xxx


Hikaye ve resimlerinizi bekliyorum!!!
hikayedengercek@gmail.com
Showing posts with label Seks Hikayesi. Show all posts
Showing posts with label Seks Hikayesi. Show all posts

Sunday, June 3, 2012

Deneme Sürecini Müdürün Yarağını Yiyerek Geçtim!

Deneme Sürecini Müdürün Yarağını Yiyerek Geçtim! (Bahar 21 Y., Konya / Türkiye)

Slm, ben Bahar. 21 yaşındayım, doğma büyüme Konyalıyım. Liseden sonra üniversite sınavına 2 kere girdim, ama sınava hiç çalışmadığım için istediğim 3 bölüm de gelmedi. Evde çok sıkıldığım için, nette iş ilanlarına bakarken bir ilan gördüm: "Bir Kozmetik firmasına, yüksek maaşla, diksiyonu düzgün, güleryüzlü, bakımlı, giyimine özen gösteren, en az lise mezunu bayan eleman aranıyor!" diyordu. Aslında iyi gibi geldi bana, hem istediğim gibi giyinip, makyaj yapıp, hem de fazla yorulmayacaktım...

Ertesi gün mağazaya gittim. Mağazada çalışan 3 tane bakımlı hoş bayan vardı. Personelden sorumlu Jale hanımla ön görüşmeyi yaptık ve işe alınmam konusunda anlaştık. Fakat Jale hanım, "Müdürümüzle de bir konuşmanız gerekiyor, buyrun odasına geçin, kendisi saat 2 gibi burada olacak!" dedi. Odaya geçtim oturdum. Ben müdürü de bayan bekliyordum, ancak kapı açıldı ve içeri 33 yaşlarında, iri yapılı, boylu poslu, çok yakışıklı olmasa da, hoş ve sesksi bakışlı bir adam olan Emre bey girdi. Onunla da konuştuk ve işe alınmam konusunda anlaştık. Ama çalışma saatleri konusunda biraz tereddütte kalmıştım, sabah 9'dan akşam 21'e kadardı çünkü. Annemler izin vermeyebilirdi. Olmazsa 2-3 ay çalışır çıkarım diye düşündüm. Müdür de beni beğenmişti ve "Bir ay deneme sürecimiz olacak, bu süreçte birbirimizden memnun kalırsak devam ederiz, olmazsa el sıkışıp ayrılırsınız, sıkıntı yok!" dedi. "Peki!" dedim ve pazartesi günü işe başladım.

Bu arada kendimden bahsetmeyi unutmadan söylemeliyim, orta boylu, hafif balık etli, uzun bacaklı, dolgun göğüslü ve kalçalı, esmer, uzun saçlı, ela gözlü, hoş bir kızım. Bugüne kadar sadece 2 sevgilim oldu. İkincisi ile tam olarak ilişkiye girmiştim, beni bozmuştu yani. Ama şiddeti seven bir yapısı olduğundan, nekadar sevsem de ayrılmıştık. Bu duruma üzülüyordum ve onu özlüyordum. Onunla ayrılalı hemen hemen 7-8 ay oldu. Ve hayatıma ondan sonra hiç erkek te almamıştım, halen aklım ondaydı çünkü...

Neyse bu kozmetik işin başladım, gayet iyi gidiyordu. İşyerinde benimle beraber çalışan 3 bayan vardı. Bu bayanların 3'ü de evliydi, anlayacağınız 3'ü de açık kapı. İçimden (Bu müdür hepsini sikiyordur!) diye düşünüyordum, çünkü müdürle çok samimilerdi ve adama karşı yalakalardı, (Adam bekar, siker geçer!) dedim içimden. Ama işe başladıktan 10 gün kadar sonra, müdür Emre beyin gözü sürekli benim üstümdeydi. Güvenlik kamerasından olsun, kapıdan olsun, kaçamak bakışlarla bana bakıp izlediğini biliyordum. Diğer 3 olgun bayan kendisi için can atarken, müdürün neden bana kur yapar gibi baktığını anlamıyordum, zira ben kendisine hiç yüz vermiyordum. Aklım fikrim ayrıldığım sevgilimdeydi...

