Artık onun karşısında çırılçıplaktım. Utandım biraz. Bana tatlı tatlı güldü ve kulağıma çok güzel olduğumu, beni sevdiğini söyledi.

Sonra o da kendi külotunu çıkardı. İlk defa bir erkeğin sikini görüyordum. Kalbim duracak gibi oldu bir an. Ne kadar büyüktü. Korktum sonra. Ya amıma sokarsa diye düşünmesi bile beni heyecandan öldürüyordu sanki. Sonra yine başladı her bir yanımı öpüp yalamaya. Dudaklarını bacaklarımın arasına getirdiğinde inliyordum sadece. Dilini amımın içine sokunca öyle bir haz verdi ki bana, anlatamam. Sonra bacaklarımı iyice ayırdı ve üzerime abandı. Sonra o kocaman sikini amıma sokmaya çalıştı. Olmadı ama. Çünkü benim amım çok küçükmüş (Ferhat öyle dedi!). Vitrinden krem getirip sürdü amıma, kendi sikine de sürdü. Sonra tekrar soktu amıma. Canım çok yanınca bağırmışım. Bana, “Sadece başını soktum!” dedi. Öyleykene bile çok acıtmıştı. “Alıştırarak yapacağım!” dedi. Yavaş yavaş amıma sokmaya çıkarmaya başladı. Her defasında canım biraz daha çok yanıyordu. Dudaklarımı ısırmaya başlamıştım. Bir ara üzerimden itmek istedim, ama yapamadım, çok ağırdı.

Sonra bütün gücüyle üzerime yüklendi. O anda duyduğum acıyı anlatamam. O kadar canım yandı ki, çığlıklar atıyordum. Bütün vücudumu bir titreme kaplamıştı. Kaskatı kalmıştım. Gözlerimden yaş geldi. “Yapma!” diye çok yalvardım, ama o dinlemedi bile beni. Daha da sert girip çıkmaya başladı amıma. Her girişinde başımı arkaya atıyordum kurtulmak için, ama olmuyordu. Dudaklarımı ısırıyordum bağırmamak için, ama olmuyordu. Hem ağlıyor, hem de yalvarıyordum ona. Benim yalvarmalarım ve çığlıklarım onu daha da kudurtmuştu sanki. Dinlemiyordu bile beni. Sanki amımı yırtmıştı. Bacaklarımı o kadar ayırmış ve öyle hızlı sikiyordu ki, dayanacak gücüm kalmamıştı. Ama duyduğum bütün acılara rağmen aldığım zevk daha çoktu. Bütün vücudumu bir titreme almıştı, vücudum duyduğum acılardan kasılıp kalmıştı. Son hatırladığım içime ılık ılık birşeylerin aktığı idi. Sonra kendimi kaybedip bayılmışım.

Ayıldığımda herşey bitmişti artık. Fakat bir gariplik vardı, yüzüstü yatıyordum ve arkamda da müthiş bir acı hissediyordum. Ben baygınken götümden de sikmişti beni. Hem önümün hem arkamın kızlığını almıştı benden Ferhat. Daha 16 yaşına yeni girmiştim ve onun kadını olmuştum. Çarşaf hep kan olmuştu. Çarşafı hatıra olarak saklayacağını söyledi. (Halen de saklıyor o çarşafı!). Ben ise daha olayın şaşkınlığını üzerimden atamamıştım ki, bana sevişmemizi seyrettirdi. Videoya kaydetmiş beni sikerken. Çok hoşuna gittiğini ve artık benim onun karısı olduğumu söyledi. Bir süre konuştu benle, rahatlattı beni. Sonra arabasıyla mahallemize bıraktı beni.

Eve geldiğimde hemen odama girdim ve hiç dışarı çıkmadım, evdekilere hasta olduğumu söyledim. Sürekli gözümün önüne geliyordu o anlar. Tanrım, nasıl müthiş bir duyguydu bu, daha amımın götümün sızıları devam ederken bile, aynı şeyleri tekrar yaşamayı istiyordum!

Kızlığımı işte böyle kaybettim arkadaşlar, umarım yazımı beğenmişsinizdir.

[Esra]

Türbanlı Aynurun Küçük Götünü Siktim!

