Mrb arkadaşlar. Ben
Tuğçe, 22 yaşındayım, İstanbulda bir üniversitede
okuyorum. Baştan söyleyim, sekse çok düşkünüm.
Yaşadığım heycanlı sikişmeleri, burda benim gibi sekse meraklı olan sizlerle paylaşmak düşüncesi açıkçası beni tahrik ediyor. Aynı zamanda yaşadığım inanılmaz anları burda kalıcı kılmak, defalarca okumak ve okurken de tekrar tekrar orgazm olmak istiyorum. Dilerim siz de hikayemi okurken defalarca boşalırsınız!
Yaşadığım heycanlı sikişmeleri, burda benim gibi sekse meraklı olan sizlerle paylaşmak düşüncesi açıkçası beni tahrik ediyor. Aynı zamanda yaşadığım inanılmaz anları burda kalıcı kılmak, defalarca okumak ve okurken de tekrar tekrar orgazm olmak istiyorum. Dilerim siz de hikayemi okurken defalarca boşalırsınız!
Yakınlarım beni çok tatlı olarak tanımlarlar. Çoğuna
göre ben erkeklerin bir içim su diye tabir ettikleri
kızlardanım. Esmerim, gözlerim de kahverengidir. Kalçalarım
nefis diriliktedir. Bacaklarımın çok hoş olduğunu erkek
arkadaşlarım itiraf etmişlerdi. Göğüslerim de yeterince
dolgundur. Zaten bu halimden ve aşifteliğimden Lisede de birkaç
yaramazlığım olmuştu.
Hikayem geçen sene Mayıs ayında geçiyor. Okuduğum üniversitenin
bahar şenlikleri başlamıştı. Bir akşam arkadaşlarla okuldaki bir konsere gidecektik. O gün
tüm vaktimi hazırlanmayla geçirdim. Biz kızlar böyle
fırsatları kaçırmayız ve hem erkeklerin
bakışlarını çekmek, hemde
diğer kızları kıskandırmak için, süslenir püslenir,
açılır saçılırız. Ben de o gün tek parça, dizimin 5-6
parmak üstünde biten hafif göğüs dekolteli turuncu elbisemi giymiştim. Siyah parlak çoraplarımla birlikte
ayağıma Babetlerimi giymiştim. Bordo
rengi iç çamaşırlarımla kendimi süper hissediyordum.
Otobüse bindiğimde
şanslıydım ki, oturacak yer
bulmuştum. Orta kapının hizasındaki boşluğun
hemen bitişiğinde, sol taraftaydım. Yanımda bir kadın
oturuyordu. Otobüse binen herkes beni görebiliyordu. Elbisemin
yapısından dolayı oturunca eteğim
baldırlarımın yukarısına kadar çıkmıştı.
Açıkçası günümdeydim ve umrumda değildi, bacaklarımı
kapatmadım. Hemen önümde, ayakta, 40 yaşlarında bir adam beni
süzüyordu. Çok yakışıklı, ama
biraz paspal biriydi. Ruhumdaki fahişe ortaya
çıkmıştı, bacak bacak üstüne attım ve
dışarıyı izlemeye koyuldum. Bacaklarımı
salladıkça adam derin derin bacaklarımı
baldırlarımı süzüyor ve kimbilir nasıl kuduruyordu...
Bir süre sonra yanımdaki
bayan kalktı ve direk adam yanıma oturdu. Biraz iri yapılı
olduğundan ve eminim bacaklarımın nefis görüntüsünden
dolayı, bana çok yakın oturdu, ama temas etmiyordu. Ben
bacaklarımı sallamaya devam ediyordum. Bacak bacak üstüne
attığımdan ve bacaklarımı salladığımdan
dolayı eteğim de hareketleniyor ve nefis bir görüntü
oluşturuyordu. Bir süre sonra otobüs kalabalıklaşınca sıcakladım.