Müdürün bana olan ilgisini işyerindekiler de farketmişlerdi ve bana düşmanca tavırlar takınmışlardı. Ama umrumda değildi, çünkü Emre beyin gözdesi bendim. Emre bey de artık bana olan ilgisini açık açık belli ediyor, öğle yemeklerine benimle geliyor, bazen de, "Sizin evin oradan geçiyordum..." diyerek, işe bile beni o götürüyordu. Ama benim yüz vermemem onu çıldırtıyordu. MSN'de olsun, yüzyüze olsun, benden hoşlandığına dair konular açtıkca ben kapatıyordum o konuları...

1 aya yaklaşmıştık ki, birgün herkes öğle yemeğine çıktı, bense midem ağrıdığı için çıkmamıştım. Emre bey de çıkmamış, oysa ben çıktığını sanıyordum. İşyerinde depo gibi bir yer var, oraya indim ve kızlar gelene kadar kanepede uzanayım biraz dedim. Etraftaki katologları incelerken, deponun kapısı açıldı, aşağı birisi iniyordu. Bizim kızlardan biridir diye telaşlanmamıştım açıkcası, ancak karşımda Emreyi görünce şaşırdım, hemen toparlandım. "Toparlanmana gerek yok..." dedi. Elinde bir sigara vardı, yavaş yavaş indi merdivenleri, bana doğru yaklaştı. Toparlandım, "Kusura bakmayın Emre bey, biraz rahatsızlandım, onun için biraz uzanıyordum. Buyurun, ne vardı?" dedim. O da, "Yemeğe çıkmamışsın? Hemde, bu Cuma işe başlayalı 1 ay olacak, nasıl memnun musun?" dedi. "Evet memnunum, sıkıntı yok benim açımdan, ya siz benden memnun musunuz?" dedim. "Ben de senden çok memnunum, işine devam edeceksin, yalnız son bir husus var..." dedi. "Nedir?" dediğimde, birden beni kendine çekip, "Senin tadına bakmadım, özel performansını bilmiyorum!" dedi.

Şok olmuştum, o beyefendi adam birden sapıklaşmıştı sanki. İttim onu ve ona bu yaptığının çok ayıp olduğunu söyledim. Depodan çıkmak istediğimi, birisinin gelebileceğini söylediğimde, "Merak etme, kimse gelmez, uzak bir lokantaya gittiler, korkmana gerek yok!" filan dedi. İlk önce çok kızmıştım, daha önce hiç böyle birşey yaşamamıştım, sonuçta orospu değildim ki ben. Sonra düşündüm, 7-8 aydır sikişmemiştim, ne çıkardı ki birkere sikişsem. Kararımı vermiştim, müdürle sikişecektim, ama naz yapacaktım ve direnecektim, yapacaksa da zorla yapacaktı. Böylesi her ikimiz için de daha zevkli olacaktı...

Yüzüne bakmadan, "Lütfen çekilin, çıkmak istiyorum!" dedim. Heyecandan titriyordum. Beni tutup kanepeye uzattı, ellerimi sıkıca tutarak, pantolonun kemerini çözdü. Sesi beni çok tahrik ediyordu zaten, saçımdan tutup, "Bakiremisin, değilmisin?" dedi. Ben kısık kısık, "Lütfen yapma, lütfen bırak..." diyordum. O ise kendini kaybetmişcesine üstüme abanıyor, "Harikasın bebeğim, amını götünü parçalamayan ibnedir, bana yüz vermemek neymiş görelim bakalım!" dedi ve külodumu indirip amımı yalamaya başladı. Çok hoşuma gidiyordu, ama, "Bırak beni!" demeye devam ediyordum. Sonra bana, "Eğer güzel güzel istediğimi yaparsan, ikimiz içinde acıtıcı birşey olmayacak!" dediğinde kendimi bırakmıştım. Ama yinede itiyordum onu...