Türbanlı Aynurun Küçük Götünü Siktim! (Atilla 32 Y., İzmir / Türkiye)

Selam arkadaşlar, ben Atilla. 32 yaşındayım ve evliyim. Karımla da çok güzel sex yaşantımız vardı, taki yanımda çalışan elamanım beni baştan çıkarıncaya kadar. Elemanım Aynur daha 16 yaşında ve kapalı bir kız. Kısa boylu, minyon tipli birşey, ama çok sexy bir kız. 3 aydır yanımda çalışıyor. Ben onun o ufak götüne hasta oluyordum. Nasıl olsa evliyim ve karımı aldatmam diye düşündüğünden olsa gerek, bana yapmadığı cilve kalmıyor, acaip azdırıyordu beni. Ben de arada sırada arkasından geçerken, çaktırmadan ufak ufak sürtüyordum o küçük götüne. Sikim taş gibi oluyordu. Bana bakıp bakıp, gülüyordu. Aklımdan hep onu götünden sikmek geçiyordu. Ama nasıl yapacaktım, bütün mesele buydu. Üstelik yaşının ufak olması da vardı işin içinde. Ama aklıma koymuştum, ne yapıp edip sikecektim. Arada sırada sigarasını alıyordum, yemeğini ısmarlıyordum, güzel olduğunu söylüyordum. Bu da onun çok hoşuna gidiyordu.

Bir Pazar telefon açtım işe gelmesini istedim. Onun da zaten evde canı sıkılıyormuş, hemen kabul etti. Birinci kısmı halletmiştik, sıra gelmişti, nasıl sikecektim? Duşumu aldım cıktım evden, dükkanı açtım ve küçük aşkımı beklemeye başladım. Yaklaşık yarım saat sonra geldi. Selamlaştık. Üstünde uzun askılı bir elbise vardı, türbanıyla da çok sexy görünüyordu. Sanki o da olacaklardan haberi varmış gibi giyinmişti. Herzamanki gibi beraber kahvaltı yaptık, sohbet etmeye başladık. “Bugün ne iş yapacağız?” diye sorunca, ona bugün iş olmadığını, bugünü ona ayırdığımı söyledim. Gülümsedi, ama biraz şaşırmıştı. Rahat olmasını söyledim.

Biraz havadan sudan konuştuktan sonra, konuyu sekse getirdim ve erkek arakadaşının olup olmadığını sordum. Yokmuş. “Hiç öpüştün mü?” diye sordum. Utandı, yüzü kızardı. Belli ki şimdiye kadar hiç deneyimi olmamış. Bunları konuşurken benim sikim kazık gibi oldu, kot pantolonumun önü kabardı. Aynurun gözler sikime odaklandı. Ellerinden tutup, ellerini öpmeye başladım. Yavaş yavaş, ürkütmemem lazımdı, çünkü daha bakireydi. Sonra dudaklarına yumuldum. Karşılık vermeye başladı. 10 dakika kadar öpüştükten sonra, nerdeyse patlayacak duruma gelmiş sikimi çıkardım dışarı. Eline verdim, korktu bir an, “Çok büyük!” dedi. Sikimi okşamasını istedim. Acemice, ama istekli okşuyordu. Ağzına almasını istediğimde, “Nasıl yani?” dedi. “Dondurma yalar gibi!” dedim...

Bu ürkekçe başladı yalamaya. Daha 2-3 saniye geçmeden birden boşaldım bunun ağzına. Döllerim volkan gibi fışkırınca şok oldu bir anda. Kusar gibi oldu ve lavaboya koştu hemen. Ağzını ve yüzünü yıkadı geldi yanıma. Bunu çekyata oturttum, göğüslerini okşamaya başladım. Elimi amına atınca tedirgin oldu. “Korkma aşkım, sana zarar vermeyeceğim, kızlığına dokunmayacağım!” diyerek rahatlattım. Amı alev gibi yanıyordu. Elbisesini çıkardım. Yosma dantelli siyah çamaşır giymişti altına, sanki sikileceğini biliyormuş gibiydi. Sütyenini çıkardım, ufacık memeleri vardı. Yalamaya başladım. Çok güzellerdi, tazecik, dipdiri, nohut gibi uçları vardı...