Önümdeki pencereyi açmak için ayağa kalkıp, önümdeki tutunma
demirinin üzerinden eğildim ve camı
ittirdim. Yerime oturduğumda sağ bacağım adamın sol
bacağına resmen yapıştı. Demek ki ben
ayağa kalktığımda benim tarafıma iyice
kaymıştı. Gerçekten bunu beklemiyordum, ama akıllı
biriydi. Bana direk bacağını yaslamak yerine resmen ben
adamın kucağına oturmuş gibiydim...
Bacak bacak üstüne atıp
tekrar sallamaya başladım. Ben salladıkça bacağım
adamın bacağına sürtüyordu. Bir süre sonra adam gazete açtı
ve okumaya başladı. Ancak sol elini, gazeteyi de tutarak,
bacağımın üstüne koymuştu. İnanamıyordum, otobüs
gibi halka açık bir yerde herifin biri resmen beni taciz ediyordu.
Fıstık gibi bir kızın hem bacağına
yapışmış, hem de elliyordu. Abartmıştım sanırım. Trafik
felaketti. Otobüs okulumun önüne gelince inmek için ayağa kalktım.
Adama gülümseyerek, “Pardon!” dedim. Yüzüme baktıktan sonra yerinden
kalkmadan, “Buyrun!” dedi ve soluna doğru
bacaklarını çekti. Yapacak bir şeyim yoktu. Bu adama daha fazlasını vermeliydim. Ellerimi
dirseklerimden hafifçe kaldırarak arkamı da adamın omzuna
sürtünerek geçiyordum. Adam da eteğimin altına doğru elini yaklaştırmıştı. Ben
geçerken parlak çoraplı taş gibi bacaklarımda elini gezdirdi.
Tam o sırada otobüs ani bir fren yaptı ve ardından tekrar gaz
verdi. Dengem bozulmuş damın kucağına düşmüştüm.
Şoför sürekli gaz verip frene bastığından yerimden
kalkamıyordum, çünkü yokuştaydık. Adamın popomdaki eli kalçalarımı resmen yoğuruyordu. Sesimi
çıkarmadım, ona dönüp, “Pardon... kalkamıyorum!” dedim. “Önemli
değil!” dedi. Yaklaşık 3-5 saniye boyunca otobüste elin
adamının kucağındaydım ve kıçımı
yoğuruyordu. Üstelik elbisemde iyice yukarı çıkmıştı.
Yerimden kalkarken adamın malum bölgesinden destek aldım. Siki
taş gibi olmuştu. Neyse otobüsten indim. Ama farkedemediğim bir
şeyse, otobüsten o adamın da inmesiydi.
Arkadaşlarıma buluştum. Okula girdik. Konserden önce içki içip
rahatladık. Grubumuzda erkekler de vardı. Hepsi beni ve diğer
kızları süzüyordu. Açıkçası diğer kızlar da
süperdi. Ayça mini şort, üstüne yakası bol tişört ve altına
parlak çorap, Funda ise incecik bir tayt ve üstüne büstiyer giymişti, götü
ortadaydı. Kızlar benden seksilerdi,
kıskanmıştım. Erkekleri etkilemek için, erkeklerin
yaptıkları esprilere onlara dokunarak gülüyor, yürürken önlerinden
gidiyor ve kıvırtıyor, onlar konuşurken parlak rujlu
dudaklarımı dilimle ıslatıyordum. Konser öncesi
karnımız acıkmıştı.
Cafe’de bir masaya oturup yemeklerimizi yiyorduk. Yanıma erkeklerden biri
oturmuştu. Ben farkettirmeden bacaklarımı iyice
sıyırmıştım, eteğim kalçalarımdaydı.
Yemek yemeye başladığımızda yanımdaki erkek bir
anda elini bacağıma attı ve okşamaya başladı. Ben tepkisizdim. Masanın altında
bacaklarımı okşuyor, beni benden alıyordu ve kimse bunu görmüyordu...
Eli bacaklarımdan
yukarıya doğru çıktı ve elini
eteğimin içine daldırıp amımı okşamaya
başladı. Zaten otobüsten beri ıpıslaktım, bu hareketle
resmen akıyordum. Beni yaklaşık iki dakika boyunca okşadı
ve hiç çaktırmadı. Bu böyle olmayacaktı. Uzun süredir seks
yapmıyordum. Çocuk çok yakışıklıydı
ve benim kafam güzeldi. Kendimi hemen orada ona vermeliydim. Ama
orospuluğum üzerimdeydi. Bacağımı herkesin önünde
kaldırıp çocuğun bacağının üstüne attım.