Yarağını gördüğüm an zaten şok olmuştum, iri uçlu, şişkin, uzun birşeydi, nasıl alcaktım onu içime. Amımı epeyce yaladıktan sonra, elini tükürükleyip yarağını ıslattı ve inleyerek amımın dudakları arasına sürtmeye başladı. "Bakiremisin, değilmisin? Hadi söyle!" deyince, "Değilim!" dedim birden. "Hmmm, tahmin etmiştim, yavrum bu harika!" diyerek, beni çevirdiği gibi domalttı ve arkamdan sikini amıma dayadı. Ortam sessizdi, sadece benim kesik kesik nefes alışlarım ve numaradan ağlayışım, onunsa azmışlığının sesleri vardı. Sikini sürte sürte amıma yavaş yavaş geçiriyordu. Sokarken de, "Tahmin etmiştim, çok sikilmemiş amın olduğunu, ohh işte buuu!" diyerek, köküne kadar geçirdi. Nefesim falan kesilmişti....

Bir süre sonra gidip gelmeye başladı. Kendinden geçmişti artık. Ben de zevk alıyordum, ama halen, "Yeter artık..." filan diye söyleniyordum. O da, "Az kaldı sabret, tadını çıkar, amını yerim senin, ohhhhh, uzun zamandır böyle dar amcık sikmedim!" filan diyerek, 20 dakika kadar gidip geldi ve sonra, "Birazdan geleceğim, sen de boşal, artık kasma kendini! Üstelik deneme sürecini de geçtin bebeğim!" diye söylenerek içimden çıkarıp sırtıma patladı...

Bir süre üstümde kaldı. Sonra kalktı, külot ve pantolonunu çekip, üstünü başını düzeltti. Ben de aynı şekilde toparlandım. Hiç konuşmuyorduk. Geldi öptü beni birkere ve mağazaya çıktık. 10 dakika sonra falan da diğer kadınlar geldi. Hiçbir şey olmamış gibi o günün sonunu getirdik. Ama ben ogünden sonra işe gitmedim, Jale ablaya ayrılmak istediğimi söyledim, o da Emreye söylemiş tabi. Ama emre hergün beni MSN'den aradı, yalvarıp yakardı, beni yeniden ikna etti ve işe yeniden başladım.

Yeniden başlayalı tam 2 ay oldu ve bu arada Emrenin tek gözdesi benim, diğer kadınların hiçbirine yüz vermiyor. Hepsi de bu duruma deliriyor tabii. Ama ben kimseyi birşeye zorlamadım sonuçta. İlk sikişmeden sonra, Emre beni birkere daha (arabada) sikti. Çok zevkliydi, ama öyle sık sık vermiyorum, tadı kaçmasın diye. Bakalım böyle nereye gidecek bu iş...

[Bahar]

(2) Apartmanın Türbanlı Temizlik��isi!

Apartmanın Türbanlı Temizlikçisi! (2) (Erol 45 Y., İstanbul / Türkiye)

İki ay önce bizim apartmanın türbanlı temizlikçisi Fatmayı siktiğimi anlatmıştım. O günden sonra Fatmayla ilişkimiz gizlice devam ediyor. Fatma eskiden haftada bir gün merdivenlerini silmeye gelirdi, sikişmeye başladığımızdan beri bu temizliği haftada ikiye çıkardı. Bazen canım çok istedigi zaman arıyordum, üçüncü defa da geliyordu.

Fatmanın yine apartmanda temizlik günüydü. O gelince en üst kattan başlar merdivenleri silmeye, sile sile benim kata zemine kadar iner. Kapının dürbününden bakıyorum devamlı, benim kata gelince içeri almak için. Sonunda baktım benim kata inmiş ve domalmış bir şekilde merdivenleri siliyor. Kapıyı sessizce açtım, arkasına geçtim dayandım ve "Özlemişim be!" dedim. Fatma daha, "Dur yapma..." demeye kalmadı, bir üst kattın merdivenlerini silen bir başka kadını gördüm ve çekildim. O kadın da türbanlıydı. Fatma hemen durumu toparlamaya çalışarak, "Erol abi tanıştırayım, Hülya. Kendisi akrabam olur, beraber bir yere gideceğiz de, işimiz çabuk bitsin diye bugün bana yardıma geldi!" dedi. "Öyle mi? Memnun oldum Hülya, ben Erol, hoşgeldin!" dedim. Ama Fatma da, ben de kıpkırmızı kesilmiştik doğrusu. Ben ortamı yumuşatmak için, "Çayım hazır, buyurun beraber içelim!" dedim. Fatma da, "Sağol Erol abi, işimiz acele..." dedi. "Gideceğiniz yere ben bırakırım sizi!" dedim. "Ozaman merdivenleri bitirelim gelelim, birer çayını içeriz." dedi. "Tamam bekliyorum!" dedim içeri girdim.