Sonra yavaşça öpüp okşayarak bacak arasına indim. Külodu ıpıslaktı. Külodunu yana çekerek başladım amını yalamaya. Amının suları resmen ağzıma giriyordu, süperdi, habire boşalıyordu. Kalktım soyundum, onu da tamamen soydum, ama türbanını çıkarmadım, fantazi yapacaktım. 69 olduk, tekrar ağzına verdim. İştahla yalıyorduk birbirimizi. Sonra üstüme aldım onu ve götünü sikeceğimi söyledim. Korktu, “Acır!” dedi. Acıtmadan sikeceüimi söyledim. “Olmaz, alamam!” dedi. Ben de buna kızdım, “Götten vermezsen amını sikerim!” dedim. “Tamam tamam!” diyerek ağlamaya başladı. Bunu domalttım ve amını götünü yaladım. Sonra götünü parmaklamaya başladım. Kendini bana bırakmıştı, ama birazdan olacaklardan haberi yoktu, bilmiyordu ki bu koca yarak nasıl girecekti bu küçücük göte...

Yalayarak, bol tükürükle iyice ıslattım götünün deliğini. Sikimi de amına sürterek ıslattım ve ufak ufak götüne sokmaya başladım. Girmiyordu ve Aynur ağlıyordu, “Acıyor, yapma!” diye yalvarıyordu. Ama hiç şansı yoktu, ağlasa da, yalvarsa da sikecektim o götü. Az uğraştan sonra kafası girdi, ama Aynur da bastı çığlığı, “Acıyor, ne olur çıkar!” diyordu durmadane. Bense ufak ufak sokuyordum. Yarısı girince omuzlarından tutarak ileri kaçmasını önledim, biraz öyle bekledim ve aniden köküne kadar soktum. Aynur öyle bir çığlık attı ki, kulaklarım çınladı. Biraz daha içinde bekleyip sikmeye başladım götünü...

10 dakika pompaladıktan sonra boşaldım götüne. Sikimi çıkardığımda götünün deliği kocaman olmuş ve kanamışt. Götüne pansuman yaptıktan sonra kucağıma oturttum. Ağlıyordu halen. Biraz öptüm okşadım, tekrar amını yaladım, önce onu boşalttım, sonra ağzına verdim ben de boşaldım. Sonra toparlandık, dükkanı kapatıp çıktık. Bana çok kızgındı. Gönlünü almak için Mc. Donalds’a götürdüm, yemek ısmarladım, dondurma aldım, cep telefonuna 100’lük kontur yüklettim, 2 paket sigara aldım. Taksi parasını verip evine yolladım...

Ama beni affetmemişti, o günden sonra hep kaçmaya başladı. Gece gündüz Aynuru düşünmekten karımı bile sikmez olmuştum. Artık ben de dayanamadım, birgün depoda kıstırdım bunu. Yine ağladı, “Yapma! Bir hafta götümün üstüne oturamadım!” diye yalvardı. Dinlemedim, domalttım, eteğini kaldırdım, yaladım ve siktim götünü yine. O gün depoda siktikten sonra, bu sefer ben pas vermedim buna. Gördüğüm zaman hiç oralı olmadım, konuşmadım bile. 2 gün dayanabildi ilgisizliğime, sonra kendiliğinden geldi sırnaştı, yine cilveler yapmaya başladı, “Haftasonu beni otele götür!” dedi. Ben de götürdüm tabii. Artık götten yemeye iyice alıştı türbanlı küçük yosmam benim, bol bol şikişiyoruz :))

[Atilla]

Yakışıklı Genç İnşaatçıya Götten De Verdim!

Yakışıklı Genç İnşaatçıya Götten De Verdim! (Dilek 23 Y., İstanbul / Türkiye)

Merhaba arkadaşlar, ben Dilek. Hastahanede hemşireyim. Çalıştığım hastahanenin dış cepesini yapmak için karar alınmış ve bakanlıktan da onay gelmişti. İnşaatçılar bir hafta sonra dış cepheye başlamışlardı. Ben inşaatçıları hiç sevmez ve kaba saba insanlar olarak bilirdim, ki zaten öyleler. İnşaatçının biri camdan içeri girdi, 20 yaşlarında falandı. Sinirlendim, fırça attım, “Kapıdan niye gelmiyorsun?” diye bağırdım. O da, “Ya hanfendi pardon, elimi kestim, iskeleden inemedim, kusura bakmayın!” deyince, birşey demedim. “Elime pansuman yapabilirmisiniz?” dedi. Baktım eli baya kesilmiş, pansuman yaptım, sekiz dikiş atıp yolladım. Ama çok yakışık biriydi, çok güzel de parfüm kokuyordu. Güçlü ve kaslı biriydi. İlk defa bir inşaatçıdan etkilenmiştim. Onunla tanışmak istiyordum, hemen 2 fincan kahve alıp camın önüne gittim. Halen orda çalışıyordu. Bağırdığım için özür diledim, kahveyi ikram ettim.