Elini hemen çekti. “Ya Eren dizim çok ağrıyor, sen biraz bana masaj
yapsana!” dedim. Herkes bana bakıyordu. Elbisem resmen
kıçımdaydı. Pürüzsüz parlak siyah çoraplı bacaklarım
ortadaydı. Yanımızdan geçenler dahil tüm erkeklerin gözü
bendeydi. Eminim kızlar çatlamıştır. Eren biraz dondu,
sonra, “Neresi? Burası mı?” diye dizimin üstünü ovmaya
başladı. “Biraz daha yukarısı!” deyince milletin
ortasında baldırlarımı ovmaya başladı...
“Hakan sen de omuzlarına
masaj yap, çok yoruldum bugün!” dedim. Hakan okul girişinde
buluştuğumuzda beni öperken elini kalçama koymuştu. Biraz
tadıma bakması hoşuma giderdi. Hakan yerinden kalktı ve
tepeme dikilip omuzlarımı ovmaya başladı. Eminim ki, biraz eğik durduğumdan bordo sutyenli
göğüslerimi görüyordu. Ortalık yerde daha fazla abartmak istemedim.
Aklımda bir hinlik vardı. Elimdeki kolayı sanki Hakan
omuzlarımı ovarken beni aşırı sarsmış gibi
yaparak üzerime döktüm ve “Ayy naptın Hakan ya? Battı üstüm!” dedim.
Kola biraz göğsüme biraz da bacaklarıma dökülmüştü. Yerimden kalktım, eteğim kıçımdaydı, “Ben
temizlenmeye gidiyorum!” diye Lavaboların oraya yürümeye
başladım. Lavabo kafeye biraz uzaktı. Hakan peşimden
koştu, “Dur ben de geleyim, kusura bakma!” dedi.
Birlikte Lavabonun önüne gittik...
İçerisi bomboştu. Ben
içeri girdim, Hakana da, “Sen burda bekle. Ama ayy çantam orada kaldı.
İçinde yedek çorabım vardı. Ara Eren’i getirsin!” dedim.
“Tamam!” dedi ve Ereni aradı. Ben içeride elbisemin
askılarını indirmiştim, kola sol
göğsüme dökülmüştü. Artık vaktiydi,
Hakana seslenip, onu boş tuvalete çağırdım! Gelince, “Hakan
sen yaptın, sen temizle!” dedim. Hakan gözlerini bacaklarımda ve
askıları inmiş elbisemde ve göğüslerimde
dolaştırdı ve sadece, “Tamam!” dedi. Ben Lavabonun
tezgahına yaslanmış, aynaya bakıyordum. Hakan arkadan
elindeki mendille göğsümü siliyordu. Ben biraz daha eğilince oda
arkama dayandı. Aynadan birbirimize bakıyorduk. Bir anda popoma
abandı, “Seni orospu, kaşınıyorsun demek!” dedi.
“Napıyorsun, dur!” dedim, ama sırf onu
kudurtmak içindi bu. Bana resmen saldırdı, elbisemi
kıçımın üstüne topladığı gibi çorabımı
yırttı ve külodumu kenara sıyırdı. Ben kıvranma
numarası yapıyordum, “Yapma, hayır!” deyip duruyordum. Bir eliye
fermuarını indirirken, diğer eliye göğüslerime
dadandı. Sikini tükürükleyip bir hamlede amıma
geçirdi ve pompalamaya başladı...
Kudurmuştum. Zevkten kafamı
geriye atmıştım. Okuldan bir arkadaşıma üniversite
tuvaletinde fıstık gibi bir kıyafetin altındaki amımı siktiriyordum. Aynada göz göze geldik.