Hülya Fatmadan daha uzun boylu, esmer güzeli, o da türbanlı olmasına rağmen manken gibi bir kadındı. Bayıldım resmen. Neyse, onlar merdivenleri bitirip geldiler. Hülya türbanlıydı, ama aptal değildi, sanki olayı anlamış gibiydi. Oturduk çay içmeye başladık. Fatma da, ben de, Hülya anlamasın diye kıvırtarak konuşuyorduk. Fatma Hülyaya, "Erol abi çok iyi bir insan, şu binaya gelirim de, birtek Erol abi hal hatır sorar, çay içmeye çağırır!" dedi. Hülya da, "Nekadar iyi! Evli değilmisiniz Erol bey?" dedi. "Yok ayrıldım!" dedim. İmalı imalı gözlerini kısarak bana baktı ve "Hmmm, anladım..." dedi. "Sen evlimisin?" dedim. "Ben de dulum!" dedi. Neyse, çaylarımızı içtik, bunlar, "Biz gidelim." dediler kalktılar. "Tamam, ben bırakayım!" dedim. "Ama önce eve gideceğiz, elbiseleri değişmemiz lazım!" dediler. "Olsun, ben evin önünde beklerim!" dedim. Hülya, "İyi de, bir gören falan olur, yanlış anlarlar!" dedi. "Ozaman ben başka bir yerde beklerim, siz gelirsisiniz!" dedim. Kabul ettiler, bunlarla evden çıktık, arabama bindik gittik...

Sokaklarına yakın bir yerde ben durdum, bunlar eve gitiler. Ben bir sigara yakıp, içerken bunları bekledim. Önce Hülya geldi, "Fatma gelmedi mi?" dedi. "Gelir şimdi..." dedim. Arka koltuğa oturacaktı, "Öne gelsene Hülya!" dedim. "Öne Fatma otursun!" dedi. "Ne fark eder, gel öne!" dedim, geldi oturdu. "Gideceğiniz yerde işiniz çok mu sürer?" dedim. "Bilmem, Fatma biliyor. Neden sordun ki?" dedi. "İşiniz bitene kadar beklerim, sonra senle beraber gezeriz, olur mu?" dedim. "Olabilir, ama bir gören olursa?" dedi. "Haklısın!" deyip, bir kağıda telefon numaramı yazdım verdim ve "Olmazsa benim evde otururuz, konuşuruz, orda gören olmaz, ne dersin?" dedim. "Bilmem ki..." dedi. O sırada Fatma sokağın başından göründü, hemen Hülyaya, "Senden çok hoşlandım! Seni bekliyorum, benim evde buluşalım!" dedim. Fatma arabaya yaklaşınca Hülya cevap vermedi. Fatma arabaya bindi, nereye gideceklerini söyledi, arabayı çalıştırdım, hareket ettik...

Havadan sudan konuşarak gidecekleri yere vardığımızda, "Çok mu işiniz Fatma?" dedim. "Bir saat sürer!" dedi. "Tamam bekleyeyim!" dedim. "Bir saat ne yapacaksın?" dedi. "Önemli değil, ben burda beklerim!" dedim. Bunlar gidınce, ben de marketten gazete aldım geldim, arabada okudum, bulmacalarını çözdüm ve saat geçti. İkisi de geldiler. Fatma, "Erol abi sana zahmet oldu, bekledin bizi!" dedi. "Ne zahmeti canım!" dedim. Sohbet muhabbet, yine sokaklarına bıraktım, eve döndüm...

Hülya arar mı, aramaz mı bilmiyordum, onu düşünürken, yarım saat sonra kapının zili çaldı. Açtım karşımda Hülya! Şaşırdım. Telefon açar diye bekliyordum, ama eve geleceğini hiçmi hiç tahmin etmiyordum. Neyse, içeri buyur ettim, girdi. Pardesüsünü çıkarmasına yardımcı oldum, ayakta göz göze geldik, ben dayanamadım ve hemen buna sarıldım, dudaklarına yapıştım. Hülya önce, "Yapma... Hani konuşacaktık?" falan dedi, ama ben öpmeye devam edince, 2 dakika sonra kendini kollarıma bıraktı. Öpüşerek yatak odasına geçtik. Hülyanın türbanını açtım, yatağa uzandı. Bunun uzun eteğini ve külotunu çıkardım. Ben de soyundum ve bunun uzun bacaklarını yalayarak kaymak gibi amına geldim. Amını yalamaya başlayınca nasıl da inliyordu orospu. 10-15 dakika kadar yaladım amını ve Hülya kasılıp titreyerek, ağzıma saldı amının sularını...