Biraz sohbett ettikten sonra, konuya nasıl gireceğimi düşünüyordum. Haa, bu arada ismi de Utku. Çok güzel ve bilgili konuşuyordu, konuşmaları etkiliyiciydi. Sokakta görseniz Üniversiteli sanırsınız. Neyse, biz konuşurken kapı çalındı, hastalardan biri girdi içeri. Utku kendi işine döndü, ben de gelen hastayla ilgilendim. Akşam oldu, mesaim bitip, eve giderken, Utkuya, “İyi akşamlar!” deyince, arkadaşlarının hepsi dönüp Utkuya bakarak, “Oooo!” dediler. Zaten inşaatçıların hep kaba olduklarını söylemişimdir.

Akşam evde hep Utkuyu düşündüm. Biran önce sabah olmasını istiyordum. Sabah kalkar kalkmaz duşumu aldım, makyaj yaptım, saçlarıma bukle yapıp işe gittim. Utku ogün bir üst katta çalışıyordu. Busefer numarasını almalıydım. Camı açıp Utkuyu çağırdım. Lafı biraz geveleyerek numarasını istedim ve almayı başardım. Sonunda Utkuyla çıkmaya başladık. Çok seviyordum onu, onunla beraber olmalıydım. Bir akşam evime davet ettim. Romantik bir ortam hazırladım. Beraber yemek yapıp yedik. Çok güzel yemek yapıyordu, şok olmuştum. Neyse, yemekten sonra birer kadeh viski aldık. Yudumlarken dayanamıyordum, Utku benim olmalıydı.

Ve başarmıştım, dudaklarına yapışıp, deliler gibi dudaklarını yalıyordum. Beni kucağına alıp yatakodasına götürmesini istedim. Dediğimi yaptı ve beni yatakodasına götürdü. Ayakta dudaklarımı yalarken, üstümü çıkardı. Ben de Utkunun tişörtünü çıkardım. Utkunun üstünde pontolonu ve benim üstümde mini eteğim kalmıştı. Beni yatağa uzatıp, boynumdan aşağıya doğru öpmeye başladı. Göğüslerimi avuçluyor ve yalıyordu. Elleri ve dudakları her yerimi kapsamıştı. Elini eteğimin altından sokarak amıma ulaştı. Amımı okşarken amımın suları akıyordu.

Eteğimi çıkardı. Sexy dantelli külot giymiştim. Külodumu çıkardı, bacaklarımı yalayarak, amıma doğru geldi. Amıma inceden dilini sürterek yalıyordu. Çok güzeldi. İnlemelerim Utkuyu dahada kudurtuyordu, amımı daha şehvetli yalıyordu. Kudurmuştum, “Hadi aşkım sik beni!” diye inliyordum. Saçlarını okşayarak kafasını amıma bastırıyordum. Ayağa kalktı ve ben Utkunun pantolonunu çıkardım. Külodunu indirince ve o kocaman yarrağını görünce, gözlerim yerinden fırladı. Daha önce böyle büyük bir yarrak yememiştim. Yarrağı ağzıma zor giriyordu. Adeta yutuyordum yarrağını, yarım saat yaladım. Utku, “Aşkım geliyor!” dedi. “Ben de bunu bekliyorum aşkım!” dedim. Ve döllerini ağzıma boşalttı.

Yarrağı düşmüyordu. Uzattım yatağa, çıktım üstüne. Tuttum yarrağını amıma soktum. Zor giriyordu amıma. Kalktım üstünden, “Sen yap aşkım!” dedim. Domalttı beni, kalçama şaplak atarak soktu amıma. Canım yanıyordu. Ben inledikçe, Utku daha sert sokuyordu. Sanki içimde birşeyler kopuyordu. İlk kez böyle zevk alıyordum. Defalarca orgazm oldum. Dizlerim tutmaz hale gelmişti, zevkten titriyordum, “Yeter aşkım, boşal hadi!” diye haykırıyordum. Ama Utku boşalmak bilmiyordu...