Zevkten inliyordum. Belimden tutmuş, habire amıma
geçiriyordu. Tanrım ne güzel şeydi o an. “Doy orospu, doy!” diyerek
hırıltılar çıkarmaya başladığında
kendimi sertçe geriye attım. Amımdan çıktı ve dölleri
fışkırmaya başladı. Ama dölleri hep gömleğinin
üstüne ve eline bulaşmıştı. En azından amımın içini Hakan’ın döllerinden
korumuştum. Bana, “Lan orospu ne yaptın, üstüm battı!” dedi. Hiç
umursamadım, “Evet orospuyum ve beni çok güzel becerdin, iki kere
boşaldım, ama içime tohumlarını bırakmana izin
vermem!” dedim kırıtarak. Küfür ederek çıktı. Muhtemelen
evine gidecekti, üstünü değiştirmek için.
Dönüp aynada kendime baktım, saçım biraz
dağılmıştı. Hakan hayvanı dudaklarımı
ellemeyip direk amıma yumulduğundan
makyajım taptazeydi. Eteğimi kalçamın sadece biraz üstüne
indirdim. Amımın üstündeki çorap yırtığı
görünmüyordu. Ve Ereni bekledim...
Eren gelince kapıyı tıklattı, “Tuğçeciğim
ordamısın?” dedi. “Evet Eren, gel içeri!” dedim. Yavaşça
kapıyı açıp içeri girdi, “Çantanı getirdim,
al!” dedi ve kapıya yöneldi. Hemen, “Eren aslında bana yardım
etsen olmaz mı? Çantanın içinde çorap paketi olacak, onu
çıkartırsan sevinirim!” dedim. Eren elleri titreyerek çorap peketini
aldı ve açmaya koyuldu. Çorap beyaz ve tekliydi. Yani don kısmı bulunmayan çoraplardandı ve puantiyeli
(benekliydi). Eren bir çoraba bakıyor, bir bana bakıyordu. Siki
taş gibi olmuş, kendini belli ediyordu. “Nasıl yardımcı olmamı istersin?” dedi. Ben de,
“Bacaklarımla masada çok güzel avuçlayarak ilgilenmiştin ve sonra da
masaj yapmıştın, şimdi de
bacaklarımla senin ilgilenmeye devam etmen gerekiyor!
Çoraplarımı değiştir! Önce
ayakkabılarımı çıkar!” dedim. Eren yere çöktü
bacaklarımdan tutarak, daha doğrusu avuçlayarak, ayaklarımdaki
Babetlerimi çıkardı. Tam kalkarken götümü
görmek için kafasını kaldırdı ve yırtık
kısmı gördü. Ama birşey demeden kalktı...
Ben sonra gözlerinin içine
bakarak mermer tezgahın üstüne eğildim. Eren
yutkunarak, “Çok güzelsin!” dedi. Gülümsedim, “Biliyorum!” dedim. Eren
yaklaştı ve eteğimi sıyırdı, götümü okşamaya
başladı. Arkadan bana dayadı. “Off Eren!” dedim.
Açıkçası Eren beni daha çok tahrik ediyordu. Sonra hareketleri hoyratlaşmaya başladı. Kıçımı sertçe
mıncıklıyor, göğüslerimi
sıkıyordu. “Yavaş ol!” dedim. O da bana, “Sen sakın
konuşma, yalnıza inleyebilirsin!” dedi. Sözünü dinledim ve ona
karışmadım. Çoraplarımı paramparça etti, ucuz
orospularınki gibi yırtık pırtıktı. Beni
yüzükoyun çevirdi. Pantolonunu indirdi ve sikini çıkarttı. Siki
kocamandı ve damarlıydı. Bekletmeden kökledi amıma.
Derinlere gittikçe beni uçuruyordu. Sırtından tutunup
tırmalamaya çalışıyordum. “Tuğçe senin o nefis
bacakların, amın, götün benim!” diye
inliyordu. Bense havalarda uçuyordum. Okuldan ikinci arkadaşıma da
siktiriyordum kendimi, çok tahrik ediciydi. Ben boşaldım,
ardından Eren de, “Geliyorum!” dedi ve sikini amımdan
çıkarttı, kafamdan tutup sikini ağzıma verdi ve bütün
döllerini ağzıma doldurdu...
Boşalması bitince
ağzımda dölleri tükürüp, ağzımı yıkadım.