Yukarı çıkıp tekrar dudaklarını öptüm ve sırtüstü uzandım yatağa. Hülyayı ensesinden hafifçe iterek, yüzünü yarağıma bastırdım. Hülya ne yapacağını bilmez bir şekilde yarağıma bakıyordu. "Hadi sen de benimkini ağzına al, em onu!" deyince, ürkekçe yarağı ağzına aldı. Acemice emiyordu, bu da bana mühtiş zevk veriyordu. Biraz emdirdikten sonra, "Otur üstüne! deyince, yarağımı ağzından çıkardı, üstüme çişini yapar gibi çömeldi, yarağımı eliyle amının ağzına hızalayıp yavaşça oturdu. Ben belini iki elimle kavrayıp, Hülyanın kalçalarını değirmen taşı gibi kıvırıyordum yarağımın üstünde. Arada sırada da alttan köklüyorum amına. Hülya hem inliyor, hem bluzunu ve südyenini çıkarıyordu. Göğüsleri tamamen çıplak kalınca, öne eğilip göğüslerini bana emdirmeye de başladı. Sonunda ikimiz de doruğa çıktık, aynı anda boşaldık...

Dudaklarımı öperek indi yarağımdan ve yanıma uzandı. Biraz nefeslendikten sonra bana, "Fatmayla da sikişiyormusun?" dedi. "Evet!" dedim. "Fatma nasıl sikişiyor?" dedi. "Sen daha çok bilgilisin bu konuda!" dedim. O sırada telefonum çaldı, baktım Fatma arıyor. Telefonu açmadan Hülyaya uzattım, "Al konuş, Fatma arıyor!" dedim. O da, "Yok sen konuş, sakın benim burda olduğumu söyleme!" dedi. "Olur!" dedim açtım telefonu. Kısa bir nevar neyok muhabbetinden sonra, Fatma sordu, "Acaba Hülya görmüşmüdür kalçalarıma sarıldığını? Anlamışmıdır aramızda birşey olduğunu?" dedi. Bu arada Hülya kulağını yanaştırmış telefona dinliyor tabii. Hülyaya göz kırparak, "Zanetmiyorum anladığını, Hülya çok saf birine benziyor!" dedim. Bu arada Hülya hem gülmemek için kendini zor tutuyor, bir yandan da sikimle oynuyordu. Fatmaya, "Yarın gelirmisin? Gel de sikişelim!" dedim. "Tamam, bakarım!" dedi ve telefonu kapattık.

Hülya hemen gülerek, "Ohhh valla ne güzel, işin iş! Hiç boş durma! Birgün beni sik, birgün Fatmayı! Bana bak, yarın gelince sakın sikiştiğimizi Fatmaya söyleme, çok utanırım!" dedi. "Tamam söylemem!" dedim. "İyi ozaman ben artık gideyim!" dedi. "Dur nereye, birkere daha sikişelim de öyle git!" dedim. Birdaha sikiştik ve Hülyayı öpüp yolladım.

Hoşça kalın.

[Erol]

(1) Apartmanın Türbanlı Temizlik��isi!

Apartmanın Türbanlı Temizlikçisi! (1) (Erol 45 Y., İstanbul / Türkiye)

İsmim Erol. 45 yaşında, karımdan ayrılmış, dul bir erkeğim. Fatma haftada bir gelir binanın merdivenlerini siler temizler. Fatma 32 yaşında, çok güzel, çekici, türbanlı bir kadın. Dolgun dik göğüslere, pürüzsüz vücuda, yuvarlak kalçalara, sütün gibi bacaklara sahip. Apartmana temizliğe gide gele aramız oldukça iyi oldu, her seferinde mutlaka konuşuyoruz. Hatta karımla ayrılığımıza kadar konuşuruz.