“Çok güzel götün var aşkım!” diyordu. Beni götten sikmek istediğini söyledi. Ben yok dedikçe ısrar ediyordu. Onu kırmak istemiyordum, “Canım yanarsa çıkaracaksın!” dedim. “Tamam!” dedi ve bana yarrağını tekrar yalattırdı. Beni domaltıp, götüme tükürerek, deliğime masaj yaparak iyice yumuşatarak parmağını sokuyordu. Sonra yarağını dayayıp yüklendi ve zorlayarak kafasını soktu. Canım çok yanmıştı, ama inanılmaz bir zevkti. Alıştıra alıştıra tamamını götüme sokmuş ve yavaş yavaş gidip gelmeye başlamıştı. Gittikçe de hızlanıyordu. Götümün deliği genişlemişti. Ama yine de canım yandığından boşalmasını istiyordum. Ve yarım saat siktikten sonra, “Ağıııhhhh!” diye inleyerek götümden çıkarıp sırtıma boşalmış ve olduğu yere yığılıvermişti. Benim de dizlerim tutmuyordu ve götüm çok acıyordu. Kafamı omuzuna koyup yattım.

Sabah kalkıp beraber duş aldık ve işimize doğru gittik. Ama tüm gün götümün üstüne oturamadım. Utkuyla halen görüşüyor ve sevişiyoruz. Göt deliğim artık genişledi ve Utkunun yarağına alıştı. Artık çok zevk alıyorum götten. Utku götten sikmese bile, ben söylüyorum sikmesini. Tüm kızlara tavsiye ederim götten denemelerini. Ki, ilk birkaç seferden sonra çok zevkli oluyor. Hatta amdan yemekten bile daha zevkli diyebilirim!

[Dilek]

Kızkardeşimin Nişanlısı Sinemada Sikti Beni!

Kızkardeşimin Nişanlısı Sinemada Sikti Beni! (Halide 21 Y., İstanbul / Türkiye)

Biz İstanbulda yaşıyoruz. Ben evin büyük kızıyım. Bir de benden 2 yaş küçük kızkardeşim Aylin var. Ben üç yıllık evliyim. Bizim büyük bir marketimiz var. Evlenince, kocam işsiz olduğundan, o da bizim marketin muhasebe ve kasa işlerine bakmaya başladı. Her gün sabahın 7’sinden gecelere kadar marketteler.

Kızkardeşim liseyi bitirmiş, üniversiteyi kazanamamıştı. İstemeye geldiler, bizim kızı beğenmişler. Oğlanın yaşı biraz büyük, yani kaşarlanmış gibi geldi bize. Yani toy değildi. Kızkardeşimin sözünü verdik, nişanladık bunları. Damat adayı, yani kızkardeşimin nişanlısı Sabri, bir pazarlama şirketinde çalışıyordu. Kızkardeşimle devamlı telefonlaşıyorlardı. Çünkü babam Aylinin dışarı çıkmasına izin vermiyordu, tutucuydu. Onun için nişanlısıı Aylinle buluşamıyordu.

Bir gün bizim damat Sabri annemi arayıp, Aylinle sinemaya gitmek istediğini söylemiş. Annem de babamın buna izin vermeyeceğini söylemiş. Aylin de anneme, “Babama söylemeyiz anne, ne olur gidelim!” demiş. Annem de, “Peki, ama ablan da sizinle gelsin ozaman!” demiş. Beni aradılar. Ben iki sokak uzakta oturuyorum. Benim de o gün hiç işim yoktu. Hem farklı olacaktı, çünkü kocamla hiç böyle sinemaya, Cafeye falan gitmemiştik, kocam ince biri sayılmazdı. Hemen kabul ettim. O gün de hava çok sıcaktı. Altıma etek giydim, üzerimde de bir askılı elbise vardı. Aylin de makyajlı ve açık giyinmişti. Çocuk gibi heyecanlıydım. Biz Aylinle sinemanın önüne gittiğimizde, nişanlısı Sabri bizden önce gelmişti. Biletler hazırdı. İçeri girdik.

Arka tarafta bir yere oturduk. Aylin ortaya oturdu. Film başladı hemen. Romantik bir film olduğunu biliyorduk. 5-10 dakika sonra bir kıpırtı oldu, baktım Sabri Aylinin elinden tutuyordu. Ben görmezlikten geldim. Hiç kocamla bunları yaşamamıştık, (Aylin yaşasın bari) dedim. Karanlıkta hareketleri tam seçilmiyordu, yine de görebiliyordum. Sabri elini Aylinin bacaklarının üstüne koydu. Aylin tepki vermiyordu. Filmin sahneleri ışıklı olunca Sabrinin eline bir baktım Aylinin eteğini sıyırıyordu. Aylin de ben anlamayım diye kıpırdamamaya çalışıyordu. İyice dikkat ettiğimde, Aylinin eli de Sabrinin açık fermuarının içindeydi. Büyük bir ihtimalle Sabrinin sikiyle oynuyordu...