Sonra hemen çorabımı çıkarttım. Eren, “O bana ait, senden
bir hatıra!” diyerek yırtık çorabımı aldı cebine
koydu, “Hatta donunu da ver!” diyerek külodumu da çıkarıp aldı.
Kendime çeki düzen verdim. Bu salak ta bana yumulmak, yavru gibi hatunu önce
öpüp, koklayıp sonra sikmek varken, hemen amıma
girişmişti. Makyajım sağlamdı. Sonra Eren beyaz
puantiyeli çoraplarımı giydirmeye başladı.
Çoraplarımı giydirirken eliyle götümü okşamaya
başlayınca, “Yapma Eren!” diyebildim. Çünkü yorulmuştum, 15
dakikada 2 kişi üstümden geçmişti. Ama o
durmadı. Galiba beni külotsuz görünce yeniden azdı. Bir anda
ayağa kalktı. Çoraplarımı henüz yeni giymiştim ve çok seksiydim. Beni duvara
yapıştırdı. Arkam ona dönüktü. götümü tükürükledi ve sikini
ıslattı. “Hayır yapma, olmaz!” diyebildim sadece. Eliyle
ağzımı kapattı ve sikini götüme ittirmeye
başladı. Ellerim duvardaydı. Ve yavaşça götüme girmeye
başlamıştı...
Bir süre sonra artık götümün
içinde gidip geliyordu ve ben de tekrar kudurmuştum. Elini
ağzımdan çektim, “Sok Eren, sok! Mıncıkladığın
götüme sok! Amımı siktin götümü de doldur! Yüklen bana,
dağıt kıçımı! Aaaaayyy!” diye inliyordum. Gittikçe
hızlanmıştı. “Saçımı çek ve göğüslerimi
okşa!” dedim. Saçımı çekmeye başladı ve
göğüslerimi yoğurmaya başladı. Arkadan ne güzel
pompalıyordu öyle. Bu biraz daha böyle devam etti, sonra belimden
kavradı ve kaldırdı beni, tezgaha
yapıştırdı. Sikini hiç çıkarmamıştı
götümden. Arkama iyice dayanıp döllerini götüme
boşalttı. O çekilince ben yere yığıldım ve “Eren mahvettin
beni!” dedim. Bir süre öylece kalakaldık.
Sonra kendimizi
toparlayınca, “Bana taksi çağır, eve gidip kendime gelmem gerek!”
dedim. Taksi geldiğinde beni taksiye bindirdi. Salak Eren beni ön tarafa
bindirmişti. Götüm ağrıdığından doğru düzgün oturamadım.
Eteğim kıçıma kadar sıyrılmıştı, çorabımın
bittiği yer görünüyordu. Göğüs çatalım ortadaydı ve
saçlarım dağınıktı. Kim görse
sikildiğimi anlardı. Hemde ne sikilme sikilmiştim!
En yakın iki arkadaşım tarafından ayrı ayrı
toplam üç kere sikilmiştim. Aslında sikildiğim
için mutluydum. Yakın arkadaşlarımın beni sikmesi fikri müthiş bir şeydi...
Taksicinin, “Nereye gidiyoruz?” sözüyle kendime geldim. Evimin adresini söyledim. Yolda yanımızdaki otobüslerden herkes bacaklarıma bakıyordu. Eteğim iyice sıyrılmış, resmen kıçımın ortasındaydı. Taksici de beni kesip duruyordu. Derken çantamın yanımda olmadığını farkettim. Elimde sadece cep telefonum vardı. Hemen Eren’i aradım. O da çantamın Murat’ta olduğunu söyledi. Rezil olmuştum, çantamda prezarvatifler vardı. Murat düzgün ve seviyeli bir çocuktu. Ben Cafede oramı buramı açıp, kendimi teşhir ederken, bir tek o bana gözlerini yapıştırıp bakmamıştı...
Offf! Evin önüne geldiğimizde kafama dank etti, taksiden inmem için para ödemem gerekiyordu
ve cüzdanım da çantamda kalmıştı...
[Tuğçe]
No comments:
Post a Comment