Az sonra Sabri Aylinin kulağına birşeyler fısıldadı. Aylin bana dönerek, “Abla ben çok sıkıştım tuvalete gitmem gerek.” dedi. Biz tam kalkarken, Sabri, “Ben seni götüreyim!” dedi. Ben de, “Tamam siz gidin!” dedim, beraber çıktılar. Salon çok kalabalık değildi zaten, belli ki dışarıda devam edeceklerdi. Merak etmeye başladım, sanki Aylinin yerinde ben vardım. Dayanamadım arkalarından ben de çıktım. Sütünün arkasından bakıyordum. Aylin tuvalete girdi, Sabri de girdi. Az sonra çıktılar, ama Aylin eteğini düzeltiyordu ve dudakları kızarmıştı. Ben hemen içeri girdim, yerime oturdum. Onlar da geldiler. Bu defa ortaya Sabri oturdu. Elini yine Aylinin bacaklarına koyup okşamaya başladı.

Aradan birkaç dakika geçince, Sabrinin sol elini benim bacağımda hissettim. İçim ürperdi. Ben filme dalmış gibi ve fark etmemiş gibi davrandım. O da bundan faydalanarak elini bacağımda gezdirmeye başladı. Aylin geriye yaslandığı için göremiyordu. “Yapma!” diyemiyordum, ne yalan söyleyeyim hoşlanmıştım, hem kimse de görmüyordu. Küçük bir yaramazlıktı sadece. Fakat nasıl oluyor da, beni okşamaya cesaret edebiliyordu. Belli ki beni beğenmişti. Dedim ya, ben kocamla hiç böyle yerlere gitmemiş ve böyle kaçamaklar yaşamamıştım. Belki de o yaşamadıklarımı şuan yaşadığım için ses çıkarmıyordum. Sabri hem kızkardeşimi hem de beni okşuyordu...

Filmin birinci yarısı bitti. Dışarı çıktık. İçecek birşeyler alırken, eski arkadaşlarımdan Serpil de sinemadaydı. Biraz lafladık. Ben kızkardeşimin muhafızı olduğumu söyleyince, “Kız yazıııık, bırak çocukları rahat etsinler, sen bir bahane bul da gel benim yanımda otur, bırak koklaşsınlar.” dedi. “İyi, tamam!” dedim. Onlara filmin ikinci yarısını ön sıradaki arkadaşımın yanında seyredeceğimi söyledim ve Serpille yerimize geçtik. Işıklar söndü ve film başladı. Salon boş olduğu için herkes istediği yere oturuyordu. Bizimkiler baktım yerlerinden kalkıp en arkadaki boş koltuklara geçtiler. Çaktırmadan yan gözle onları izliyordum.

Sabri hemen Aylinin dudaklarına yapıştı. Öpüşmeye başladılar. Sonra Aylin yavaşça eğildi Sabrinin önüne, kafası kayboldu. Belli ki Sabrinin yarağını yalıyordu. Sonra Aylin doğruldu, bu sefer Sabri eğildi, herhalde o da Aylinin amını yalıyordu. Vay bee! Bizim Aylin neymiş de bizim haberimiz yokmuş, orospunun bu işleri bildiği nasıl da anlaşıldı. Sonra baktım Aylin eteğini kaldırıp Sabrinin kucağına oturmaya çalıştı. Yoksa sikinin üstüne mi oturacaktı? Ama Aylin daha önce birisiyle beraber olmamıştı ki. Yoksa onu da mı gizlemişti benden? Anladığım kadarıyla Aylin nişanlısının kucağında oturup kalkmaya başladı. Ama çok kısa sürede bitirdiler, herhalde Sabri boşalmıştı, çünkü film bitmek üzereydi.

Salondan çıkışta buluştuk. İkisinin de yüzleri kıpkırmızıydı ve dudakları öpüşmekten şişmişti. Ayline sordum, “Nasıl, filmi beğendin mi?” dedim. O da, “Çok müthiş bir filmdi abla, tekrar seyredebileceğim bir film!” dedi. Sabri de bana teşekkür etti, “Abla sen olmasan gelemezdik, ne istersen yaparım! İstersen haftaya yine getireyim sizi buraya, hem hafta içi böyle sakin olur, rahat ederiz!” dedi. Ben de, “Unutma sözünü, ben siz gibi nişanlıyken böyle yerlere falan hiç gitmedim, kocam beni hiç götürmedi.” dedim. “Abla sen ne zaman istersen, ben seni ve Aylini götürebilirim!” dedi. Eve dönünce Ayline hiçbir şey söylemedim, nasılsa evleneceklerdi.

Bir hafta sonra Aylin aradı. Salı günü sinemada yeni bir film olduğunu ve Sabrinin bizi götürmek istediğini, ben gelmezsem annemin izin vermediğini söyledi. Ben de, “Tamam!” dedim kapadım telefonu. Olay beliiydi, bunlar sikişecek, ben de konu mankeni olacaktım. Ama benim de içimde garip bir heyecan vardı, acaba Sabri beni yine elleyecek miydi? Kocam hiç seks konusunda fantazi filan bilmez, hemen boşalırdı. Ben uzun sürsün isterdim, ama o hemen arkasını döner yatar uyurdu.

O sabah kısa bir etek ile ince bir elbise giydim. Sinemaya giderken Sabri ile Aylin hep el ele idi. Ben yine yalnızları oynuyordum. Sinemanın sokağına girdiğimizde, önümüzdeki kızlarla Aylin çığlıklar atıp biribirlerine sarıldılar. Kızlar Aylinin eski okul arkadaşlarıydı. Dört yıldır Belçika’da yaşıyorlardı. Aylinle internetten haberleşiyorlardı. Yarın döneceklerini, 2 saat sonra babalarının onları almaya geleceğini söylediler. Film de başlamak üzereydi. Aylini özlediklerini, bir yerlerde oturmak istediklerini söylediler. Aylin bize baktı, bizden ayrılmak da istemiyordu, ama onlarla da beraber olmak istiyordu. Sabri de, “Aylin biletler yanmasın, biz girelim içeriye, siz de kafanıza göre takılın, çıkınca buluşuruz. Hem ben ablana söz verdim, onu sinemaya götüreceğime dair!” dedi. Aylin de, “Bakın ama bunu saymam, sonra bir daha gitmeye söz verirseniz, kabul!” deyince, “Tamam!” dedik...

Aylin kızlarla gitti, biz sinemaya girdik. Sabri, “İstersen en arkaya oturalım, oradan daha iyi gözüküyor, geçen biz çok rahat ettik!” diyerek, beni en dip köşeye oturttu. Film başladı, fakat korkmaya başladım, önce meraklı iken şimdi korkar oldum. Gerçi damadımız olacak, ama yine de yabancı sayılırdı. Işıklar henüz sönmemişti. Sordum, “Nasıl Aylinle anlaşabiliyor musunuz?” dedim. “Gayet iyi, birbirimizi daha iyi tanımaya çalışıyoruz!” dedi. “Anlıyorum... Geçen geldiğimizde çok samimi idiniz, yaptıklarınızı gördüm!” deyince, Sabri heyecanlandı, “Neyi gördün ki?” dedi. Aylin senin kucağındaydı! Yoksa onu şey mi ettin?” dedim. Sabri, “Ney mi ettim?” dedi. “Anla işte, yani onu siktin mi?” dedim. Sabri de, “Nasıl olsa ileride sikmeyecek miyim?” dedi. “Ama erken değil mi? dedim...

Sabri utangaçlığını üzerinden atmıştı, “İstersen seni de sikeyim, ışıklar sönünce? Geçen gelişimizde seni okşarken hiç tepki vermedin, benim bacanak sana yetmiyor değil mi? Ben anladım! İstersen seni de mutlu ederim, ama aramızda kalacak! Zaten seni uzun zamandır izliyorum, sen Aylinden de güzel bir vücuda sahipsin! Benim bacanak akılsız, ben olsam senin üstünden hiç inmem, gece gündüz sikerdim!” dedi. Tam o sırada ışıklar sönmesin mi? Elini bacaklarıma koyup okşamaya başladı. Ne demem gerektiğini, ne yapmam gerektiğini bilmiyordum, şaşkındım. Etraf karanlık olduğundan çekingenliğim yoktu. Sabri devam etti, “İstiyorsun sen de. Bırak kollarıma kendini, bak bunu sadece ikimiz bileceğiz!” diyerek hemen dudaklarımdan öpmeye başladı. Dudaklarımı çektim ve “Sabri, kocam benimle hiç senin Aylin le ilgilendiğin gibi ilgilenmez. Benim istediklerime önem vermez. Onun umurunda olmam!” dedim. Sabri de, “Ben seni doyururum baldızım benim! Sen ne istersen onu yaparım!” diyerek, boynumu boğazımı yalamaya başladı....

Okadar heyecan vericiydi ki, itiraz edemiyordum. Elini bacak arama indirdi. Külotumu çekti çıkardı bacaklarımdan. Parmaklarıyla amımı yokluyor, parmağını içime sokmaya çalışıyordu. Pantolonunu indirip sikini çıkardı ve ensemden bastırıp, sikini yalamamı istedi. Karanlıkta sikini iyi göremedim, elime alınca bir de baktım ki çok uzun birşeydi, üstelik yaladıkça da büyüdü ve sertleşti. Ben sikini yalarken Sabri de etrafı kolluyordu, gerçi sinemada çok az kişi vardı, onlar da ortalarda ve önlerde oturuyorlardı.

Sonra beni kaldırıp, sırtım ona dönük, yüzüm filme doğru, beni kucağına aldı ve arkamı hafif kaldırıp, dirseklerimi de öndeki koltuğa koydurdu. Kucağında tam oturmuyordum, hafif öne eğilmiş, kayak yapar gibi bir pozisyondaydım. Eteğimi belime kaldırdı, eliyle amıma tükürük sürdü. “Bağırma, sessiz ol, kimse duymasın! Yoksa mahvoluruz!” diyerek sikini yavaşça soktu. Önce başını, sonra hepsini dayadı ve belimden asılıp, siki amımda, kucağına oturttu. “Ohh amın nekadar dar baldız, hiç sikilmemiş gibi. Onu ben bollaştırırım ancak, Yarrağımı yedikçe açılacak, dinlenince küçülecek, tekrar sikince gevşeyecek!” diyordu. Anladım ki Sabri sikiş konusunda tecrübeliydi. Ustaca sikiyordu. Bir eliyle belimi tutuyor, bir eliyle de göğüslerimi okşuyor, sikiyle de alttan amıma girip çıkıyordu. Benim de orgazm olmaktan, amımın suları akıyordu...

Birden beni kucağından hafif kaldırıp, sikini amımdan çıkardı ve yan koltğa bıraktığı külodumu alarak, küloduma boşaldı. Sikini eteğimin iç tarafına silip, amıma tekrar soktu. Dizlerim resmen zangır zangır titriyordu. Öyle güzel sikiliyordum ki, kocamla bunun yarısı kadar zevk almamıştım. Ben de kendimi koyvermiş, utangaçlık sınırını tamamen aşmıştım ve “Uzun sikli sevgilim benim, sik beni, köküne kadar sok sikini bana!” diye fısıldıyordum. Başparmağı ile de götümün deliği ile oynuyordu. “Ohhh baldızım benim, bacanak senin bu deliğini de sikmemiştir, onu ben delsem ne güzel olur!” dedi. Ben üçüncü orgazmımı olmuş bitmiştim, “Ne istiyorsan yap aşkım, istediğin yerden sik beni. Artık hiçbir şey umurumda değil!” diye fısıldadım.

Götümün deliğini türkürükle ıslattı iyice ve sikinin başını deliğime dayadı, fakat sokmadı, öylece bekledi. Ben ne bekliyor bu sokmak için diye düşünmeye başlamıştım ki, gürültülü bir sahnenin çıkmasını bekliyormuş. Filmde, arabaların çarpışma sahnesinin çıkmasıyla eşzamanlı olarak, birden koca sikini soktu götüme. Bağırmamak için dudaklarımı ısırdım, ama bağırdım. Yinede kimse çakmadı, filmin gürültüsü çok fazlaydı. Canım yandı, ama götüme girip girip çıktıkça zevkim arttı. Elini de amıma atınca, ben yeniden orgazm oldum. Sabri de sikini çıkarıp dışarı boşaldı yine.

Ama çok müthişti. Benim için hayatımın en heyecanlı kaçamağıydı bu, hiç unutamayacağım!

[Halide]